Harç devletin yaptığı hizmet karşılığında aldığı paradır.
Genel olarak yargı harçlarını davayı açan veya harca mevzu olan işlemin yapılmasını isteyen kişiler peşin ödemekle mükelleftir. Harçlar Kanunu’nun 32. maddesine göre de ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf ödeyebilir ve ödenen bu para sonuçta ayrıca bir isteğe gerek olmaksızın hükümde nazara alınır.
İcra ve iflas harçlarını kanun tayin eder. Kanunda aksine hüküm yoksa bütün harç ve masraflar borçluya ait olup neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunur.
İcra ve İflas harçları, Harçlar Kanununun birinci kısmı, yargı harçları bölümü, 2-37. maddeleri ile bu yasaya bağlı (1) sayılı tarifenin yargı harçları kısmının (B/1) bölümünde ve 2548 Sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkumlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanun’unda düzenlenmektedir.
Buna göre ilgililer; icra takibi başlangıcında takibin türüne göre başvurma harcı, peşin harç, yerine getirme harcı ve cezaevi harcı olmak üzere dört çeşit harç ödemek; İcra takibi sırasında ise takibin türü ve durumuna göre Haciz, Teslim ve Satış harcı, Suret harcı, Tahsil harcı, Tahliye harcı ve vekalet suret harcı ödemek zorundadır.
İcra harçları maktu ve nispi olmak üzere ikiye ayrılabilir.
I. MAKTU HARÇLAR
Nispi harca tabi takipler dışındaki durumlarda harç maktu olarak alınır. Maktu harçlar takip konusu alacağın miktarına, takibin kıymetine veya konusuna göre değişmeksizin sabit miktarda alınır.
Maktu harçlar ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce peşin olarak ödenir. Mahiyetleri icabı işin sonunda hesap edilip alınması gerekenler, harç alacağının doğması tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenir. Harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise, müteakip muamelelere ancak harç ödendikten sonra devam olunur. (Harçlar Kanunu 27. Madde)
1. İcraya başvurma harcı
Konusu para ile değerlendirilebilen ve değerlendirilemeyen ilamlı ve ilamsız icra takiplerinde başvurma harcı alınır. İcra takibi başlatan alacaklıdan peşin olarak tahsil edilir. (Harçlar kanununa bağlı (1) sayılı tarifenin B/I-1 maddesi) 2020 yılı itibariyle 54,40 TL’dir.
2. (Değeri belli olmayan icra takiplerinde) İcranın yerine getirilmesi harcı
Konusu para ile değerlendirilemeyen icra takiplerinde başvurma harcı kadar, yerine getirme harcı alınır. İcra takibi başlatan alacaklıdan peşin olarak tahsil edilir. Örneğin para alacağı içermeyen müdahalenin önlenmesine, gayrimenkulün tahliyesi ve teslimine, çocuk teslimine, taşınır teslimine ilişkin ilamlı takiplerde yerine getirme harcı alınmaktadır. (Harçlar kanununa bağlı (1) sayılı tarifenin B/I-2. Maddesi) 2020 yılı itibariyle 54,40 TL’dir.
3. (Değeri belli olmayan icra takiplerinde) Cezaevi yapı harcı
Konusu para ile değerlendirilemeyen icra takiplerinde başvurma harcının yarısı kadar cezaevi yapı harcı alınır. İcra takibi başlatan alacaklıdan peşin olarak tahsil edilir. (2548 sayılı Yasının 1. maddesi) 2020 yılı itibariyle 27,20 TL’dir.
4. Haciz, Teslim ve Satış harcı
İcra dairesi dışında gerçekleştirilen her bir haciz, teslim ve satış işlemi için alınır. Haciz, teslim ve satış işleminden önce işlemin yapılmasını talep edenden (genellikle alacaklıdan) peşin olarak tahsil edilir. (Harçlar kanununa bağlı (1) sayılı tarifenin B/III maddesi) 2020 yılı itibariyle 127,60 TL’dir.
5. Vekalet suret harcı
İcra dosyasına ibraz edilen vekaletname sureti için alınmaktadır. (Harçlar kanununa bağlı (1) sayılı tarifenin D/1-c maddesi) 2020 yılı itibariyle 7,80 TL’dir.
6. Suret harcı
İcra dosyasından fotokopi (suret) talep edilmesi halinde her bir sayfa için alınmaktadır. (Harçlar kanununa bağlı (1) sayılı tarifenin D/1-a maddesi) 2020 yılı itibariyle 2,90 TL’dir.
II. NISPİ HARÇLAR
Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev'i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır. Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır.
Nıspi harçlar harca konu miktar üzerinden kanunda öngörülen oranda alınır.
1. Peşin Harç
Peşin harç ilamsız takiplerde alınmaktadır. İlama (ya da ilam niteliğindeki belgeye) dayanmayan takip taleplerinde alacak miktarının binde beşi oranında peşin olarak alınır. Bu harç takip talebinde bulunan alacaklıdan peşin olarak alınır. Peşin harçlar takip sonunda tahsil olunacak harçtan mahsup edilir. Bu takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa peşin alınan harç kendisine iade edilir veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir. Bu harcın mükellefi borçludur. Matrahı ise takip talebindeki miktardır. (Harçlar Kanunu 29. Madde)
İlam ve ilam niteliğindeki belgelere dayanan icra takiplerinde peşin harç alınmaz. İlam niteliğindeki belgeler İcra ve İflas Kanunu’nda ve Özel Kanunlarda düzenlenmiştir. Örneğin İİK 38. maddesine göre Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re'sen tanzim edilen noter senetleri (para borcu ikrarını içeren düzenleme şeklindeki noter senetleri), istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir.
