İLERİ YÜRÜRLÜK TARİHLİ AYM İPTAL KARARINA KONU OLAN KANUN HÜKMÜNÜN; İPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ TARİHE KADAR UYUŞMAZLIKLARA UYGULUNANIP UYGULANMAYACAĞI MESELESİ

Abone Ol

ÖZ

Anayasa mahkemesinin çeşitli bir takım görev ve yetkilerinden birisi de “kanunların anayasaya uygunluğunun yargısal denetimini” gerçekleştirilmesidir. Anayasa Mahkemesi, kanunların anayasaya uygunluğunun yargısal denetimini gerek somut gerekse soyut norm denetimi yoluyla gerçekleştirmektedir. Gerçekleştirilen bu norm denetimi sonucunda Anayasa Mahkemesi önüne gelen kanun hükmünü Anayasa aykırı bulursa söz konusu bu kanun hükmü hakkında iptal kararı verir. Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğunu iptal kararı kesin olup; gerekçesi yazılmadan açıklanmaz. Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararı Resmi Gazete'de yayımlanır. Söz konusu iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlanması ile kural olarak iptale konu kanun hükmü yürürlükten kalkar. Ancak, Anayasa Mahkemesi, gerekli görmesi halinde iptal kararının yürürlük tarihini 1 yılı aşmamak üzere ileri bir tarih olarak belirleyebilir. İşte tam da bu noktada, Anayasa Mahkemesi, iptal etmiş olduğu kanun hükmünün yürürlük tarihini Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihinden itibaren 1 yılı aşmamak üzere belirlemiş olduğu ileri tarihe kadar söz konusu iptal edilen kanun hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı sorunu ortaya çıkmaktadır. Biz bu çalışmamızda ileri yürürlük tarihli Anayasa Mahkemesi iptal kararına konu kanun hükmünün Resmi Gazete'de yayımlanmasından yürürlüğe gireceği tarihe kadar somut uyuşmazlıklara uygulanıp uygulanmayacağı sorunu ele alınacak ve bu sorun ile ilgili olarak öğretideki görüşlere ve yüksek yargı uygulamalarına yer vereceğiz. Akabinde konuya ilişkin kendi görüşlerimizi ifade edeceğiz.

I. GİRİŞ:

Anayasa Mahkemesi, kanunların ve inceleme konumuz olmamakla birlikte, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin anayasaya uygunluğunun yargısal denetimi soyut norm denetimi ile ve somut norm denetimi yoluyla sağlamaktadır.

Yapılan soyut norm veya somut norm denetimi sonucunda kanunların, kanunların belirli madde ve/veya hükümlerinin veyahut tamamının Anayasa aykırılığı sonucuna varırsa söz konusu bu hüküm ve/veya maddeleri hakkında gerekçeli bir şekilde iptal kararı verecektir. İptal kararı, Anayasamızın 153. Maddesinin 3. Fıkrasının 1. Cümlesi uyarınca Resmi Gazete'de yayımlanır ve kural olarak iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlanması ile birlikte iptal edilen kanun hükmü veya maddesi yürürlükten kalkar. Ancak, Anayasa Mahkemesi, iptal edilen kanun hükmünün yürürlük tarihini-iptal edilen kanun hükmü sonucunda ortaya çıkan veya daha doğru bir ifade ile çıkması muhtemel yasal boşluğun iptal kararına uygun olarak doldurulması amacıyla yasama organına- süre ve imkan tanımak amacıyla Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihinden itibaren 1 yıl geçememek üzere ileri bir tarih belirleyebilir. Anayasa Mahkemesi tarafından bu şekilde ileri tarihli bir iptal kararı vermesi üzerine iptal edilen kanun hükmünün yürürlük tarihine kadar uygulanıp uygulanmama sorununu ortaya çıkarmaktadır.

Bu yüzden bizler, bu çalışmamızda, öncelikli olarak norm denetimi hakkında genel olarak bir bilgiye yer verdikten sonra Anayasa Mahkemesi iptal kararının bağlayıcılığı ve yürürlüğü hakkında açıklamalar bulunacağız. Akabinde ileri yürürlük tarihli kanun hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı sorunu üzerinde duracağız.

