CEZA YARGILAMASINDA SANIK ALEYHİNE İSTİNAF BAŞVURUSU VE VEKÂLET ÜCRETİ SORUNU

Abone Ol

Bölge Adliye Mahkemesi'nin, istinaf isteminin lehine sonuçlanan ilk derece yargılamasında hükmedilmeyen vekâlet ücretine de hükmedip hükmedemeyeceği hususunda uyuşmazlıklar yaşandığı görülmektedir.[1]

02.01.2017 tarih ve 29936 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2 ve 14. maddeleriyle 2. kısmında lehine avukatlık ücretine hükmedilecek kişiler ve avukatlık ücretinin hakedilme usul ve esasları, miktarı düzenlenmektedir.

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife 28 Aralık 2017 Tarihli ve 30284 Sayılı Resmî Gazete'de yayınlanmıştır.[2]

Belirtilen yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, lehine yargılama sonuçlanan ve kendisini vekil ile temsil ettiren için vekalet ücretine hükmedilecektir.

İlk derece yargılaması ile istinaf yargılamasının sonuçlarının aynı olması halinde hükmedilecek vekalet ücretinde sorun çıkmamaktadır.

Başka bir söylemle, ilk derece yargılamasında kendisini vekil ile temsil ettiren ve beraat eden sanık lehine vekalet ücretine hükmedilecektir.

Katılanın istinaf etmesi halinde, duruşmalı istinaf yargılaması sonucunda ilk derece beraat hükmünün onanmasına, istinaf isteminin reddine karar verilmesi halinde yine kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine istinaf yargılamasına dair AAÜT.'nin öngördüğü vekalet ücretine de ayrıca hükmedilmesi gerekecektir. Bu halde sorun olmadığı izahtan varestedir.

Ancak istinaf mahkemesi, yerel mahkeme hükmünün hukuka aykırı olduğuna karar verip beraat hükmünün kaldırılmasına ve sanığın mahkûmiyetine karar verdiğinde oluşan durum, sanığın mahkûmiyeti şeklinde olacaktır.

Bu durumda da başlangıçta doğru oluşsa idi, katılan vekili hem ilk derece yargılamasında hem de istinaf yargılamasında vekâlet ücretine hak kazanacaktı.

Bu halde ilk derece yargılamasının hukuku hatalı şekilde oluşturmasından katılanı sorumlu tutmamak ve dengeli adaleti tesis etmek adına, istinaf talebini kabul eden Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin ilk derece yargılamasında hükmedilemeyen vekâlet ücretine de hükmetmesi hakkaniyetin gereği olduğu çok açıktır.

Sorunun çözümü için konu ile ilgili mevzuat hükümlerinin değerlendirmeye alınması gerekmektedir.

SORUN İLE İLGİLİ MEVZUAT HÜKÜMLERİ

1. 5271 SAYILI CMK'NIN İLGİLİ HÜKÜMLERİ

5271 sayılı CMK’nin "Bölge adliye mahkemesinde inceleme ve kovuşturma" başlıklı 280/1. Maddesine göre; Bölge adliye mahkemesinin dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş olan delilleri inceledikten sonra karar verebileceği hususlar şunlardır:

1. İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı.[3]

2. Cumhuriyet savcısının istinaf yoluna başvurma nedenine uygun olarak mahkumiyete konu suç için kanunda yazılı cezanın en alt derecesinin uygulanmasını uygun görmesi hâlinde, hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı.

3. Olayın daha fazla araştırılmasına ihtiyaç duyulmadan davanın reddine karar verilmesi veya güvenlik tedbirlerine ilişkin hatalı kararın düzeltilmesi gereken hâllerde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı.[4]

4. İlk derece mahkemesinin kararında 289 uncu maddenin birinci fıkrasının (g) ve (h) bentleri hariç diğer bentlerinde belirtilen bir hukuka aykırılık nedeninin bulunması hâlinde hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği diğer bir ilk derece mahkemesine gönderilmesi kararı. 

5. Diğer hâllerde, gerekli tedbirleri aldıktan sonra davanın yeniden görülmesine ve duruşma hazırlığı işlemlerine başlanması kararı.

