BULLYİNG –ARKADAŞ ZORBALIĞI

Abone Ol

Uzun zaman önce bundan yaklaşık 3-4 yıl önce mobbing üzerine yazdığımda türkiyede daha bu konu bırakın gündemde olmayı tanımı bile bilinmiyordu. Bu sefer bullying yani arkadaş zorbalığı arkadaş ve okul çocuklarının uğradığı psikolopjik baskı ve dışlama ezme faktörü ve yapılması gereken nelerdir bunun üzerinde duracağız. Tanım şimdilik pek çok yerdede alındığı gibi şöyle Başkalarını etkilemek için iş yerinde veya okul ortamında uygulanan akran baskısı, arkadaş zorbalığıdır. Sözlü taciz, fiziksel baskı ve bir olay hakkında kişiyi isteği dışında zorlamak olarak görülür.

Hedef alınan kurbanlar cinsiyet, dil, ırk, din vb... konularda baskıya maruz bırakılır.  Bullying davranışına maruz kalan kişiler muhataplarının kaba- dayı- davranışlarıyla karşılaşırlar. Bullying Okulda zorbalık ve işyerinde de akran istismarı olarak nitelendiriliyor.

Bullying, iş yerlerinde, dini kurumlarda, askeriyede, akademik kurumlarda, göç alan bölgelerde, yetiştirme yurtlarında, huzur evlerinde, Siber alanlarda ve engelli bireylerin yaşam alanlarında sıklıkla ortaya çıkabilmektedir.

'Bir ya da birden çok öğrencinin kendilerinden daha güçsüz öğrencileri kasıtlı ve sürekli olarak rahatsız etmesiyle sonuçlanan ve kurbanın kendisini koruyamayacak durumda olduğu bir saldırganlık türüdür. Akran zorbalığı, tekme atma, tokat vurma, itme, çekme gibi fiziksel, sataşma, alay etme, dalga geçme, kızdırma, hoşa gitmeyen isim takma, küçük düşürücü sözler söyleme gibi sözel; dedikodu ve söylenti çıkarıp yayma, arkadaş grubundan dışlayarak yalnızlığa terk etme gibi dolaylı ya da para veya diğer eşyalarını zorla alma, almakla tehdit etme, eşyalarına zarar verme gibi davranışsal olarak ortaya çıkabilir…

İlkokula  başlayan çocukların bir kısmı ağlayarak, bir kısmı sevinerek okula başlar hatta bu mutlu başlayan çocuklar da okuldan soğuyabilir ve okula gitmek istememek ve derslerde başarısızlık kişilik bozukluğuna intihara kadar gidecek baskıya maruz kalır. Kalır mı evet kalır. Bullying bazı çocukların korkulu rüyası. Yeni başlayan öğrenciler için en kötü durumlardan sayılabilir. Anne ve babalar, öğretmenler bullying in eğer farkında değillerse, okul ortamında ortaya çıkacak fiziksel şiddet içerikli süreklilik kazanmış ve sistematik hale gelmiş olan psikolojik saldırıların mağduru olabilir ve ruhsal yönden acı çekebilirler.

Elbette Bir çocuk yaşadığı bullyingi ne tanımlayabilecektir nede size anlatabilecektir,anlatsa dışlanacak ispiyon damgası yiyecek belkide iyice dışlanacaktır.

Dikkat çocuktaki değişim ve iççe kapanıklık yada agresif davranışlar okula gitmeyi istememe bazı belirtiler olabilir elbet okuldaki durumunu en iyi öğretmenler takip edebilecektir. 

Özellikle okullarda gerceklesen batı filmlerinde sıkça işlenen bu konu bizde tanımsız olarak kalmış olduğundan tamamı ile çocukla ilişkilendirilmekte her zamanki gibi çevresel etkiler göz ardı edilmektedir.

