Asıl yüklenici ile alt yüklenicinin aralarında yaptıkları sözleşme uyarınca, sözleşme konusu işin bir kısmının veya tamamının alt yükleniciye bırakılması mümkündür. Asıl yüklenici ile alt yüklenici arasında akdedilen bu sözleşme eser sözleşmesi niteliğindedir. Eğer, asıl yüklenici ile alt yüklenici arasında herhangi bir sözleşme bulunmuyorsa yapılan işlerde yaşanan uyuşmazlıklarda vekaletsiz iş görme hükümleri uygulanacaktır. Yüklenicinin işin tamamını veya bir kısmını alt yüklenicilere yaptırması halinde ortada alt yüklenicilik sözleşmesi bulunur. Örneğin bir binanın yapımına ilişkin eser sözleşmesinde tesisat işlerinin başka bir üçüncü kişiye devredilmesi halinde ortada alt yüklenicilik sözleşmesi mevcuttur. Alt yüklenicilik sözleşmesinde alt yüklenici genellikle işin niteliği gereği belirli bir uzmanlığa sahiptir. Özellikle inşaat sözleşmelerinde, kapsamlı imalat işlerinde uygulamada alt yüklenicilik sözleşmesine sıkça rastlanır.¹
Alt yüklenicilik ilişkisinin kurulabilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. İlk olarak asıl inşaat sözleşmesinin yürürlükte olması gerekmektedir. Asıl inşaat sözleşmesi ile alt yüklenicilik sözleşmesi birbirinden bağımsız iki ayrı sözleşme olup, kural olarak bağlantısız bir şekilde tamamlanarak, varlıklarını sürdürebilmektedir.² Alt yüklenicilik sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, asıl inşaat sözleşmesinin mevcut ve yürürlükte olması zorunludur.
İkinci olarak, yüklenicinin üstlendiği inşaat işlerini alt yükleniciye yaptırma yetkisinin olması gerekmektedir. İş sahibi kimi hallerde işin yapımını doğrudan yüklenicinin üstlenmesini isteyebileceği gibi kimi hallerde de işin yapımında alt yüklenici kullanılmasına izin verebilecektir.³ Asıl yüklenici ile iş sahibi arasında kurulan asıl sözleşmede, iş sahibinin bazı işleri yalnızca asıl yüklenicinin yerine getirmesini şart koşması mümkündür, bu durumda asıl yüklenici tarafından alt yüklenici kullanılmasının önüne geçilmektedir. Asıl inşaat sözleşmesinde alt yüklenici görevlendirilmesine ilişkin hüküm yoksa, yüklenicinin asıl inşaat sözleşmesi gereği yapımını üstlendiği işleri kısmen veya tamamen alt yükleniciye yaptırabilmesi için iş sahibi ile yüklenici arasında aksi kararlaştırılmamışsa; işin niteliği gereği işin ifasında yüklenicinin kişisel özelliklerinin önem taşımaması, eğer kişisel özellikleri önem taşıyorsa iş sahibinin izni gerekmektedir.⁴ İşin bir kısmının veya tamamının alt yükleniciye yaptırılabilmesi iş sahibinin iznine de bırakılmış olabilir, bu durumda iş sahibinden izin alınması zorunludur.
“Yanlar arasındaki uyuşmazlık 1.7.1991 günlü "Çayırhan Acıbaşı Kireçtaşı Sahası İşletme İhalesi" sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Bu sözleşme 15 yıl sürelidir. Sözleşmenin 2. maddesi uyarınca, "Bölüm II" başlıklı Genel şartname sözleşme ekidir. Genel şartnamenin "İşin, Konusu" başlıklı 2. maddesinde ise ".. kireçtaşının çıkartılması, kırılması, gerektiğinde harmanlanması, tesis teslim noktasına kadar taşınması ve usulüne uygun olarak boşaltılması işi ile bu amaç için kullanılacak yolun ve tartım istasyonunun yapımıdır." Hükmüne yer verilmiştir. Yüklenici eseri kuracağı sabit tesisler ve temin edeceği her türlü makina ve ekipmanla imal edecektir. Genel Şartnamenin 4.2. maddesinde ise "... yol şartnamesinde belirtilen yolun yapımı ve trafiğe açık tutulacak şekilde bakımı da işleticiye ait olacaktır" hükmü bulunmaktadır. Genel Şartnamenin 30. maddesi uyarınca da, işletici, işletme faaliyetlerinin bir kısmı için taşeron çalıştırmak istediği takdirde taşeronun değerlendirilmesine ışık tutacak her türlü bilgiyi ve düşündüğü sözleşmeyi TEK.'in tetkik ve onayına sunacak ancak TEK.'in yazılı iznini almasını müteakip taşeronla sözleşme yapabilecektir. Buna göre, yüklenicinin bir kısım iş için de olsa taşeron çalıştırması TEK.' in yazılı onayına bağlı tutulmuştur. Başka bir deyişle sözleşme konusu işin bir başka yükleniciye yaptırılması olanaksızdır.” (YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ, E. 2003/524, K. 2003/1113, T. 6.3.2003)
Bir diğer şart, asıl inşaat sözleşmesinden kaynaklanan borcun ifasına yönelik olmasıdır. Son olarak ise işin tamamının veya belli bir kısmının alt yükleniciye devredilmesi gerekmektedir. TBK m. 471/3 uyarınca “Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.” Şartların gerçekleşmemesine rağmen asıl yüklenici, alt yükleniciye işleri yaptırırsa bu durumda sözleşmeyi ihlal etmiş sayılacak ve TBK m. 112 uyarınca sorumlu olacaktır.
Yüklenicinin eserin meydana getirilmesine yönelik borcunu alt yüklenicilere devretmeye yetkili olduğu hallerde, alt yüklenicinin iş sahibine verdiği zarardan yine TBK 116 uyarınca sorumludur. Yüklenici bu sorumluluktan; ancak alt yüklenicinin yerinde kendisi olsaydı, aynı davranış borç ilişkisine aykırı düşmeyecek ve kendisini sorumlu kılmayacak idiyse ve bu durumu ispatlamak suretiyle sorumluluktan kurtulabilir.⁵
KAYNAKÇA
¹ KERMAN, Evrim: Contrat De Sous-Traitance Du Point De Vue Du Droit Turc Et Suisse, 1. Baskı, On İki Levha Yayınları, İstanbul 2018, s.26 vd.
² Akkanat, Taşeronluk Sözleşmesi, s.71
³ Tutkun, İnşaat Hukukunda Alt Yüklenicilik Sözleşmeleri, s. 34
⁴ Eren, Borçlar Hukuku Özel, s. 610.
⁵ Akbulut, Yüklenicinin Eseri Meydana Getirme Borcu, s. 98