I-GENEL OLARAK
İlamsız icra, para ve teminat alacakları için mümkündür. Bu kapsamda ilamsız icra üç şekilde düzenlenmiştir. Bunlar; genel haciz yolu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu, kiralanan taşınmazın ilamsız icra yolu ile tahliyesidir. Alacaklı elinde herhangi bir belge olmaksızın para ve teminat alacağı için borçlusu hakkında genel haciz yoluna başvurabilir. Bir diğer durumda alacaklının elinde borçlu tarafından düzenlenen bir çek, bono ya da poliçe bulunmakta ise bu durumda borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu başlatabilir. Elinde kambiyo senedi bulunan bir alacaklı dilerse ilamsız takip yoluna da başvurabilir. Ancak bu sefer kambiyo takiplerine özgü yola bahşedilen bir takım hukuki menfaatlerden yararlanamaz. Bir diğer ve son ilamsız takip türü ise kanunun hallini istisna olarak saydığı (kira bedelinin ödenmemesi, kira süresinin sona ermesi) hallerde kiralanan taşınmazın ilamsız icra yolu ile tahliyesi talep olunabilir.
Öz itibariyle yukarıda bahsedilen icra takiplerinde, hangi yer icrasının yetkili olacağının tespit edilmesinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu ikinci ayırım başlığı altında düzenlenen “yetki” nin, 5-18 maddeleri arasında düzenleme altına aldığı hükümleri ilamsız icrada yetki müessesi hakkında kıyasen uygulanır.
İlamsız takiplerde genel olarak yetkili icra dairesi borçlunun takibin açıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Ancak taraflar arasında akdi ilişki bulunması şartıyla, TBK. m. 89 uyarınca bir para alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde, alacaklının ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi de takipte yetkilidir. Yine Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndan atıfla takibe esas olan akdin yapıldığı yer icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik edilir ve kati surette karara bağlanır.
II- YETKİ'ye İTİRAZIN YAPILIŞ YERİ, ŞEKLİ ve SÜRESİ
Alacaklının icra dairesine usulüne uygun bir şekilde sunmuş olduğu takip talebi ile birlikte borçlu hakkında takip başlatılmış olur. Borçlu hakkında para ve teminat alacakları için icra dairesi, ilamsız takipte ödeme emri düzenler ve borçlunun takip talebinde belirtilen adresine ödeme emrini gönderir. Ödeme emrini tebliğ alan borçlu itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir. Yetkiye ilişkin olarak yapılan itirazlarda açıkça takibin yetkisine itiraz edildiğinin belirtilmesi ve yetkili icra dairesinin de bu bağlamda gösterilmesi gerekmektedir. Kanaatimizce icra dairesine yapılacak itirazın yazılı olarak yapılması ve daireye verilecek dilekçe sayısından bir fazlasının borçluya alındı yapılması suretiyle, teslim edilmesi daha faydalı olur.
Borçlu hakkında, adi kiraya ve hasılat kiralarına ait olarak başlatılacak takipte yukarıda söz edildiği üzere ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde takibin başlatıldığı yer icra dairesine itiraz yapılacak ve İcra ve İflas Kanunu 62. maddesinde yazıldığı şekli ile itiraz yapılabilecektir.
Borçlu hakkında, kambiyo senetlerine (çek, poliçe ve emre muharrer senet) özgü haciz yolu ile takipte gönderilen ödeme emrini tebliğ alan borçlunun, takibin yapıldığı yer icra hukuk mahkemesine yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde bir dilekçe ile bildirmesi gerekir. Burada ilamsız takipte gönderilen ödeme emrinden farklı olarak takip kendiliğinden durmaz.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, takibin yetki yönünden durabilmesi için ayrıca icra hukuk mahkemesinden itirazın kabulüne dair bir karar getirmek gerekmektedir.
III- YETKİ'ye İTİRAZIN HUKUKİ NETİCELERİ
Borçlu hakkında başlatılan (örnek 7) ilamsız takip ile adi kiraya ve hasılat kiralarına ait başlatılan takipte (örnek 13) ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde takibin başlatıldığı yer icra dairesine yahut başka yer icra dairesinden yine ödeme emri tebliğinden itibaren aynı 7 günlük süre içerisinde esas dairesine gönderilmek üzere yapılan yetkiye itiraz sonrasında borçlu hakkında başlatılan takip kendiliğinden duracaktır. İtiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra memuru takip işlemlerine alacağın tamamı için devam eder. Yetki itirazında bulunulmaksızın borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunmuşsa takibe, kabul ettiği miktar için devam olunur.
