MESLEKİ HUKUK

Bakan Tunç'tan mesleğe geri dönen 387 hakim ve savcı ile ilgili açıklama

Abone Ol

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, seçim çalışmaları kapsamında Zonguldak'ın Alaplı ilçesine ziyarette bulundu. Sabah saatlerinde kente gelen Bakan Tunç, partisinin ilçe başkanlığında partililerle bir araya geldi. Bakan Tunç, parti binasının çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Danıştay'ın göreve iade kararı verdiği 387 hakim ve savcı hakkında HSK’nın inceleme başlattığını ifade eden Bakan Tunç, “4 bin 6 hakim ve savcı, Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından olağanüstü hal çerçevesinde meslekten ihraç edilmişti. 2016 yılından itibaren peyderpey toplamda 4 bin 6 meslekten ihraç vardı. Bunlardan dava açanlardan 387’sinin Danıştay, mesleğe iadesine karar verdi. Bu karar gereğince mesleklerine geri dönmüş oldular. Burada özellikle temyiz süreci Danıştay İdari Dava Dairelerinde devam eden dosyalarda söz konusu. İlk derece olarak Danıştay’da devam eden 64 dosya var. Bin 286’sının da temyizi devam ediyor. Dava açılan dosyalarla alakalı olarak Hakimler ve Savcılar Kurulu iadesine karar verilmiş olan 387 dava ile ilgili olarak itirazları zaman içerisinde yapılmıştı. Temyiz’de kesinleşmeyen dosyalarda söz konusu. 387 iade kararı sonrasında 2021 ile 2023 yılları arasındaki muhtelif tarihleri kapsayan dönemlerde bu kararlar verilmişti. Bu karar neticesinde mesleklerine geri dönen 387 isimle alakalı olarak HSK olarak biz yeniden bir inceleme başlattık. Bu inceleme neticesinde bu dosyalar yeniden incelenecek. Hatalı karar olmamasına özen gösteriliyor. Bu anlamda özellikle FETÖ ile mücadeledeki kararlılığımızdan hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz, bu bizim kırmızı çizgimiz. Tüm terör örgütleriyle mücadelemizi sürdürdüğümüz gibi özellikle FETÖ’nün devlet kurumlarından özellikle yargı gibi emniyet gibi bu noktalarda bu hassasiyetin korunmasını istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Danıştay ile ilgili olarak gerekli açıklamaları yapmıştı. HSK bu dosyalarla ilgili yeniden inceleme başlattı. Bu inceleme sonrasında soruşturmaya dönüşecek bir dosya varsa yine bunun kararının HSK Teftiş Kurulu ve ilgili dairesidir. Teftiş kurulunun incelemeleri neticesinde süreci hep birlikte takip ediyoruz” diye konuştu.

MADEN FACİASINDA KİMLERİN KUSURU VARSA YARGI ÖNÜNDE HESAP VERECEK

Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden faciasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bakan Tunç, şunları söyledi:“Maden kazası hepimizi derinden sarstı. Şu an 9 canımızı toprak altından kurtarma çalışmaları devam ediyor. Temennimiz bir an önce o canlara ulaşılması. Kazada kimin kusuru var, bu kazanın nedenleri nelerdir, hemen bir adli soruşturma başlatmıştık. Çalışma ve Enerji bakanlığımız kendi idari soruşturmalarını başlattıkları gibi özellikle bu kazaya neden olan sebepler ve kimlerin kusuru varsa bunların ortaya çıkarılması için adli soruşturma Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığımızın koordinasyonunda İliç Cumhuriyet Başsavcılığımızdan görevlendirilen 4 savcımız soruşturmayı başlatmışlardı. 8 bilirkişi görevlendirildi. Jeoloji, inşaat, kimya mühendisi, iş güvenliği uzmanı, ve diğer alanlarda 8 uzman bilirkişi incelemelerine devam ediyorlar. Bir ön rapor verdiler ve ön rapor neticesinde de 8 gözaltı yapılmıştı. Yabancı firmanın başkan yardımcısı olarak görev yapan şahsında aralarında bulunduğu orada saha sorumlusu ve oradaki operasyonlardan görevli, iş güvenliğinden sorumlu firma yetkilileri ile ilgili olarak da 8 gözaltı vardı. 8 gözaltı bilirkişi ön kusur durum raporuna göre savcılığa ardından da sorguya sevk edildiler. 6’sı hakkında tutuklama kararı verildi 2’si hakkında da adli kontrol kararı verildi. Burada süreci hep beraber takip ediyoruz. Bu kaza hepimizi derinden üzdü. Bu kazaların yaşanmaması için Türkiye Büyük Millet Meclisinde Araştırma Komisyonu da kuruldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi, yasama olarak bir yandan onlar araştıracak, diğer taraftan yargımız soruşturmayı titizlikle takip ediyor. Uzman bilirkişiler incelemelerine devam ediyorlar. Bu süreç içerisinde kimlerin sorumluluğu varsa, kimler faciaya neden olmuşsa sebep olanları yargı huzurunda hesabı vereceklerdir. Temennimiz 9 canımızın bir an önce toprak altından çıkarılması.”

