İNTERNET/BİLİŞİM DOLANDIRICILIĞI

Abone Ol

1- Giriş:

Bu makalemizde, Türkiye’de en çok işlenen suçlar arasında ilk beşte yer alan dolandırıcılık[1] suçunu nitelikli hali olan internet/bilişim dolandırıcılığı türünü inceleyeceğiz. Dolandırıcılık, hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişilerce işlenen suçtur[2]. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunda (TCK) dolandırıcılığın basit hali tanımlanmış, nitelikli halleri sayılmıştır. İnternet /Bilişim dolandırıcılığı da, dolandırıcılık suçunun nitelikli hallerinden biridir.

2- İnternet/bilişim dolandırıcılığı ve örnekleri:

TCK madde 158/1-f’de düzenlenen dolandırıcılık suçunun “Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle” işlenmesi hali (internet/bilişim dolandırıcılığı) mevzuatta nitelikli hal olarak düzenlenmiş olup, çağımızın getirdiği internet ortamında en çok işlenen suç türlerinden biridir. Kanun koyucu bu nitelikli hali düzenlerken, “…Bilişim sistemlerinin ya da birer güven kurumu olan banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması, dolandırıcılık suçunun işlenmesi açısından önemli bir kolaylık sağlamaktadır. Banka ve kredi kurumları açısından dikkat edilmesi gereken husus, bu kurumları temsilen, bu kurumlar adına hareket eden kişilerin başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleridir.” şeklinde gerekçelendirmiştir[3]. Bu tür dolandırıcılıkta internet vasıtasıyla kişinin iradesi sakatlanmakta hileye düşürülmekte, menfaat ise banka aracılığıyla temin edilmektedir.

Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 10.03.2021 tarih 2017/32343 E. ve 2021/2719 K. sayılı kararında, “…Sanığın, sahibinden.com adlı internet sitesinde cep telefonunu satışa çıkardığı, müştekinin telefonun 1000 TL’ye anlaşarak 500 TL’sini teslimden sonra olmak üzere 500 TL’lik kısmını bankadan havale yapması daha sonra sanığa müştekinin ulaşamaması neticesinde gerçekleşen eylemin nitelikli dolandırıcılık olarak kabulü gerekir” şeklindedir.

Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 21.01.2020 tarih 2017/11721 E. ve 2020/625 K. sayılı kararında, “…Katılanın, Ankara’da internette gördüğü bir Finans Şirketinin numarasını arayarak adına kayıtlı taşınmazların ipotek ettirmesi şartıyla kredi talebinde bulunduğu, bu kredi işlemleri görüşmeleri sonucunda kendisinden masraf olarak 5270 TL para talep edildiği, kendisinin bu parayı Garanti Bankasından sanıklardan Reha’nın hesabına yatırdığı, daha sonra sanıklara ulaşamadığı, Sanık Reha’nın hesaptaki yatan parayı Sanık Cevat’a gönderdiği, bu suretle….dolandırıcılık suçunun nitelikli halinin işlendiği” şeklindedir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.10.2014 tarih 2013/729 E. ve 2014/434 K. sayılı kararında, “…Sanıkların keşide yeri gösterilmeyen sahte bir çek vermek suretiyle katılandan hayvan satın aldıkları somut olayda, bankanın maddi varlığı olan çekin suçta araç olarak kullanılması nedeniyle eylemin, TCK’nın 158/1-f maddesine yazılı banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir” şeklindedir.

Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 01.12.2020 tarih 2017/26070 E. ve 2020/11642 K. sayılı kararında, “…Sanığın, www.sahibinden.com adresine farklı tarihlerde satılık iPhone ilanı verip bu ilanı görüp inanan katılanlar, müşteki ve mağdurlarla iletişime geçip katılan … 600 TL, katılan … 700 TL, katılan … 750 TL, katılan …. 675 TL, katılan …. 200 TL katılan … 450 TL katılan …. 300 TL istemiş, müşteki … 500 TL, mağdur …. 600 TL, mağdur … 750 TL’yi bildirdiği hesaplara göndermelerini sağlayıp akabinde telefonları göndermeyip ortadan kaybolarak ayrı ayrı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği olayda, sanığın üzerine atılı suçu işlediği yönünde mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik bulunmamıştır” şeklindedir.

Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 11.03.2015 tarih 2013/9591 E. ve 2015/22310 K. sayılı kararında, “…Sanık da sahibinden.com internet sitesi üzerinden araba satışı için mağdurlardan kapora almış, fakat daha sonra telefonlarına ulaşılamamıştır. Sanığın fiili bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturur” şeklindedir.

Yine kamuoyunda çokça konuşulan “Çiftlik Bank” dolandırıcılığı, sosyal medya üzerinden hesapların ele geçirilmesi ve karşılıklı takipleşilen kişilere mesaj atılarak banka hesaplarını ele geçiren link atılması, Telefona atılan mesaj ile banka hesaplarını ele geçiren link bağlantıları atılması gibi çokça rastlanılan dolandırıcılık yöntemleri de bilişim dolandırıcılığına örnek gösterilebilir.

3- İnternet / Bilişim dolandırıcılığının Banka ve Kredi Kartlarının Kötüye kullanılması ve hırsızlık suçundan farkları nelerdir?

TCK 245. madde “Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması” suçunu düzenlenmiştir. Bu suçla, internet dolandırıcılığını ayıran temel fark hilenin kime yöneldiğidir. İnternet dolandırıcılığında hile ve aldatma gerçek kişilere yönelirken; TCK md 245’te bilişim sistemlerine yönelik bir aldatma kastı vardır[4]. Yani suçun muhatapları farklıdır.

Dolandırıcılık suçunun oluşması açısından mağdurun mülkiyet hakkı da önem teşkil eder. Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için kişinin mal varlığı üzerinde tasarruf yetkisi olmalıdır, malın sahibi olmayan kişinin aldatılarak paranın alınması halinde hırsızlık suçu oluşacaktır. Mesela emaneten bırakılan telefona gönderilen bir linkin emanet edilen kişi tarafından tıklanması neticesinde hesabı boşaltılan telefonun sahibi açısından hileli davranış muhatabı kendisi olmadığından failler açısından dolandırıcılık suçu değil, hırsızlık suçu oluşacaktır.

4- Suçun maddi ve manevi unsurları ve diğer nitelikli halleri nelerdir?

Suçun maddi unsurları; a) Fail, dolandırıcılık suçunun faili herkes olabilir. Kanun suça mahsus bir özellik aramamaktadır. b) Mağdur, dolandırıcılık suçunun mağduru sadece gerçek kişiler olabilir. Tüzel kişiler mağdur olamaz, sadece suçtan zarar gören olabilirler. Mağdur, failin hileli davranışı karşısında maddi olarak zarara uğrayan kişidir. c) Konu, para ya da mal varlığına ilişkin oluşan bir zarardır. d) Fiil, dolandırıcılık suçunda fiil unsurunu hileli davranışlarla mağdurun hataya sürüklenmesi hareketidir. e) Netice, hileli davranışlar neticesinde aldatılan mağdurun bu aldanmaya bağlı olarak failin yararına kendisinin zararına mal varlığında görülen eksilmedir. f) İlliyet bağı, dolandırıcılıkta oluşan zarar ile aldatma fiili arasında bir illiyet bağı bulunmasıdır.

Suçun manevi unsuru, dolandırıcılık suçu sadece kasten işlenebilir. Taksirle işlenemez. Yani fail, mağduru aldatırken ekonomik bir menfaat elde etmeyi ilk temastan itibaren planlamalıdır. Nitelikli hal olan internet / bilişim dolandırıcılığı sadece doğrudan kast ile işlenebilir, olası kastla işlenmesi mümkün değildir.

5- İnternet / bilişim dolandırıcılığında etkin pişmanlık hükümleri uygulanır mı?

