Genel Olarak
İcra teşkilâtının en önemli süjesi olan icra daireleri, İcra ve İflâs Kanununu birinci derecede uygulamakla görevli olmaktadır. Bu yetkinin denetimi açısından icra ve iflas kanunu ile kanuna uygun olmayan işlemlerin denetlenerek aksi hallerde şikayet yoluna başvurma olanağı getirilmiştir. İcra memur muamelesini şikayet, İcra ve İflas Kanunu’nun 16.,17.,18, ve 22. maddelerinde düzenlenmiştir. Böylece icra dairesi, görevini yaparken kanunu yanlış uygular, kanunun tanıdığı takdir yetkisini somut duruma uygun kullanmaz ve bir hakkı yerine getirmez veya hakkın yerine getirilmesini nedensiz şekilde sürüncemede bırakır ise, usulsüz hareket etmiş olacaktadır. İcra müdürlüğünün bu usulsüz işlemlerine karşı, işlemden zarar gören ilgili kişiler, icra mahkemesinde şikayet yoluna başvurabilmektedir. Başka bir ifadeyle şikayet, icra ve iflas dairelerinin icra ve iflas hukukuna aykırı işlemlerinin iptali veyahut düzeltilmesi için kabul edilen bir kanun yoludur. Şikayet, bir dava değil; icra ve iflas hukukuna özgü bir başvuru yoludur. Bahse konu şikayetin konusu ise, icra ve iflas dairelerinin yaptığı işlemlerdir. Burada işlemden kasıt, icra dairesinin bir olay veya bir talep karşısındaki tutumudur. Dolayısıyla memur muamelesini şikâyet, kendine özgü bir yol olup, bir dava ya da kanun yolu olarak kabul edilmemektedir. Zira icra müdürü bir konuyla ilgili sadece görüşünü bildirdiğinde şikayete konu bir işlemden söz edilemeyecektir.
Şikayet Nedenleri
İcra memur muamelesini şikâyet sebepleri İcra ve İflas Kanunu 16. maddesinde; ‘’Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir.’’ şeklinde ifade edilmiştir. İlgili kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere icra memur muamelesini şikâyet sebepleri dört başlık altında; işlemin kanuna aykırı olması, işlemin olaya uygun olmaması, bir hakkın yerine getirilmemesi ve bir hakkın sebepsiz yere sürüncemede bırakılması olarak düzenlenmiştir.
1.İşlemin Kanuna Aykırı Olması
Bu şikayet sebebi genel bir sebep olup, bir kanun hükmü hiç uygulanmadığında veya yanlış uygulandığında kanuna aykırılık söz konusu olmaktadır. Bu işlemin kanuna aykırı olması İcra ve İflas Kanununa, diğer tüm kanunlara ve yönetmeliklere aykırı uygulanması anlamına gelmektedir.
2. İşlemin Olaya Uygun Olmaması
İşlemin olaya uygun olmamasına dair şikayet sebebi yalnızca kanunun icra memuruna takdir yetkisi verdiği hallerde söz konusu olmaktadır. Nitekim memurlara tanınan bu takdir yetkisi açıkça kanunda belirtilmiştir. Bu şikâyet sebebine örnek olarak; İcra İflas Kanunu’nun 82/4. maddesinde belirtildiği üzere, borçlu olan çiftçinin geçimi için lazım olan tarım aletleri haczedilemeyeceğinden bu aletlerin haczedilmesi verilebilir. Ayrıca yine bu hususta İcra ve İflas Kanunu 55, 83, 85 ve 87. maddelerinde icra memuruna takdir yetkisi verilen haller de örnek teşkil etmektedir.
3. Bir Hakkın Yerine Getirilmemesi
Bir hakkın yerine getirilmemesi, icra memurunun görevi olduğu halde yapması gereken bir işlemi yapmayı reddetmesi durumudur. Dolayısıyla icra memurunun bir işlemi yanlış yapması durumunda hakkın yerine getirilmemesi değil, işlemin kanuna aykırılığı veyahut olaya uygun olmaması söz konusu olduğundan bu sebeple şikayet yoluna gidilecektir. Bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin örnek olarak, icra memurunun kendisine usule uygun olarak yapılan bir talebi reddetmesi gösterilebilir.
