15 Temmuz 2016 günü gerçekleştirilen, anayasal düzenimiz ile ulusal egemenliğimizi, bağımsızlığımızı ve bütünlüğümüzü hedef alan darbe girişimi, Türk Devleti ve milletinin ortak karşı duruşuyla bastırılmış, ülkemiz büyük bir badireyi atlatmıştır. Ardından bu terör örgütünün devlet ve toplum içinden temizlenmesi amacıyla acil tedbirler alınmaya başlanmıştır. Bu yeniliklerden biri de Harp Okullarının ve askeri liselerin kapatılması olmuştur.
Bugün okullarınıza veda ederken ne kadar üzgün olduğunuzu görünce kalbim sıkıştı, içim sızladı. Marşınızı söylediğiniz anı ağlayarak izledim. Sonra ne yaptım biliyor musunuz?
KENDİME GELDİM!
Siz de öyle yapın gençler. Önce memleketinize dönün, küçük yaşta ayrıldığınız ailenizin kollarına atılın. Okullarınızı kapatan değil kapattıran zihniyete kızın. Olayların TSK ile alakası olmadığını bu darbenin de askeri bir darbe olmadığını, TSK içine sızmış bir kısım hain insanların kalkışması olduğunu ailelerinize anlatın. Kimsenin mesleğinize ve şanlı Türk ordusuna dil uzatmasına izin vermeyin. Ama düşüncelerinizi kavga ile değil iyilikle güzellikle anlatın. Başınız dik olsun!
ÇALIŞMAKTAN ASLA VAZGEÇMEYİN!
Memleketimizin içinde bulunduğu durumda hainlerle savaşmak için bir kısım yeniliklerin gerektiğini anlamış bulunuyorum. Maalesef söylenecek o kadar çok söz var ki. Hiçbir şeyi normalleştirmiyorum. Yaşananların vahamiyetini hepimiz izledik. Önümüze bakalım; Atatürk sevgisi ve vatan aşkı için Atatürk’ün kurduğu okullardan mezun olmak gerekmez, üniforma hele ki hiç şart değil. Çanakkale’ de şehit olan binlerce vatan evladının üniformasını bırakın ayaklarında botu bile yoktu, çocuk yaşta şahadete koşar adım gittiler. Atatürk’ün “ Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.” Sözü teselliniz olsun.
SİZLER HER DAİM ASKERSİNİZ!
Türk ve Türkiye Tarihi sadece Cumhuriyet döneminden ibaret değil. Metehan döneminde başlayan askeri yapılanma Osmanlı döneminde de çok kereler değişti. I. Murat zamanı Yeniçeri Ocağı kuruldu. Bu sistem, daha sonra bozulması ile değişik sorunları birlikte getirdi. Yeniçeri ocağının yerine II. Mahmut zamanında Asakir-i Mansure-i Muhammediyye ordusu kuruldu. Nizam-ı Cedit Ordusu kuruldu mesela. III. Selim’in öldürülmesi ile kapatılan Nizam-ı Cedit ordusunun yerini Sekban-ı Cedit ordusu aldı. Daha sonra o da kapanıp Eşkinci Ocağı kuruldu. Harbiye ve Tıbbiye okulları açılarak ordunun subay ve tabip ihtiyacı karşılanmaya çalışıldı.
Orduya subay kazandırmak için o kadar çok okul açılıp kapandı ki hepsini sizler de Tarih derslerinde okudunuz ve öğrendiniz. Yenilikler tarih boyunca oldu. Okullarınızın kapanmasıyla getirilecek yeni sistemin nasıl olacağını bilmiyorum ama hala subay olmak için şansınızın olduğunu düşünüyorum. Eğer subay olamayacağınız bir sistem getirilirse de vatana hizmete yeni fakültelerinizde ve mesleklerinizde devam edeceksiniz. Asla yılmayacaksınız.
Cahiliyet sadece TSK'da yuvalanmamış ki. Hukuk sistemini de ele geçirmeye çalışmışlar. Özellikle liseleri kapanmış kardeşlerime sesleniyorum subay olma hayalinizi biliyorum ve sizi anlıyorum ancak; sizleri cübbe giyerek cahiliyetle savaşmaya davet ediyorum. İleride siyasete atılabilmeniz için, devlet kademelerinde görev alabilmeniz için hak ve adalet dağıtabilmeniz için sizleri hukuk fakültelerinde okumaya davet ediyorum.
