İngiltere Kralı V. George
V. George, 1910-1936 yılları arasında İngiltere kralıydı. Birinci Dünya Savaşı'nda attan düşünce geçirdiği ciddi bir sakatlık, çok sigara içmesinden kaynaklanan solunum problemlerini arttırdı ve sağlığı o kadar kötüledi ki doktoru sürekli küfreden kralın saygınlığını korumak için 20 Ocak 1936'da kokain ve morfinden oluşan ölümcül bir iğne yapmak zorunda kaldı. V. George'un son sözleri, kendisine yatıştırıcı yapan hemşireye "Allah belanı versin!" olmuştu.
Vinayak Damodar Savarkar
1883'te doğan Hintli aktivist, politikacı, şair, yazar ve oyun yazarı Savarkar, Hindu kültüründeki kast sisteminin sonunu getiren kişiydi aynı zamanda. Ayrıca hayatının bir bölümünde Gandi'ye düzenlenen suikastta parmağı olduğu şüphesiyle kovuşturmaya uğramıştı. İlerleyen yaşlarında sağlığı gitgide bozulan Savarkar, 1 Şubat 1966'da önce ilaçlarını almayı, sonra yemek yemeyi reddetti ve 26 Şubat 1966'da hayatını kaybetti.
Annie M. G. Schmidt
Annie M. G. Schmidt, tüm zamanların en büyük Felemenk yazarlarından biri. Ayrıca Hollanda çocuk edebiyatının kraliçesi olarak kabul görüyor.
Schmidt'in en tanınan eserlerinden biri Jip en Janneke (1952). Jip ve Janneke (muhtemelen Schmidt'in oğlu Flip ve komşu olan kız çocuğundan esinlenerek yazdığı), birbirlerine komşu iki çocuk ve her hafta birbirinden tuhaf maceralar yaşıyorlar. Diğer bir ünlü öyküsü ise 2001 yılında sinemaya da uyarlanan Minoes (1970). Genç bir kıza dönüşen bir kedi, gazetecinin birine kediler dünyasından haber getirerek işinde başarılı olmasını sağlıyor.
85. doğum gününde hayatını sonlandırmaya karar veren Schmidt, kalbinin durmasına neden olacak kadar hap alarak intihar etmişti.
Edward Brongersma
Edward Brongersma, pedofillerin haklarını savunan tanınmış bir aktivistti. Brongersma'nın hukuk ve siyaset alanındaki kariyeri, 1950'de 17 yaşındaki bir erkekle cinsel ilişkiye girdiği için tutuklanınca kesintiye uğramıştı. Hollanda'da o dönemki ceza kanununa göre eşcinseller ancak 21 yaşını doldurduktan sonra cinsel ilişkiye girebilirlerdi. Bu olay, 11 ay hapis yatan Brongersma'nın hayatında bir dönüm noktası oldu. 1971'de bu kanun üzerinde yapılan değişikliğin ana aktörlerinden biriydi. Yaşamı boyunca ceza kanunu, anayasal hukuk, kriminoloji, felsefe, din, seksoloji ve genel ahlak mevzuatı alanında sayısız akademik yayın topladı ve 1979'da bunları kendi adını taşıyan bir kuruma bağışladı.
Brongersma, 1998'de ötanazi talep etti. Kalp rahatsızlığı vardı, sağlığı gittikçe kötüleşiyordu ve arkadaşları birer birer vefat etmişti. 1970'li yılların cinsel devrimi 80'li yıllarda bir karşılık bulmuştu, fakat bu alanda yaptığı çalışmalar dünya çapında olumlu karşılanmış olsa da yaşamının sonlarında insanların bu fikirlerden uzaklaşıp aksi yöne saptıklarına tanık olmak cesaretini kırmıştı. 98 yaşındaki Brongersma'nın ölümüyle Hollanda'da ötanazi de ahlaken tartışıldı. Ölümüne yardımcı olan doktor ceza almadı, fakat yargılandı. Brongersma'nın ölümünden sonra evinde bulunan görsel materyal 1996'da yürürlüğe giren kanunla "çocuk pornografisi" olarak adlandırıldı.
