ÇOCUK ADALET SİSTEMİNDE AVUKATIN HUKUKİ SORUMLULUĞU

Abone Ol

Çocuk Adalet Sistemi’nden kısaca bahsedecek olursak;

Çocuk Adalet Sistemi çocukların sahip olduğu hakların teminat altına alınmasını sağlayan, onların yüksek yararını esas alma ilkesi ile hareket eden mekanizmayı ifade eder. Nitekim bir toplumun temel taşı olan ve toplumun geleceğini şekillendirmede en önemli etken olan çocukların haklarının korunması ve güvence altına alınması gerekliliği Çocuk Adalet Sistemi’nin doğmasını sağlamıştır.

Bilindiği üzere bizim kanunlarımıza ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesine göre 18 yaşının altındaki her birey çocuktur. Herhangi bir şekilde mağduriyet yaşayan, adli makamlarla yolu kesişen çocukların haklarının mümkün olan en yüksek düzeyde korunmasını sağlamak, özel durumlarına uygun bir muameleye tabi tutulması, üstün yararlarının gözetilmesi, korunması ve adalet mekanizmasının yıpratıcı süreçlerinden en az zararla çıkmaları için mümkün olan tüm yolları uygulamak Çocuk Adalet Sisteminin en temel amacıdır.

Hiç şüphesiz bu konuda en önemli görevin çocuğun avukatına düşmesidir. Bir çocuğu savunmak sadece onu temsil etmek değil, her durumda onun yararını gözetmek, onu topluma kazandırmak ve belki de geleceğini bir karanlıktan kurtarmaktır. Bu konuda bir müdafii olarak adalet mekanizmasının çocuk yararına titizlikle işletilmesini sağlamak, müdafiye düşen en önemli sorumluluktur.

MÜDAFİLİK KAVRAMI VE ÇOCUĞUN MÜDAFİLİĞİ;

Müdafi, bir müdafaa makamıdır. Şüpheli veya sanığa hukuki yardım yapar ve onu temsil eder.  CMK’da müdafi: şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukatı  şeklinde tanımlanmıştır.

Müdafiye tanınan yetkilerden birkaçını sıralayacak olursak;

- Müdafi soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir. (CMK 153/1)

- Müdafi, şüpheli veya sanık ile vekaletname aranmaksızın, başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilir. Bu kişilerin müdafii ile yazışmaları denetime tabi tutulamaz. (CMK 154)

- Müvekkil ile ilgili işlemler hakkında bilgilendirilme talep edebilir.

- Müvekkil ile ilgili işlemlerde hazır bulunma yetkisi vardır.

- Kanun yollarına başvurabilir.(CMK 261)

Bir çocuğun müdafiliğini yapmak bir yetişkinin müdafiliğini yapmaktan çok daha farklı bir sorumluluk üstlenmeyi gerektirir. Çocuğun suça sürüklenmiş olması sebebiyle yürütülen soruşturma ve kovuşturmada, çocuğun içinde bulunduğu tehlikelilik halinin de araştırılması ve uygun tedbirin alınması gerekir. Bu noktada aşamalar titizlikle takip edilmeli, müdafi çocuğun yararını korumak için izleyeceği stratejiyi belirleyerek buna uygun olarak hareket etmelidir.

Bir müdafi olarak Yapmamız gerekenleri sıralayacak olursak;

- Müdafi olarak görevlendirildiğimiz çocukla görüşmeden önce bir plan hazırlamak ve izleyeceğimiz stratejiyi önceden belirlemek,

- Dosyayı incelemek, atfedilen suçu tespit etmek, yaş tespiti yapmak, tutanakları inceleyerek hukuka aykırı durumlar varsa bunlara itiraz etmek,

- Dosyadan belge almamız savcı tarafından engelleniyorsa bu kısıtlama ile ilgili hakim kararı var mı, var ise kısıtlama hangi işlemler için verilmiş tespit etmek,

- Tutukluluk durumu veya tutuklama talebi var mı tespit etmek,

- Görüşme yapılabilecek uygun ortam sağlanmış mı, kimsenin duyamayacağı bir ortam ve görüşmenin gizliliğine ilişkin güven oluşturulmuş mu? Bu kontroller sağlanmalıdır.

- Görüşme uygun ortamda ve şartlarda gerçekleştirilemiyorsa bu durumu ifade tutanağına şerh olarak yazdırılabilir.

