KARARLAR

AYM'nin 2020/18388 başvuru numaralı kararı

Anayasa Mahkemesi'nin 6/9/2023 tarihli ve 2020/18388 başvuru numaralı kararı

Abone Ol

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

Ö. S. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/18388)

 

Karar Tarihi: 6/9/2023

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Zehra GAYRETLİ

Başvurucu

:

Vekili

:

Av. Kübra CIBA

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ceza davasında başvurucunun (sanığın) hazır bulunma talebinin reddedilerek ses ve görüntü aktarımı suretiyle duruşmaya uzaktan katılımının sağlanması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) başvurucu hakkında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) üye olma suçundan soruşturma başlatmıştır. Başvurucu, bu soruşturma kapsamında silahlı terör örgütüne üye olma suçu şüphesiyle 5/3/2018 tarihinde gözaltına alınmıştır. Başvurucu, adli kontrol altına alınması talebi ile Şırnak Sulh Ceza Hâkimliğine (Hâkimlik) sevk edilmiştir.

3. Hâkimlik 7/3/2018 tarihinde başvurucunun yurt dışına çıkışının yasaklanmasına ve haftanın iki günü kolluk birimine imza atması şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanması suretiyle serbest bırakılmasına karar vermiştir. Savcılık 14/1/2019 tarihinde başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılması istemiyle iddianame düzenlemiştir.

4. Şırnak 3. Ağır Ceza Mahkemesince (Mahkeme) görülen yargılamada 31/1/2019 tarihinde duruşma hazırlığı işlemleri yapılmıştır. Tensip Tutanağı'nda duruşmanın ilk celsesinin 3/4/2019 tarihinde yapılmasına ve başvurucunun bu celseye Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katılımının sağlanması hususunda bulunduğu yer mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir.

5. Başvurucu, duruşmanın 3/4/2019 tarihli celsesine bulunduğu yer mahkemesinin SEGBİS salonundan katılmıştır. Duruşma Tutanağı'na göre başvurucu duruşmadan muaf tutulmayı talep etmiştir. Mahkeme başvurucunun tutuklanmasına karar vererek duruşmayı 22/5/2019 tarihine ertelemiştir.

6. Başvurucu, duruşmanın 22/5/2019 tarihli celsesine Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan (Ceza İnfaz Kurumu) SEGBİS aracılığı ile katılarak savunma yapmıştır. Duruşma Tutanağı'nda başvurucunun SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılmak istemediği yönünde Mahkemeye itirazda bulunduğuna dair herhangi bir beyanı yer almamaktadır. Mahkeme başvurucunun takip eden celsede bizzat hazır edilmesine karar vererek duruşmayı 28/6/2019 tarihine ertelemiştir.

7. Başvurucu duruşmanın 28/6/2019 tarihli celsesine de SEGBİS aracılığı ile katılmıştır. Duruşma Tutanağı'nda başvurucunun SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılmak istemediği yönünde Mahkemeye itirazda bulunduğuna dair herhangi bir beyanı yer almamakla birlikte başvurucu müdafii yaşanan teknik sorunlar nedeniyle SEGBİS aracılığı ile savunma yapamadıklarını belirterek tahliye talebinde bulunmuştur. Mahkeme bu hususta herhangi bir değerlendirmede bulunmamış ancak başvurucunun bir sonraki celsede bizzat hazır edilmesine karar vererek duruşmayı 24/7/2019 tarihine ertelemiştir. Duruşma Tutanağı'nın ilgili kısmı şöyledir:

"Sanık müdafiden soruldu: müvekkilim tutuklanmadan önce adli kontrol tedbirlerini aksatmadan yerine getirmiştir. Segbis sisteminde sıkıntı olması sebebiyle savunmasını yapamamaktadır. Bu nedenle müvekkilin tahliyesini talep ediyorum, heyet değişikliğinden dolayı mütalaaya karşı savunmamızı yapmak için süre talep ediyoruz. "

8. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen 12/7/2019 tarihli yazıya göre başvurucunun 24/7/2019 tarihinde yapılması planlanan duruşmada hazır bulundurulmasını temin etmek üzere yargılamanın görüldüğü Şırnak'taki Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna geçici olarak sevk edilmesi hususunda gereğinin yapılmasının istendiği ancak bu yazıyla ilgili ne tür bir işlem yapıldığı dosya kapsamından anlaşılamamıştır.

9. Başvurucunun SEGBİS aracılığı ile katıldığı duruşmanın 24/7/2019 tarihli celsesinde hüküm açıklanmıştır. Mahkeme, başvurucunun silahlı terör örgütü üyeliği suçundan hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.

10. Başvurucunun istinaf talebi, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesince 3/10/2019 tarihinde esastan reddedilmiştir.

11. Başvurucu; gerekçeli temyiz dilekçesinde diğerlerinin yanı sıra duruşmalara SEGBİS aracılığı ile katılmak zorunda bırakıldığını, tüm talep ve itirazlarına rağmen duruşmada hazır bulundurulmadığını ayrıca video konferans sırasında ses ve görüntü kalitesiyle ilgili sorun yaşanması nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığını ileri sürmüştür.

12. Komisyon adli yardım talebinin kabulü ile duruşmada hazır bulunma hakkı dışındaki şikâyetlerin kabul edilemez olduğuna, anılan hakka ilişkin şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

13. Başvurucu, duruşmaya video konferans yöntemiyle uzaktan katılımının sağlanması nedeniyle duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğinden yakınmıştır.