II. AYM NORM DENETİMİ HAKKINDA GENEL BİLGİ:

Normlar hiyerarşisi anlamında kanunlar geçerliliğini Anayasadan almakta olup; Anayasaya aykırı olmazlar. Bu durum, Anayasamızın Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü kenar başlıklı 11. Maddesinin 2. Fıkrasında şu şekilde düzenlenmiştir: “Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.”

Kanunlarımızın Anayasaya uygunluğunun yargısal denetimi 1961 Anayasası ile kabul edilmiş olup; 1982 Anayasasında da bu hususu günümüze kadar muhafaza edilmiştir[1].

Bu kapsamda Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkileri arasında kanunların, olağan dönemde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğünün gerek şekil gerekse maddi(esas) bakımından Anayasaya uygunluğunun yargısal denetimini yapmakta vardır(AY m.148 f.1). Buna göre, Anayasa Mahkemesi, kanunların şekil ve esas bakımından Anayasaya uygunluğunun yargısal denetimini soyut norm ve somut norm yöntemleri ile gerçekleştirmektedir.

Soyut norm denetimi, kanunların TBMM Genel Kurulundan kabul edilerek Cumhurbaşkanında imzalanıp Resmi Gazete'de yayımlanmasından itibaren 60 gün içinde Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubu ve üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyeler tarafından kanunun Anayasa şekil ve/veya esas bakımından aykırı olduğu iddiası ve bu sebeple söz konusu kanunun iptalini sağlamak amacıyla  Anayasa Mahkemesinde iptal davası açılmasını öngören bir denetim mekanizmasıdır[2].  Soyut norm denetiminde, adeta önleyici(a priori) bir denetimdir. Yani iptali talep edilen ve Anayasaya aykırı olduğu iddia edilen kanunun veya belirli hükümlerinin ya da maddelerinin somut uyuşmazlıklarına uygulanmadan mümkün mertebe daha baştan karşı koyulmak istenilmektedir.

Somut norm denetimi ise, somut uyuşmazlıkla ilgili olarak yargılama yapan mahkemeler(idare, ceza, hukuk veya vergi vs.) somut uyuşmazlığa uygulanacak olan kanunun veya belirli madde ya da hükümlerini Anayasa aykırı görmesi veyahut uyuşmazlığın taraflarınca Anayasa aykırılık iddiasında bulunması üzerine ve bu iddiada derece mahkemelerince yerinde görülmesi halinde, söz konusu somut olaya uygulanacak olan kanun hükmünün iptali amacıyla Anayasa Mahkemesine müracaat edilmesini öngören bir denetim yoludur[3]. Bu denetim yolu ise, sonradan( a posteriori) defi yoluyla ileri sürülen bir yoldur. Eş söyleyişle, Anayasa aykırı olduğu iddia edilen kanun hükmünün veya hükümlerinin ya da maddelerinin bir somut olaya veya uyuşmazlığa uygulandıktan ya da uygulanmak üzere iken iptalinin talep edilmesini öngörmektedir.

Derece mahkemesince resen veya uyuşmazlığın taraflarının talebi üzerine Anayasa Mahkemesi nezdinde somut norm denetimine başvurusu üzerine, Anayasa Mahkemesi 5 ay içeresinde bir karar verir ve bu kararını açıklamak zorundadır(AY m. 152 f.3 ). Derece mahkemesi bu arada Anayasa Mahkemesinin somut norm denetimi dosyasını bekletici sorun yapacaktır. Eğer, Anayasa Mahkemesi, 5 aylık süre içerisinde bir karar vermez ise o durumda derece mahkemesi iptali talep edilen kanun hükmüne göre uyuşmazlığı değerlendirip sonuca göre bir karar verecektir(AY m.152 f.3 c.2).

Görüldüğü üzere, kanunların Anayasaya uygunluğunun yargısal denetimi Anayasamızda belirtilen koşullar bağlamında soyut ve somut norm denetimi ile gerçekleştirilmektedir.

Son olarak ifade etmek gerekir ki, Anayasa Mahkemesine soyut norm ve somut norm denetimi başvurusu, koşulları, inceleme prosedürü, verilecek kararları, kararların yayımlanması, gerekçesi, yürürlük tarihi gibi konular Anayasamızın 150 ve devamı maddeleri ile 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun[4] ilgili maddelerinde düzenlenmiş olup; çalışma konumuzun kapsamı dışında olduğu için bu konu hakkında açıklama yapmaktan kaçınmaktayız.