4. Bir Hakkın Gereksiz Yere Sürüncemede Bırakılması
İcra memuru kendisine yapması için başvurulan işlemi süresi içinde yerine getirmekle görevlidir. Bu hususta icra müdürünün re’sen ya da talep üzerine yapmak zorunda olduğu bir işlemi makul veya kanuni sürede haklı bir neden olmaksızın yapmaması halinde hakkın nedensiz yere sürüncemede bırakılması söz konusu olmaktadır.
Öte yandan icra memur muamelesini şikayette; şikayet eden ve şikayet olunan olmak üzere iki taraf bulunmakta olup, şikayet eden kişiler genellikle alacaklı, borçlu ve bunların halefleridir. Fakat bazı hallerde 3. kişilerin yani istihkak iddiasında bulunan 3. kişiler, rehin alacaklıları, rehin sahibi 3. kişilerin de şikayet hakkı bulunmaktadır. Şikayet olunan taraf ise, işlemi yapan icra veya iflas dairesi olmaktadır.
İcra memur muamelesini şikayet süresi, kural olarak 7 günlük bir süreye tabidir. Dolayısıyla bu süre, şikayet edenin şikayete konu işlemi öğrendiği günden itibaren başlamaktadır. Ayrıca bu 7 günlük şikayet süresi, hak düşürücü nitelikte olup; icra mahkemesi, şikayetin kanunî süresi içinde yapılıp yapılmadığını kendiliğinden incelemektedir. Zira söz konusu şikayet süresi geçtikten sonra icra müdürlüğünün yapmış olduğu işlem kesinleşmiş olacağından süresi geçen şikayet iddiası dikkate alınmayacaktır. Fakat bazı hallerde şikayet süreye tabi olmamaktadır. Bu hususta bir hakkın yerine getirilmemesi veya sebepsiz yere sürüncemede bırakılması nedeniyle her zaman şikayet yoluna başvurulmaktadır. Diğer bir süresiz şikayet hali ise işlemin kamu düzenine aykırı olması durumudur. Örnek verecek olursak; borçluya ödeme emri gönderilmeden takibin kesinleştirilerek borçlunun mallarının haczedilmesi, kamu düzenine aykırı olup süresiz şikayete tabi olmaktadır.
İcra memur muamelesini şikayet, icra mahkemesine yapılmaktadır. İcra mahkemesi ilgili şikayeti inceleyerek karara bağlamaktadır. Fakat bu konuda bazı istisnalar bulunmaktadır. Söz konusu istisnalar olarak, kambiyo senetlerine özgü iflas yolunda şikayet ticaret mahkemesi tarafından, paydaşlığın satış suretiyle giderilmesiyle ilgili şikayetler paydaşlığın giderilmesine karar veren sulh hukuk mahkemesi tarafından ve ihtiyati tedbir kararının uygulanmasıyla ilgili şikayetler ise, kararı veren mahkeme tarafından incelenmektedir. Bu konuda yetkili icra mahkemesi, işlemi yapan icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesidir. Ayrıca şikayet, basit yargılama usulüne tabidir; kendiliğinden icrayı durdurmamaktadır.
Netice itibariyle, söz konusu şikayeti inceleyen İcra mahkemesi, şikayet nedenlerini yerinde görür ise, ya şikayet konusu işlemin iptaline ya şikayet konusu işlemin düzeltilmesine veyahut da icra memurunun sebepsiz olarak yapmadığı veya geciktirdiği işlemlerin yapılmasının emredilmesine karar vermektedir. Böylece icra memuru, mahkemenin vermiş olduğu karara direnemeyecek olup, verilen mahkeme kararı uyarınca işlem yapmak zorunda olacaktır.
