7146 sayılı Kanun’la birlikte, bedelli askerlik düzenlemelerinin iş hukuku üzerindeki etkileri tartışma konusu olmuştur. Bedelli askerlik uygulamaları, işveren ve işçi açısından birçok hukuki sonucu beraberinde getirmektedir. Bu yazıda, bedelli askerliğin kıdem tazminatı, iş sözleşmesinin askıya alınması ve yıllık izin gibi iş ilişkilerini etkileyen konuları ele alıyoruz. İşverenler ve bu süreçten etkilenen çalışanlar için iş ilişkilerinde yaşanabilecek muhtemel durumları ve dikkat edilmesi gereken hususları açıklıyoruz.
1. Kıdem Tazminatına Hak Kazanma Koşulları
Bedelli askerlik düzenlemesiyle gelen en önemli soru işaretlerinden biri, işçinin bedelli askerlik nedeniyle iş sözleşmesini sonlandırdığı takdirde kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamayacağıdır. Geleneksel askerlik hizmetinde işçiler, askere gitmek üzere işten ayrıldıklarında kıdem tazminatına hak kazanmaktadırlar. Ancak bedelli askerlik, yalnızca belirli bir ücret karşılığında kısa süreli bir eğitimi içeren farklı bir askerlik türüdür.
Bu durumda işçilerin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmayacağı hakkında farklı görüşler bulunmaktadır. İş hukuku çerçevesinde, iş sözleşmesinin "muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla" sona erdirilmesi durumunda kıdem tazminatı hakkı doğar. Ancak doktrinde bazı görüşlere göre bedelli askerlik bu kapsama girmediği için, bedelli askerlik nedeniyle işten ayrılan işçiler kıdem tazminatı hakkından yararlanamazlar. Öte yandan, bazı yargı kararları ise bedelli askerliğin de muvazzaf askerlik kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunarak kıdem tazminatı hakkını tanımıştır. Bu noktada, avukatların müvekkillerine tavsiye verirken kıdem tazminatı taleplerinin özellikle mahkeme kararlarıyla desteklenmiş olmasına dikkat etmeleri faydalı olacaktır.
2. İş Sözleşmesinin Askıya Alınması ve Ücretsiz İzin Hakkı
7146 sayılı Kanun’un öngördüğü bedelli askerlik uygulaması, işçilere 21 günlük bir temel askerlik eğitimi öngörmektedir. Kanun, bu süreçte işçilerin ücretsiz izinli sayılacağına dair bir hüküm içermektedir. Bu hüküm, işverenin işçiyi askerliğe gitmesi dolayısıyla işten çıkaramayacağını veya iş sözleşmesini feshedemeyeceğini ifade eder. Böylece işçinin askerlik görevi sırasında iş sözleşmesi askıya alınır, işçi 21 günlük eğitim sonrası işe geri dönme hakkına sahip olur.
Pratikte, işçilerin 21 günlük askerlik eğitimine giderken iş sözleşmelerinin askıya alınması işçi lehine bir güvence sağlasa da, dönüş sürecinde bazı zorluklar ortaya çıkabilir. Örneğin, işverenin işçiyi aynı koşullarda işe başlatma zorunluluğu vardır; ancak bazı işverenler, işyerindeki yeni düzenlemeler veya kadro daralması gibi sebepler öne sürerek işe alma süreçlerini geciktirebilir. Bu tür bir durumla karşılaşan müvekkiller için, işe iadeyi talep eden hukuki yollara başvurmak mümkündür.
3. Yıllık Ücretli İzin ve Kıdem Süresine Etkisi
Bedelli askerlik süresinin işçinin kıdemine etkisi, hukuki açıdan önemli bir konudur. Kanun, bedelli askerlik sürecinde işçinin kıdemine bir etkide bulunup bulunmayacağına dair net bir düzenleme içermemektedir. İş hukuku uygulamaları doğrultusunda, iş sözleşmesinin askıya alınması durumunda bu süre genellikle kıdem süresine eklenmez. Ancak bedelli askerlik düzenlemesinin ilk defa sürekli hale gelmesiyle birlikte bu konu da tartışmaya açıktır.
Bu durum karşısında avukatların, müvekkillerine yıllık ücretli izin ve kıdem tazminatı hesaplamalarında bedelli askerlik süresinin hesaba katılmadığını belirtmeleri önemlidir. Zira işçi bu dönemde ücretsiz izinli sayılmakta, dolayısıyla kıdem süresine etkisi sınırlı kalmaktadır.
4. İşverenin Bedelli Askerlik Sonrası İşçiyi Yeniden İstihdam Yükümlülüğü
İş Kanunu, askerlik görevinden dönen işçilerin eski işlerine dönebilmesi için işverene belirli bir yükümlülük yüklemektedir. İşçi, askerlik dönüşünde iki ay içinde eski işine dönmek istediğini bildirirse, işverenin bu talebi kabul etme zorunluluğu bulunmaktadır. Bu yükümlülük bedelli askerlik için de geçerlidir. İşveren, işçiyi aynı pozisyonda veya benzer bir işte istihdam etmek zorundadır; aksi halde işçiye üç aylık maaşı tutarında tazminat ödemek durumundadır.