III. AYM İPTAL KARARININ BAĞLAYICILIĞI VE YÜRÜRLÜĞÜ:

Anayasa mahkemesi,  gerek soyut gerekse somut norm denetimi sonucunda Anayasaya aykırı olduğu iddia edilen ve iptali talep edilen kanunun hükmü, maddeleri veya fıkralarını anayasa aykırı olduğuna kanaat getirirse, söz konusu kanun hükmünün veya maddelerinin gerekçesini belirtmek suretiyle iptaline karar verir.

Anayasa mahkemesi, norm denetimi sonucunda vermiş olduğu iptal kararı ile kanun koyucu gibi hareket ederek yeni bir hükmün tesis edemez(AY m. 153 f.2). Aksine durum, idare hukuku anlamında bir fonksiyon gaspıdır.

İptal kararı, Resmi Gazete'de yayımlanır. İptali kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasından itibaren kural olarak iptal edilen kanun veya hükümleri yürürlükten kalkar. Ancak, iptal kararı sonrasında ortaya çıkacak hukuk boşluğunun doldurulması, kamu düzenin sağlaması ve hukuki güvenlik ilkelerinin yerine getirilmesi gibi sebeplerin gerçekleştirilmesi amacıyla Anayasa mahkemesi iptal kararının yürürlük tarihini resmi gazetede yayımlanmasının itibaren 1 yılı aşmamak üzere ileri bir tarih olarak belirleyebilir(AY m.153 f.3). Eğer, Anayasa mahkemesi, iptal konu kanunu veya hükümlerinin yürürlükten kaldırılması tarihini iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasından sonraki bir tarih olarak belirlemiş ise o durumda yasama organı, iptal kararı sonrasında ortaya çıkacak olan hukuk boşluğunu doldurmak amacıyla bir düzenleme yapılması gerekecektir.

Anayasa mahkemesi iptal kararları az yukarıda da izah ettiğimiz üzere Resmi Gazete'de yayımlanır. Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararı daha özelde iptal kararı ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar(AY m. 153 f.6).

Son olarak ifade etmek gerekir ki, Anayasa mahkemesi iptal kararları geçmişe etkili değildir(AY m.153 f.5)

 IV. İLERİ YÜRÜRLÜK TARİHLİ AYM İPTAL KARARI DURUMDA İPTAL EDİLEN KANUN HÜKMÜNÜN UYUŞMAZLIKLARA UYGULANABİLİRLİĞİ:

Çalışmamızın çeşitli yerlerinde de belirttiğimiz üzere, Anayasa mahkemesi, somut norm veya soyut norm denetimi sonucunda bir kanunun tamamını veya belirli hükümlerini ya da maddelerini Anayasaya aykırı bulması halinde gerekçeli bir şekilde söz konusu kanunu veya hükümlerinin iptaline karar verir.

İptal kararı Resmi Gazete'de yayımlanarak kural olarak yürürlüğe girecektir. Ancak, Anayasa mahkemesi iptal kararının yürürlük tarihini Resmi Gazete'de yayımlanmasından itibaren 1 yılı geçmemek üzere ileri bir tarih olarak belirleyebilir.

Öğretide bir görüşe göre, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlük tarihi ileri bir tarih olarak belirleyebilme yetkisini içeren Anayasal kuralın, iptal kararı sonrasında ortaya çıkacak olan hukuk boşluğunun doldurulması amacıyla yasama organına süre ve imkan tanıması, ortaya çıkabilecek muhtemel sorunların bertaraf edilmesi bağlamında yerinde olduğu belirtilmektedir[5].

Diğer bir görüşe göre de,  iptal edilen kanun hükmü veya kanunun bizatihi kendisi geçicide olsa yürürlükte kalacağından dolayı bu durumun hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayacağını savunmakla ileri yürürlük tarihli iptal kararının belirlenmesini öngören kuralın yerinde olmadığı ifade edilmektedir[6].