Karen Ann Quinlan
22 yaşındaki Karen Ann Quinlan, 1976 senesinde bir partiden eve dönerken aniden yere yığıldı ve solunumu durdu. Uyuşturucu kokteyliyle alkolü birlikte tüketmiş genç kızın uzun süre nefes almaması, bitkisel hayata girmesine yol açacak kadar beyin hasarına neden olmuştu. Ailesi, çocuklarının 36 kilo verdiğini ve uzuvlarında korkunç yaraların oluşmaya başladığını görünce ötanazi talep etti. Fakat hastane yetkilileri, eyalet savcısı tarafından tehdit ediliyordu ve solunum cihazını kapatmadan önce aileden hukuki teminat istedi.
Aile, yaklaşık 2 yıl süren hukuk mücadelesinin sonunda başarıya ulaştı ve Karen Ann'in solunum cihazı kapatıldı. Genç kız şaşırtıcı bir şekilde solunum cihazı almadan da bitkisel hayatta nefes alıp vermeye devam etti ve 9 yıl sonra akciğer iltihabı kaynaklı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybetti.
Nancy Crick
Avustralyalı Nancy Crick, 21 ötanazi taraftarı ve arkadaşlarının huzurunda intihar ettiğinde büyük tartışmalara neden olmuştu. Nancy'nin ölmek istemesinin sebebi bağırsaklarındaki, kanser ameliyatından kalma, çok acı veren yara dokularıydı. Kanser olmasa da yara dokuları tedavi edilemiyor ve yaşam kalitesi her gün düşüyordu. 100 mililitrelik Nembutal solisyonu içen Nancy'nin intihar ederken yanına bu kadar insan toplamasının sebebi, hem yalnız ölmek istememesi hem de çocuklarına kendisi öldükten sonra herhangi bir yaptırım uygulanmasını önlemekti. Öldüğünde 70 yaşındaydı.
Terri Schiavo
Terri Schiavo, Amerika'da çok konuşulmuş bir ötanazi vakası. 1963 doğumlu Schiavo, 1990'da bir kalp krizi geçirmiş ve bitkisel hayata girmiş. Neredeyse hiçbir beyin fonksiyonu olmayan genç kadını beslenme sondasıyla 10 yılı aşkın süre besleyen kocası, Schiavo'nun ölmesine izin verilmesi için bir kampanya başlatmış. Bir grup insan hiç uyanma şansı olmayan genç kadını hayatta tutmanın eziyet olduğunu dile getirirken, bir diğer grup ise onu öldürmenin ahlak dışı olduğunu savunmuş. Kocasının ve destekçilerinin uzun süren mücadelesinden sonra, 18 Mart 2005'te Schiavo'nun beslenme sondası resmi ve yasal olarak çıkarılmış ve genç kadın 31 Mart 2005'te hayatını kaybetmiş.
Piergiorgio Welby
Piergiorgio Welby İtalyan şair, ressam ve aktivistti. 17 yaşındayken muskuler distrofi (MD) teşhisi konan 1945 doğumlu Welby, hastalığın sabit bir düzeyde ilerlemesiyle 1997'de artık tek başına nefes alamaz hale geldi. Böylece ötanazi aktivisti oldu.
Herbert Fux
Herbert Fux aslında Christian-Jaque, Ingmar Bergman ve Werner Herzog gibi yönetmenlerle ve Klaus Kinski, Udo Kier, Vincent Price ve Ulrich Matthes gibi oyuncularla birlikte çalışmış Avusturyalı bir oyuncuydu. Fakat genellikle soft core pornografik ve düşük bütçeli B tipi filmlerde canlandırdığı kötü karakterlerle hatırlanıyor. 79 yaşında ötanazi talep etmiş ve yasal bir İsviçre ötanazi teşkilatının yardımıyla vefat etmişti.
