Kira sözleşmeleri son zamanlarda oldukça gündemde bulunmaktadır. Enflasyonun artmasıyla birlikte kira ücretlerinde olağanüstü bir artış söz konusu olmuştur. Bunun sonucunda ise birçok konuda kiracı ve kiralayan arasında hukuki ihtilaflar meydana gelmiştir. Hükumet tarafından enflasyon karşısında vatandaşı korumak adına kira artışlarına yönelik belirli çalışmalar yapılmaktadır.
Örneğin yıllık kira artışlarını belli bir oranda sabitlemek, kira uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk uygulamasının getirilmesi gibi birçok yeni girişim söz konusudur. Bu girişimlerin bir sonuncusu da artık kira sözleşmelerinin e-devlet üzerinden yapılması zorunluluğudur. Buradaki gaye dijitalleşen dünyaya ayak uydurmakla birlikte hem kiracının hem de kiralayanın haklarını yasal çerçevelerde korumaktır. Ayrıca kira gelirinden elde edilen gelirlerin vergilerini tam ve eksiksiz alınması amaçlanmaktadır.
Yeni bir uygulama olmasına karşın iki aşamadan oluşan, e-devlet üzerinden kira sözleşmesi yapma işlemleri şu şekilde olacak; ev sahibi gerçek kişiler e-devlet üzerinden bir kira sözleşmesini yükleyecek ve kiracının onayına sunacak. Burada kira bedeli ve kiranın yatırılacağı iban, kiralanın bilgileri yer alacaktır.
Yıl sonunda emlak danışmanları ve yetki verilen kişilerce düzenlenebilmesi için özel bir bölüm açılacağı söylenmektedir. Ancak bugüne kadar yaşanan hukuki uyuşmazlıklardan gördüğümüz kadarıyla yapılan kiralama sözleşmelerinde hukuka aykırı işlemler yapılmakta, özellikle kiracılara dayatılmaktadır. Bu durumun önüne geçebilmek adına her iki tarafa da borç yükleyen, serbestçe düzenlenebilen kira sözleşmeleri, hukuki bir konu olduğundan avukatlar aracılığıyla düzenlenmesi gerekmektedir. Her iki tarafında hak kaybını engellemek için bu sözleşmelerin hukuki danışmanlık çerçevesinde, her iki tarafın hak ve yükümlülüklerini anlatarak oluşabilecek tüm hukuki sorunları ihtilafa dönüşmeden çözülmesine bu alanda çalışan avukatlar tarafından yapılması gerekmektedir.
1136 Sayılı Avukatlık Kanununda YALNIZ AVUKATLARIN YAPABİLECEĞİ İŞLER MADDE 35 de açıkça sayılmıştır. (Değişik: 26/2/1970 - 1238/1 md.)
Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir.
Yukarıda belirtilen konularda, avukatlar dışında hiç kimse evrak düzenleyemez ve takipte bulunamaz. Bu konularda iş takibi yapamaz şeklinde hüküm ise Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Kanunu Yönetmeliğinde açık ve net bir bicide yar almaktadır.
Adana Barosu tarafından Avukatlık Kanunu hükümlerince bu yetkinin yalnızca avukatlara tanınması gerektiği yönündeki görüş, öneri ve talepler Hazine ve Maliye Bakanlığına, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığına, Çevre Şehircilik ve İlkim Bakanlığına ve Adalet Bakanlığına yazılı olarak iletilmiştir.