- Devamında kendimiz tanıtmalı, çocuğa nasıl bir destek vereceğimizden ve gerektiğinde bize nasıl ulaşacağından bahsetmeli, görevimizin hangi aşamaya kadar devam edeceği konusunda çocuğu bilgilendirmeliyiz.

- Haklarının neler olduğu konusunda çocuğu bilgilendirmeli onun anlayacağı uygun bir dille iletişim kurmalıyız.

Uygulamada birçok sorunla karşılaşılmakta avukata dosyayı incelemesi ve çocukla görüşmesi için uygun zaman ve mekan sağlanmamaktadır. Gizlilik kararı nedeniyle dosya avukata gösterilmemektedir. Bu gibi durumlarda haklarımızı önceden bilerek hareket etmek savunma hakkının kutsallığı açısından oldukça önemlidir.

Ceza Muhakemesi Kanunu 150/2 ye göre şüpheli veya sanığın çocuk (18 yaşından küçük) olması halinde istemi aranmaksızın müdafii görevlendirilir. Zorunlu müdafilik halinde müdafi olmadan ifade alınamaz. Çocuğun ifadesi alınmadan önce, başkalarının duyamayacağı bir ortamda müdafii ile görüşme hakkı vardır (CMK 154). Bunun dışında da müdafiin her zaman çocukla görüşme olanağına sahip olması gerekir. Müdafi adliyede ya da kollukta çocukla görüşebileceği bir yer olup olmadığını, varsa nerede olduğunu, yoksa görüşmeyi nasıl yapacağını önceden biliyor olmalıdır. Çocukla yapılacak görüşmede ortam oldukça önemlidir. Sade ve çocuğun dikkatini dağıtmayacak şekilde dizayn edilmiş bir odada başkalarının duymayacağı ve çocuğun kendini baskıdan, otoriter figürlerden uzak ve güvende hissedeceği bir ortam oluşturulmalıdır.

Eğer görüşme yapmak için uygun bir ortam yok ise, çocukla tanışmak, ona haklarını anlatmak, görüşme için uygun bir ortam bulununcaya kadar neden konuşamayacağınızı kendisine açıklamak en sağlıklı yol olacaktır.

Uygun ortam sağlandıktan sonra yapılması gereken çocuğa haklarını hatırlatmak, 18 yaşından küçük olduğu için zorunlu bir avukatın yardımından yararlanacağı ve bu avukatın her aşamada ona hukuki yardım sunmakla görevli olduğu bildirilmelidir. Görüşme esnasında çocuğun anlayacağı açık bir dil kullanılmalıdır. Görüşmenin içeriğine göre açık uçlu, kapalı uçlu ve yönlendirici sorular uygun yerde ve zamanda kullanılmalıdır.

Çocuk ile yapılan görüşmelerde, çocuğun anlattıklarının kayda geçirilmesinin kendisine yapılacak yardımların veya kendisi ile ilgili yapılacak çalışmaların bir parçası olduğunun çocuğa açıkça anlatılması önemlidir. Böylece çocuğun tedirgin olması veya bilgi vermeyi reddetmesinin önüne geçilmiş olur.

Konuşmak istemeyen ve ısrarla sessizliği tercih eden çocuklar söz konusu olduğunda, uygun bir biçimde görüşme sonlandırmalıdır.

Avukat, görüşmenin “sonlandırma” aşamasında öncelikle edindiği bilgileri toparlayarak hedeflediği bilgilere ulaşıp ulaşmadığını kendi kendine kontrol etmeli ve eğer gerekiyorsa son birkaç soru daha sormalıdır. Elde edilen bilginin yeterli olup olmadığına karar vermek ve eğer gerekiyorsa ikinci bir görüşme zamanı belirlemek de bu aşamada düşünülmesi gereken unsurlardan birisidir. Ayrıca bu aşamada çocuğa teşekkür etmek ve görüşmenin bittiğini çocuğa nazikçe bildirmek gerekir. Görüşmeyi sonlandırmadan önce, süreçler hakkında bilgilendirme bir kez daha tekrarlanmalı ve çocuğun bunlarla ilgili bir sorusu olup olmadığı sorulmalıdır. Avukat ayrılmadan önce çocuğa iletişim bilgilerini vermeli ve kendisine nasıl ulaşabileceği hakkında çocuğu bilgilendirmelidir.