Şayet duruşma açılmış ise; bölge adliye mahkemesi istinaf başvurusunu esastan reddeder veya ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurar.[5]

Lehe olan istinaf kararının diğer sanıklara sirayeti

5271 sayılı CMK’nin "Bölge adliye mahkemesinde inceleme ve kovuşturma" başlıklı 280. maddesinin Birinci ve ikinci fıkra uyarınca verilen kararların sanık lehine olması hâlinde, bu hususların istinaf isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da istinaf isteminde bulunmuşçasına verilen kararlardan yararlanabilmeleri mümkündür.[6]

2. 1136 SAYILI AVUKATLIK KANUNU'NUN İLGİLİ HÜKÜMLERİ

Avukatlık ücreti kavramının tanımı

1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık ücreti" başlıklı 164/1. Maddesine göre; Avukatlık ücreti, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade etmektedir.

Avukatlık ücret tarifesinin belirlenmesi

1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun ""Avukatlık ücret tarifesinin hazırlanması" başlıklı 168. Maddesine göre; Baronun yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgarî hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler.

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir.[7]

Belirtmek gerekir ki, hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.

Bu tarife Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir.

Geri gönderilen bu tarife, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı fıkrası hükümleri kıyasen uygulanır.

Avukatlık ücretinin takdirinde hüküm tarihi veya hukukî yardımın tamamlandığı tarihteki tarifenin dikkate alınması

Avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.

Avukatlık ücretinin miktarı

1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun " Yargı mercilerine karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin miktarı" başlıklı 169. Maddesine göre; Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz.

3. 02.01.2017 TARİH VE 29936 SAYILI RESMİ GAZETEDE YAYIMLANAN AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

Avukatlık ücretinin kapsadığı işler

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin "Avukatlık ücretinin kapsadığı işler" başlıklı 2. Maddesine göre; bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır.

Ayrı ücreti gerektirmeyen haller

Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.

Ayrı ücreti gerektiren haller

Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde istinaf başvurusu üzerine görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.

CEZA DAVALARINDA VEKALET ÜCRETİ

Asgari ücret tarifesinin " Ceza davalarında ücret" başlıklı 14. Maddesine[8] göre şu ilkelerin gözetilmesi gerekir:

Kamu davasına katılma hali

Sanığın mahkumiyetine veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması hali

Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.[9]

Adli para cezasına hükmedilmesi hali

Ceza hükmü taşıyan özel kanun, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda Tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez.

CMK’nin 141 ve devamı maddeleri uyarınca görülen tazminat davaları

4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ve devamı maddelerine göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün onikinci sıra numarasındaki ücretten az olamaz.

Sanığın beraat etmesi hali

Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir. Burada Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi dikkate alınmalıdır. [10]

Ceza mahkemelerinde görülen tekzip, internet yayın içeriğinden çıkarma, idari para cezalarına itiraz gibi başvurular

Ceza mahkemelerinde görülen tekzip, internet yayın içeriğinden çıkarma, idari para cezalarına itiraz gibi başvuruların kabulü veya ilk derece mahkemesinin kararına yapılan itiraz üzerine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması halinde işin duruşmasız veya duruşmalı oluşuna göre ikinci kısım birinci bölüm 1. sıradaki iş için öngörüldüğü şekilde avukatlık ücretine hükmedilir. Ancak başvuruya konu idari para cezasının miktarı Tarifenin ikinci kısım birinci bölüm 1. sıradaki iş için öngörülen maktu ücretin altında ise idari para cezası kadar avukatlık ücretine hükmedilir.