Giovanni Nuvoli
Giovanni Nuvoli, Lou Gehrig hastalığından (ALS) mustarip eski bir futbolcuydu ve ölmek istiyordu. Associazione Luca Coscioni'nin de desteğiyle ölme hakkı için büyük mücadele verdi. Ama 13 Şubat 2007'de yetkililer ötanazi teşebbüsüne engel oldular. Bu yüzden Giovanni 16 Temmuz 2007'de açlık grevine başladı ve 23 Temmuz'da, 54 yaşında hayatını kaybetti. Olay, Piergiorgio Welby vakasıyla olan benzerliği nedeniyle tüm İtalya'da büyük tartışmaların fitilini ateşledi.
Chantal Sébire
Üç çocuk annesi bir öğretmen olan Chantal Sébire'e 2000 senesinde, esteziyonöroblastoma teşhisi konmuş. Sébire çok nadir rastlanan, hatta 200 senede sadece 20 kez rapor edilmiş bu hastalığın tedavisini, ameliyatlara ve ilaçlara katlanmak istemediği için reddetmiş. Kanser zaman içinde sinüslerinden, burun boşluğundan, göz yuvalarından çıkıntı yaparak yüzünün formunu kaybetmesine yol açmış. Sébire ayrıca tat, koku ve görme yetilerini de kaybetmiş.
Hugo Claus
Hugo Claus Belçikalı yazar, oyun yazarı, şair ve yönetmendi. De verwondering (Hayret, 1962) ve Het verdriet van België (Belçika'nın Kederi, 1983) Claus'un en önemli iki edebi eseri. Özellikle Belçika'ın Kederi, Belçika'nın ulusal kimliğine dair postmodern bir eleştiri olarak yorumlanıyor.
Eluana Englaro
1970 doğumlu İtalyan Eluana Englaro, 1992'nin Ocak ayında geçirdiği trafik kazasından sonra bitkisel hayata girmişti. Eluana'nın arkadaşları, mahkemeye ve hastaneye Eluana'nın önceden daimi bir bilinçsizlik halinde varolmaktansa ölmeyi tercih edeceğini söylediğini belirttiler.
Uzun süren duruşmalardan sonra mahkeme Eluana'nın ölmeye hakkı olduğuna karar verdi. Beslenme sondası 13 Kasım 2008'de çıkarılan Eluana, 9 Şubat 2009'da vefat etti. 17 yıl komada kalmıştı. Eluana'nın ötenazi kararında Roma Katolik Kilisesi kritik bir yere sahipti.
Mahkeme adli kararı verdiğinde, Aileden Sorumlu Papalık Konseyi'nin başkanı Kardinal Ennio Antonelli karara itiraz etmiş ve Eluana'nın "bitki" olmadığını söylemişti. Dönemin başbakanı Berlusconi ise Eluana'nın "iyi ve sağlıklı" göründüğünü, hatta "oğlan bile doğurabileceğini" söylemişti. Oysa Eluana kaza dolayısıyla tetraplejik haldeydi.
Friedhelm Konietzka
"Timo" takma adlı eski Alman futbolcu 73 yaşında ötanaziyi tercih etti. Mart 2012'de geçirdiği kanser ameliyatından sonra çok acı çeken Konietzka, 1988'de İsviçre vatandaşlığına geçmişti ve ötanazi örgütü Exit International'ın da yardımıyla Schwyz kantonu Brunnen'de hayatını kaybetti.
Belçikalı İkizler
Belçika'nın Anvers şehri yakınlarında yaşamlarını sürdüren 46 yaşındaki tek yumurta ikizleri Marc ve Eddy Verbessem, ortaklaşa kararla hayatlarına son vermeyi tercih ettiler. Her ikisi de aynı eğitimi alarak ayakkabı ustası olan kardeşlerin sağırlığı kendi aralarında iletişim kurmalarına mani olmamış. Fakat doktorlar, doğuştan sağır olan iki kardeşin gözlerinde meydana gelen bozukluk neticesinde yakın zamanda tamamen kör olacakları teşhisi koyunca ikizler ötanazi kararı almışlar.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te HUKUKİ HABER sitemize
abone olun.