Özel kanunlarda sayılan ilam niteliğinde belgelerin başlıcaları şunlardır:
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 35/A maddesi uyarınca düzenlenen uzlaştırma tutanakları: “Avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler. Karşı taraf bu davete icabet eder ve uzlaşma sağlanırsa, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri gereken hususları içeren tutanak, avukatlar ile müvekkilleri tarafından birlikte imza altına alınır. Bu tutanaklar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesi anlamında ilâm niteliğindedir.”
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 64, 86 ve 162. maddesi uyarınca avukatlar hakkında verilen para cezası ve baro giderlerine ilişkin kararlar: Avukatlık Kanununun 162. Maddesi “Para cezasına veya giderlerin ödenmesine dair olan kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Para cezaları baroya gelir yazılır.” hükmünü amirdir. Bu kanun hükmü yapılan yollamalar vesilesiyle aynı kanunun 64 ve 86. maddesine de uygulanacaktır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/2. maddesi uyarınca düzenlenen anlaşma belgesi: “Arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir; anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır. Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden talep edilebilir. Davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılır.”
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253. maddesi uyarınca düzenlenen uzlaşma raporu veya belgesi: “Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde, 171 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.”
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70. maddesi uyarınca verilen tüketici hakem heyeti kararları: “Tüketici hakem heyeti kararları 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre taraflara tebliğ edilir. Tüketici hakem heyetinin kararları, İcra ve İflâs Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir.”
1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanununun 12. maddesi uyarınca düzenlenen alacak senedi ve belgeleri: “Kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetleri, kağıtları ve her türlü taahhütname ve sözleşmeler ortağın oturduğu veya kooperatifin bulunduğu köy veya mahalle ihtiyar heyetleri tarafından parasız olarak tasdik olunur. Bu suretle tasdik olunan senet ve belgeler İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı belgeler hükmündedir. Senetler vadelerinde protestoya tabi tutulmaz. Müracaat vukuunda bu tasdik muameleleri noterler tarafından da yapılır.”
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 61. maddesi uyarınca verilen yıllık aidat ve katılma paylarına ilişkin kararlar: “Kayıt ücreti kayıt esnasında, yıllık aidat nisan ve ekim aylarında iki eşit taksitte ödenir. Oda kaydını sildiren üyelerin aidatı üye kaydının silindiği ay itibarıyla alınır. Süresi içinde ödenmeyen yıllık aidat ve katılma payları için esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları yönetim kurullarınca verilen kararlar ilam hükmünde olup icra dairelerince yerine getirilir. Gecikme zammı, yıllık aidatın ve katılma payının bir mislini geçemez.”
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 16. maddesi uyarınca düzenlenen yönetim aidatına ilişkin kararı: “Yönetim aidatları ve hizmetlerin karşılıkları, müteşebbis heyet tarafından arıtma tesisi işletme masrafları hariç parsel büyüklüğüne göre belirlenir. Arıtma tesisi işletme masraflarına katılım payları ise debi ve kirletme parametreleri esas alınarak yönetim kurulunca tespit edilir. Yönetim kurulunun yıllık bütçesinde belirtilen, bölgenin alt yapı ve müşterek hizmetlerine ait tüm masraflar önceki yıla ait kesin hesap da dikkate alınarak katılımcılar tarafından karşılanır. Belirtilen hizmetlerden yararlanmadıkları gerekçesi ile yönetim aidatlarının ödenmesinden kaçınılamaz. Müteşebbis heyetin yönetim aidatı ile ilgili kararları ilam hükmünde olup, ilamların icrasına ilişkin yolla takip edilirler.”
5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 77. maddesi uyarınca Yönetim Kurulu tarafından verilen bazı kararlar: “Süresinde ödenmeyen kayıt ücretleri, yıllık aidat, munzam aidat, navlun hâsılatından alınacak oda payları, borsa tescil ücreti ve Birlik aidatına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca günlük gecikme zammı tahakkuk ettirilir. Kayıt ücretleri, yıllık aidat, munzam aidat, navlun hasılatından alınacak oda payları ve Birlik aidatı ile borsa tescil ücreti ve bunlara ait kesinleşen gecikme zamları ile para cezalarının tahsiline ilişkin olarak oda, borsa ve Birlik Yönetim Kurulunca verilen kararlar ilâm hükmünde olup, icra dairelerince yerine getirilir.”
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 20. maddesi uyarınca kamulaştırılan yerin boşaltılması konusunda idare tarafından icra dairesine yazılan müzekkere: “Bu Kanun uyarınca lehine kamulaştırma yapılan idare adına tapu dairesince tescil edilen taşınmaz malın boşaltılması idarece icra memurundan istenir. İcra memuru taşınmaz malı on beş gün içinde boşaltmalarını içindekilere tebliğ eder. Bu süre içinde taşınmaz mal boşaltılmazsa icraca boşaltılır. İtiraz ve şikayet boşaltmayı durdurmaz ve mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilemez.”