İş takibinde ücret

Avukatlık asgari ücret tarifesi’nin 18/1 maddesinde; iş takibi, yargı yetkisinin kullanılması ile ilgisi bulunmayan iş ve işlemlerin yapılabilmesi için, iş sahibi veya temsilci tarafından yerine getirilmesi kanunlara göre zorunlu olan iş ve işlemler olarak tanımlanmaktadır.[11]

Tarifede yazılı iş takibi ücreti bir veya birden çok resmi daire, kurum veya kuruluşça yapılan çeşitli işlemleri içine alsa bile, o işin sonuçlanmasına kadar yapılan bütün hukuki yardımların karşılığıdır. (AAÜT md. 18/2)[12]

Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2. kısım 2. bölümünde "Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret" başlığı altındaki 9. Maddesine göre; Asliye Mahkemelerinde takip edilen davalar için 2.180,00 TL tutarında ücreti vekalete hükmedilmelidir.[13]

Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2. kısım 2. bölümünde "Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret" başlığı altındaki 18. Maddesine göre; Bölge Adliye Mahkemeleri ile Bölge İdare Mahkemelerinde takip edilen istinaf yolu ile görülen işlerin takipleri için,

a) Bir duruşması olan işler için 1090,00 TL ,

b) Birden fazla duruşması ve keşif gibi avukatın da bulunması gereken sair işlemleri olan işler için 2.180,00 TL

Vekalet ücretinin ödenmesine hükmedilmelidir.[14]

SORUNUN HUKUKİ AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Vekâlet ücreti, avukatın müvekkiline karşı üstlendiği savunma görevinin yerine getirilmesi sonucu hak kazandığı değerdir.

Belirtmek gerekir ki; bu ücret, vekil eden ile avukat arasında gerçekleşen sözleşme ilişkisinden kaynaklanmaktadır.

Avukatın müvekkiline sunmuş olduğu avukatlık hizmeti; dava dışı bir danışmanlık, mütalaa veya idari bir başvuru gibi pek çok hukuki temsil işlemi olabileceği gibi, örneğin bir ceza yargılamasının tarafı olan müvekkiline yargı organları önünde temsil veya savunma hizmeti sunulması şeklinde de gerçekleşebilir.

Yargı organları nezdinde kişilerin haklarını savunmak ve hakkın ortaya çıkarılmasını sağlamak amacıyla avukatlar tarafından sunulan hukuki yardımla birlikte yargılama süreci lehine sonuçlanan taraflar için kendilerini bir vekil ile temsil ettirmeleri halinde gerek hukuk gerekse ceza yargılamasında haksız çıkan taraf aleyhine vekalet ücretine hükmedileceği çok açıktır.

5271 sayılı CMK'nin "Yargılama Giderleri" başlıklı 324. ve devamı maddelerinde de "tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri" yargılama giderleri ile birlikte hüküm altına alınmıştır.

Bundan başka, mahkemelerce verilecek hüküm ve kararlarda yargılama giderlerinin ve kimlere yükletileceğinin gösterilmesi gerektiği de aynı kanunda emredici şekilde yasa koyucu tarafından kaleme alınmıştır.

5271 sayılı CMK'nın "beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi halinde gider" başlıklı 327. Maddesine göre; "...kişi, sadece kendi kusurundan kaynaklı giderleri ödemeye mahkum edilir, ...bu kişinin önceden ödemek zorunda olduğu giderler, Devlet Hazinesince üstlenilir..."

Sanık hakkında beraat kararı verilmesi

Bu yasal düzenlemeye göre, ceza yargılamasında sanık hakkında beraat kararı verilmesi ve kendisini en az bir vekille temsil ettirmesi halinde sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve bu ücretin haksız yargılamaya mahal veren Devlet Hazinesince ödenmesi gerekmektedir.

Ceza verilmesine yer olmadığına dair bir karar verilmesi

Ceza verilmesine yer olmadığına dair bir karar verilmesi halinde ise kararın gerekçesine göre kusuru bulunan ve hakkında ceza davası açılmasına neden olduğu kanaatine varılan bir sanık hakkında ise vekâlet ücretine hükmedilmeyeceği çok açıktır.

Belirtmek gerekir ki, ceza yargılamasında ilk derece mahkemelerince verilen hükümlere karşı başvurulacak olağan kanun yollarından birisi olan istinaf yolu temyiz yasa yolundan farklı özellikler içermektedir.[15]

5271 sayılı CMK’nin 280. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, duruşma sonunda bölge adliye mahkemesi istinaf başvurusunu ya esastan reddetmeli veya ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurmalıdır.