Anayasa Mahkemesi, iptal kararının yürürlük tarihi ileri bir tarih olarak belirlemesi yetkisini AY m.153 f.3 c.2 de yer alan “Gereken Hallerde” ibaresine dayalı olarak çeşitli sebeplerden dolayı kullanmaktadır. Bu sebepler, genellikle, iptal kararı ile birlikte ortaya çıkacak olan hukuk boşluğunun doldurulması[7], iptal kararı sonucunda ortaya çıkması muhtemel birtakım sorunları önlemek, kamu yararı ve/veya kamu düzeni sağlamaktır. Tabi ki yeri gelmiş iken ifade etmek gerekirse, Anayasa mahkemesi, iptal kararının ileri yürürlük tarihli olarak belirlemesi yetkisini keyfi olarak kullanabileceği anlamına gelmez veya en azından gelmemesi gerekir. Anayasa mahkemesi bu yetkisini, hukuk devleti, hukuk güvenliği, temel hak ve hürriyetlerin korunması, geliştirilmesi, söz konusu yetkiyi içeren Anayasa hükmünün konuluş amacı gibi hususlar gözetmek suretiyle kullanması gerekmektedir.

Ancak, Anayasa mahkemesi, vermiş olduğu birçok iptal kararlarında yürürlük tarihini iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasından itibaren ileri bir tarih olarak belirlemiş olmasına rağmen yasama organı çoğu kere söz konusu yürürlük tarihine kadar süre içerisinde iptal kararı sonrasında ortaya çıkacak hukuk boşluğunu doldurmamaktadır[8].

Bununla birlikte çalışma konumuzun da esas noktasını ya da temel sorununu teşkil eden   husus ise, ileri yürürlük tarihli olarak Anayasa mahkemesi tarafından anayasa aykırı olduğu sebebiyle iptal edilen kanunun veya hükümlerinin, iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasından yürürlük tarihine kadarki geçecek süre içerisinde somut uyuşmazlıklara uygulanıp uygulanmayacağıdır ?

Bu soruna şamil olmak üzere, öğretide birkaç görüş ileri sürülmektedir.

Öğretide bir görüşe göre, her ne kadar Anayasa mahkemesi tarafından ileri yürürlük tarihli olarak iptal edilen kanunun veya hükümlerinin teknik olarak varlığını iptal kararının yürürlük tarihine kadar sürdürse de söz konusu kanun veya hükümleri sosyolojik olarak geçerliliğini yitirmiş olduğunu, bu sebeple iptal edilen kanun hükümlerine göre uyuşmazlığını görülüp karara bağlanması aleyhine karar verilen taraf açısından haksız bir sonuç doğuracağı ifade edilmektedir[9]. İşte bu sebeple, bu görüşü savunan yazarlar, ileri yürürlük tarihli iptal kararına konu olan kanun hükümlerinin derece mahkemesi tarafından somut uyuşmazlıklara uygulamayarak söz konusu iptal kararının yürürlük tarihini bekletici mesele yapması gerektiği çözüm önerisi olarak sunmaktadır[10].

Diğer bir görüşe göre[11] ise, Anayasa Mahkemesi tarafından yürürlük tarihi ertelen husus iptal hükmü olup; iptal kararı Resmi Gazete'de yayımlanmamakla birlikte iptal kararına konu kanunun veya belirli hükümlerinin anayasa aykırı olduğu tespit edilmekte ve bilinmektedir. Kanunların anayasa aykırı olmayacağı AY m.11 f.2 hükmünün amir olduğu, hakimlerinde uyuşmazlıkları öncelikli olarak anayasa uygun olarak çözümlemesi gerektiği, bu sebeple ileri yürürlük tarihli iptal kararına konu kanunun veyahut belirli hükümlerinin hukuken geçersiz hale geldiği değerlendirilmesi yaparak somut uyuşmazlığı bir çözüme bağlaması gerektiği ifade edilmektedir. Bu surette anayasa aykırı uygulamaların sonlandırılması amaçlanmış olacaktır.

Öğretide bir diğer görüşe göre ise, ileri yürürlük tarihli Anayasa mahkemesi iptal kararına konu edilen kanunun veya kanun hükümlerinin, erteleme süresi zarfında askıda geçerli olduğu, ve uygulamaya kaynaklık oluşturabileceği savunulmaktadır[12].

Buna karşın, Danıştay, konu ile ilgili olarak vermiş olduğu bir kararında[13]; Anayasa mahkemesi iptal kararına konu etmiş olduğu kanunun veya hükümlerine dair iptal kararının yürürlük tarihini ileri bir tarih olarak belirlemesindeki amacın iptal kararı sonrasında ortaya çıkabilecek olan hukuk boşluğunu doldurmak amacıyla yasama organına tanınmış bir süre mahiyetinde olduğu, yoksa iptal kararı ile Anayasa açıkça aykırı olduğu tespit edilen kanun veya kanunun hükümlerine göre karar vermesi hukukun devleti ilkelerine ve Anayasanın üstünlüğü prensiplerine aykırılık teşkil edeceğine dikkate çekmiştir.