Borçlu hakkında (örnek 10) kambiyo senetlerine (çek, poliçe ve emre muharrer senet) özgü haciz yolu ile bir takip başlatılmış ise o halde tebligatı alan borçlunun 5 gün içerisinde takibin başlatıldığı yer icra hukuk mahkemesinde takibin yetkisine açıkça itiraz etmesi gerekmektedir. Ancak yapılan bu itiraz takibi kendiliğinden durdurmaz. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir.
İ.İ.K.’nun 50. maddesinde yapılan atıf nedeniyle; Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20. Maddesi ile düzenleme altına alınan, görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemlere; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden,(1) süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir.
O halde icra hukuk mahkemesi tarafından verilen bir yetkisizlik kararı üzerine; kararın kesinleşmesinden itibaren, alacaklı vekilince dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinin talep edilmesi gerekmektedir. Aksi halde yasal süre içerisinde icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verilmesi talep edilmez ise takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği ve bu durumun kamu düzeninden kaynaklandığı ön görülerek resen dikkate alınması gerekir.
IV- GÜNCEL YARGI KARARLARI
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2020/6910 Esas Ve 2021/3128 Karar
(…) alacaklı tarafından 12/09/2018 tarihinde... 1. İcra Müdürlüğünün 2018/3205 E. sayılı takip dosyasında borçlu aleyhine başlatılan takipte, borçlunun süresinde yetki itirazı üzerine,... İcra Hukuk Mahkemesinin 24/01/2019 tarih ve 2018/290 E.- 2019/20 K. sayılı kararıyla yetki itirazının kabulüne, dosyanın yetkili olan ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği ve söz konusu kararın taraflarca istinaf edilmemesi üzerine 05/02/2019 tarihinde kesinleştiği, alacaklı vekili tarafından HMK'nun 20. maddesinde öngörülen iki haftalık yasal süre geçtikten sonra, 01/03/2019 tarihinde dosyanın yetkili ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiği ve icra müdürlüğünce dosyanın gönderilmesine karar verildiği, bu tarih itibari ile başvurunun yukarıda açıklanan yasa maddesinde öngörülen iki haftalık kesin süre içerisinde olmadığı görülmüştür. HMK'nun 20. maddesi hükmünün kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle kararın alacaklı vekilince temyiz edilmesi halinde dahi aleyhe bozma ilkesi nazara alınamaz (Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 sayılı kararında benimsendiği gibi).(…)
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/2517 Esas ve 2021/4342 Karar
(…) alacaklılar tarafından Ankara 29. İcra Müdürlüğü'nün 2019/3559 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine, alacaklıların yetki itirazının kabulü nedeniyle dosyanın Erciş İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, Erciş İcra Müdürlüğünün 2019/1432 Esas numarasına kaydedilen takip dosyasından borçluya ödeme emri tebliğinin çıkarılmadığı, borçlu tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı görülmektedir. Buna göre, alacaklılar tarafından yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan ilamsız takipte borçlu yetkiye ve borca itirazda bulunmuş olup dosya yetkili icra dairesine gönderilmiş olmakla yetkili icra dairesinden borçluya gönderilecek ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir. Borçlunun yetkisiz icra dairesinde yaptığı borca itiraz, yetkili icra dairesinde başlatılan takip yönünden hiçbir hukuki sonuç doğurmaz. Bu aşama alacaklının yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararı yoktur.(…)
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/3874 Esas ve 2021/2757 Karar
(…) taraflar arasında akdi ilişki bulunması şartıyla, TBK. m. 89 (BK. m. 73) uyarınca bir para alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde, alacaklının ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi takipte yetkilidir. Mahkemece bu yön gözetilerek, taraflar arasında bir akdi ilişki bulunup bulunmadığı ve bu anlamda takip borçlusu davalının yetki itirazının yerinde olup olmadığı HMK. m. 163 ve 164 uyarınca incelenip, taraflara yetki konusunda delillerini gösterme imkanı tanınarak, gösterildiği takdirde taraf delillerinin toplanarak, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.(…)
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2020/7021 Esas ve 2021/2570 Karar
(…) alacaklının genel kredi sözleşmesine dayanarak ilamsız takibe başladığı, sözleşmenin 19. maddesinde ... (icra dairelerinin) mahkemelerinin yetkili kılındığı, kredi sözleşmesinde kredi alan olarak... Kardeşler… Ltd. Şti.’nin, kefil olarak da şirket ortağı ünvanı ile borçlular ... ve ...'in imzalarının bulunduğu, icra dosyasında mübrez 25.11.1999 tarihli vekaletnameye göre ...'in ortağı sıfatıyla imza attığı şirketin münferiden yetkili temsilcisi olduğu, bu durumda, sözleşmede düzenlenen yetki anlaşmasının, borçlu... Kardeşler… Ltd. Şti.’nin ticaret şirketi olması, borçlu ...'i de TTK’nun 12/1. maddesi gereğince tacir olması nedeniyle bağladığının kabulü gerekmektedir.
