Türkiye'nin darbe tarihi

Abone Ol

Cumhurbaşkanı İsmet İnönü 1 Kasım 1945’te Meclis’in yeni çalışma yılı dolayısıyla yaptığı konuşmada “Bizim tek eksiğimiz, hükümet partisinin karşısında bir parti bulunmamasıdır” dedi. Çok partili siyasal yaşama olanak sağlayan ortamın kurulmasıyla çok sayıda yeni parti birbiri ardına kuruldu. Bunların başında 7 Ocak 1946’da kurulan Demokrat Parti(DP) geliyordu. Partinin kurucuları arasında CHP’den ayrılan Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan vardı.

21 Temmuz 1946’da yapılan seçimlerde Demokrat Parti 66 milletvekilliği kazandı. Seçimlerden sonra DP’nin oyların sayımına yaptığı itiraz sonuçsuz kaldı.

14 Mayıs 1950 seçimlerinde Demokrat Parti oyların yüzde 53’ünü alarak 487 milletvekilliğinden 408’ini kazandı. Adnan Menderes başkanlığında DP hükümeti kuruldu. Celal Bayar da parti başkanlığından ayrılarak cumhurbaşkanı oldu. Yeni dönem için “46 ruhu” ve “Beyaz Devrim” gibi tanımlamalar yapıldı.

1950’li yılların ilk dönemi ekonomik büyüme yıllarıydı. Truman yardımının yanında Yabancı Sermaye Yatırımlarını Teşvik Kanunu çıkarılmıştı. Türkiye birkaç yıl süren bir ekonomik büyüme dönemine girmişti. Bu ortamda 2 Mayıs 1954 seçimleri Demokrat Parti için büyük bir zafer oldu. Yüzde 56,61 oy alan DP, 542 milletvekilliğinin 503’ünü kazandı.

6 Eylül 1955 günü Selanik’te Atatürk’ün evine bomba atıldığı haberi üzerine İstanbul’da halk sokaklara döküldü. Gösteriler kısa zamanda Rum ve Gayrimüslim vatandaşların işyeri ve evlerine yönelik yağmaya dönüşünce sıkıyönetim ilan edildi. 6-7 Eylül olaylarında DP iktidarı olayları tahrik etmekle suçlandı. 27 Ekim 1957 seçimlerinde 610 milletvekilliğinin 424’ünü kazanarak iktidarını korudu.

DP iktidarının uyguladığı baskıları protesto eden üniversite öğrencileri 28 Nisan 1960’da İstanbul Beyazıt’ta gösteri yaptı. Gösteriler sırasında çıkan çatışmada İstanbul Üniversitesi öğrencisi Turan Emeksiz polis kurşunuyla öldü. İstanbul ve Ankara’da sıkıyönetim ilan edildi.

Her türlü toplantı DP iktidarınca yasaklandığı için üniversite öğrencileri 555K parolasıyla örgütlendi. 5 Mayıs’ta, akşam saat 5’te, Kızılay meydanında büyük bir protesto gösterisi düzenlediler. O sırada Kızılay’dan geçmekte olan Başbakan Menderes arabasından inerek konuşmak istediyse de itilip kakılarak yuhalandı. 21 Mayıs’ta Harp Okulu öğrencileri sessiz bir yürüyüş gerçekleştirdi. Bunun üzerine, Menderes, Yunanistan gezisini iptal etti. Ertesi gün Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı haberleşmeye sansür koydu. Gece 20.00'den sabah 05.00'e kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 24 Mayıs’ta muhalefet Meclis’i terk etti ve Meclis’te konuşmalar yasaklandı. 25 Mayıs’ta TBMM 20 gün süreyle tatil edildi.

27 Mayıs 1960'da Albay Alparslan Türkeş’in, saat 04.36'da Ankara Radyosu'nda okuduğu bildiriyle ordunun yönetime el koyduğu açıklandı. Bildiride, “Bugün, demokrasimizin içine düştüğü buhran ve en son müessif hadiseler dolayısıyla ve kardeş kavgasına meydan vermemek maksadıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri, memleketin idaresini eline almıştır” denildi.

Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve o sırada Eskişehir'den Kütahya'ya geçen Başbakan Menderes gözaltına alındı. Girişimin lideri ilan edilen Orgeneral Cemal Gürsel (Solda), saat 16.00'da radyoya bir açıklamada daha bulundu ve ihtilal süresince meclis yerine yasama organı şeklinde çalışması için kurulan Milli Birlik Komitesi'nin üyelerini açıkladı. Yeni bir anayasa hazırlanmasını istedi. Eskişehir'den dönmekte olan Başbakan Adnan Menderes, Kütahya yolunda tutuklanarak Ankara'ya getirildi. Daha sonra Celal Bayar, hükümet üyeleri ve DP'li milletvekilleriyle birlikte İstanbul'a, oradan da Yassıada'ya gönderildi. 28 Mayıs'ta Milli Birlik Hükümeti kuruldu. 9 Temmuz 1961’de yeni anayasa kabul edildi.

14 Ekim 1960'ta Yassıada duruşmalarında, Demokrat Parti yöneticileri yargılanmaya başlandı. Dava sonunda, anayasa ihlaliyle suçlanan Celal Bayar ve Adnan Menderes'in de aralarında bulunduğu 15 kişinin idamı istendi. 17 Şubat 1961’de İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Lütfi Kırdar duruşmalar sırasında kalp krizinden öldü.

28 Mayıs'ta Milli Birlik Hükümeti kuruldu. 9 Temmuz 1961’de yeni anayasa kabul edildi.

14 Ekim 1960'ta Yassıada duruşmalarında, Demokrat Parti yöneticileri yargılanmaya başlandı. Dava sonunda, anayasa ihlaliyle suçlanan Celal Bayar ve Adnan Menderes'in de aralarında bulunduğu 15 kişinin idamı istendi. 17 Şubat 1961’de İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Lütfi Kırdar duruşmalar sırasında kalp krizinden öldü.

Yassıada davaları, 15 Eylül 1961'de karara bağlandı. Cezaları onaylanan Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül günü sabaha karşı idam edildi. 17 Eylül'de de Adnan Menderes İmralı adasında idam edildi.

16 Temmuz 1968 Amerikan donanmasına bağlı 6. Filoya karşı protesto gösterileri başladı. 24 Temmuz’da İTÜ öğrenci yurdunu basan polisler tarafından dövülerek komaya sokulan Vedat Demircioğlu öldü. Öğrenciler Dolmabahçe’ye yürüyerek ABD askerlerini döverek denize attı.

6 Ocak 1969'da ODTÜ’ye gelen ABD büyükelçisi Robert Komer’in otomobili bazı öğrenciler tarafından yakıldı.

16 Şubat 1969'da 6. Filo’yu protesto etmek için Beyazıt’tan “Amerikan Emperyalizmine Karşı Mustafa Kemal Yürüyüşü” düzenleyen 30 bin kişilik yürüyüş kolu Taksim Meydanı’na girmeden polis tarafından küçük gruplara bölündü. Bu gruplar Taksim’de “Müslüman Türkiye”, “Allahsızlara Ölüm” diye bağıran eli sopalı ve bıçaklı toplulukların saldırısına uğradı. 2 kişi öldü, 200 kişi yaralandı. Olay tarihe “Kanlı Pazar” olarak geçti.

23 Eylül 1969'da ODTÜ öğrencisi Taylan Özgür İstanbul Beyazıt’ta polis tarafından vurularak öldürüldü.

15-16 Haziran 1970'te İstanbul tarihinin en büyük işçi eylemlerine sahne oldu. Sayısı 150 bini bulan işçiler Sendikalar Kanunu’nda yapılan değişiklikleri protesto etmek için yaptıkları yürüyüş sırasında çıkan olaylarda 4 kişi ve 1 polis hayatını kaybetti.

10 Mart 1971'de Genelkurmay başkanı Memduh Tağmaç’ın başkanlık ettiği Yüksek Komuta Konseyi toplantısında Başbakan Süleyman Demirel’in istifası istendi.