3186 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri Ve Birliklerinin Kuruluşu Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun 21. maddesi uyarınca onaylanan senet ve belgeler: ”Kooperatiflerin kredi ile ilgili senetleri, kağıtları ve her türlü taahhütname ve sözleşmeleri, ortağın oturduğu veya kooperatifin bulunduğu köy veya mahalle ihtiyar heyetleri tarafından parasız olarak tasdik olunur. Bu suretle tasdik olunan senet ve belgeler, İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı belgeler hükmündedir. Müracaat vukuunda, bu tasdik muameleleri, noterler tarafından da yapılır.”
Merkezî Takip Sistemi harcı:
Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına ilişkin icra takiplerinde alınan peşin harçtır.
6/12/2018 tarihli ve 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun uyarınca yapılan takiplerde, Merkezî Takip Sistemi harcı peşin alınır.
Haciz aşamasına geçilmeden Merkezî Takip Sistemi aracılığıyla sonuçlanan icra takipleri için ayrıca icraya başvurma harcı ile tahsil harcı alınmaz.
İcra takibinin Merkezî Takip Sistemi kapsamında sonuçlandırılamaması veya takipten vazgeçilmesi hâlinde tahsil edilmiş olan Merkezî Takip Sistemi harcı iade edilmez. Ancak, kesinleşen takibe icra dairesinde devam edilmesi hâlinde, tahsil edilmiş Merkezî Takip Sistemi harcının ödendiği tarihte geçerli olan icraya başvurma harcı tutarını aşan kısmı takip sonunda alınacak tahsil harcına mahsup olunur. (Harçlar Kanunu 29/A Maddesi)
7155 sayılı Kanun kapsamındaki icra takiplerinde takibe konu alacak tutarı üzerinden yüzde 2 oranında alınır. (Bu suretle alınacak harç tutarı icraya başvurma harcından düşük olamaz.) (Harçlar kanununa bağlı (1) sayılı tarifenin B/I-5 maddesi)
2. Tahsil Harcı
Tahsil harcı alacağın icra dairesine ödenmesi, alacağın alacağa mahsuben satış ile tahsili, alacağın haricen (borcun doğrudan alacaklıya ödenmesi) tahsili, alacaktan-takipten feragat edilmesi-vazgeçilmesi halinde alınır.
Tahsil harcının mükellefi borçludur. İcra takiplerinde tahsil harcı alacağın ödenmesi sırasında, ödeme yapılmayan hallerde ise harç alacağının doğması tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenir. Harç alacağı icranın yerine getirilmesiyle doğar. (492 sayılı H.K. md. 28. ) Matrahı takip talebindeki (takipte kesinleşen) miktardır. Kısmi ödemelerde takip talebindeki miktar aşılmamak suretiyle kısmen tahsil edilen para üzerinden alınır. İcra takibi sırasında yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretleri matraha dahil edilemez.
Yargıtay kararlarına göre paranın tahsili anında devletin harçla ilgili kaybını önlemek ve Harçlar Kanununun 128. maddesindeki memur mesuliyetini azaltmak amacı ile ilerde borçludan alınmak üzere tahsil harcı alacaklıya ödenen paradan alınmaktadır. İİK’nun 12. maddesi gereğince borçlunun borcu, alacaklının ödediği tahsil harcı kadar devam edeceğinden alacaklının ödediği harç miktarı kadar takibe devam hakkı vardır. Sonuçta harç borçludan tahsil olunmaktadır.
Alacaklının harçtan muaf olduğu ve tahsil edilen paradan harcın kesilemediği durumlarda borçlu adına harç tahsil müzekkeresi yazılarak harcın tahsili gerekir.
492 sayılı Harçlar Kanunu'nda harç alacağının doğması için ödeme veya icra emrinin tebliği gereklidir. Ödeme veya icra emrinin tebliği, haciz işleminin yapılması veya satış işleminin kesinleşmesi gibi ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı almak mümkün değildir (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi).
Harçlar Kanunun 32.maddesi; yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağını öngörmüş, ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçların diğer tarafın ödemesi halinde işleme devam olunacağı hükmünü getirmiştir. İcra harçları da yargı harçları içerisinde olduğuna göre anılan şekilde işlem yapılması gerekir. Harçlar Kanununun ödeme ile ilgili genel hükümlerini düzenleyen 127.maddesi; bu kanunda aksine hüküm bulunmadıkça harçların tamamı peşin olarak ödenmeden harca mevzu olan işlemin yapılmayacağını öngörmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 9.6.2004 tarih ve 2004/12-336 E. 2004/338 K. sayılı ilamı) Gerekli harçları tamamen almadan işlem yapan memurlar harcın ödenmesinden mükellefler ile müteselsilen sorumludurlar.
