GÜVERCİN İLE KARGA

Abone Ol
Güvercin: Otuz yıldır akan kan durdu Karga, şimdi ne diye bazılarınız bundan rahatsız oluyor ki?
Karga: Kan durdu diye niye rahatsız olayım güvercinim, terörden rahatsızım ben. Öyle ki, bunu anlatmak için kapsamlı bir kitap yazmak gerekir.
Güvercin: Basit bir soru sordum karga, ama kitap diyorsan kitap yaz o zaman.
Karga: Basit bir soru mu?
Güvercin: Anlaşılmayacak ne var barış geldi işte.
Karga: Sana bir soru güvercin efendi, Uğur Mumcu'yu kim, niye öldürdü?
Güvercin: Dinciler öldürdü, bunu bilmeyen mi var!
Karga: Dinciler… Bak buna gülerim işte. Uğur Mumcu bir kitap yazıyordu, hatırlıyor musun?
Güvercin: Ne kitabı?
Karga: Hani yarım kalan bir kitap, “Kürt Dosyası”
Güvercin: Ee ne var bunda?
Karga: Ne mi var! Bak güvercinim; Uğur Mumcu, o günlerde PKK'yı anlamak için Öcalan'ın Tapu Kadastro Lisesindeki öğrencilik yıllarından itibaren izini sürmeye başlamıştı.
Güvercin: İzci miydi bu Mumcu dediğin adam?
Karga: İzciydi evet, izci bir gazeteciydi. Öcalan’ın gezdiği yolların, gittiği yerlerin izini sürüyordu. Yani Öcalan'ın asıl sahiplerinin peşindeydi..! Aracına bomba konulduğu ve şehit edildiği gün kimle buluşacağını, ondan ne alacağını biliyor muydun?
Güvercin: Kimle buluşacakmış?
Karga: Dönemin askeri savcısı Baki Tuğ ile görüşecekti ve ondan Mit'e ait bir evrak alacaktı.
Güvercin: Baki Tuğ mu, o da kim?
Karga: Baki Tuğ, 27 Nisan 1972 yılında tutuklanan Öcalan için önce en ağır cezayı isteyen ardından da görüş değiştirerek serbest bırakılmasını sağlayan askeri savcıydı.
Güvercin: Olabilir, ne var bunda?
Karga: Ah güvercinim, bunları ve nedenlerini bilseydin eğer hiçbir ayrım yapmaksızın herkese "savaş lordu" işte "kandan beslenenler" falan demez, "barış" denilen bu yeni dönemi anlamaya çalışırdın.
Güvercin: Ee merak ettim şimdi, ne verecekmiş bu savcı Uğur Mumcu’ya?
Karga: "Abdullah Öcalan mensubumuzdur, derhal salıverilsin… MİT" yazılı bir resmi evrak..!
Güvercin: Küçük at güvercinler de yesin..
Karga: İster ye ister yeme,Uğur Mumcu aracına bomba konulduğu gün Baki Tuğ'dan bu belgenin orijinalini alacaktı.
Güvercin: İyi de şimdi konumuzla bunun ne ilgisi var?
Karga: Ah güvercinim ne olurdu şu çenen kadar biraz da beynin olsaydı. Şimdi bir düşün, Uğur Mumcu bu belgenin aslını ele geçirseydi ve 104. sayfasında yarım kalan kitabını tamamlayabilseydi sence ne olurdu?
Güvercin: Ne olurmuş?
Karga: Kürt haklarından dem vuran Öcalan ifşa olur 1993 yılında PKK çöküverirdi.
Güvercin: Ama o zaman bu derin yapı başka bir örgüt kurardı.
Karga: Bak şimdi kafan biraz çalışmaya başladı. Evet, doğru PKK yerine başka bir örgüt de kurulabilirdi ama demem o ki mesele aslında PKK falan değil… Mesele çok daha derin..
Güvercin: Benim iyice kafam karıştı!
Karga: Bu kadarı bile kafanı karıştırdıysa bundan sonrakileri hiç dinleme, sen git teslim aldığın mektupları yerine ulaştır, boş ver!
Güvercin: Tamam yaa o işi ben hallettim, mektupları “Çaycı”ya verdim o da gazeteye verecekmiş, oradan okusunlar. Ee sonra ne olmuş Öcalan'a?
Karga: İlahi güvercin, mektupları çaycıya mı verdin!? Neyse sen bırak şimdi Öcalan’ı mesele Öcalan değil, hala anlamadın mı?
Güvercin: Ha evet doğru mesele Öcalan değildi, o olmasa başkası olurdu, başkası olmasa… ee... yav karga, başkası olmasa kim olurdu?
