Haksız yere işveren tarafından işten çıkarıldınız. Fakat siz işinizden çok memnunsunuz. Tekrar çıkarıldığınız işyerinde çalışmak istiyorsunuz. Bu durumda işe iade davası açabilirsiniz. İşe iade davası, sadece işçiye tanınan bir haktır ve iş kanunu gereğince bazı şartlara tabi tutulmuştur.
İşe İade Davası Açma Koşulları Nelerdir
1) İşyerinde en az 30 işçi çalıştırılıyor olması gerekir. Bu 30 işçi sayısı işverenin aynı işkolundaki bütün işyerlerini kapsar . Örneğin bir işverenin bir mobilya mağaza zinciri aynı ad altında işletilmektedir. Ve işçi bu mağazaların birinde çalışmaktadır. Çalıştığı mağazada her mağazada 5 işçi çalışıyor olsa bile, bütün mağazalardaki çalışanların sayısı toplanır. Bu toplam 30 işçi ve üstü ise işe iade davası açılabilir. İşçi sayısı belirlenirken çırak ve stajyerler hesaba katılmaz. Asıl işveren ve alt işveren durumunda ise asıl işveren ve alt işveren işçi sayıları ayrı ayrı değerlendirilir. İşçi sayısını az göstermek amacı ile böyle bir yol seçilmiş ise ispat edildiği takdirde işçi sayısı birlikte değerlendirilir.
2) İşçi bu işyerinde en az 6 aydır çalışıyor olmalıdır, 6 aylık kıdem hesaplanırken işçinin, aynı işverenin tüm işyerlerinde geçirdiği süreler dahil edilir. . Yer altı işlerinde çalışan işçi için bu şart gerekli değildir.
3) İşçi ile işveren arasında belirsiz süreli bir iş sözleşmesi bulunmalıdır. Dolayısıyla belirli süreli sözleşme ile çalışan işçinin işe iade davası açma hakkı bulunmamaktadır.
4) İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekillerinden olmamak gereklidir.
5) İş akdinin haksız yere işveren tarafından feshedilmiş olması gerekmektedir.
İş kanunu madde 18 hangi hususların fesih için geçerli sebep olmadığını tek tek saymıştır.
a) Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.
b) İşyeri sendika temsilciliği yapmak.
c) Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.
d) Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.
e) 74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.
f) Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık
İşveren işçiyi işten çıkarırken iyiniyetli olmalıdır. İş akdine son vermeden önce işçiyi çıkarmak yerine başka bir şekilde çalıştırabilecek ise, işçinin çalışmasını bu şekilde değerlendirmelidir. İşçiyi işten çıkarma son çare olmalıdır.
İşçinin iş akdine son vermeden önce işçinin savunmasının alınmış olması gerekmektedir. Bu kurala uyulmadan, işten çıkarma gerçekleşmişse işe iade davasında, işçi tarafından bu husus ileri sürülmelidir.
İşverenin feshi ne şekilde yapması gerekir bunun bir usulü var mıdır? Kanun koyucu bu hususu da düzenlemiştir. İş akdinin feshini yazılı usule tabi tutmuştur. Buna uyulmaması da işçiye işe iade talep hakkı doğurur. (İş Kanunu Madde 19)
İşe İade Davası Açma Süresi
İşe iade davası açma süresi iş akdinin feshi tarihinden itibaren bir aydır.
İşe İade Davasında Arabulucuya Başvurma Zorunluluğu
İş Mahkemeleri Kanunu madde 3/1 uyarınca, 01/01/2018 tarihinden itibaren, işe iade davası açabilmek için öncelikle arabulucuya başvurulması olması zorunlu hale getirilmiştir. Önce arabulucuya gidilir sonuç olumsuz ise, işe iade davası açılır.
İş Mahkemeleri Kanunu uyarınca işe iade davası, davalının yerleşim yeri ya da işyerinin bağlı olduğu iş mahkemesinde açılabilecektir. Bunun aksi sözleşmeler geçerli değildir.
İşe iadesi kabul edilip de işçinin işe iadesine karar verildiği takdirde, çeşitli olasılıklar ortaya çıkar.
Kararın kesinleşmesinden itibaren 10 gün içerisinde, işçi işe başlamak için işverene başvurmalıdır. Eğer işe başvuru yapmazsa, işverenin yapmış olduğu fesih geçerli hale gelir. Aynı şekilde işe başlamak için başvurmuş ancak işverenin işe başlatma davetini cevapsız bırakmış, makul sürede işe başlamamış işçinin iş sözleşmesi de feshedilmiş sayılacaktır. Dolayısıyla işe iadesine karar verilen işçinin işe başlamaması, feshin geçerliliğini kabul ettiği anlamına gelir. İşçi işe iade başvurusunu noterden göndereceği bir ihtarname ile yapmalıdır. Mecburi olmamakla birlikte bu uygulama, başvurusunu zamanında yapıldığını ve başvuru içeriğinin geçerli olduğunun ispatlaması açısından önemlidir.
İşçi işe başlamak için başvuru yaparsa, işveren bir ay içerisinde işçiyi işe başlatmak zorundadır. Eğer işe başlatmazsa, mahkeme kararıyla belirlenen tazminat miktarını ödemek zorunda kalacaktır. Bu miktar, en az 4 ay, en fazla 8 aylık ücret tutarıdır.
İster işe başlatılmış olsun, ister işe başlatılmamış olsun işçi, çalışmadığı dönem için en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarına da kavuşur. Yani işveren, işçiyi çalıştırmadığı dönem için işçiye en fazla dört aylık alacaklarını ödemek zorunda kalacaktır.
İşçi işe iade davası neticesinde işe başvuru yapmışsa ve işveren de işçiyi işe başlatmışsa, geçersiz hale gelmiş fesih nedeniyle ödediği ihbar ve kıdem tazminatını talep edecektir. Burada tüm tazminatların işçi tarafından ödenmesi yerine, kendisine yapılacak ödemeden mahsup edilmesi gereklidir. Eğer işveren bildirim süresi vermeden veya bildirim süresine ait ücret peşin olarak ödenmemişse, bu sürelere ilişkin ücret ayrıca işçiye ödenmelidir.