Değeri belli olan icra takiplerinde değer üzerinden alınan tahsil harcı oranları:
a) Ödeme veya icra emrinin tebliği üzerine hacizden evvel ödenen paralardan (Yüzde 4,55)
b) Hacizden sonra ve satıştan önce ödenen paralardan (Yüzde 9,10)
c) Haczedilen veya rehinli malların satılıp paraya çevrilmesi suretiyle tahsil olunan paralardan (Yüzde 11,38)
d) Resmi ve özel müesseseler memur ve hizmetlilerinin maaş, ücret, gündelik ve sair hizmet gelirlerinin haczi suretiyle tahsil olunan paralardan (Yüzde 4,55)
e) Takip talebi bulunmayan alacaklılara İcra ve İflas Kanununun 125 inci maddesinin 3 üncü fıkrası gereğince ödenen paralardan (Yüzde 2,27)
f) Gayrimenkullerin ve gemilerin tahliye ve tesliminde:
aa) İcra emrinin tebliği üzerine tahliye olunduğu taktirde (Yüzde 2,27)*
bb) Tahliye ve teslim icra marifetiyle olunduğu taktirde (Yüzde 4,55)*
*(Harçlar Kanununun 24.Maddesi gereği bu oranlar yarısı nispetinde alınır)
g) Menkul tesliminde;
aa) İcra emrinin tebliği üzerine teslim halinde (Yüzde 2,27)
bb) İcra marifetiyle teslim halinde (Yüzde 4,55)
h) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan
konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, bu bentte belirtilen tahsil harçları dörtte biri oranında uygulanır. (Yüzde 4,55)
Gayrimenkul veya gemilerin tahliye ve teslimi:
Bir gayrimenkulün veya bir geminin tahliye ve teslimine dair olan icra takiplerinde tahsil harcı; bir yıllık kira bedeli, yoksa bu süreye göre takdir edilecek bir bedel üzerinden hesaplanır. (Harçlar Kanunu 18. Madde)
Gayrimenkul veya gemilerin tahliye ve tesliminde tahsil harcı nispeti:
Gayrimenkul veya gemilerin tahliye veya teslimine dair icralarda Tahsil Harcı (1) sayılı tarifede yazılı miktarların yarısı nispetinde alınır. (Harçlar Kanunu 24. Madde)
Menkullerin teslimi:
Bir menkulün teslimine dair olan icra takiplerinde tahsil harcı; menkulün ilamda veya takip talebinde gösterilen değeri, bu yoksa takdir edilecek değer üzerinden hesaplanır. (Harçlar Kanunu 19. Madde)
İcra takiplerinde faiz:
İcra takiplerinde takipten sonra işleyecek olan faizler, harcın hesabında nazara alınmaz. (Harçlar Kanunu 20. Madde)
Harcın nispeti:
Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır. (Harçlar Kanunu 21. Madde)
İcra takibinden vazgeçme:
Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnameye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır. (Harçlar Kanunu 23. Madde)
Örneğin ödeme veya icra emrinin tebliğinden sonra ancak hacizden önce alınması gereken harç oranı %4,55 iken bu aşamada takipten vazgeçilmesi halinde alınacak harç oranı %2,27’dir. Hacizden sonra ise harç oranı %9,10 iken bu aşamada takipten vazgeçilmesi halinde alınacak harç oranı %4,55’dir.
3. Cezaevi Yapı Harcı:
Dayanağı 2548 Sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkumlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanun’un 1. maddesidir.
Buna göre İcra dairelerince miktar ve kıymeti muayyen olan ilamlı ve ilamsız alacaklardan tahsil olunan paranın %2’si ve kıymeti muayyen olmayan ilamların icrasından tahsil harcının yarısı nispetinde harç alınır. Maktu harçlar ilamın icraya konulduğu zaman peşin olarak alınır.
İcra müdürlüğü tarafından tahsili yapılmayan harici ödemelerde bu harç alınmaz. Sadece icra müdürlüğünce tahsil olunan paralardan bu harç alınır.
Matrahı takip talebindeki (takipte kesinleşen) miktardır. Kısmi ödemelerde takip talebindeki miktar aşılmamak suretiyle kısmen tahsil edilen para üzerinden alınır. İcra takibi sırasında yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretleri matraha dahil edilemez. Değeri belli olmayan takiplerde ise (çocuk teslimine, gayrimenkulün tahliyesi ve teslimine ilişkin icra takipleri gibi) tahsil (icraya başvurma) harcının yarısı oranında maktu cezaevi yapı harcı alınır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 15. maddesi, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, bütün harç ve masrafların borçluya ait olduğunu, bunların neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunacağını öngörmektedir. Cezaevi yapı harcı aksine hüküm oluşturmaktadır. Cezaevi yapı harcının yükümlüsü alacaklıdır ve borçluya yükletilemez.
Özel nitelikte olan 2548 sayılı Kanuna dayanılarak tahsili gereken bir harç çeşidi olup, kanunlarında özel olarak cezaevi yapı harcından muaf olduğu açıkça belirtilen kurumlar dışında hiçbir istisna ve muafiyet söz konusu değildir.