Bundan başka 5271 sayılı CMK’nin 280. maddesinin 3. fıkrasında ise, birinci ve ikinci fıkra uyarınca verilen kararların sanık lehine olması halinde, bu hususların istinaf isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıkların da istinaf isteminde bulunmuşçasına verilen karardan yararlanabilecekleri hüküm altına alınmıştır.

VEKÂLET ÜCRETİ KONUSUNDAKİ SORUN

Sanık aleyhine istinaf yolunda, hem ilk derece mahkemesince hükmedilmesi gerektiği halde hükmedilmeyen vekâlet ücretine hem de istinaf yasa yolu yargılaması için hükmedilmesi gereken vekâlet ücretine ayrı ayrı hükmedilip hükmedilmeyeceği veya sanık aleyhine yalnızca istinaf yasa yolu yargılaması için vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususunda görüş ayrılıkları bulunmaktadır.[16]

İstinaf yasa yolu incelemesi usulü ile ilk derece mahkemelerinin yargılama usullerinin farklılıklar bulunmaktadır.

Ceza yargılaması sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren ve yargılama sonucu haklı çıkan taraf lehine avukatlık asgari ücret tarifesinin karar tarihindeki düzenlemesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesinin zorunludur.

Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkeme hükmünün hukuka aykırı olduğuna karar verip beraat hükmünün kaldırılmasına ve sanığın mahkûmiyetine karar vermesi halinde, sadece istinaf yasa yolu yargılaması için değil, ilk derece mahkemesi tarafından aslında doğru ve hukuka uygun tespit yapılıp sanığın mahkûmiyetine dair karar verilse idi hükmedilmesi gerekecek olan vekâlet ücretine de ayrıca hükmetmesi gerekmektedir.

SONUÇ

Ceza yargılamasında; Katılanın kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği ilk derece ceza mahkemelerince yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında 5271 sayılı CMK'nin 223. maddesi uyarınca verilecek olan " beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına dair " hükümler aleyhine istinaf yasa yolu incelemesine başvurulmasını müteakip, ilgili ilk derece ceza mahkemesi kararlarını inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, CMK'nın 280. maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesine karar verip, yapmış olduğu yargılama neticesinde, sanık hakkında atılı suçtan mahkûmiyetine dair karar vermesi halinde, yalnızca istinaf yasa yolu yargılaması için değil, aslında ilk derece mahkemesince sanık hakkında hukuka uygun ve doğru karar verilmiş olsa idi katılan lehine ve sanık aleyhine hükmedilmesi muhakkak olan vekalet ücretine de ayrıca hükmetmesi gerekir.[17]

.

(Bu köşe yazısı, sayın Dr. Suat ÇALIŞKAN  tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.

----------------------------------------

[1] Y.19.CD, E: 2018/3074, K: 2018/4708, Teb: UG - 2018/23304, KT: 18.04.2018.

[2] Değişiklikler için Bkz. RG: T. 28.12.2017, S. 30284; TEBLİĞ, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından: AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TARİFE: MADDE 1 – 2/1/2017 tarihli ve 29936 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. (2) Sigorta Tahkim Komisyonları, vekâlet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir. Ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez. MADDE 2 – Aynı Tarifenin 22 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. MADDE 22 – (1) İhtiyari dava arkadaşlığının bir türü olan seri davalar ister ayrı dava konusu yapılsın ister bir davada birleştirilsin toplamda onbeş dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam avukatlık ücretine, toplamda altmış dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %60’ı oranında avukatlık ücretine, toplamda yüzelli dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %50’si oranında avukatlık ücretine, toplamda yüzelliden fazla açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %30’u oranında avukatlık ücretine hükmedilir. Duruşmalı işlerde bu şekilde avukatlık ücretine hükmedilmesi için dosyaya ilişkin tüm duruşmaların aynı gün aynı mahkemede yapılması gerekir.”MADDE 3 – Aynı Tarifenin ekinde yer alan Avukatlık Ücret Tarifesinin birinci kısmının ikinci bölümünün 6 ncı satırı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “6. İl ve ilçe tüketici hakem heyetleri, sebze ve meyve hal hakem heyetleri nezdinde sunulacak hizmetlerde, avukatlık ücreti Tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanır. Ancak üçüncü kısmına göre belirlenecek hizmete konu işin ücreti, maktu ücretin altında ise maktu ücret 360,00 TL.” MADDE 4 – Aynı Tarifenin ekinde yer alan Avukatlık Ücret Tarifesinin ikinci kısmının ikinci bölümünün 7 nci satırı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “7. Sulh Hukuk Mahkemelerinde takip edilen davalar için 850,00 TL” MADDE 5 – Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

[3] (Ek: 20/7/2017-7035/15 md.)

