GİRİŞ
Günümüzde teknolojinin hayatın her alanına nüfuz etmesiyle birlikte, bireylerin dijital ortamlarda gerçekleştirdiği faaliyetlerin artması, suçların da bu ortamlara taşınmasına neden olmuştur. Bu durum ceza muhakemesi hukukunda yeni delil türlerinin ve özel koruma tedbirlerinin gündeme gelmesini zorunlu kılmıştır. Dijital ortamlarda saklanan verilerin delil olarak değerlendirilmesi ve ceza yargılamasında kullanılabilmesi için hem teknik hem de hukuki açıdan dikkatli bir sürecin işletilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 134. maddesi ile bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve elkoyma tedbiri özel olarak düzenlenmiştir. Bu tedbir, klasik arama ve elkoyma usullerinden farklı olup hem dijital delilin yapısı hem de müdahalenin niteliği bakımından özel düzenlemeler içermektedir.
1. Dijital Delil Kavramı ve Özellikleri
Dijital delil, bilişim sistemleri, veri depolama araçları ve elektronik cihazlar üzerinde saklanan ve suçla bağlantılı bilgi içeren her türlü veridir. Hukuki anlamda delil sayılabilmesi için dijital verinin; somut olayla bağlantılı, güvenilir, bütünlüğü korunmuş ve elde edilme şeklinin hukuka uygun olması gerekir.
Dijital veriler; kolayca kopyalanabilir, silinebilir, değiştirilebilir ve şifrelenebilir olması sebebiyle oldukça hassas yapıdadır. Bu nedenle dijital delillerin elde edilmesinde imaj alma, hash kontrolü gibi teknik adımlar büyük önem arz eder. Aksi takdirde delilin bütünlüğü ve geçerliliği tehlikeye girer.
2. Ceza Muhakemesinde Koruma Tedbirlerinin Ortak Özellikleri
Koruma tedbirleri, ceza muhakemesinde maddi gerçeğe ulaşmak amacıyla başvurulan ve şüpheli veya sanığın temel haklarını sınırlandıran geçici müdahalelerdir. Bu tedbirlerin tümü bazı ortak özellikleri bünyesinde barındırır:
- Kanunilik: Koruma tedbirleri ancak kanuni düzenlemeyle öngörülebilir.
- Şüphe Yoğunluğu: Müdahaleyi haklı gösterecek nitelikte şüphe olmalıdır.
- Geçicilik: Yalnızca belirli bir süreyle sınırlıdır.
- Orantılılık: Müdahalenin amacıyla orantılı olması gerekir.
- Yargı Kararı: Genellikle hâkim kararıyla uygulanır (istisnaları mevcuttur).
- Temel Haklara Müdahale: Müdahale ölçülü ve hukuka uygun olmalıdır.
Bu ilkeler ışığında değerlendirildiğinde, CMK m.134 kapsamındaki tedbirlerin diğer koruma tedbirlerinden ayrık bir yönü bulunmakta olup hem teknik gereklilikleri hem de yüksek müdahale potansiyeli nedeniyle özel düzenleme altına alınmıştır.
3. CMK m.134: Arama, Kopyalama ve Elkoyma Tedbiri
CMK’nın 134. maddesi, dijital verilerin elde edilmesinde uygulanacak usul ve güvenceleri düzenlemektedir. Bu maddeyle getirilen üçlü yapı; arama, kopyalama (imaj alma) ve elkoyma işlemlerini içermektedir. Maddenin 3. fıkrasında "bilgisayar sistemindeki bütün verilerin yedeklemesi yapılır" denilerek adli bilişim pratiğinde "imaj alma" olarak bilinen işlem zorunlu tutulmuştur.
Ayrıca, elde edilen verilerin bütünlüğünün korunması amacıyla hash değeri alınmalı, kopya veriler şüpheli müdafiine verilmelidir. Bu uygulamalar, delilin güvenilirliğini artırmakta ve müdahalenin ölçüsüzleşmesini engellemektedir.
4. Genel Arama-Elkoyma ile Farklılıklar
Klasik arama ve elkoyma tedbirleri genellikle fiziki deliller için öngörülmüş iken, dijital delillerin doğası gereği özel bir düzenleme gerekliliği doğmuştur. Örneğin, klasik elkoymada nesneye doğrudan el konulabilirken, dijital ortamda veri gizli olabilir, şifrelenmiş olabilir veya görünürde olmayabilir. Bu nedenle dijital verilere ulaşmak ancak teknik uzmanlıkla mümkündür.
CMK m.134 ile gelen düzenlemeyle dijital delillerin hem tespiti hem de korunması süreci güvence altına alınmıştır. Bu yönüyle özel düzenleme niteliğindedir ve genel kurallardan ayrılır.
5. Doktrindeki Görüşler ve Yargı Kararları
Doktrinde CMK m.134'ün uygulama alanı, kapsamı ve yeterliliği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Değirmenci, CMK m.134'ün dar yorumlanmasının uygulamada hak ihlallerine yol açabileceğini belirtirken; Doktrinde kimi yazarlar, tedbirin veri güvenliği ile kişisel verilerin korunması arasında denge kurduğunu savunmaktadır. Tezcan ise teknik işlem zincirine riayet edilmemesi halinde delilin yok hükmünde sayılacağını ifade eder.
Yargıtay da dijital delillerin toplanmasında CMK m.134’ün açık hükümlerine dikkat edilmesi gerektiğini birçok kararında vurgulamaktadır.
6. Hash Değeri ve İmaj Alma
İmaj alma, dijital ortamdan elde edilen verilerin birebir kopyalanması işlemidir. Bu işlem, hem verinin orijinaline zarar vermemek hem de delil bütünlüğünü korumak için önemlidir. İmaj alınmadan doğrudan yapılan müdahaleler, hem maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını zorlaştırır hem de delilin geçerliliğini tartışmalı hale getirir.
Hash algoritmaları, elde edilen verinin orijinalle aynı olup olmadığını kontrol etme amacı taşır. MD5, SHA-1 gibi algoritmalarla oluşturulan hash değeri, delilin “dijital parmak izi” olarak kabul edilir. En küçük bir değişiklikte bu değer değişeceğinden, veri üzerinde oynama yapılıp yapılmadığı rahatlıkla anlaşılabilir.
SONUÇ
Ceza muhakemesi sisteminde dijital delillerin önemi her geçen gün artmaktadır. Dijital verilerin doğası, delil elde etme sürecinde özel bilgi ve yöntemler kullanılmasını zorunlu kılar. CMK m.134 ile düzenlenen arama, kopyalama ve elkoyma tedbiri, dijital delillerin güvenli biçimde elde edilmesi ve muhafazasını sağlamakta; kişisel verilerin korunması ve adil yargılanma hakkı arasında denge kurmaktadır.
Bu sürecin hem teknik hem de hukuki boyutlarının eş zamanlı olarak gözetilmesi, delilin geçerliliği açısından zorunludur. Doktrindeki değerlendirmeler ve Yargıtay kararları da bu yönde gelişmiş olup, uygulamada bir standardın yerleşmesine katkı sunmaktadır.
Dijital delillerin toplanması ve değerlendirilmesinde hukuka uygunluk, teknik yeterlilik ve usuli güvencelere riayet edilmesi; sadece bireysel hakların korunması değil, aynı zamanda ceza yargılamasının meşruiyeti açısından da elzemdir.
Av. Furkan ÖZBEK