I. “Dava Arkadaşlığı” Kavramı
Bir davacı tarafından birden fazla davalıya veya birden fazla davacı tarafından bir davalıya karşı birlikte dava açılabilmesi için aynı tarafta yer alan kişiler arasında hukuki bir bağın mevcut olması gerekir. Söz konusu bu hukuksal bağ da dava arkadaşlığı olarak adlandırılır. Davacılar arasındaki dava arkadaşlığı, aktif dava arkadaşlığı; davalılar arasındaki dava arkadaşlığı ise pasif dava arkadaşlığı olarak nitelendirilir.
Bir davada taraflar arasındaki dava arkadaşlığı ihtiyari olabileceği gibi mecburi de olabilir. Buna ilişkin ayrım, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m.57-60’ta öngörülmüştür.
II. İhtiyari Dava Arkadaşlığı
1. Tanımı ve İhtiyari Dava Arkadaşlığını Doğuran Sebepler
Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.57’de öngörülen sebeplerden birinin varlığı halinde, birden çok kişinin davacı tarafta veya davacının isteği üzerine yine birden çok kimsenin davalı tarafta birlikte yer almasına, ihtiyari dava arkadaşlığı denir.
Kanun koyucu, yargılamanın çabuk ve düzenli yürütülebilmesi ve yapılan usul işlemlerinin gereksiz tekrarlanmasını önlemek amacıyla, belirli koşulların varlığı halinde davaların ihtiyari olarak birlikte açılabilmesine imkân tanımaktadır. İhtiyari dava arkadaşlığı, Anayasa m.141’de öngörüldüğü üzere “davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması”na katkıda bulunmakla beraber, seçimlik bir hukuki yol olarak öngörülmesi sebebiyle Anayasa m.36’daki hak arama hürriyeti ile de çelişmemektedir.
İhtiyari dava arkadaşlığının mümkün olduğu haller HMK m.57’de tek tek sayılmış olup, bu maddede öngörülen haller dışında ihtiyari dava arkadaşlığı kurulamaz.
a. Davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun elbirliği ile mülkiyetten başka bir nedenle ortak olması (HMK 57/1-a)
Örnek vermek gerekirse, müteselsil borçlular aleyhine açılan davalar ile müteselsil alacaklıların açtığı davalar, ihtiyarî dava arkadaşlığı şeklinde açılabilir.
b. Dava arkadaşı olacak birden çok kişinin yararına ortak bir işlemle bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri (HMK 57/1-b)
Bir vasiyetnamede birden fazla kişi lehine vasiyette bulunulması hali, bu bent kapsamında yer alır. Ancak belirtilmelidir ki, bu bakımından önemli arz eden husus, borcun nitelikçe bölünebilir olmasıdır. Zira bölünemeyen borçlar hiçbir suretle ihtiyarı dava arkadaşlığının konusunu teşkil edemez.
c. Davaların temelini oluşturan olguların ve hukukî nedenlerin aynı veya birbirine benzer olması (HMK 57/1-c)
Anonim ortaklık genel kurul kararının iptali için pay sahiplerince birlikte açılan dava, bu bent kapsamında örnek olarak verilebilir.
HMK m.57’de öngörülen koşullardan biri oluşmasına rağmen davalar ayrı açılmışsa, mahkeme, davaların ayrı ayrı görülmesine karar verebileceği gibi bu davaların birleştirilmesine de karar verebilir.
2. İhtiyari Dava Arkadaşlığının Hüküm ve Sonuçları
İhtiyari dava arkadaşlığında davalar birbirinden bağımsız olup, dava arkadaşı sayısı kadar dava vardır. Dava arkadaşlarından her biri diğerinden bağımsız olarak hareket edebilir ve her dava arkadaşı tarafından yapılan ikrar, feragat, kabul ve yemin gibi işlemler yalnızca onun hakkında geçerli olur. Mahkemece her bir dava arkadaşı hakkında ayrı ayrı ve farklı hükümler verilebileceği gibi, her bir dava arkadaşı verilen karar aleyhine diğerinden bağımsız olarak kanun yoluna başvurabilir.
III. Mecburi Dava Arkadaşlığı
1. Tanımı ve Mecburi Dava Arkadaşlığının Türleri
Maddi hukuka göre bir hakkın birden fazla kişi tarafından birlikte kullanılması ya da birden fazla kişiye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hallerde, mecburi dava arkadaşlığından söz edilir.
Mecburi dava arkadaşlığı, maddi mecburi dava arkadaşlığı ve şekli mecburi dava arkadaşlığı olmak üzere iki farklı şekilde ortaya çıkabilir.
a. Maddi Mecburi Dava Arkadaşlığı
Dava konusu hukuksal ilişki, birden fazla kişi arasında ortak olup da bu hukuksal ilişkinin ilgilileri için mahkemece aynı biçimde ve tek bir karar verilmesi zorunlu ise, maddi mecburi dava arkadaşlığından söz edilir. Bu tür bir dava arkadaşlığı, ancak kanunlarda öngörülen elbirliği ortaklığı ile bölünemeyen hak veya borç üzerinde birden fazla kişinin tasarrufta bulunması hallerinde söz konusu olur.
Maddi mecburi dava arkadaşlığı halinde tek bir dava olup, dava arkadaşları tarafından birlikte veya dava arkadaşlarına karşı birlikte dava açılabilir. Dava konusu olan hak veya borç üzerinde dava arkadaşları birlikte hareket eder ve tüm işlemler onlarca beraber yerine getirilir. Ancak duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşlarının yapmış olduğu usul işlemlerinin usulüne uygun olarak davet edildiği halde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade etmesi, bu hususun istisnasını teşkil eder. Son olarak belirtilmelidir ki, yapılan yargılama neticesinde dava arkadaşlarının hepsi hakkında tek bir hüküm verilir ve verilen bu hükme karşı dava arkadaşları ancak birlikte kanun yoluna başvurabilir.
b. Şekli Mecburi Dava Arkadaşlığı
Usuli sebeplerden dolayı birden fazla kişiye karşı birlikte dava açılmasının zorunlu olduğu, ancak ilgililer hakkında aynı biçimde ve tek bir karar verilmesinin zorunlu olmadığı hallerde şekli mecburi dava arkadaşlığından söz edilir. Mecburi dava arkadaşlığının bu türü kanuna dayanır ve ancak davalılar arasında söz konusu olur. Böyle bir dava arkadaşlığının öngörülme sebebi, gerçeğin tam olarak ortaya çıkarılmasını ve taraflar arasındaki ilişkinin doğru karara bağlanmasını sağlamaktır.
Dava arkadaşlığının bu türünde maddi mecburi dava arkadaşlığından farklı olarak, dava arkadaşlarının yaptıkları usuli işlemler birbirinden bağımsızdır. Aynı şekilde bütün dava arkadaşlarına yönelik tek ve aynı doğrultuda karar verme zorunluluğu bulunmaz. Bu bakımdan mahkeme örneğin davalılardan birine karşı açılan davayı reddederken, diğerine karşı açılan davayı kabul edebilir. Bunun sonucu olarak da dava arkadaşları, hükmü tek başına kanun yoluna götürme imkanına sahiptir.
Av. Begüm GÜREL & Hukuk Fakültesi Öğrencisi Ceren KELEŞ