Olaylar
Başvurucu Şirkete (başvurucu) ait inşaat projesinde yapılan denetim sonrası Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) belgesi alınmadan inşaata başlandığı gerekçesiyle idari para cezası uygulanmıştır. Başvurucunun bu cezaya karşı İdare Mahkemesinde açtığı iptal davası reddedilmiş, temyiz edilen karar Danıştay tarafından onanmıştır. Başvurucunun karar düzeltme istemi de reddedilmiştir.
İddialar
Başvurucu, projeye ait ruhsatların verilmesi sürecinde kamu makamlarının ÇED belgesi ile ilgili bir talebinin olmadığını, verilen idari para cezasının fahiş olduğunu belirterek mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
İnşaat faaliyeti öncesinde ÇED belgesi alınması, çevrenin korunması ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı açısından büyük önem arz etmektedir.
Başvurucuya verilen cezaya dayanak incelemenin gerçekleştiği tarihte ÇED belgesinin bulunmadığı görülmüştür. İdari para cezası verilmesi suretiyle mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin kamu yararı ve çevrenin korunması amacına yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Başvurucuya idari para cezası dışında herhangi bir adli veya idari yaptırım uygulanmamış, müsadere veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi, başvurucunun faaliyetlerinin engellenmesi gibi bir tedbir yoluna da gidilmemiştir. Ayrıca başvurucunun inşaat sektöründe faaliyet gösteren ve birçok projeyi hayata geçiren bir şirket olarak ÇED belgesi almadan inşaata başlanamayacağını öngörebileceği, dolayısıyla idari para cezası verilmesine yol açan fiilin başvurucunun kusurundan kaynaklandığı gözetilmiştir.
Öte yandan başvurucu, idari para cezasının miktarının yüksek olduğu için orantısız olduğundan yakınmakta ise de herhangi bir orantılılık karşılaştırması yapmaya elverişli bir bilgi veya belge sunmamıştır.
Başvurucunun mülkiyet hakkı ile kamu yararı arasında olması gereken adil dengenin bozulmadığı ve müdahalenin ölçülü olduğu sonucuna varılmıştır.
Anayasa Mahkemesi, açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edilmediğine karar vermiştir.
>> Anayasa Mahkemesinin 15/1/2020 Tarihli ve 2017/38836 Başvuru Numaralı Kararı için TIKLAYINIZ