Konu ile ilgili olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu temyizen inceleyerek vermiş olduğu bir kararında[14], “Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı kuralı iptal kararının yürürlüğünü erteleme bakımından da geçerlidir. Erteleme kararı ile iptal kararından sonra belirli bir süre için hukukî boşluk doğmasının önlenmesi amaçlandığından, iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihe kadar iptal edilen kuralın uygulanması gerekir. İptal kararları Anayasa’da öngörülen usullere uygun olarak yürürlüğe girinceye kadar, hukukî boşluğun varlığından söz edilemez.” Şeklindeki gerekçe ile ileri yürürlük tarihli iptal kararına konu kanunun veya kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğine dikkat çekmiştir.

Kanaatimizce, Anayasa Mahkemesi tarafından somut veya soyut norm denetimi sonucunda bir kanunun tamamını veya kanunun belirli hükümlerini anayasa aykırı görmesi halinde iptaline karar verir ve bu iptal kararının yürürlük tarihini, iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlamasından itibaren 1 yılı geçmemek üzere ileri bir tarihi olarak belirlemesi halinde, iptale konu edilen kanun veya kanun hükmü iptal kararının yürürlük tarihine kadar olan dönemde somut uyuşmazlıklara uygulanmaması gerektiği kanaatindeyim. Zira, konuya ilişkin AY m.153 f.3 hükmü, tamamen yasama organına iptal kararı sonrasında ortaya çıkabilecek hukuk boşluğunu doldurmak üzere verilmiş koruyucu süre niteliğindedir. Nitekim, öğretide de haklı olarak ifade edildiği üzere; yasama organının asli ve genelliği ilkesi gereğince istenildiği takdirde anayasa uygun olmak şartıyla ve de herhangi bir süre ile sınırlı olmamak üzere yasa yapma, yasa değiştirme veya yasayı ortan kaldırma gibi yetkisi dikkate alındığında yasama organının Anayasa Mahkemesi tarafından kendisine bu konuda süre ve imkan vermesine ihtiyacı bulunmamaktadır. Ve yine, AY m.153 f.3 hükmünün salt lafzi yorumundan ziyade, amaçsal yorum kapsamında ve anayasa uygun yorum ilkesi, anayasanın bütünlüğü ilkesi, pratik uyuşum ilkesi gibi ilkeler bağlamında değerlendirildiğinde, Anayasa koyucunun bu hüküm ile güttü amaç; Anayasa aykırı olduğu tespit ve hüküm altına alınan bir kanunu veya kanunun belirli hüküm ya da hükümlerinin uygulanmasını belirli bir süre daha sağlamak veyahut bu surette söz konusu kanuna veya hükümlerine meşruiyet kazandırmak değildir. Tam aksine, iptal kararı sonrasında ortaya çıkabilecek hukuk boşluğunu, bu boşluğun neden olabileceği muhtemel sorunları engellemek, kamu düzeni veya kamu yararı gibi nedenlerden dolayı yasama organını bu konuda yani Anayasa mahkemesinin iptal kararına konu kanunun veya hükümlerinin yerine iptal kararında yer alan Anayasaya aykırılık teşkil eden meselelerden arındık şekilde yeni kanuni düzenleme yapılması hususunda uyarmayı amaç edinmektedir. Aksinin kabulü, ileri yürürlük tarihli olarak Anayasa mahkemesince açıkça Anayasa aykırı olması sebebiyle iptal edilen kanunun veya kanun hükümlerinin erteleme süresi içerisinde uygulanması sonucunu doğurur ki; bu durumda insan haklarına saygılı, laik, demokratik, çoğulcu, sosyal hukuk devleti ilkelerine aykırılık teşkil edecektir. Nitekim, Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti; eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir[15].