[4] (Ek: 20/7/2017-7035/15 md.)

[5] (Ek:18/6/2014-6545/77 md.)

[6] (Ek: 20/7/2017-7035/15 md.)

[7] (Ek cümle: 16/6/2009-5904/35 md.)

[8] “Ceza davalarında ücret” başlıklı 14. Madde şu şekilde düzenlenmiştir: MADDE 14 – (1) Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir. (2) Ceza hükmü taşıyan özel kanun, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda Tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez. (3) 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ve devamı maddelerine göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün onikinci sıra numarasındaki ücretten az olamaz. (4) Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir. (5) Ceza mahkemelerinde görülen tekzip, internet yayın içeriğinden çıkarma, idari para cezalarına itiraz gibi başvuruların kabulü veya ilk derece mahkemesinin kararına yapılan itiraz üzerine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması halinde işin duruşmasız veya duruşmalı oluşuna göre ikinci kısım birinci bölüm 1. sıradaki iş için öngörüldüğü şekilde avukatlık ücretine hükmedilir. Ancak başvuruya konu idari para cezasının miktarı Tarifenin ikinci kısım birinci bölüm 1. sıradaki iş için öngörülen maktu ücretin altında ise idari para cezası kadar avukatlık ücretine hükmedilir.

[9] Y.14. CD, E. 2017/9341, K. 2018/2836, T. 16.4.2018: “…Kendisini vekille temsil ettiren katılan Bakanlık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, SONUÇ : Kanuna aykırı, katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 26.09.2017 gün ve 2017/2800 Esas, 2017/1854 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 Sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 303. maddesinin verdiği yetki lerle “3.960 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak kendisini vekille temsil ettiren katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan ilk derece mahkemesi hükmünün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…”

[10] Y.6.CD, E. 2017/3985, K. 2018/886, T. 12.2.2018: “…Beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık ... yararına Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi dikkate alınmadan avukatlık ücretine hükmedilmesi, SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 13.10.2017 gün, 2017/2643 Esas, 2017/1970 Karar sayılı hükmünün, açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5271 Sayılı CMK'nın 303/1-h. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına ''karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.980,00 TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak suça sürüklenen çocuğa verilmesine” cümlesinin, ''karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.960,00 TL TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak suça sürüklenen çocuğa verilmesine” şeklinde değiştirilmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

[11] 30 Aralık 2017 Tarihli ve 30286 Sayılı Resmî Gazete.

[12] 30 Aralık 2017 Tarihli ve 30286 Sayılı Resmî Gazete.

[13] 30 Aralık 2017 Tarihli ve 30286 Sayılı Resmî Gazete.

[14] 30 Aralık 2017 Tarihli ve 30286 Sayılı Resmî Gazete.

[15] İstinaf başvurusu yasa yoluna dair hükümler, 5271 sayılı CMK'nın 272 ila 285. maddeleri arasında düzenlenmektedir. Aynı Kanun'un 280/1. maddesine göre bölge adliye mahkemesi dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş olan delilleri inceledikten sonra ilk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığı takdirde istinaf başvurusunun esastan reddine, CMK'nın 303/1. maddesi "a,c,d,e,f,g ve h" bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı halinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine, Cumhuriyet savcısının istinaf yoluna başvurma nedenine uygun olarak mahkumiyete konu suç için kanunda yazılı cezanın en alt derecesinin uygulanmasını uygun görmesi halinde, hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine, olayın daha fazla araştırılmasına ihtiyaç duyulmadan davanın reddine karar verilmesi veya güvenlik tedbirlerine ilişkin hatalı kararın düzeltilmesi gereken hallerde, hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine, ilk derece mahkemesinin kararında CMK'nın 289/1. maddesi "g ve h" bentleri hariç diğer bentlerinde belirtilen bir hukuka aykırılık nedeninin bulunması halinde hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği diğer bir ilk derece mahkemesine gönderilmesine, diğer hallerde gerekli tedbirleri aldıktan sonra davanın yeniden görülmesine ve duruşma hazırlıklarına başlanılmasına dair kararlar verilmesi gerektiği Kanunun lafzı ile açıktır.