Ödeme veya icra emri tebliğ edilmeden ödenen paralardan harç (tahsil harcı) alınmaması gerekmektedir. Ancak, 2548 Sayılı Yasanın 1/1.maddesinin mutlak hükmü uyarınca, bu şekilde tahsil edilen paranın %2'si nispetinde cezaevi yapı harcı alınır (Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü 02.08.1969 gün ve 21111270-13-4/30738). İcraca her ne suretle olursa olsun tahsil edilen paralardan, ödeme veya icra emrinin tebliğ edilip edilmemesi ile mukayyet olmaksızın %2 nispetinde cezaevi yapı harcı alınır. (CGM.25.02.1957 gün ve 21111270 sayılı mütalaası) (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2010/7136 KARAR NO : 2010/18974)
HARÇTAN MÜSTESNA İŞLEMLER
Harçlar Kanunu’nun 13.Maddesine göre aşağıda yazılı mevzular harçtan müstesnadır:
-Değeri 50 Türk Lirasını geçmeyen dava ve takipler (Ticari senetlere ait takipler hariç)
-Ayda 100 Türk Lirasını geçmeyen nafakalara ait dava ve takipler, “Birden fazla kişiler lehine nafakaya hükmedilmesine dair ilamlarda her kişi lehine hükmedilen miktar müstakil olarak nazara alınır.
-İcra ve İflas Kanununun 270 nci maddesine göre yapılacak defter tutma işlemleri,
( Hapis hakkı için defter yapılması: Madde 270 – Kiralayan evvelce yapılması lazım gelen icrai takibi yapmadan haiz olduğu hapis hakkının muvakkaten muhafazası için icra dairesinin yardımını isteyebilir. (B.K. 267, 269, 281). Gecikmesinde tehlike varsa zabıtanın yahut nahiye müdürünün de yardımı istenebilir. İcra dairesi üzerlerinde hapis hakkı bulunan eşyanın bir defterini yapar ve rehinleri paraya çevirme yoluyla takip talebinde bulunması için kiralayana on beş günü geçmemek üzere münasip bir mühlet verir. )
-Yetkili makamların isteyecekleri ilam ve sair evrak suretleri,
-Genel Bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemleri.
(Yukarıdaki işlemlerin hesaplanacak harçlarının, Genel Bütçeye dahil idarelerin haklılığı nispetinde karşı taraftan tahsiline ilgili merciince karar verilir.)
Genel Muaflıklar ve İstisnalar:
Özel kanunlarla harçtan muaf tutulan kişilerle, istisna edilen işlemlerden harç alınmaz. Ancak, İş Kanununa tabi işçilerin ve çırakların iş mahkemelerindeki dava ve bu mahkemelerden almış oldukları ilamların takiplerinde harçtan muafiyet gündelikleri veya aylık ücretleri 16 yaşını doldurmuş işçiler için belirlenen asgari ücreti geçmeyen işçiler ve çıraklar hakkında uygulanır. Bu maddede veya diğer kanunlarda yer alan harçtan muafiyete ilişkin hükümler, bu Kanunun (1) sayılı Tarifesinin “(A) Mahkeme Harçları” bölümünün (V) numaralı fıkrasındaki “keşif harcı” ve (1) sayılı Tarifesinin “B) İcra ve iflas harçları” bölümünün (III) numaralı fıkrasındaki “haciz, teslim ve satış harcı” bakımından uygulanmaz. (Harçlar Kanunu 123. madde)
5018 sayılı kamu mali yönetimi ve kontrol kanununa ekli (I) sayılı cetvelde belirtilip tahsil harcından muaf olan kamu idareleri:
(I) SAYILI CETVEL
GENEL BÜTÇE KAPSAMINDAKİ KAMU İDARELERİ
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Cumhurbaşkanlığı
Anayasa Mahkemesi
Yargıtay
Danıştay
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
Sayıştay
Adalet Bakanlığı
Millî Savunma Bakanlığı
İçişleri Bakanlığı
Dışişleri Bakanlığı
Hazine ve Maliye Bakanlığı
Millî Eğitim Bakanlığı
Sağlık Bakanlığı
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı
Kültür ve Turizm Bakanlığı
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Ticaret Bakanlığı
Gençlik ve Spor Bakanlığı
Tarım ve Orman Bakanlığı
Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği
Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı
Jandarma Genel Komutanlığı
Sahil Güvenlik Komutanlığı
Emniyet Genel Müdürlüğü
Diyanet İşleri Başkanlığı
Devlet Personel Başkanlığı
Türkiye İstatistik Kurumu
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı
Gelir İdaresi Başkanlığı
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
Meteoroloji Genel Müdürlüğü
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü
Avrupa Birliği Başkanlığı
Devlet Arşivleri Başkanlığı
İletişim Başkanlığı
Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı
Strateji ve Bütçe Başkanlığı
DİĞER HUSUSLAR
Harcı ödenmeyen işlemler:
Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır. (Harçlar Kanunu 32. Madde)
İşçi alacaklarının takibi:
İş mahkemeleri tarafından işçiler lehine hükme bağlanmış olan hak ve alacakların takibinde işçilerden hiç bir harç alınmadan gerekli işlem yapılır. Bu harçlar işçi haklı çıktığı takdirde takip sonunda hesap edilerek ayrıca bir hükme hacet kalmadan borçludan tahsil olunur. (Harçlar Kanunu 33. Madde)
İstinabe yoluyla icra takiplerinde giderler:
Diğer bir icra ve iflas dairesinden istinabe suretiyle bir işlemin yapılması istendiği zaman bu işlemlere ait lüzumlu giderler o dairelere gönderilir. (Harçlar Kanunu 35. Madde)
Süresinde ödenmeyen harçlar:
Bu kanunda ödeme zamanı gösterilen harçlardan süresinde ödenmeyenleri, ilgili mahkeme ve daireler tarafından sürenin sonundan itibaren on beş gün içinde bir yazı ile o yerin vergi dairesine bildirilir ve harçlar vergi dairesince tahsil olunur.
