Evlilik Sözleşmesi Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey: Nasıl Yapılır, Geçerlilik Şartları Nelerdir, Geçmişe Etkili Yapılabilir Mi?

Abone Ol

Mal Rejimi Sözleşmesi Nedir?

Mal rejimi sözleşmesi, halk arasında “evlilik sözleşmesi” olarak da adlandırılmakta olup eşlerin veya nişanlıların, evlilik öncesinde veya evlilik birliği devam ederken aralarındaki mal rejimini belirlemek, değiştirmek ya da sona erdirmek amacıyla yaptıkları resmî bir sözleşmedir.

Mal Rejimi Sözleşmesini Kimler Yapabilir?

Mal rejimi sözleşmesi, fiil ehliyetine sahip kişiler tarafından yapılabilir. Ayırt etme gücüne sahip küçükler veya kısıtlılar ise bu sözleşmeyi ancak yasal temsilcilerinin izniyle yapabilirler. Ancak mal rejimi sözleşmesi kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak niteliğinde olduğundan, bu sözleşmenin yasal veya iradi temsilci aracılığıyla yapılması mümkün değildir.

Mal Rejimi Sözleşmesi Nasıl Yapılır?

Mal rejimi sözleşmesi, noter huzurunda düzenleme veya onaylama şeklinde gerçekleştirilmektedir. Bunun yanı sıra, evlenme başvurusu sırasında tarafların seçtikleri mal rejimini resmî memura yazılı olarak bildirmesi suretiyle de yapılabilir. Evlilik gerçekleştikten sonra ise mal rejimi sözleşmesi sadece noter aracılığıyla yapılabilir; noter dışındaki herhangi bir şekilde yapılan sözleşmeler hukuken geçersizdir.

01.01.2002 Öncesi ve Sonrası Evlenen Çiftlerde Yasal Mal Rejimi Nasıl Uygulanır?

Türk Medenî Kanunu uyarınca yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimidir. Bu rejim, 01.01.2002 ve sonrasında evlenen çiftler için geçerlidir. 01.01.2002 tarihinden önce evlenen çiftler ise, tarafların 01.01.2002 yılı öncesi edinmiş olduğu mallar kimin üzerine kayıtlı ise, yasal mal rejimi mal ayrılığı rejimi olduğundan mal o kişide kalacak olup, 01.01.2002 sonrası alınan malların tasfiyesi ise, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaktır.

Mal Rejimi Sözleşmesi Geçmişe Etkili Olacak Şekilde Yapılabilir Mi?

Hayır, mal rejimi sözleşmesi, evliliğin en başından beri geçerli olacak şekilde geçmişe etkili olarak yapılamaz; böyle bir belirleme hukuken yok hükmündedir. Türk Medenî Kanunu’nun 203. maddesi, mal rejimi sözleşmelerinin kanunda öngörülen sınırlar çerçevesinde yapılabileceğini belirtmektedir. Ayrıca 4722 sayılı Yürürlük Kanunu’nun 10/3. maddesi, 01.01.2002 ve sonrasında evlenen eşlerin, evlilik tarihinden itibaren bir yıl içinde mal rejimi seçebileceğini düzenlemektedir. Dolayısıyla evlenme tarihinden itibaren bir yıl geçtikten sonra yapılan sözleşmeler de yalnızca yapıldığı tarihten itibaren etkilidir; evliliğin en başından itibaren geçmişe etkili olarak yapılan belirlemeler hukuken yok hükmündedir. Yargıtay kararları da bu doğrultudadır.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/11466 E., 2013/8552 K. 06.06.2013 Tarihli İlamında

''öngörülen bir yıllık süre içerisinde eşlerin geçmişe etkili olmak üzere sadece yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimini seçebilecekleri açıktır. Diğer bir ifade ile eşler kanunun tanıdığı bir yıl içinde geçmişe etkili bir biçimde edinilmiş mallara katılma rejimi dışında gene kanunun tanıdığı başka bir mal rejimini (mal ortaklığı, mal ayrılığı veya paylaşmalı mal ayrılığı rejimlerinden birini) evlenme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere seçemez ve belirleyemezler. Dolayısı ile varsa bile; böyle bir belirleme de yok hükmündedir ve kamu düzenine ilişkin bu sınırlama sözleşme serbestisi kurallarına dayanılarak aşılamaz.'' denilmektedir.