Yüksek mahkeme hakimi olan Ruacan, Türkiye'nin Yargıtay'a seçilen ilk kadın üyesidir.
Nuri ve Güzide'nin ilk çocuğu olarak dünyaya gelmiş, İstanbul'un saygın okullarından kabul edilen Erenköy Kız Lisesi'nde okumuştur. Liseden sonra öğrenim hayatına İstanbul Üniversitesi'nde felsefe öğrencisi olarak devam etmiştir. Cumhuriyet kurulduktan sonra başkentte yeni açılan hukuk fakültesine girebilmek için Ankara'ya taşınmış, 1925-1929 yılları arasında burada eğitim görmüştür. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin ilk kadın öğrencisi sıfatıyla mezun olmanın haklı gururunu yaşayan Melahat, 1938 yılında meslektaşı Asım Ruacan ile evlenerek onun soyadını aldı ve çiftin bir erkek çocuğu oldu. Melahat Ruacan, Şevket Ruacan'ın annesidir.
Mesleğe hakim olarak başladıktan sonra 1945 yılında Yargıtay'a giren Ruacan, böylelikle ilk kadın üye oldu. Birçok önemli davaya katıldı, radikal kararlar verdi. 1950-1960 döneminde, Demokrat Parti yönetimini politik açıdan çalkantılı bir süreç geçirirken; Melahat Ruacan hukuk ilkelerini çiğnememek adına iktidardaki siyasi partiye hizmet etmeyi reddetti. Tavrındaki bu kararlılık yüzünden görevinden zorla istifa ettirildi. Mahkemeye gidip hakkını arayan Ruacan, kendisine reva görülen zorunlu emekliliğe başarıyla meydan okudu ve 1963 yılında davasını kazanarak tam onur ve tazminat ile makamına iade edildi.
Kadın hakim Melahat Ruacan, yasanın ilkelerinden korkmayan ve haksızlığa karşı daima savaş veren bir savunucuydu. Hayatı boyunca gerek meslek, gerekse kişisel yaşamında Atatürk'ün ilke ve inkılaplarının takipçisi olarak yaşadı, kadın haklarının savunucusu oldu.
Melahat Senger Ruacan, 1906 yılında İstanbul'da doğmuş, 1974'te Ankara'da kalp krizi geçirerek vefat etmiştir.