Yazıda harcın nevi ve mahiyeti, miktarı, mükellefin soyadı ve adı ve en son ikametgah adresi açık olarak gösterilir. (Harçlar Kanunu 37. Madde)
Çeşitli hükümler:
Harç tutarlarının 10 Kuruşa kadarki kesirleri nazara alınmaz.
İCRA HARÇLARIYLA İLGİLİ YARGITAY KARARLARI:
* Hacizli taşınmazlardan birinin üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik taleplerin alacağın haricen tahsiline karine teşkil edip etmeyeceği ve haricen tahsile karine sebebiyle tahsil harcı alınıp alınmayacağı konusunda farklı Yargıtay kararları mevcuttur. Bazı Yargıtay kararlarında hacizli mallardan biri üzerindeki haczin kaldırılması talebinin haricen tahsile karine teşkil edeceği ve tahsil harcı alınması gerektiğine karar verilmekteyse de bazı Yargıtay kararlarında ise hacizli mallardan biri üzerinde haczin kaldırılması talebinin haricen tahsile karine teşkil etmeyeceği ve tahsil harcı alınmaması gerektiğine karar verilmektedir.
-Hacizli taşınmazlardan birinin üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, haczin kaldırılması için harç ödenmesi zorunludur.
YARGITAY 12. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2016/17731 KARAR NO: 2017/9947
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Maliye Hazinesi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, alacaklı vekilinin icra müdürlüğüne müracaat ederek haciz konulan taşınmazlardan birinin üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce ancak vazgeçme harcının ödenmesi halinde haczin kaldırılabileceği belirtilerek istemin reddedildiği, alacaklının icra müdürlüğü kararının iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, bu taşınmazın tek başına borcu karşılamaktan uzak olduğu, diğer hacizlerin kaldırılması yönünde talep olmadığı, haczin kaldırılması talebinin, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil etmeyeceği gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde; ''Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır '' düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; hacizli taşınmazlardan birinin üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, haczin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak harç ödenmesi zorunlu olup, icra müdürlüğünce harç alınmasına yönelik işlemde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
O halde, icra mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Maliye Hazinesi'nin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
- İİK'nun 150/c fıkrası gereğince ipoteğe konu taşınmazlardan birinin üzerindeki şerhin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi, alacağın tamamının haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, şerhin kaldırılması için tahsil harcının ödenmesi zorunludur.
YARGITAY 12. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2016/5678 KARAR NO: 2016/8007
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı Maliye Hazinesi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı banka vekili tarafından borçlu aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, alacaklı vekilinin icra müdürlüğüne müracaat ederek takibe konu taşınmazlardan birinin üzerindeki İİK'nun 150/c maddesine göre konulan şerhin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce ancak tahsil harcının ödenmesi halinde şerhin kaldırılabileceği belirtilerek istemin reddedildiği, alacaklının icra müdürlüğü kararının iptali talebiyle icra mahkemesine şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece bir icra dosyasından tahsilat yapılması muhtemel tüm haciz yahut rehinlerden vazgeçilmesinin haricen tahsile karine teşkil edeceği ve tahsil harcı alınması gerektiği, ancak somut olayda takip konusu taşınmazlardan birisi üzerine konulan şerhin kaldırılmasının istenmesi durumunda haricen tahsilden bahsetme olanağının olmadığı ve şerhin kaldırılması istenen taşınmaz yönünden takipten de vazgeçilmemiş olduğu belirtilerek şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde ''Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır '' düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; İİK'nun 150/c fıkrası gereğince ipoteğe konu taşınmazlardan birinin üzerindeki şerhin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, alacağın tamamının haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, şerhin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunlu olup icra müdürlüğünce tahsil harcının alınmasına yönelik işlem yerindedir.
O halde icra mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Davalı Maliye Hazinesi'nin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
-Borçluya ait T.C. ... Bankası A.Ş.'de bulunan bulunan hesaplar yönünden haczin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine oluşturmaz.
YARGITAY 12. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2014/32278 KARAR NO: 6354
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan takipte, alacaklının, borçluya ait T.C. ... Bankası A.Ş.'de bulunan hesaplar üzerine konulan haczin başkaca bir tahsil harcı alınmaksızın fekki için ilgili bankaya müzekkere yazılmasını talep ettiğini, icra müdürlüğünce, tahsil harcının ödenmesi halinde haczin kaldırılmasına karar verileceğini belirterek işlemin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, haczin kaldırılması isteminin alacağın haricen tahsiline karine oluşturduğu gerekçesi ile istemin reddedildiği anlaşılmaktadır.
492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde "Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır. " hükmüne yer verilmiştir.
Takip dosyası üzerinden konulan hacizlerin tamamının kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunludur.