O halde, mahkemece borçlu ... yönünden yetki itirazının kaldırılması isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. (…)
V- SONUÇ
İcra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri sürmenin şikâyet değil itiraz yolu olduğuna dikkat edilmesi gerektiği,
Alacaklısı tarafından borçlu hakkında başlatılacak bir ilamsız takip neticesinde, herhangi bir yetki itirazıyla karşılaşılmaması adına başlatılacak takiplerde; takibin yetkili yer icra dairesinin belirlenmesi için hukuk muhakemeleri kanunu yetki başlığı altında düzenleme altına alınan 5-18 maddelerine riayet edilmesi gerektiği,
Kısaca bahsedilen bilgiler kapsamında ilamsız takiplerde; kambiyo senetlerine (çek, poliçe ve emre muharrer senet) özgü haciz yolu ile yapılan takip hariç olmak üzere, takibin yapıldığı yer icra dairesine yapılan yetki itirazının takibi durdurduğu, kambiyo takipleri hakkında ise takibin başlatıldığı yer icra hukuk mahkemesinden takibin yetkisizliğine ilişkin olarak karar verilmesi gerektiği,
İcra dairesinin yetkisinin kamu düzenine ilişkin olmadığı, borçluya yönelik yetkisiz yer icra dairesinde başlatılan ilamsız takibe 7 gün içinde yetki yönünden itiraz edilmez (İ.İ.K 62) ise yetkisiz yer icra dairesinin yetkili sayılacağı,
Yetki yönünden yapılacak itirazlarda, yetkili icra dairesinin borçlu yahut vekilince açıkça gösterilmiş olması gerektiği, yetki yönünden itiraz olunan bir takip sonrasında, yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emrinin, borçluya yeni bir itiraz hakkı tanıdığı,
Sözleşmeden doğan para alacakları için, sözleşmenin yapıldığı yerdeki icra dairesinde de ilamsız icra takibi yapılabileceği,
Hakkında ilamsız takip başlatılan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süresi içerisinde icra dairesine başvurması ve takibin yetkisine itiraz etmesi halinde bu itirazın alacaklı vekilince kabulü ile icra dairesince dosyanın herhangi bir yargı kararı olmaksızın yetkili icra dairesine gönderilebileceği,
İcra hukuk mahkemesi tarafından yetkisizlik kararı verilmesi halinde; kararın kesinleşmesinden itibaren alacaklı tarafından 2 hafta süre içinde dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmemesi halinde takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği,
Alacaklının alacağına hızlı ve görece daha kolay yoldan ulaşabilmesi için; başvurulan icra takiplerinin neticelenmesinde zaman ve hak kaybına sebebiyet vermemek, iş yükünü arttırmamak, tahsil süreçlerinin gereksiz yere uzamasının önüne geçmek adına yukarıda arz edilen hususlara dikkat edilmesi gerektiğinin,
İlgililerine faydalı olması dileğiyle
Mustafa Zafer
Hukukçu, (E) İcra ve İflas Müdürü