Mesela Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinin temelleri 5 Kasım 1925’te Kemal Atatürk tarafından törenle açılmış olan ”Ankara Adliye Hukuk Mektebi”ne kadar uzanır. Atatürk, Hukuk Mektebi'nin kurulmasını Hukuk Devriminin başlangıcı olarak görmüştür. Ankara Adliye Hukuk Mektebi, aynı zamanda Cumhuriyet'in ilk yükseköğretim kurumudur. Okulun kurulmasının gerisinde yatan temel düşünce çağdaş Cumhuriyet Hukukunu koruyacak, öğretecek ve geliştirecek iyi eğitimli hukukçulara duyulan acil ihtiyaçtır.
Temel görevi hukukçu yetiştirmek, hukukun çeşitli alanlarında araştırmaları yönetmek ve desteklemek olan Hukuk Fakültelerinde sizlere ihtiyaç var gençler. İstanbul Hukuk, Marmara Hukuk ve Anadolu’ da da birçok fakülte var. Tek yapmanız gereken eskisinden daha çok çalışmak.
BU VATANIN HER MESLEK KOLUNDAN İNSANA İHTİYACI VAR
Mühendis olun! Sayısız keşifler yapın,
Doktor olun! insanları iyileştirin,
Öğretmen olun! Çocuklara ilim irfan öğretin. Bu günleri anlatın mesela.
İşçi olun! Taşı sıkıp suyunu çıkarın. Evinize helal para götürün.
Vatana hizmet için sayısız meslek kolu sizleri bekliyor…
KOLLUK KUVVETLERİNDEN YARDIM İSTEYİN
İçinde bulunduğunuz ortamlar sizleri başka insanlara kötülük yapmaya yönlendiriyorsa ve istemeden de farkında olmadan da bir kısım oluşumların içine girdiyseniz derhal içlerinden ayrılın ve durumu ailenize bildirin.
Aileniz sizi koruyamayacak durumdaysa kolluk kuvvetlerine başvurun. Okullarınız kapandığı için bile sizlerle irtibata geçmek ve bu durumdan faydalanmak isteyecek şer güçleri olabilir. Hiçbir oluşumun ve örgütlenmenin içine dahil olmayınız.
Sizlere bir yandan HOŞÇAKALIN HARBİYELİLER derken bir yandan da HOŞGELDİNİZ GENÇLER diyorum. Asla yüce önderimizin sizlere verdiği ödevi yerine getirirken yılmayın. Atamızın da dediği gibi;
“Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen Türk istiklal ve cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”
Allah’ a emanet olun ve esen kalın…
Ablanız,
Av. Tuğba İncel
Bugün okullarınıza veda ederken ne kadar üzgün olduğunuzu görünce kalbim sıkıştı, içim sızladı. Marşınızı söylediğiniz anı ağlayarak izledim. Sonra ne yaptım biliyor musunuz?
KENDİME GELDİM!
Siz de öyle yapın gençler. Önce memleketinize dönün, küçük yaşta ayrıldığınız ailenizin kollarına atılın. Okullarınızı kapatan değil kapattıran zihniyete kızın. Olayların TSK ile alakası olmadığını bu darbenin de askeri bir darbe olmadığını, TSK içine sızmış bir kısım hain insanların kalkışması olduğunu ailelerinize anlatın. Kimsenin mesleğinize ve şanlı Türk ordusuna dil uzatmasına izin vermeyin. Ama düşüncelerinizi kavga ile değil iyilikle güzellikle anlatın. Başınız dik olsun!
ÇALIŞMAKTAN ASLA VAZGEÇMEYİN!
Memleketimizin içinde bulunduğu durumda hainlerle savaşmak için bir kısım yeniliklerin gerektiğini anlamış bulunuyorum. Maalesef söylenecek o kadar çok söz var ki. Hiçbir şeyi normalleştirmiyorum. Yaşananların vahamiyetini hepimiz izledik. Önümüze bakalım; Atatürk sevgisi ve vatan aşkı için Atatürk’ün kurduğu okullardan mezun olmak gerekmez, üniforma hele ki hiç şart değil. Çanakkale’ de şehit olan binlerce vatan evladının üniformasını bırakın ayaklarında botu bile yoktu, çocuk yaşta şahadete koşar adım gittiler. Atatürk’ün “ Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.” Sözü teselliniz olsun.
SİZLER HER DAİM ASKERSİNİZ!