TEMYİZ SÜRELERİ İLE İLGİLİ YENİ DÜZENLEME

Bakan Tunç, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan yeni yargı paketiyle ilgili açıklamalarda bulunarak, “8’inci yargı paketi Türkiye Büyük Millet Meclisine sunuldu. Grup başkanvekilimiz Özlem Zengin’de açıklamaları yaptı. Hazırlık sürecinde bizde Adalet Bakanlığı olarak yargının hızlandırılması, vatandaşların yargı hizmetlerinden daha etkin şekilde yararlanabilmesi anlamında gerek uygulamayla ilgili gerekse mevzuatla ilgili olarak iyileştirmeleri yapmaya devam ediyoruz. Daha önce yargı reformu strateji belgesi kapsamında 7 tane yargı paketi önceki yasama döneminde hayata geçirilmişti bu da onun devamı. 8’inci yargı paketi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığına sunuldu. Önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşmelerine başlanacak. Burada yargıyı hızlandıracak, yargı hizmetlerinin etkinliğini artıracak, hak arama hürriyetini daha da güçlendirecek, kişisel verilerin ve özel hayatın korunmasına yönelik önemli düzenlemeler var. Bizim yaklaşık 70 maddeden oluşan paketti. Tabi meclisin çalışma takvimi seçiminde yaklaşmasıyla özellikle süreli olan, aciliyeti olanlar öne alınarak milletvekillerimiz 41 madde, emekli maaşı ve emekli ikramiyesi ilave edilerek 42 madde olarak meclise sevk edildi. İçerisinde önemli hususlar var. Özellikle yargıyı ilgilendiren önemli hususlar var. Kanun yollarında belirli süreler vardır. Her davada süre farklıdır. Bazı davalarda temyiz süresi 8 gündür, bazı davalarda 7 gündür, bazılarında 15 gündür, bazılarında 1 haftadır. Dolayısıyla bu da bir karışıklığa neden oluyor. Özellikle hem avukatların takibi açısından hem vatandaşların takibi açısından temyiz sürelerini, itiraz sürelerini kaçırmaları, acaba o davada kaç gündü tartışmaları ve o karışıklıkları sona erdirecek bir madde düzenlememiz var. Bütün davalarda temyiz, itiraz ve istinaf süreçlerinde kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde itiraz ya da temyiz yoluna başvurulabilecek. Bu ortadaki karışıklığın, hak kayıplarının önüne geçecek bir düzenleme. Bunun yanı sıra kişisel verilerin korunmasıyla ilgili, özel hayatın korunmasıyla ilgili bir düzenleme var. Küresel şirketler artık müşterilerinin kimlik bilgilerini alarak işlemler yapıyorlar. Bunlar yurt dışı kaynaklı şirketlerde olabiliyor. Burada vatandaşların kişisel bilgilerinin korunması anlamında birtakım güvencelere ihtiyaç duyuluyordu. Bu güvenceleri ortaya koyan özel nitelikteki kişisel verilerin korunmasını daha etkin sağlayacak madde düzenlemeleri var. Yine anayasa mahkemesinin süreç içerisinde iptal ettiği hususlar var. Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte terör örgütü adına suç işleyen kişilerin cezalandırılmasına yönelik madde de anayasa mahkemesi kanunilik ilkesi açısından maddeyi iptal etmişti. Bizim terörle mücadeleden taviz vermemiz mümkün değil. Hem anayasa mahkemesinin kararının gerekçelerini dikkate alarak hem de terör örgütü üyesi olmamakla beraber terör örgütü adına suç işleyen kişilerin cezasız kalmaması adına ceza kanununda belli bir ceza terör örgütü üyeliğinin cezasını sağlayacak şekilde bir düzenleme yapıyoruz. Bu da terörle mücadelede ki kararlılığımızı ortaya koyan önemli bir düzenleme. Uzun yargılamadan dolayı anayasa mahkemesinin önüne giden çok sayıda dosya vardı, Bizim hedefimiz uzun yargılamaları ortadan kaldırmak. Özellikle vatandaşlarımızın adil yargılanma hakkı bakımından yargıyı daha hızlandıracak daha etkinliğini artıracak düzenlemeleri de hayata geçiriyoruz“ diye konuştu.

Bakan Tunç, konuşmalarının ardından sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir kafede bir araya geldi.