1. Giriş: Evlilik ve İş Hayatının Kesişimi
Türkiye’de kadın işçilerin evlendikten sonra iş hayatından çekilmesi, sadece sosyolojik bir olgu değil, aynı zamanda hukuk sisteminde özel bir düzenlemeye konu olan bir durumdur. 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesi, evlilik nedeniyle iş akdini fesheden kadın işçilere kıdem tazminatı alma hakkı tanımaktadır. Bu düzenleme, kadın işçiyi korumayı amaçlarken, aynı zamanda işgücüne katılımın azalması ve toplumsal cinsiyet eşitliği açısından tartışmalı sonuçlar doğurmaktadır. Bu yazıda, evlilik nedeniyle iş sözleşmesinin feshi hakkının hukuki niteliği incelenecektir.
2. Hukuki Dayanak: 1475 Sayılı İş Kanunu Madde 14/1-b
Evlilik nedeniyle iş sözleşmesinin feshi hakkı, 4857 sayılı İş Kanunu yürürlüğe girmesine rağmen halen yürürlükte olan 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre:
“Kadın işçi, evlendikten sonra bir yıl içinde iş sözleşmesini feshederse kıdem tazminatı almaya hak kazanır.”
Bu düzenleme, kadın işçinin evlilik nedeniyle işten ayrılmasını koruyucu bir hak olarak tanımlamaktadır. Ayrıca 4857 sayılı İş Kanunu’nun kıdem tazminatına ilişkin hükümleri 1475 sayılı Kanun’daki bu maddeyle birlikte uygulanır.
3. İş Kanunu Kapsamında Feshin Şartları ve Sonuçları
Bu hakkın kullanılabilmesi için bazı şartlar bulunmaktadır:
- Sadece kadın işçi faydalanabilir; erkek işçiler için böyle bir düzenleme yoktur.
- İş sözleşmesinin feshi, evlilik tarihinden itibaren bir yıl içinde yapılmalıdır.
- Kadın işçi bu feshi kendi isteğiyle yapmış sayılır, ancak bu durumda kıdem tazminatı hakkı doğar.
- Fesih sebebi evlilik olmalıdır, başka nedenler bu kapsamda değerlendirilmez.
- Bu fesih türünde işçinin kıdem tazminatı dışında ihbar tazminatı veya işsizlik maaşı hakkı bulunmamaktadır.
- Kadın işçinin işten ayrılmasının ardından başka bir işte çalışmaya başlaması, feshin kötü niyetli fesih olup olmadığını tartışmaya açmaktadır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/20789 E. 2013/19362 K.
“…4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasanın 14’üncü maddesinin birinci fıkrasında, bayan işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde evlilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilecek şekilde feshedebileceği hükme bağlanmıştır. Kadın işçinin evlilik sebebiyle fesih hakkı, evlilik tarihinden itibaren başlar. Bu hak, sadece bayan eşe tanınmış olup, resmi evlilik işleminin tamamlanmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmalıdır.
Kadın işçinin evlilik öncesinde bu hakkını kullanması da olanaksızdır. Yine evlilik öncesi çeşitli işlemlerin yapılmasının işe devamsızlık noktasında geçerli mazereti oluşturup oluşturmayacağı her bir olay yönünden değerlendirilmelidir.
Kadın işçinin yasanın tanıdığı fesih hakkını kullanması halinde, kıdem tazminatı talep hakkı doğar. Feshin işverence kabul edilmesi gerekmez. Aynı zamanda işçinin işverene ihbar öneli tanıması zorunluluğu da bulunmamaktadır.
Kadın işçinin, iş sözleşmesini evlilik nedenine dayalı olarak feshine rağmen başka bir işte çalışmaya başlamasının yasal hakkın kötüye kullanımı olup olmadığı her bir somut olay yönünden ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Evliliğin kadına yüklediği toplumsal sorumluluğun bir gereği olarak yasada belirtilen fesih hakkı tanınmıştır. Çalışma hayatının evlilikle birlikte gereği gibi yürütülemeyeceği düşüncesi, aile birliğinin korunması ve kadının aile ile ilgili görevleri, yasa koyucuyu bu doğrultuda bir düzenlemeye yöneltmiştir. Bununla birlikte Anayasal temeli olan çalışma hak ve hürriyetinin ortadan kaldırılması düşünülemez. Kadın işçinin evlilik nedenine bağlı feshinin ardından kısa bir süre sonra yeniden çalışmasının gerekleri ortaya çıkmış olabilir. Hatta kadın işçi evlilik nedenine dayalı feshin ardından ara vermeksizin başka bir işyerinde çalışmaya başlayabilir ve bu durum evliliğin kadına yüklediği görevlerin yerine getirilmesi noktasında daha olumlu sonuçlar doğurabilir.
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı 11/06/2009 tarihinde yazıp imzaladığı dilekçesi ile "14/08/2009 itibariyle evlilik nedeniyle ayrılmak durumdayım" diyerek iş akdini feshetmiş olup yukarıdaki ilke kararı ve Yasaya göre davacının kıdem tazminatını gerektirir fesih hakkı resmi evlilik işlemi ile doğacağından ve davacı henüz resmi evlilik işlemi gerçekleşmeden iş sözleşmesini verdiği dilekçe ile sona erdirdiğinden kıdem ve ihbar tazminat taleplerinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davacı istemlerinin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…”
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2013/12235 E. 2013/31565 K.
“…Somut olayda davalı işçinin evlilik sebebiyle bir yıl içinde işyerinden ayrıldığı ve kıdem tazminatına hak kazandığı anlaşılmaktadır. Davalının daha sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlaması Anayasal çalışma hakkı kapsamı ve güvencesindedir. Salt işçinin derhal başka işyerinde çalışmaya başlaması yasal hakkın kötüye kullanımı niteliğinde değildir. İşçinin yeni işindeki çalışma düzeni evlilik kurumu ve aile yaşantısı gereklerine daha uygun olabileceği gibi bu konuda değerlendirme yapma yetkisi işçiye ait olmalıdır…”
Sonuç olarak, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca, evlilik nedeniyle iş sözleşmesini fesheden kadın işçi, kıdem tazminatına hak kazanır. Bu hakkın kullanılabilmesi için, iş akdinin evlilik tarihinden itibaren bir yıl içinde sona erdirilmesi gerekmektedir. Kadın işçi, bu fesih iradesini yazılı bir dilekçeyle işverene bildirmeli ve dilekçesine evlilik cüzdanı fotokopisini eklemelidir. Bu şekilde yapılan fesihte işçi, kullanılmamış yıllık izin ücretleri ile varsa hak ettiği diğer işçilik alacaklarını da talep edebilir. Ancak, kendi isteğiyle işten ayrıldığı için ihbar tazminatı ve işsizlik maaşı hakkı doğmaz. İşverenin, feshi doğru şekilde kayıt altına alması ve SGK çıkışını “13 - Kadın işçinin evlenmesi” koduyla yapması gerekir.
Evlilik nedeniyle iş sözleşmesini fesheden kadın işçiye kıdem tazminatı ödenmezse, işçi öncelikle zorunlu arabuluculuğa başvurarak uzlaşma sağlamaya çalışır; bu süreçten sonuç alınamazsa, fesih tarihinden itibaren 5 yıl içinde İş Mahkemesi’nde dava açabilir ve mahkeme kararıyla birlikte kıdem tazminatını yasal faiziyle tahsil edebilir.