HMK’nın “Hükmün Tashihi” başlıklı 304.maddesi kapsamında hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Bu kapsamda mahkeme, gerekçeli kararı henüz taraflara tebliğ etmemiş ise taraflara tebligat yapmadan hükümdeki maddi hataları düzeltebilir. Ancak gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmiş bulunması halinde ise mahkeme taraflara tebligat yapmadan hiçbir maddi hatayı düzeltemez. O nedenle, hükmün taraflara tebliği halinde tashih kararı verilebilmesi için taraflara talebin tebliği zorunludur. Bu durumda mahkeme tashih dilekçesinin bir örneğini karşı tarafa tebliğ eder ve taleple ilgili beyan dilekçesi sunmak üzere uygun bir süre vererek değerlendirmenin yapılacağı duruşma gün ve saatini belirler. Mahkemece bu yönde çıkartılacak davetiyeye beyanda bulunulmadığı veya belirlenen gün ve saatte gelmedikleri takdirde mevcut duruma göre tashihle ilgili karar verileceği de şerh edilir. Talepte bulunan tarafa ise duruşma gün ve saati tebliğ edilir (Prof.Dr.İlhan E.POSTACIOĞLU, Medeni Usul Hukuku Dersleri, 8.Bası, İstanbul 2020, s.786 ; Prof.Dr.Murat ATALI, Prof.Dr.İbrahim ERMENEK, Doç.Dr.Ersin ERDOĞAN, Medeni Usul Hukuku, 4.Bası, Ankara 2021, s.569 ; Prof.Dr.Ejder YILMAZ, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Cilt-III, 3.Bası, Ankara 2017, s.2978 ; E.Ticaret Mahkemesi Başkanı Harun BULUT, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Cilt-II, Ankara 2022, s.2147-2148). Böylece taraflara tebliğ edilmiş bir karar da düzeltme yapılması halinde, tarafların elindeki ilamla mahkeme karar kartonunda muhafaza edilen karar aslı arasında fark olmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır (HMK m.304 gerekçesi) (Prof.Dr.Baki KURU, Medeni Usul Hukuk, Cilt-II, Ankara 2020, s.1579). HMK.m.304 uygulamasına dair Yargıtay uygulaması ve doktrinde de aynı görüş mevcuttur;
Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 15.06.2016 Tarih 2015/10671 E. 2016/4711 K.sayılı kararında; “…Hükmün taraflara tebliğinden sonra verilen tavzih talepleri hakkında mahkemece taraflar dinlenilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olacaktır. Olayımızda; mahkemece, yukarıda açıklanan HMK’nın 304.maddesi gereğince, hüküm taraflara tebliğ edildikten sonra tavzih dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmeden ve karşı tarafın itirazları dinlenmeden dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verilmiştir. Bu nedenle usuli işlemler tamamlanarak ve HMK.305/2 maddesi de dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle talebin kabulüne karar verilmesi doğru değildir.”
Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 12.05.2016 Tarih 2016/6107 Esas 2016/9866 Karar sayılı kararında; “…Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hakim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemece bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kağıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir (HMK.304/1-2). Davalı erkeğin tashih talebi hakkında açıklandığı şekilde usulüne uygun işlem yapılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.”
Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 02.05.2016 Tarih 12590/10997 sayılı kararında; “…Her ne kadar davalı vekilinin 02.03.2016 tarihli dilekçesi yerel mahkemenin 07.03.2016 tarihli ek kararında tavzih dilekçesi şeklinde yorumlanarak ek karar verilmiş ise de, anılan ek karar ile yapılan işlem esasen hükmün tavzihi değil tashihi olup, işbu tashih işlemi asıl hükmün tebliğinden sonra yapılmakla, taraflar dinlenmeden yapılan bu tashih HMK’nın 304.maddesine aykırı olup, 07.03.2016 tarihli ek kararın anılan bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.”
HMK.m.304/1 uyarınca hükmün tashihinin söz konusu olabilmesi için bir maddi hatanın olması ve bu maddi hatanın da açık bir hata olması gerekir (E.Ticaret Mahkemesi Başkanı Harun BULUT, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, s.2149). Hükmün tashihi, mahkemece resen ya da davanın taraflarından birinin talebi üzerine yapılabilir. Davanın tarafı olmayan kişi veya kurumların talepleri üzerine gerekçeli kararda düzeltme (tashih) yapılamaz. Keza taraf değişikliği sonucunu doğuracak nitelikte hükmün tashihi talep edilemez (E.Ticaret Mahkemesi Başkanı Harun BULUT, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, s.2148). Hükmün tavzihine ilişkin kurallar (m.305-306), ilke olarak maddi hataların tashihinde (m.304) de kıyasen geçerlidir (Yargıtay 10.Hukuk Dairesi 16.09.2003 T. 7042/5794) (Prof.Dr.Ejder YILMAZ, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, s.2978) (EK-11). Bu kapsamda hükümdeki maddi hataların düzeltilmesi de, hükmün icrasına (yerine getirilmesine) kadar istenebilir (m.305/1 kıyasen) (Prof.Dr.Baki KURU, Medeni Usul Hukuk, s.1579).
Sonuç olarak ; HMK.m.304 hükmü uyarınca hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir. Düzenlemeyle ulaşılmak istenen amaç, tarafların elindeki ilamla mahkeme karar kartonunda muhafaza edilen karar aslı arasında fark olmasının önüne geçmektir.