Ancak yeterli olmuyor.
Malum kişilerin, bu el yazısını kesip muska gibi boyunlarında taşımaları ve kaynatarak günde üç vakit birer çorba kaşığı içmeleri yararlı olacaktır.
“Medeni Bilgiler” isimli kitapda yer alan ve yazımız ekinde orijinali bulunan el yazısında Atatürk şunları söylüyor :
“Bugünkü Türk Milleti siyasi ve içtimai camiası içinde kendilerine Kürtlük fikri, Çerkezlik fikri ve hatta Lazlık fikri veya Boşnaklık fikri propaganda edilmek istenmiş vatandaş ve milletdaşlarımız vardır. Fakat mazinin istibdat devirleri mahsulü olan bu yanlış tevsimler (adlandırmalar), bir kaç düşman aleti, mürteci, beyinsiz dışında, hiç bir millet ferdi üzerinde teellümden (üzüntüden) başka bir tesir hasıl etmemiştir…Çünkü bu millet efradı da umum Türk camiası gibi aynı müşterek maziye, tarihe, ahlaka, hukuka sahip bulunuyorlar.”
Bu sözlerin hiçbir yoruma ihtiyacı yoktur.
Atatürk’ün koyduğu teşhis ile;
Türk Milletini; kürt, çerkez, laz, boşnak gibi ırk ve milletlere bölme isteği, baskıcı ve sömürücü güçlerin bir oyunudur.
Türkiye Cumhuriyetinde, Türk Vatandaşlığı ve Türk Milleti dışında, başka ulus ve milletler yaratmak isteyenler; düşmana alet olan gerici, bölücü ve beyinsizlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları; dünyadaki diğer Türkler ile ortak geçmişe, tarihe, ahlaka ve hukuka sahip bulunmaktadırlar.
Türkiye Cumhuriyeti’ndeki ulusal kimlik “Türk Vatandaşlığı”dır.
Söylenecek başka söz kaldı mı.
Atatürk’e yönelen hakaret ve unutturma isteklerinin, açılım ve soykırım çalışmalarının altında işte bu teşhis yatmaktadır.
Şimdi etrafınızdaki bölücü ve gericileri bu ölçülere göre değerlendiriniz.