12 Mart 1971'de Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları hükümete bir muhtıra verdi. Başbakan Demirel istifa etti.

16 Mart 1971'de Gençlik hareketi önderlerinden Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO)kurucusu ve yöneticisi Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan yakalandı.

17 Mayıs 1971'de İsrail’in İstanbul başkonsolosu Efraim Elrom kaçırıldı. 22 Mayıs’ta Elrom’un cesedi Nişantaşı’nda bir apartman dairesinde bulundu. 1 Haziran'da Elrom’u öldürmekten aranan Hüseyin Cevahir Maltepe’de çıkan çatışmada öldürüldü, Mahir Çayan (solda) yaralı olarak yakalandı.

6 Mayıs 1972'de Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edildi.

1 Mayıs 1977'de DİSK tarafından Taksim meydanında düzenlenen 1 Mayıs mitingi kana bulandı. Yüzbinlerce işçinin katıldığı miting sırasında kalabalığa çevredeki binalardan ateş açılması ve polis panzerlerinin kalabalığın üzerine yürümesi üzerine çıkan panikte çoğu ezilerek 37 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı.

5 Haziran 1977'de seçimlerden birinci parti çıkan CHP 21 Haziran’da hükümeti kurduysa da güvenoyu alamadı. 21 Temmuz’da Demirel’in başkanlığında “2. Milliyetçi Cephe Hükümeti” kuruldu. 31 Aralık’ta hükümet gensoru oylamasıyla düşürüldü. 5 Ocak 1978'de Ecevit başkanlığında yeni hükümet kuruldu

9 Ekim 1978'de Ankara Bahçelievler’de 7 Türkiye İşçi Parti’li genç ülkücüler tarafından öldürüldü.

16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi önüne gelen bir grup öğrenciye el bombası atıldı ve ateş açıldı. Saldırı sonucunda 7 kişi öldü, 100’den fazla kişi yaralandı.

22-26 Aralık 1978'de Kahramanmaraş’ta 22 Aralık’ta başlayan ve günlerce süren olaylarda 105 kişi öldü, 176 kişi yaralandı.

1 Şubat 1979'da Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi vurularak öldürüldü.

12 Eylül 1980'de Ordu yönetime el koydu... Süleyman Demirel’in Başbakan’ı olduğu hükümet görevden alındı ve TBMM lağvedildi. Yürürlükteki, 1961 Anayasası tamamen rafa kaldırıldı. Ülke 1983 seçimlerine kadar Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve kuvvet komutanlarından oluşan Milli Güvenlik Konseyi tarafından yönetildi.

12 Eylül’ün bilançosu Siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu ve mallarına el konuldu. 650 bin kişi gözaltına alındı. 7 bin kişi için idam cezası istendi. 517 kişiye idam cezası verildi. Haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı. (18 sol görüşlü, 8 sağ görüşlü, 23 adli suçlu, 1’i Asala militanı). İdam edilenlerden biri de henüz 17 yaşında olan Erdal Eren’di. (solda) 71 kişinin “işkenceden öldüğü” belgelendi. Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi. 14 kişi açlık grevinde öldü. 16 kişi “kaçarken” vuruldu. 95 kişi “çatışmada” öldü. 73 kişiye “doğal ölüm raporu” verildi. 43 kişinin “intihar ettiği” bildirildi.

Refah Partisi (RP) ve Doğru Yol Partisi (DYP) koalisyonu iktidardaydı. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) 28 Şubat 1997'de hükümetin uygulamalarını eleştiren ve "irticai faaliyetlere karşı" mücadele çağrısı yapan 18 maddelik bir bildiri yayınladı. RP Genel Başkanı ve başbakan Necmettin Erbakan 18 Haziran'da istifa etti. 2001 yılında bir televizyon programına katılan 28 Şubat döneminin Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak, 28 Şubat sürecini “post-modern” darbe olarak tanımlayan yazarları haklı bulduğunu söyledi. (Kaynak:ntvmsnbc.com)