Karga: Sen bu işlere hiç kafanı yorma diyorum, zaten olan oldu, bundan böyle dikkat edelim, benzer tuzaklara düşmeyelim, kendimize ait bin yıllık yeni bir projemiz olsun diyorum,
Güvercin: Öyle diyorsun ama Kürtlere büyük zulümler yapıldı, tabii ki bunun sonu terördür,
Karga: Bazen beni şaşırtıyorsun güvercin, öyle bir laf ediyorsun ki, sanki aslında her şeyi biliyormuşsun da beni imtihan ediyormuşsun gibi zannediyorum.
Güvercin: Niye ki?
Karga: Dediğin gibi terör zulmü, zulüm terörü besledi yıllarca.
Güvercin: Ha anladıııım. Diyorsun ki yani; dili, kültürü, kimliği anayasal olarak yok sayılan, terörle mücadele adı altında yargısız infaz edilen, annesi babası faili meçhule giden, tecavüze uğrayan, köyleri yakılan, sürülen bu insanlar kimin kollarına atılacaklar, elbette PKK’nın... Valla kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Ama bir o kadar da mücadele edildi bu PKK ile, o niye?
Karga: Valla nokta atışı bir soru bu güvercin, tebrik ederim seni..!
Güvercin: Yani her zaman böyle zekiyimdir ben, hafife alma yani..
Karga: Bak şimdi, kestirmeden sana şunu söyleyeyim; terörle öyle sandığın gibi esaslı bir mücadele yapılmadı.
Güvercin: Hadi canım sende, 30 bin 40 bin asker şehit oldu bu ülkede!
Karga: Of güvercin yaa, tam diyorum biraz anlamaya başladın, şu dediğine bak. Tabiki binlerce şehit oldu, milyonlarca insan acı çekti!
Güvercin: Ne demek şimdi bu?
Karga: Peki şöyle diyeyim, sende dahil şimdi herkes "yeter artık, bitsin bu acılar" demiyor musunuz?
Güvercin: E bitmesin mi yani?
Karga: Ah güvercin sen öldüreceksin beni kimse değil; bak ne diyorum, elbette bitsin, elbette insanlar bezdi, ama diyorum ki, artık millet hayır diyemeyecek bir kıvama, baldıran zehri içmeye hazır bir hale özellikle getirildi diyorum. Aksi halde devlet isteseydi, PKK'nın kökünü kurutur ve o yörenin halkına da terörle mücadele adı altında zulmetmezdi. 19-20 yaşındaki 2-3 aylık çaylak askerleri dağların kurdu haline gelmiş teröristlerin karşısına çıkartmazdı, dağların eteğinde hedef 12 de duran karakolları kaldırır daha güvenli yerlere “kalekollar” yapardı? Beceriksizleri, aptalları, kendi döşediği mayınlara askerlerini bastıran komutan müsvettelerini onbaşı bile yapmazdı…
Güvercin: 19-20 yaşındaki askerler ve karakollar konusunda haklısın ama kendi döşediği mayınlara basmak gibi kazalar olabilir, her şeyin altında bir şey aramamak lazım.
Karga: Oo güvercinim açılıyor bakıyorum. Peki, 1993 yılında bir otobüs dolusu askerin bir kargo gibi teröristlere teslim edilmesine ve 33 askerin şehit edilmesine ne dersin? Bu saldırıdan yaralı kurtulmuş ve şuan felçli olan bir gazi er var, tüm olanları anlatıyor, dinledin mi hiç? Dinlemediysen youtube diye bir site var, "34.er" yaz ve çıkan videoyu seyret...
Güvercin: Sanki benim kabahatimmiş gibi söylüyorsun, güceniyorum ama…
Karga: Sözüm sana değil güvercinim, sözüm bizi aptal yerine koyanlara. Sözüm, Uludere’de çoluk çocuk demeden masum Kürtleri öldürüp sonra da meclis araştırma komisyonundan "ihmal yok, kasıt yok" raporu çıkartanlara. "Onlar da o kadar masum değildi, kaçakçılık yapıyorlardı, ne işleri vardı oralarda, askerin bastığı mayına onlar niye basmıyor" dedikten sonra ellerine bulaşan kana bakmadan "barış havarisi" kesilenlere!
Güvercin: Ama barış geldi bunların hepsini unutmalıyız..
Karga: Güverciin, güvercin.. O taşıdığın mektupları Ebabil kuşlarına kaptırasın emi! Uludere’yi kim yaptı neden yaptı, niye yaptı, amacı neydi? Tüm bunlara cevap bulmadan, hele birde meclis araştırma komisyonu tarafından üzerinin kapatılması sonrasında her şeyin yolunda olduğundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
Güvercin: Peki bundan sonra ne olacak, sen onu söyle?