Türk ve Türkiye Tarihi sadece Cumhuriyet döneminden ibaret değil. Metehan döneminde başlayan askeri yapılanma Osmanlı döneminde de çok kereler değişti. I. Murat zamanı Yeniçeri Ocağı kuruldu. Bu sistem, daha sonra bozulması ile değişik sorunları birlikte getirdi. Yeniçeri ocağının yerine II. Mahmut zamanında Asakir-i Mansure-i Muhammediyye ordusu kuruldu. Nizam-ı Cedit Ordusu kuruldu mesela. III. Selim’in öldürülmesi ile kapatılan Nizam-ı Cedit ordusunun yerini Sekban-ı Cedit ordusu aldı. Daha sonra o da kapanıp Eşkinci Ocağı kuruldu. Harbiye ve Tıbbiye okulları açılarak ordunun subay ve tabip ihtiyacı karşılanmaya çalışıldı.
Orduya subay kazandırmak için o kadar çok okul açılıp kapandı ki hepsini sizler de Tarih derslerinde okudunuz ve öğrendiniz. Yenilikler tarih boyunca oldu. Okullarınızın kapanmasıyla getirilecek yeni sistemin nasıl olacağını bilmiyorum ama hala subay olmak için şansınızın olduğunu düşünüyorum. Eğer subay olamayacağınız bir sistem getirilirse de vatana hizmete yeni fakültelerinizde ve mesleklerinizde devam edeceksiniz. Asla yılmayacaksınız.
Cahiliyet sadece TSK'da yuvalanmamış ki. Hukuk sistemini de ele geçirmeye çalışmışlar. Özellikle liseleri kapanmış kardeşlerime sesleniyorum subay olma hayalinizi biliyorum ve sizi anlıyorum ancak; sizleri cübbe giyerek cahiliyetle savaşmaya davet ediyorum. İleride siyasete atılabilmeniz için, devlet kademelerinde görev alabilmeniz için hak ve adalet dağıtabilmeniz için sizleri hukuk fakültelerinde okumaya davet ediyorum.
Mesela Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinin temelleri 5 Kasım 1925’te Kemal Atatürk tarafından törenle açılmış olan ”Ankara Adliye Hukuk Mektebi”ne kadar uzanır. Atatürk, Hukuk Mektebi'nin kurulmasını Hukuk Devriminin başlangıcı olarak görmüştür. Ankara Adliye Hukuk Mektebi, aynı zamanda Cumhuriyet'in ilk yükseköğretim kurumudur. Okulun kurulmasının gerisinde yatan temel düşünce çağdaş Cumhuriyet Hukukunu koruyacak, öğretecek ve geliştirecek iyi eğitimli hukukçulara duyulan acil ihtiyaçtır.
Temel görevi hukukçu yetiştirmek, hukukun çeşitli alanlarında araştırmaları yönetmek ve desteklemek olan Hukuk Fakültelerinde sizlere ihtiyaç var gençler. İstanbul Hukuk, Marmara Hukuk ve Anadolu’ da da birçok fakülte var. Tek yapmanız gereken eskisinden daha çok çalışmak.
BU VATANIN HER MESLEK KOLUNDAN İNSANA İHTİYACI VAR
Mühendis olun! Sayısız keşifler yapın,
Doktor olun! insanları iyileştirin,
Öğretmen olun! Çocuklara ilim irfan öğretin. Bu günleri anlatın mesela.
İşçi olun! Taşı sıkıp suyunu çıkarın. Evinize helal para götürün.
Vatana hizmet için sayısız meslek kolu sizleri bekliyor…
KOLLUK KUVVETLERİNDEN YARDIM İSTEYİN
İçinde bulunduğunuz ortamlar sizleri başka insanlara kötülük yapmaya yönlendiriyorsa ve istemeden de farkında olmadan da bir kısım oluşumların içine girdiyseniz derhal içlerinden ayrılın ve durumu ailenize bildirin.
Aileniz sizi koruyamayacak durumdaysa kolluk kuvvetlerine başvurun. Okullarınız kapandığı için bile sizlerle irtibata geçmek ve bu durumdan faydalanmak isteyecek şer güçleri olabilir. Hiçbir oluşumun ve örgütlenmenin içine dahil olmayınız.
Sizlere bir yandan HOŞÇAKALIN HARBİYELİLER derken bir yandan da HOŞGELDİNİZ GENÇLER diyorum. Asla yüce önderimizin sizlere verdiği ödevi yerine getirirken yılmayın. Atamızın da dediği gibi;
“Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen Türk istiklal ve cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”
Allah’ a emanet olun ve esen kalın…
Ablanız,
Av. Tuğba İncel