MAKALE

'Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi'ne ilişkin değerlendirmeler

Abone Ol

Çarşı ve mahalle bekçilerinin görevleri Halka Yardım Görevi (madde 5) ve Önleyici-Koruyucu Görevler (madde 6) ve Genel kolluk kuvvetlerine yardım görevi (madde 10) olarak tespit edilmiş ve bu görevleri yerine getirirken sahip olacakları yetkiler ilgili maddelerde düzenlenmiştir.

Bu incelememizde özellikle Çarşı ve mahalle bekçilerinin yetkileri üzerinde durmayı tercih ediyoruz. Teklifte Durdurma ve kimlik sorma yetkisi (madde 7), Adli görev ve yetkiler (madde 8) ve Zor ve silah kullanma yetkisi (madde 9) öne çıkmakta ve tartışmalara konu olmaktadır.

Durdurma ve kimlik sorma yetkisi

İlgili teklif maddesinde çarşı ve mahalle bekçilerinin durdurma ve kimlik sorma yetkileri Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile paralel şekilde düzenlenmiştir.  Ancak konu durdurma yetkisinin kullanılabilmesi şartına geldiğinde teklif sadece makul sebebi durdurma ve kimlik sorma için yeterli görmektedir. Oysa ki PVSK 4/A maddesine göre durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekmektedir. Makul sebep akla ve mantığa uygun sebeptir. Ancak bu tanım makul sebep değerlendirmesinin sübjektif bir değerlendirme niteliğinde olacağı gerçeğini ortadan kaldırmaz. PVSK 4/A maddesinde bu sübjektif değerlendirmeye tecrübe ve içinde bulunulan durumun değerlendirmesi gibi iki sınır getirilmişken “genel kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak üzere” istihdam edilecek çarşı ve mahalle bekçileri için böyle bir sınırlama düzenlenmemesi doğru değildir. Polis Akademisi tarafından polislere verilen kapsamlı eğitim ile bekçilere verilecek olan 3 ay gibi kısa süreli eğitim karşılaştırıldığında, bekçiler tarafından herhangi bir sınırlama olmaksızın yapılacak makul sebep değerlendirmelerinin hak ve özgürlükler bağlamında hukuki olmayacağı kaçınılmazdır.

Teklifte yer alan düzenlemeye göre; çarşı ve mahalle bekçisi, durdurduğu kişi üzerinde veya aracında silah ve şüphe oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphe edinirse, kendisine veya başkalarına zarar verilmesini önlemek amacına yönelik el ile dıştan kontrol dâhil gerekli tedbirleri alabilecektir. Burada da yeterli şüphe değerlendirmesinin uygulayıcı açısından sübjektif bir değerlendirme olacağı açıktır. Ayrıca şüphe oluşturan diğer bir eşya ifadesi keyfi uygulamaya müsait bir ifadedir.

Zor ve silah kullanma yetkisi

Teklif metninde, çarşı ve mahalle bekçilerinin PVSK 16. Maddesinde düzenlenen zor ve silah kullanma yetkisini haiz olduğu düzenlenmiştir. Bu bakımdan genel kolluk ile bekçiler arasında zor ve silah kullanma açısından herhangi bir farklılık söz konusu olmayacaktır. Yetersiz eğitim tartışmaları çerçevesinde genel kolluğa yardımcı olacak bir statüde görev yapacak olan bekçilerin zor ve silah kullanma yetkisi bakımında genel kollukla aynı yetkiye sahip olması yerinde değildir. Ayrıca silah kullanma yetkisi, doğrudan muhatabının yaşam ve vücut bütünlüğünü hedef alacak bir eylem olacağından temel hak ve özgürlükleri sınırlandırma ölçütlerinden biri olan ölçülülük ilkesinin gereklilik ve orantılılık alt ilkelerini ihlal eder niteliktedir. Genel kolluğa nazaran sınırlı göreve ve yetkiye sahip kolluk yardımcısı bekçilerin yalnızca zor kullanma yetkisine sahip olması yeterli görülmelidir. Zira bedeni kuvvet ve maddi güç kullanmayı kapsayan zor kullanma yetkisi ile bekçiler, genel kolluğa nazaran tali nitelikteki görevlerini yerine getirirken karşılaşacakları direnişi bertaraf edebileceklerdir.

Yapılan değerlendirmeler kapsamında denilebilir ki, teklifte düzenlenen görevlerle yetkiler arasında bir orantısızlık söz konusudur. Düzenleme ile genel kolluğa yardımcı olacak, halkın istirahat, sağlık ve selametini sağlayacak bir kurum ihdası amaçlanmış ancak yetki düzenlemeleri ile neredeyse genel kolluk yetkilerini de aşar düzeyde yetkiler verilmektedir. Yapılması gereken, hem görev hem de yetkileri bağlamında genel kolluğa yardımcı olacak bir bekçi düzenlemesinin yapılmasıdır.

Av. Serdar Bulut / İstanbul Barosu