İİK, 344. Madde; Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. “ hükmü karşısında;
Bir taraftan coronavirüs nedeniyle infaz düzenlemesine hız verilirken diğer yandan ekonomik gelir ile bağlantılı ve tazyik hapsi müeyyidesi olan bir uygulamanın devam ediyor olması adil değildir.
22 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe giren; “nafaka alacaklarının icrası dışında tüm icra işlemlerinin 30.04.2020 tarihine kadar durdurulması” kararına karşın, yoksulluk nafakası ödemek zorunda kalan ve söz konusu karar ile kapsam dışı tutulan büyük bir çoğunluğun, ekonomik açıdan daha da çıkmaza gireceği ve tazyik hapsi ile karşı karşıya kalacağı ne yazık ki gözardı edilmiştir.
Ülkemizin içinde bulunduğu riskli süreçte sokağa çıkma, evde kal kuralı karşısında, ekonomik durumu sıkıntıya giren ve ödeme güçlüğü geçmişe oranla daha da artacak vatandaşlarımıza, nafaka ödemesi yapamadıkları taktirde tazyik hapsinin uygulanması, acil olarak gündeme alınması beklenen infaz düzenlemesinin mantığı ile de çelişmektedir.
Kaldı ki; kısa bir süre evli kalıp yıllarca yoksulluk nafakası ödemek zorunda kalan kişilere bir nevi sosyal devlet rolü yüklendiği görüşünde olduğumu belirtmekle birlikte, zaten beklenen yargı paketinde süresiz nafakanın adil olmadığı ve bu bağlamda yeni bir düzenleme yapılması gerektiği aciliyet arz ederken, yasalaşması düşünülen infaz düzenlemesine ilişkin yargı reformuna, ivedikle süresiz nafaka ile ilgili mağduriyetleri gideren bir düzenlemenin de eklenmesinin elzem olduğu görüşünde olduğumu belirtmek isterim.