Bu süreçte avukatlar, işçilerin bedelli askerlik sonrası işe geri dönüş taleplerini doğru bir şekilde yapmalarını sağlamalı ve gerektiğinde işverenin bu yükümlülüğü yerine getirmemesi durumunda tazminat haklarını hatırlatmalıdırlar. İşverene yapılan bu başvuruların yazılı olarak yapılması, ileride doğabilecek hukuki uyuşmazlıklarda ispat açısından önemlidir.
5. İşçi ve İşveren Arasında Anlaşmazlıklar Durumunda İzlenecek Hukuki Yollar
Bedelli askerlik nedeniyle işten ayrılmak isteyen işçilerin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı veya işverenin ücretsiz izin yükümlülüğü gibi konular, işveren ile işçi arasında anlaşmazlıklara sebep olabilir. Avukatların bu durumda müvekkillerini bilgilendirerek iş sözleşmesinin askıya alınması, kıdem tazminatının ödenmesi ve işçinin yeniden işe dönme taleplerine yönelik hukuki haklarını açıklaması gereklidir.
Özetle, bedelli askerlik düzenlemeleri iş hukuku açısından farklı yorumlara açık olan bir dizi durumu beraberinde getirmiştir. İşçiler, 21 günlük askerlik hizmeti nedeniyle kıdem tazminatına hak kazandıkları iddiasında bulunabilirken, bazı işverenler bu talebi reddedebilir. Bu noktada, avukatların yargı kararlarını inceleyerek müvekkillerine en iyi hukuki yol haritasını çizmeleri önemlidir.
6. İşverenler için Bedelli Askerlik Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Bedelli askerlik uygulamasının iş hukukuna getirdiği yenilikler, işverenler için bazı önemli dikkat noktalarını da beraberinde getirmektedir. İşverenler, bedelli askerlik dolayısıyla işçinin askıya alınan sözleşmesi nedeniyle işyeri düzeninde aksamalar yaşayabilirler. Ancak bu süreçte hukuki yükümlülükleri ihmal etmemek, sonradan doğabilecek dava risklerini önlemek açısından önemlidir.
İşverenler, bedelli askerlik nedeniyle işinden ayrılan işçinin ücretsiz izin süresini takip etmeli, işçi döndüğünde eski pozisyonuna veya benzer bir pozisyona yerleştirmek için gerekli düzenlemeleri yapmalıdır. Bu yükümlülüğe uyulmaması durumunda işçinin talep edebileceği işe iade davası gibi hukuki süreçler işletilebilir. Ayrıca, bu tür bir başvuruda işverenin olası bir tazminat ödeme sorumluluğuyla karşı karşıya kalabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
7. Bedelli Askerlik Sonrası Çalışma Hayatına Dönüş
Bedelli askerlik sürecini tamamlayan işçilerin iş hayatına dönüşleri bazen beklenenden zorlu olabilir. İşçinin geri dönüşünü engelleyici veya caydırıcı uygulamalar, işveren açısından hukuki bir sorumluluğa dönüşebilir. Bu nedenle, işverenin işçiye eski işini ya da eşdeğer bir pozisyon sunma zorunluluğunu yerine getirmesi, yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi açısından büyük önem taşır.
İşçiler de askerlik sonrası işyerine dönüşleri için belirlenen süreleri kaçırmamaya özen göstermelidir. Bu başvuru süresi genellikle iki aydır ve bu süre içinde işverenlerine eski işlerine dönmek istediklerini yazılı olarak bildirmeleri tavsiye edilir. Avukatlar, müvekkillerine bu konuda yol gösterici olabilir, sürenin kaçırılması halinde doğabilecek hak kayıpları hakkında bilgilendirme yapabilirler.
8. Bedelli Askerlik ve İş Hukuku Bağlamında Hukuki Destek Almanın Önemi
Bedelli askerlik gibi hukuki olarak karmaşık ve birçok yoruma açık durumlarda hukuki destek almak, müvekkiller için süreci doğru yönetmek açısından önemlidir. Birçok işçi ve işveren, bu düzenlemelerin kendi özel durumlarına nasıl etki edeceğini net olarak anlamakta zorlanabilir. Bu nedenle, avukatların müvekkillerine açık ve anlaşılır bir dille bu sürecin detaylarını anlatmaları, onların en doğru kararı vermelerine yardımcı olacaktır.
Özellikle kıdem tazminatı gibi haklar söz konusu olduğunda, bu konular işveren ile işçi arasında anlaşmazlığa dönüşebilir. Avukatlar, yasal düzenlemeleri ve yargı kararlarını göz önünde bulundurarak her iki tarafın da süreçten olabildiğince adil bir şekilde faydalanmasını sağlamak için gerekli olan hukuki rehberliği sunmalıdır.