Somut olayda, borçlunun Kahramanmaraş'ta bulunan taşınmazlarının, araçların ve diğer bankalarda bulunan hesaplarının kayden haczedildiği, bu hacizlerin halen devam ettiği görülmektedir. Söz konusu hacizli malların değerleri dikkate alındığında takip konusu borcu karşılayabilecek miktarlarda olduğu anlaşılmaktadır. Alacaklı vekilinin T.C. ... Bankası A.Ş.'de bulunan hesaplar üzerine konulan haczin başkaca bir tahsil harcı alınmaksızın fekki için ilgili bankaya müzekkere yazılması talebinde bulunması, takip dosyasındaki diğer mallar üzerine konulan haczin devam etmesi halinde yukarıda açıklanan kural uygulanamaz. Bu durumda, borçluya ait T.C. ... Bankası A.Ş.'de bulunan bulunan hesaplar yönünden haczin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine oluşturmaz.
O halde, mahkemece, öncelikli olarak alacaklı vekilinin 17.12.2014 tarihli takipten feragat beyanı değerlendirilmeli, şayet alacaklı takipten feragat etmemiş ise şikayetin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
- Alacaklı tarafından takibe konu alacağın bir kısmının haricen tahsil edildiğinin bildirilerek mevcut hacizlerin kaldırılmasına yönelik talepte bulunulması halinde, tahsil harcının alacağın tamamı üzerinden alınması gerekir.
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Personel Genel Müdürlüğü
Sayı : 82084579/1721/10470
Tarih : 23/03/2015
Konu : Görüş Talebi
SİLİVRİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
İlgi : 21/11/2014 tarih ve 25601048-B.M.2014/3148 sayılı yazınız.
6352 sayılı Kanun ile İcra ve İflâs Kanununda yapılan değişikliklerden sonra ihalelere katılımlarda nakit teminat kabul edilip edilmeyeceği, alacaklının haricen kısmi tahsilât beyanına istinaden dosyalardaki tüm hacizlerin kaldırılmasının hukuka aykırı olup olmadığı hususları ile icra daireleri tarafından gün içinde tahsil edilen ve yasal limiti geçmeyen yargı harçlarının 7 günlük süre beklenmeksizin yatırılmasının gerekip gerekmediği hususlarında görüş bildirilmesi Çatalca İcra Dairesinin 19.11.2014 tarih ve 2014/841 sayılı yazısı ile istenilmiştir.
6352 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler gereğince yapılması gereken hususlar, ekli 04.01.2013 tarihli 2013/21 sayılı ve 12.03.2013 tarihli 1582/10594 sayılı yazılarda; isteklilerin nakit teminat vermek suretiyle de ihalelere katılabilmeleri hususunun yürürlükteki mevzuattaki zorunluluktan kaynaklandığı ve ayrıca gün içinde tahsil edilen harçların Parasal Oranlar ve Limitler Hakkındaki Tebliğ hükümlerine bağlı olmaksızın aynı gün saat 16.30’da, saat 16.30’dan sonra tahsil edilen harçların ise ertesi gün saat 16.30’da saymanlık hesabına aktarılması gerektiği belirtilmiştir.
Diğer taraftan yerleşik Yargıtay içtihatlarında, alacaklı tarafından takibe konu alacağın bir kısmının haricen tahsil edildiğinin bildirilerek mevcut hacizlerin kaldırılmasına yönelik talepte bulunulması halinde, tahsil harcının alacağın tamamı üzerinden alınması gerektiği hükme bağlanmış olduğundan, uygulamanın bu şekilde yapılmasının uygun olacağı düşünülmekle birlikte konunun yargıya intikal etmesi halinde mahkeme kararlarının esas alınması hususunda,
Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.
* Ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı almak mümkün değildir (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi). 492 sayılı Harçlar Kanunu'nda harç alacağının doğması için ödeme veya icra emrinin tebliği gereklidir .
Bu sebeple dosyada birden fazla borçlu olması halinde tahsil harcı ancak kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçludan alınabilir. Kendisine ödeme emri tebliğ edilmeyen borçludan ise tahsil harcı alınamaz.
YARGITAY 12. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2015/32585 KARAR NO: 2016/8753
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe karşı borçlunun, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ edilmeden önce icra takip dosyası borcunu ödediğinden tahsil harcı alınamayacağını ileri sürerek, tahsil harcı kesintisi işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece takip dosyasındaki diğer iki borçluya ödeme emri tebliğ edildiği ve ödemenin, ödeme emri tebliğinden sonra olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
İcra takiplerinde takip çıkışı üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı tarifenin B/I- 3. fıkrasında belirtilen ve takip safhalarına göre tahsil harcı alınır. Ancak bu tahsil harcının doğabilmesi için takibin o safhasının yerine getirilmesi gerekir. Ödeme veya icra emrinin tebliği, haciz işleminin yapılması veya satış işleminin kesinleşmesi gibi ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı almak mümkün değildir (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi). 492 sayılı Harçlar Kanunu'nda harç alacağının doğması için ödeme veya icra emrinin tebliği gereklidir.
Ödeme emri veya icra emrinin tebliğinden önce yapılan ödemelerden tahsil harcı alınmaz. 492 sayılı Harçlar Kanuna ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3 maddesindeki tahsil harcının ancak ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı öngörülmüştür (12. HD 10.03.2003 T 1505 - 4760 Sayılı ilamı) .