V. SONUÇ:

Anayasa Mahkemesi somut norm veya soyut norm denetimi yoluyla önüne gelen kanunu veya kanunun belirli hükümlerini Anayasa aykırı bulursa söz konusu bu kanun hükmü hakkında iptal kararı verir. Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğunu iptal kararı kesin olup; gerekçesi yazılmadan açıklanmaz. Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararı Resmi Gazete'de yayımlanır. Söz konusu iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlanması ile kural olarak iptale konu kanun hükmü yürürlükten kalkar. Ancak, Anayasa Mahkemesi, gerekli görmesi halinde iptal kararının yürürlük tarihini 1 yılı aşmamak üzere ileri bir tarih olarak belirleyebilir. İşte tam da bu noktada, Anayasa Mahkemesi, iptal etmiş olduğu kanun hükmünün yürürlük tarihini Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihinden itibaren 1 yılı aşmamak üzere belirlemiş olduğu ileri tarihe kadar söz konusu iptal edilen kanun hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı sorunu ortaya çıkmaktadır. Öğretide bu konuda iki fark görüş ileri sürülmekle birlikte, kanaatimizce, ileri yürürlük tarihli Anayasa mahkemesi iptal kararına konu olan kanunun veya kanunun hükümlerinin erteleme süresi içerisinde somut uyuşmazlıklara derece mahkemeleri tarafından söz konusu bu hükümler yokmuş gibi değerlendirilip sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Aksi durumun kabulü, yukarıda da detaylı şekilde izah ettiğimiz üzere, hukuk devleti ilkelerine aykırılık teşkil edecektir.

-----------------

[1] Özdek, Y "Anayasaya Uygunluk Denetiminin Kapsamı." Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 4.4., s.119-120.

[2] Ayrıntılı bilgi için bkz: Gültekin, K.( 2009), Anayasa Mahkemesinin Norm Denetim İşlevi, Yayımlanmış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, s. 36-50.

[3] Ayrıntılı bilgi için bkz: Gültekin, s. 5-36

[4] RG, 03.04.2011 T, 27894 S

[5] Armağan, S(1967), Anayasa Mahkememizde Kazai Murakabe Sistemi, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, s. 136( Naklen, Bayraktutar, A.( 2013), Anayasa Mahkemesinin İptal Kararlarının Yürürlüğe Girişi ve Bağlayıcılığı, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, s. 66. )

[6] Kıratlı, M(1966), Anayasa Yargısında Somut Norm Denetimi, Ankara, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, s.185( Naklen, Bayraktutar, s.66)

[7] Ancak, öğretide, yasama organının asliliği ve genelliği ilkesi gereğince yasama organının AYM iptal kararı sonrasında ortaya çıkacak olan hukuk boşluğunun doldurulması amacıyla Anayasa Mahkemesinin yasama organının süre verilmesine gerek olmadığını haklı olarak belirtilmektedir( Bayraktutar, s. 70.)

[8] Gözler, K.( 2000), Türk Anayasa Hukuku, Bursa, Ekin Kitabevi Yayınları, s.922( Naklen, Bayraktutar, s. 70)

[9] Özbudun, E ( 2002), Türk Anayasa Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara, s.410( Naklen, Bayraktutar, s. 73)

[10]Azrak, Ü(1984), “Anayasa Mahkemesi İptal Kararlarının Geriye Yürümezliği,” Anayasa Yargısı, s.165( Naklen, Bayraktutar, s. 74)

[11] Ünsaçan, A.M( 2001), Türk Anayasa Mahkemesinin Norm Denetimi ile İlgili Kararlarının Hukuki Niteliği ve Etkisi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, s.82( Naklen, Bayraktutar, s. 74)

[12] Bayraktutar, s. 79.

[13] Danıştay 2.Dairesi., 01.06.2005 Gün, E:2004/1545, K:2005/1886,  Karar için bakınız: Bayraktutar, s.110-111.

[14] Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/133 E. ,  2022/49 K., 25.01.2022 K.T: Karar şuradan alınmıştır: Karamercan Hukuk, Av. Fatih Karamercan ,http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/iptal-hukmunun-yururluge-girecegi-tarihe-kadar-iptal-edilen-kuralin-uygulanmasi-gerekir Erişim Tarihi: 02.07.2023.

[15]Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 23/05/2022K.T., 2021/2266 E. ,2022/1861 K.( https://karararama.danistay.gov.tr/) Erişim Tarihi:02.07.2023.

Anahtar Kelimeler: Anayasa Mahkemesi, İptal Kararı, Resmi Gazete, İleri Yürürlük Tarihi.