Elbette sağlıkçı değiliz ama bir hukukçu olarak konuyu gündeme getirmek ve idari yasal bir takım düzenlemeler yapılması için yetkilileri uyarmak da görevimiz. Bazen bir cocuk grubu, ezik ve tek basina kalmis yada öksüz anne babası ayrı bi cocugu,ezerler,doverler,aralarına almazlar bu en yaygını.

Bu konuyu peter-paul heinemann isimli kişi ayrıntılı incelemiş cocuklardan kurulu bir grubun yalniz bir çocuğa tavır alıp zarar vermesini bullying olarak tanımlamış.

Önceleri tanımlamada kullanılan terim mobbing idi. Daha sonra, mobbing işyerlerindeki örgütsel saldırıları bullying ise okullardaki örgutsel saldırılar için kullanılmaya baslanmış.
1980 lerde ABD ülkelerinde ilköğretim öğrencileri arasında yaygın olarak görülmeye başlayan bullying zaman içerisinde, Avrupa ülkelerinde ve Japonya'da bullyinge maruz kalan bazı öğrencilerin intihar girişimleri tesbit edilmiştir.

Çoğu yabancı ülkelerde bullyinge maruz kalan öğrencileri koruyacak bir dizi tedbir alınırken, eğitimin 3. tarafı olan anne-babalarda konu hakkında yayınlar, broşürler, seminerler vasıtasıyla bilgilendirilmiş ve hatta bazı ülkelerde acil telefon hatları tahsis edilmiştir.

Ülkemizde henüz eğitim çevreleri tarafından bilinen ve üzerinde durulan ancak anne- babaların henüz tam anlamıyla bilgilendirilmediği, hatta bazen " Ne olacak canım, bizimde başımızdan böyle şeyler geçti. Çocukluk işte." denilip geçiştirilen hatta daha ileriki aşamalarında hem zorbayı hem de zorbalığa uğrayan öğrenciyi suç işlemeye yöneltebilecek, suç makinelerinin ortaya çıkmasına neden olabilecek bir olgu olduğu ihmal edilmeye devam etmektedir.

Daha iri yapılı, güç sahibi ve kuvvetli bir çocuğun daha güçsüz ya da küçük bir çocuğa, ya da bir grup çocuğun tek bir çocuğa yaptığı taciz edici hareketlerdir. Mesela; İsim lakma, alay etme, küçük düşürme, tehdit etme gibi sözlü taciz, vurma, çelme takma, çelme takma, iteleme ya da çocuğun eşyalarına zarar verme gibi fiziksel taciz, çocuğu dışlama, hakkında yalanlar uydurma, önemsememe, arkadaş çevresine baskı yapma gibi sosyal taciz,çocuğu sürekli izleme ve/veya ters bakma gibi psikolojik taciz.

Zorbalık büyüme dönemine has bir olgu olarak kabul edilemez. Bu hataya düşmek, eğer çocuğunuz zorbalığı uğrayan tarafsa yani çocuğunuz kurban ise telafisi güç duygusal ve psikolojik travmalara neden olabilir. Çocukta, ders başarısında düşme,okula gitmek istememe, okul servisini değiştirme isteği, kıyafetlerinin zarar görmesi, çizikler, morartılar, Okul eşyalarında sık sık kayıplar, kırılmalar, nedensiz ağlamalar, depresyon, içine kapanma, rahatsız uyku, uykudan sık sık uyanmalar, yalnız kalmak istememe, nedeni belli olmayan mide ve baş ağrıları, öfke nöbetleri, nedensiz harçlık talebi gibi şeyler belirti olabilir önlem almak gerekli girişimlerde bulunmak gerekir. Bu konuda unicef te çalışmalar yapmakta ve araştırmaları sitesinde yayınlamış bulunmaktadır.

Mobbing İşyerinde psikolojik terör' ise bullyingde arkadaşlar ve özellikle okularda psikolojik terör’dür. Bizden uyarması.

Yararlı olması ve dikkat çekmesi dileklerimle.


(Bu köşe yazısı, sayın Av. Cihangir CAYRANCI tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)