Somut olayda, 11.09.2015 tarihli tahsilat makbuzları ile toplam 608.320,59 TL ... AŞ. tarafından borç miktarı yatırıldığı, borçlu ... AŞ. hakkında çıkartılan ödeme emri tebligatının 09/09/2015 tarihinde iade edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda anılan tarife gereğince ödeme emri tebliğ edilmeden, tahsil harcı alınamayacağından şikayetçi- borçlu yönünden tahsil harcı alınması mümkün değildir. Takip dosyasındaki diğer borçlulara ödeme emrinin tebliğ edilmesi halinde tahsil harcı ancak, bu borçlulardan alınabilir.
O halde mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
* Tahsil harcı alacaklıdan tahsil edilebilecek olup borçlunun borcu, alacaklının ödediği tahsil harcı kadar devam edeceğinden alacaklının ödediği harç miktarı kadar takibe devam hakkı vardır.
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2004/17132 Karar No. 2004/21884 Tarihi 15.10.2004
Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Medeni Usul Hukuku 'nda olduğu gibi İcra Hukukunda da harç ve giderler sonuçta haksız çıkan tarafa yükletilir. Harç yapılan bir hizmet karşılığı olarak Devletin aldığı bir paradır. Tahsil harcı da bu amaca yönelik olduğundan alacaklıya ödeme sırasında alındığına göre, takip masrafları çıkarıldıktan sonra kalan miktar üzerinden alacaklıdan tahsil olunur. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nda harcın ödeme zamanı, matrahı ve miktarı belirlenmiştir. Nitekim Harçlar Kanunu'nun 28/b maddesinde icra takiplerinde tahsil harcı alacağın ödenmesi sırasında, ödeme yapılmayan hallerde harç alacağının doğması tarihinden itibaren 15 gün içinde ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Keza Harçlar Kanunu'nun 32. maddesinde ise harcın mükellefi alacaklı olmasa dahi müteakip işlemleri yaptırmak için ilgilisi tarafından ödenmeyen harcı diğer taraf ödeyerek bilahere sorumlusundan tahsil etmek koşulu ile işleme devam olunacağı açıklanmıştır. Keza Harçlar Kanunu'nun 128. maddesi gereğince gerekli harçlar tamamen alınmadan işlem yapan memurlar harcın ödenmesinden mükellefler ile müteselsilen sorumlu olurlar.
Ne var ki anılan yasanın 130. maddesi ise bu kanunda ödemeleri için belli bir süre belirlenmiş harçlar süresi içinde ödenmemiş ise ilgilileri tarafından sürenin sonundan itibaren 15 gün içinde müzekkere ile o yerin ilgili vergi dairesine bildirileceği belirtilmiştir. İİK'nun 15. maddesi ise harcın kim tarafından ödeneceğini açıklayarak "İcra ve İflas Harçlarını kanun tayin eder. Kanunla hilafı yazılı değilse bütün harç ve masraflar borçluya ait olup neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunur" demekle tahsil harcının sorumlusunun borçlu olduğunu açıklamıştır. Dairemizce süregelen içtihatlarında da bu kural uygulanmış ise de Hukuk Genel Kurulu'nun önüne gelen dairemizle ilgili uyuşmazlıkta H.G.K.'nca 22.09.2004 tarih 2004/12-491 Esas sayılı karan ile paranın tahsili anında Devletin harçla ilgili kaybını önlemek Harçlar Kanunu'nun 128. maddesindeki memur mesuliyetini azaltmak amacı ile ilerde borçludan alınmak üzere tahsil anında tahsil harcının alacaklıdan tahsili gerekeceğine karar verilmiştir.
Dairemizce açıklanan nedenle yeniden oluşturulan içtihatlarında H.G.K. kararına uygun olarak tahsil harcının alacaklıdan tahsil edilebileceği görüşü benimsenmiştir. Ancak Harçlar Kanunu'nun 32. maddesinin söz konusu olmadığı hallerde dosya hesabı kapatılırken İİK'nun 12. maddesi gereğince borçlunun borcu, alacaklının ödediği tahsil harcı kadar devam edeceğinden alacaklının ödediği harç miktarı kadar takibe devam hakkı vardır. İcra mahkemesince yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda anlaşmazlığa çözüm getirilmesi gerekirken önceki içtihatlarının doğrusunda şikayetin reddi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
* İhale kesinleşene kadar, ihale konusu taşınmazların kira bedellerinin kiracılar tarafından icra dosyasına yatırılmasının istenmesi ve bu bedellerin icra dosyasına yatırılması, yukarıda yazılı İİK 131 ve 134. maddeleri uyarınca icra müdürünün muhafaza ve idare mükellefiyetinin bir gereği olup; takibe konu alacağın tahsiline ilişkin bir işlem olmadığından, bu paradan tahsil ve cezaevi harçları kesilemez. Ancak Harçlar Kanunu 1 sayılı tarifesinin, İcra iflas harçları ile ilgili “B” bölümünün idare harçları ile ilgili I-4 fıkrasına göre, maktu harç alınması gerekir.
YARGITAY 12. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2012/28961 KARAR NO: 2012/35493
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki ihale alıcısı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK’nun 131. maddesine göre; “Satış bedelinin ödenmesi için mühlet verilmiş ise para verilinceye kadar hasar ve masrafı müşteriye ait olmak üzere taşınmaz, icra dairesi tarafından idare olunur” Aynı