Şikayet süresinde yapılmamış ise icra mahkemesi, şikayet başvurusunu usulden reddetmektedir. Yine icra mahkemesinin şikayet nedenlerini yerinde görmemesi halinde ise şikayet başvurusu esastan reddedilmektedir. Son olarak, söz konusu şikâyetin kabulü veya reddi kararlarına karşı İcra İflas Kanunu’nun 363.maddesinde belirtilen şartların yerine getirilmesi halinde istinaf yoluna başvurulabilecektir. İstinaf yoluna başvuru süresi ise tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 10 gün olmaktadır.
Konuyla İlgili Emsal Yargıtay Kararları
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/218 Esas ve 2021/4716 Karar ilamı;
“…Somut olayda ise borçlunun icra mahkemesine başvurusunda iflas ödeme emri tebligatına ilişkin tebligat usulsüzlüğü şikayetini ileri sürdüğü, aynı tarihte icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile aynı iddia ile birlikte borca itirazda bulunduğu, icra müdürlüğünce tebligat usulsüzlüğü iddiası ve gecikmiş itirazın mahkemece değerlendirileceğinden bahisle istemin reddedildiği görülmektedir.
İflas ödeme emrinin borçluya tebliğinde kanuna aykırı bir işlemde bulunulmuşsa, borçlunun başvuracağı yol İİK'nun 16. maddesinde düzenlenen şikayet yoludur. Zira, İİK’da, 171/3. maddede sayılan nedenler dışında yer alan usulsüz tebliğ şikayeti için de icra dairesine gidileceği yönünde bir hükme yer verilmemiştir. Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti ve istinaf nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin İİK'nun 172. maddesi gereğince reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir”
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi, 2020/6766 Esas, 2021/2406 Karar ve 03.03.2021 Tarihli İlamı;
…‘’Somut olayda ödeme emrinin, takip talebinde ve ödeme emrinde yer olmayan, bir başka deyişle takiple ilgisiz şikayetçi …’a tebliğ edildiği görülmekle icra memurluğunun kamu düzenine aykırılık teşkil eden bahse konu işlemi süresiz şikayete tabidir.’’
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/12287 Esas, 2022/4209 Karar ve 30.3.2022 Tarihli İlamı;
…“Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, borçlunun mahkemeye başvurusunda sair sebeplerin yanı sıra icra dairesine ait iban numarası ve banka hesap numarasının ödeme emrinde bulunmadığını ileri sürerek usul ve yasaya aykırı düzenlenen ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı borçlunun istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, icra dairesine ait banka adının ve hesap bilgilerinin ödeme emrinde belirtilmesinin İİK'nun 60/2 maddesi uyarınca zorunlu olduğu ve sonradan bu eksikliğin giderilemeyeceğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile ödeme emrinin iptaline ve ödeme emri iptal edildiğinden diğer şikayet nedenleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.
Somut olayda, borçlu tarafından ödeme emrinde eksikliği ileri sürülen icra müdürlüğüne ait banka hesap numarası bilgisinin ikmali her zaman mümkün olup, Dairemizin değişen içtihatlarına göre anılan eksiklik ödeme emrinin iptalini gerektirmez. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun yukarıda izah edilen hususa ilişkin şikayetinin yerinde olmadığı gözetilerek diğer istinaf sebepleri isabetsizdir.”
Av. Begüm GÜREL & Stj. Av. İpek MENGİLLİ
Kaynaklar
https://mukyenhukuk.com/faaliyet-alanlarimiz/icra-iflas-hukuku/icra-memur-muamelesini-sikayet-nedir
https://aslankochukuk.com/icra-memur-muamelesini-sikayet/
https://hukukif.com/icra-memur-muamelesini-sikayet/
https://www.mevzuat.gov.tr/anasayfa/MevzuatFihristDetayIframe?MevzuatTur=1&MevzuatNo=2004&MevzuatTertip=3
http://www.kazanci.com.tr/gunluk/12hd-2011-11811.htm