[16] Nitekim; Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 01.02.2017 tarih, 2016/49 Esas, 2017/116 Karar sayılı ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 15.02.2017 tarih, 2016/202 Esas, 2017/243 Karar sayılı kararları arasındaki uyuşmazlık bu şekilde ortaya çıkan bir uyuşmazlıktır: KARARA KONU UYUŞMAZLIĞININ GİDERİLMESİNE KONU BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ CEZA DAİRELERİ KARARLARININ ÖZETLERİ: 1. İstinaf yasa yolu incelemesi sırasında CMK'nın 280/1-c maddesi gereği davanın yeniden görülmesine karar verilmesi halinde verilecek hükümde, ilk derece mahkemesi ve istinaf yargılaması için ayrı ayrı vekalet ücretlerine hükmedilmesi gerektiği yönündeki karar Vakfıkebir Asliye Ceza Mahkemesinin 12.10.2016 tarih, 2016/10 Esas ve 2016/353 Karar sayılı kararı ile Kamu Görevlisine Görevinden Ötürü Hakaret suçundan sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ve aynı kararda yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Bu karara yönelik katılan vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmasını müteakip, istinaf incelemesini gerçekleştiren Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi davaya ilişkin duruşma açılmasına karar vermiş ve yargılama sonucunda 15.02.2017 tarih, 2016/202 Esas ve 2017/243 Karar sayılı kararı ile CMK'nın 280/2. maddesi gereği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, sanığın atılı suçtan mahkumiyetine ve neticeten sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermiştir. Aynı kararda avukatlık asgari ücret tarifesi hükümlerine göre ilk derece yargılaması için 1.980,00 Türk lirası ve istinaf yargılaması için dava bir duruşma ile bitirildiğinden 990 Türk lirası vekalet ücretinin sanıktan alınarak, katılanı vekil ile temsil ettiren Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı'na verilmesine karar verilmiştir. İlgili karar 21.03.2017 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir. 2. İstinaf yasa yolu incelemesi sırasında CMK'nın 280/1-c maddesi gereği davanın yeniden görülmesine karar verilmesi halinde verilecek hükümde, yalnızca istinaf yargılaması için vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki karar Kavak Asliye Ceza Mahkemesinin 17.08.2016 tarih, 2016/71 Esas ve 2016/321 Karar sayılı kararı ile 6831 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan sanık hakkında beraat kararı verilmiş ve aynı kararda yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Bu karara yönelik katılan kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmasını müteakip, istinaf incelemesini gerçekleştiren Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi davaya ilişkin duruşma açılmasına karar vermiş ve yargılama sonucunda 01.02.2017 tarih, 2016/49 Esas ve 2017/116 Karar sayılı kararı ile CMK'nın 280/2. maddesi gereği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, sanığın atılı suçtan mahkumiyetine ve neticeten sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermiştir. Aynı kararda avukatlık asgari ücret tarifesi hükümlerine göre yalnızca istinaf yargılaması için dava birden fazla duruşma ile bitirildiğinden 1.980,00 Türk lirası vekalet ücretinin sanıktan alınarak, katılan kuruma verilmesine karar verilmiştir. İlgili karar 03.04.2017 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.” Bu konuda kararlar için bkz. Y.19.CD, E: 2018/3074, K: 2018/4708, Teb: UG - 2018/23304, KT: 18.04.2018.

[17] Y.19.CD, E: 2018/3074, K: 2018/4708, Teb: UG - 2018/23304, KT: 18.04.2018.