Dijitalleşen iş hayatı, mahkemelerde işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklarda WhatsApp, e-posta ve diğer elektronik iletişim araçlarını delil olarak ön plana çıkarmıştır. Ancak, bu delillerin hukuka uygun şekilde toplanıp toplanmadığı, doğruluğunun tespiti ve iş ilişkisine etkisi her zaman tartışmalı olmuştur. Yargıtay’ın son yıllardaki kararları, elektronik delillerin değerlendirilmesinde önemli kriterleri ortaya koymaktadır.
1. WhatsApp Yazışmaları ve İş Sözleşmesinin Feshi
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E.2019/7066, K.2020/357 (15.01.2020) kararında, bir satış danışmanının WhatsApp grubuna sinkaflı mesaj atması nedeniyle iş sözleşmesinin feshi incelenmiştir. Olayda;
· İşçi, işveren tarafından kurulan WhatsApp grubuna küfür içerikli mesaj göndermiştir,
· İlk derece mahkemesi mesajın kapalı grup içinde olduğu ve kime yönelik olduğunun belirlenemediği gerekçesiyle işçinin işe iade talebini kabul etmiştir,
· Bölge Adliye Mahkemesi ise mesajın açıkça küfür içerdiğini ve işyerinde olumsuzluk yarattığını belirleyerek davayı reddetmiştir.
Yargıtay, bu kararı bozmuş ve feshi “haklı neden” değil, “geçerli neden” ile yapılmış olarak değerlendirmiştir. Kararda öne çıkan hususlar şunlardır:
· İşçinin davranışı işyerinde olumsuz etki yaratmıştır,
· Ancak kime yönelik olduğu ve mesajın yaygın aleniyeti tam olarak belirlenememiştir,
· Dolayısıyla feshin haklı sebebe dayanmadığı, yalnızca geçerli nedene dayandığı vurgulanmıştır.
2. WhatsApp ve Delillerin Hukuka Uygunluğu
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, E.2018/524, K.2018/5611 (05.03.2018) kararında ise bir satış müdürünün, işverene ait olmayan bir fatura üzerinden işyerine zarar verdiği iddiasıyla iş sözleşmesi feshedilmiştir. İşveren, delil olarak WhatsApp mesaj dökümleri ve tanık beyanları sunmuştur.
Yargıtay, mahkeme kararını şu gerekçelerle bozmuştur:
· WhatsApp yazışmalarının gerçekliği ve hukuka uygun elde edilip edilmediği dosyada yeterince denetlenmemiştir,
· Delillerin eksik incelenmesi ve ticari kayıtların bilirkişi aracılığıyla değerlendirilmemesi hatalıdır,
· Mesajların içerdiği iddialar doğrultusunda mali belgelerin denetlenmesi gerekir.
Bu karar, elektronik delillerin tek başına yeterli olmadığını, hukuka uygunluk ve doğruluk denetiminin şart olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
3. İşverenin Elektronik Delilleri Kullanırken Dikkat Etmesi Gereken Hususlar
Yukarıdaki kararlar ışığında işverenlerin elektronik delilleri kullanırken dikkat etmesi gereken temel kriterler şunlardır:
1. Hukuka uygun toplama: İşçinin kişisel hesaplarına izinsiz erişim veya özel hayat ihlali delilin geçerliliğini ortadan kaldırır.
2. Doğruluk denetimi: Mesajların içeriği ve kim tarafından gönderildiği teyit edilmelidir.
3. İşyerine etkisi: Davaya konu davranışın işyerinde somut olumsuz etki yaratıp yaratmadığı belirlenmelidir.
4. Bilirkişi incelemesi: Karmaşık mali işlemler veya tartışmalı yazışmalar için teknik bilirkişi raporu alınması gerekir.
4. İşçinin Dijital Delilleri Savunma Amaçlı Kullanımı
İşçiler de elektronik delilleri savunma amaçlı kullanabilir. Ancak;
· Delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmesi,
· Özel hayatın gizliliğini ihlal etmemesi,
· Gerçekliğinin denetlenebilir olması gerekir.
Örneğin, kapalı bir WhatsApp grubunda yapılan mesajlaşmaların manipüle edilmesi veya kaynağının belirsiz olması, delilin geçerliliğini ortadan kaldırır.
5. Yargıtay’ın Genel Yaklaşımı
Yargıtay kararları, elektronik delillerin iş hukukunda sadece içerik değil, elde edilme şekli ve işyerine etkisiyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
· Haklı fesih: İşçinin davranışı işverenin güven ilişkisini ciddi şekilde zedeler.
· Geçerli fesih: İşçinin davranışı olumsuzluk yaratır, ancak haklı feshi gerektirecek ağırlıkta değildir.
· Hukuka uygunluk ve delil denetimi: Elektronik deliller, mahkemede ancak hukuka uygun şekilde elde edilmiş ve doğruluğu denetlenmişse geçerlidir.
Sonuç
Yargıtay kararları, iş dünyasında elektronik delillerin kullanımını netleştirirken, işveren ve işçiye önemli sorumluluklar yüklemektedir:
· İşveren, delilleri toplarken hukuka uygun hareket etmek zorundadır,
· İşçi, savunmasında elektronik delilleri destekleyici biçimde sunabilir,
· Mahkemeler, dijital delilleri yalnızca içeriğe bakarak değil, hukuka uygunluk ve işyeri etkisi bağlamında değerlendirir.
WhatsApp ve e-posta gibi dijital iletişim araçları, iş hukukunda giderek artan şekilde delil niteliği kazanmakta; ancak hukuka uygunluk ve teknik doğruluk her zaman ön koşul olarak kabul edilmektedir.