Konkordato, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK olarak anılacaktır) m. 285 vd. düzenlenmiştir. Konkordatonun tasdiki şartları ise İİK m. 305’de düzenlenmiştir. Konkordatonun tasdikinde görevli mahkeme; geçici ve kesin mühlet kararlarını veren asliye ticaret mahkemesidir[1]. Konkordatonun tasdiki, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 382/2, f. 7 gereği çekişmesiz yargı işidir. Konkordatonun tasdiki çekişmesiz yargı işi olmakla birlikte itiraz hâlinde çekişmeli yargılama faaliyetine dönüşür[2].
İİK m. 302/VIII gereği konkordato komiseri, iltihak süresinin bitiminden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder. Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar(İİK m. 304/I, c. 1). İfade etmek gerekir ki komiserin görüşü, mahkeme bakımından bağlayıcı değildir[3].
Konkordatonun tasdiki için düzenlenen İİK m. 305’teki şartlar alternatif olarak değil, kümülatif olarak bulunmalıdır[4]. Beş bent hâlinde sayılan bu şartları İİK m. 305’teki sırasıyla ana hatlarıyla ele alacağız.
a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması: Bu şart, madde gerekçesinde “…Gerek adî konkordato bakımından yeni getirilen bu şart, gerekse malvarlığının terki suretiyle konkordatoda var olan bu şart, borçlunun gerçekte iflâsa tâbi bir kimse olmasını gerektirmeyip, varsayımsal olarak, borçlu iflâs etseydi, alacaklılarının elde edeceği payın hangi miktarda olacağını tespite yöneliktir. Çünkü, konkordato ile alacaklılar, muhtemel bir iflâstan daha kötü bir duruma düşürülmemelidir. Bu husus, konkordato projesini kabul etmeyen, ancak Kanunda öngörülen nisapla konkordato projesinin alacaklılar tarafından kabul edilmesi halinde, azınlıkta kalan alacaklıların korunması bakımından önemlidir.”[5] şeklinde ifade edilmiştir. Genel olarak konkordato, iflâsa nazaran alacaklılar lehine olmaktadır ve aksinin ispatı bunu iddia edene aittir[6].
b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder): Borçlunun teklifi, malvarlığına uygun olmalıdır[7]. Borçlunun malvarlığının hesaplanmasında müstakbel alacaklar, bu bağlamda örneğin borçluya miras yoluyla geçecek haklar da değerlendirilmelidir[8].
c) Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması: İİK m. 302’nin ilgili fıkrası “Konkordato projesi;
a- Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya
b- Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini,
aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.” şeklinde hükme bağlanmıştır. Mezkur hükme göre konkordato projesi iki şekilde kabul edilmiş sayılır. Bu bağlamda konkordato projesi; kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacaklarının yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imzalanmış olmalıdır.
d) 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır): 7101 Sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun öncesinde konkordatonun tasdikinin düzenlendiği İİK m. 298/I, 3 hükmünün kapsamı, mevcut İİK m. 305/1, d hükmüne göre daha geniş idi. Belirtmek gerekir ki hem 7101 Sayılı Kanun öncesinde hem de sonrasında alacaklıların, borçlunun teminat göstermesi zorunluluğundan açıkça vazgeçme imkânı vardır.
e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması: Mahkeme konkordatonun tasdikine karar vermeden önce borçlu tarafından gerekli gider ve harçların yatırılmış olması gerekmektedir.
Mahkeme, ana hatlarıyla açıkladığımız bu beş şartın gerçekleştiğini tespit ederse konkordatonun tasdikine karar verecektir. İİK m. 305/II gereği mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir. Mahkemenin yapılmasını istediği düzeltme borçlunun teklif ettiği oran için geçerli olup; mahkeme, içerik hakkında bir düzeltme yapılmasını isteyemez[9]. Bunun yanında mahkemenin yapılmasını istediği düzeltme, konkordatoya kabul oyu veren alacaklıların daha sonra mağdur olmaması amacıyla alacaklılar lehine bir düzeltme olmalıdır[10].
-----------------------------------
[1] Pekcanıtez, Hakan/Erdönmez, Güray: “7101 Sayılı Kanunla Yürürlüğe Giren Konkordato Hükümlerinin Değerlendirilmesi”, Bankacılar Dergisi, S. 105, 2018, s. 134; Kale, Serdar: “7101 Sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Çerçevesinde İflas Dışı Adi Konkordato”, İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 5(1), Bahar 2018, s. 215.
[2] Kuru, Baki/Budak, Ali Cem: “Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Getirdiği Başlıca Yenilikler”, İstanbul Barosu Dergisi, C. 85, S. 5, 2011, s. 28; Kale, s. 250; Yarg. 19. HD, T. 2.3.2000, E. 2000/904, K. 2000/1573, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, Erişim Tarihi 13.06.2019.
[3] Pekcanıtez/Erdönmez, s. 139.
[4] Pekcanıtez/Erdönmez, s. 139; Kale, s. 251.
[5] http://app.e-uyar.com/gerekce/index/b849e441-1325-4f01-92c3-b2e1eb5acbc6 , Erişim Tarihi 13.06.2019.
[6] Kale, s. 251.
[7] Pekcanıtez/Erdönmez, s. 136.
[8] Kale, s. 251.
[9] Kale, s. 254.
[10] Pekcanıtez/Erdönmez, s. 138.