BİLMEDİĞİN ŞEHRİN SOKAKLARINDA KAYBOLMAK
Zamanı düşünmeden, hiçbir şeyi planlamadan, şehrin kalabalığından sıkılmadan, kalabalıklar benim üzerime yürümeden ben kalabalığın üzerine yürürken, kalabalıkların cazibesini hissederek, hatta bazen kalabalıklar içerisinde kendimi yalnız hissederek sokaklarda yürümek istiyorum. Arabayı park etmeyi, telefonu şarj etmeyi düşünmeden, saatime bakmadan telefonun sesini duymadan yaşamak istiyorum günleri. Kuşların ötüşünü duymak, baharın geldiğini görmek, bazen sıcaktan bunalmayı bazen soğuktan üşümeyi kemiklerimde hissederek yaşamayı istiyorum.
Gazete manşetlerindeki acıları görmeden, felaket haberlerini duymadan, umutlarımı yitirmeden hayaller kurarak yaşamak istiyorum.
Gittiğim şehrin sokaklarında birbirine her an akıl vermeye çalışan, ahkam kesen, birbirinin hayatını şekillendirmeye çalışan, hukuksuz, nezaketsiz, hatır bilmez, saygısız, her şeyi para, yaşamı güç sahibi olarak gören insanlar olmasın. Gönül insanları, hatır bilen, saygı ve sevgi dolu, paylaşmayı bilen insanlar olsun. Sanat olsun, spor olsun, yeşillik olsun, muhabbet olsun ama en çok gönül gözleri açık insanlar olsun. Kısacası insanlık olsun. ÇOK MU ŞEY İSTİYORUM???
(Bu köşe yazısı, sayın Av. Halil Sarı tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)