TCK madde 168’e göre dolandırıcılık ve nitelikli hallerde etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Şüpheli soruşturma aşamasında etkin pişmanlık göstererek mal varlığının iadesi ya da tazmin etmesi halinde verilecek cezadan 2/3 oranında indirim yapılır; sanık kovuşturma/yargılama aşamasından hüküm verilesiye kadar ki aşamada etkin pişmanlık göstererek mal varlığının iadesi ya da tazmin etmesi halinde verilecek cezadan 1/2 oranında indirim yapılır. Suçun faili, azmettireni veya yardım edeni samimi bir pişmanlık göstererek zararı aynen veya nakden (parayla) gidermelidir.

6- İnternet / Bilişim dolandırıcılığının özel görünüş biçimleri nelerdir?

Bilişim dolandırıcılığında hileli davranışlara başvurulmasına rağmen karşı tarafı aldatamazsanız suç teşebbüs aşamasında kalmış olur. Aynı şekilde, karşı tarafı aldattınız ancak zarar oluşmadı ise yine suç teşebbüs aşamasında kalmış kabul edilir.

İnternet dolandırıcılığı iştirak halinde birden fazla kişiyle işlenebilir. İştirak halinde işlenen suçlar üçten fazla kişi ile işlenirse yarı oranında, örgütlü olarak işlenirse bir kata kadar artırılacaktır. Bu kişiler, olayın işlenişi esnasındaki pozisyonları önemlidir. Faillerin üçü müşterek fail ise artırıma gidilir, ancak bir kısmı fail ve diğerleri yardım eden ya da azmettiren ise bu kişiler sayıya dahil edilmez.

Bilişim dolandırıcılığında içtima mümkündür. Yani bu suçu işleyen kişiler birden fazla suçtan yargılanabilecektir. Uygulamada genelde failler, internet dolandırıcılığı yanında resmi belgede sahtecilik ya da suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından biriyle ya da her ikisiyle beraber yargılanabileceklerdir.

Davada görevli mahkeme ağır ceza mahkemesi olup, kişi dört yıldan on yıla ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla yargılanmaktadır.

7- Sonuç:

Dolandırıcılıkla alakalı bir yazı dizisi hazırlamaya karar verdim. İlk yazıma da yargıda en çok karşılaşılan türlerden internet/bilişim dolandırıcılığından başlamaya karar verdim. Günümüzde internetin her eve girmesinin olumsuz bir neticesi olarak, internet/bilişim dolandırıcılığı çok yaygın görülen dolandırıcılık türlerinden birisi haline gelmiştir. Bu türden dolandırıcılıklar kapsamı ve çeşidi her geçen gün artmaktadır. İnsanlar sosyal medyanın yaygınlığı ve işlemlerini ağırlıklı olarak bankadan yapmaları sebebiyle bilişim dolandırıcılığında açık hedef haline gelmiştir. Devlet kurumları sürekli insanlarımızı uyarmak suretiyle mağduriyetlerin önüne geçmeye çalışmaktadır. Ancak dolandırıcılar, şeytanın aklına gelmeyecek taktiklerle insanları mağdur etmektedir. Çevremizde de çok sayıda internet aracılığıyla dolandırılmış mağdurlar bulunmaktadır. Dolaysıyla bu yazı dizisinin ilk makalesi insanlarda bilgi vermek adına bilişim/internet dolandırıcılığıydı. Devam eden yazılarımda diğer nitelikli dolandırıcılık türlerini ele almaya devam edeceğim.

KAYNAKÇA:

[1] https://www.gurses.av.tr/turkiyede-en-cok-islenen-suclar-2024-yilina-dair-kapsamli-bir-degerlendirme/ (02.10.2025 / 13.15)

[2] https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=5237&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5 (02.10.2025 / 13.30)

[3] Ceza Hukuku Özel Hükümler, Prof. Dr. M. Emin ARTUK/ Prof. Dr. Ahmet GÖKCEN, 21. Baskı, Adalet Yayınları, Ankara – 2024

[4] Ceza Hukuku Özel Hükümler, Prof. Dr. M. Emin ARTUK/ Prof. Dr. Ahmet GÖKCEN, 21. Baskı, Adalet Yayınları, Ankara – 2024