Karga: Pandoranın kapağı açıldı güvercinim. Olaylar, gelişmeler çok hızlı bir şekilde birbirini takip edecek.
Güvercin: Mesela?
Karga: Mesela bundan sonra her an, zaten fiili bir devlet olan, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin Irak’tan ayrılmasını bekleyebilirsin.
Güvercin: Enteresan!
Karga: Çatışmalar daha bir derinleştikten ve yeterince insan öldükten sonra Suriye’nin 3-4 parçaya bölünmesini bekleyebilirsin.
Güvercin: Kâhin gibisin maşallah.
Karga: Kâhin olmaya gerek yok güvercinim, bunlar malumun ilamı artık.
Güvercin: Ee kâhin efendi, başka?
Karga: İsrail’in mavi Marmara baskını nedeniyle özür dilemesini bekle-ye-bilirsin, diyecektim ki, ahanda diledi…
Güvercin: Helal olsun valla, İsrail’e diz çöktürdü adamlar.
Karga: Ne kadar kulağa hoş geliyor değil mi güvercin? Sen bir de Musul'un ve Kerkük’ün içinde olduğu Kuzey Irak bölgesinin Türkiye’ye ilhak edildiğini düşün, al sana işte misak-ı milli.
Güvercin: Valla şimdiden heyecanlandım…
Karga: Heyecanlandın tabi, heyecanlanman gerekiyor çünkü..! Bak dinle; bu süreçte Filistin Devletinin kuruluşuna şahitlik edeceğiz. Ama sınırları iki katına çıkmış bir İsrail de göreceğiz. Suriye’nin olmadığı bir Ortadoğu haritasında daha büyük bir İsrail söz konusu olacak. Ve şimdi kanatlarını göğsüne doğru çek ve derin bir nefes al; tüm bunlar Türkiye eli ile yapılacak..! Nasıl, heyecan verici değil mi?
Güvercin: Türkiye eliyle mi? Buna kargalar bile güler.
Karga: Gülüyorum zaten merak etme..! Dediğim gibi Suriye’deki durum netleşince göreceksin! Şimdi İsrail’in özrünü, tazminat ödemesini ve Gazze’deki ablukayı kaldırmasını bir de bu açıdan değerlendir. Ha bu arada unutmadan, bir de İran var, onu da kat meselenin içine!
Güvercin: Ortadoğu haritasını çizdin, pes yani..
Karga: Şimdi sana bir soru, bakalım tüm bunlardan neler anladın? 21 Mart 2013 tarihinde Diyarbakır meydanında okunan mektubu sence kim yazdı?
Güvercin: Ne bilim ben yaa öfff. Virvirvir kafamın etini yedin, kim yazdıysa yazdı. Artık şehit cenazesi gelmeyecek, yetmiyor mu?
Karga: Eh ne diyeyim güvercinim, sen beni hiç anlamamışsın ki, elbette şehit cenazeleri gelmesin, ne diyeyim…
Güvercin: Tamam işte bitti, akan kan durdu, daha ne istiyorsunuz?
Karga: Biz bir şey istemiyoruz güvercinim, ama senden daha çok şey isteyecekler ve sen her defasında böyle konuşursan kanatlarını tek tek yolacaklar benden söylemesi.
Güvercin: Yav bir dediğin diğerini tutmuyor ki senin, hem Kuzey Irak’ı da bize verecekler diyorsun hem böyle giderse kanatlarını yolacaklar diyorsun, ne diyorsun açıkça söylesene!
Karga: Kaşıkla verip kürekle almaya çalışacaklar diyorum, dikkat et diyorum, zaman kötü diyorum, kolla kanatları diyorum... İran diyorum, topraklarındaki kontrolü sende olmayan füze rampaları diyorum, Kuzey(Türkiye’den), Güney(Irak’tan) ve Batı(Suriye’den) parçalarının birleştiği Büyük Kürdistan diyorum, senin de büyük bir planın olmalı diyorum, yoksa sürecin sonunda gözlerine ışık tutulmuş tavşan gibi kalakalırsın diyorum, öyle barış marış diye havalara uçmanın zamanı değil diyorum, daha ne diyeyim.
Güvercin: Sen kadan komplocu, ne kadan karamsar, ne kadan ağzından çıkanı kulağı anlamayan bir kargasın ya böyle..
 

(Bu köşe yazısı, sayın Av. Zafer KAZAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)