14. Bakanlık görüşünde, başvurucunun adil yargılanma hakkı kapsamında ileri sürdüğü duruşmada hazır bulunma hakkına ilişkin taleplerini duruşma sırasında dile getirmediği ve böylece başvuru yollarını usulüne uygun tüketmediği vurgulanmıştır. Ayrıca başvurucunun müdafi yardımından da yararlanmak suretiyle herhangi bir sınırlamaya maruz kalmadan ve teknik bir bağlantı sorunu yaşamadan etkili bir şekilde savunma yapma imkânı bulduğu ifade edilmiştir.

15. Başvuru, duruşmada hazır bulunma hakkı kapsamında incelenmiştir.

16. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

17. Anayasa Mahkemesi, Şehrivan Çoban ve Emrah Yayla ([GK], B. No: 2017/38732, 6/2/2020) kararlarında duruşmada hazır bulunma hakkı ile ilgili ilkeleri belirlemiştir. Anayasa Mahkemesi bu kararlarda öncelikle kişilerin talebine aykırı olarak SEGBİS yoluyla duruşmaya katılmasının duruşmada hazır bulunma hakkına yönelik bir müdahale teşkil ettiğini tespit etmiştir. Bu müdahalenin kanunilik, meşru amaç ve ölçülülük yönünden inceleneceğini ifade etmiştir. Anılan kararlarda 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 196. maddesinin kanunilik ölçütünü karşıladığı ve müdahalenin usul ekonomisinin gerçekleştirilmesine yönelik meşru bir amaca dayandığı sonucuna ulaşmıştır (Şehrivan Çoban, §§ 72-104; Emrah Yayla, §§ 58-86).

18. Anılan kararlarda ölçülülük yönünden yapılan incelemede ise başvurucunun duruşmada hazır bulunma talebinin hangi zorlayıcı nedene dayanılarak kabul edilmediğinin ortaya konulmaması ve başvurucunun SEGBİS yoluyla katıldığı celselerde esaslı işlemlerin yapılması nedeniyle müdahalenin gerekli olmadığı değerlendirilmiştir.

19. Öte yandan Anayasa Mahkemesi daha önce adil yargılanma hakkı güvencelerinden açık veya örtülü şekilde feragat edilmesinin mümkün olduğunu belirterek feragatin Anayasa'ya uygun kabul edilebilmesi için feragat iradesinin açık olmasının ve sonuçlarının kişi yönünden makul olarak öngörülebilir olmasının gerektiğini belirtmiştir. Buna ek olarak asgari usul güvencelerinin sağlanmış olması, ayrıca adil yargılanma hakkından feragat edilmesini meşru olmaktan çıkaran üstün bir kamu yararının da bulunmaması gerekmektedir (Nurettin Balta, B. No: 2016/10023, 28/12/2021, § 45). Örtülü feragatin hangi durumlarda Anayasa'ya uygun kabul edileceğine ilişkin ilkeler genel olarak Ansar Onat (B. No: 2019/14515, 15/6/2022) kararında belirtilmiştir. Buna göre örtülü feragatin geçerli olabilmesi için feragat eden tarafın söz konusu eylemlerinin sonuçlarını makul olarak öngörebileceğinin ortaya konulması gerekmektedir. Dolayısıyla yetkili yargı organlarının bu konuda varsayıma dayalı bir değerlendirme yapmamaları gerekir (duruşmada hazır bulunma hakkı bakımından yapılan benzer değerlendirmeler için bkz. Emrah Yayla, § 75). Bununla birlikte adil yargılanma hakkı güvencelerinden feragat iradesi, bunu gösteren olguların bulunmasından veya suç isnadı altındaki kişinin tutum ve davranışlarından anlaşılabilir (Ansar Onat, § 21).

20. Somut olayda duruşma dört celsede tamamlanmıştır. Başvurucu duruşmanın tüm celselerine SEGBİS aracılığı ile katılmıştır. Başvurucunun doğrudan duruşmada hazır bulunma hakkından feragat ettiğine dair bir beyanı bulunmamaktadır. Duruşmaya SEGBİS aracılığı ile katılan başvurucu bu duruma yönelik herhangi bir itirazda da bulunmamıştır. Bununla birlikte başvurucunun müdafii sistemde yaşanan teknik aksaklıklar nedeniyle savunma yapmakta zorlandıklarını duruşmanın 28/6/2019 tarihli celsesinde dile getirmiştir. Mahkemece bu duruma ilişkin herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı ancak takip eden celsede başvurucunun bizzat hazır edilmesine karar verildiği görülmüştür. Nitekim Mahkeme 28/6/2019 tarihli celsede başvurucunun takip eden celsede hazır bulundurulmasına ve bu hususta tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumuna müzekkere yazılmasına karar vererek duruşmanın sonraki celsesini 24/7/2019 tarihine ertelemiştir (bkz. § 7). Dahası başvurucunun duruşmada hazır bulundurulması amacıyla yargılamanın görüldüğü ildeki bir ceza infaz kurumuna geçici olarak nakledilmesi hususunda ilgili birimlerce talepte bulunulmuş ancak başvurucu 24/7/2019 tarihli son celseye de tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan SEGBİS aracılığı ile katılmıştır. Bu çerçevede duruşmada hazır bulunma hakkından açık bir şekilde feragat etmeyen başvurucunun tutum ve davranışlarından zımnen feragat edip etmediği de anlaşılamamıştır. Ayrıca zımnen feragat iradesinin ortaya konulduğunu gösteren somut olguların varlığından söz etmek de mümkün gözükmemektedir.

21. Başvurucu video konferans sırasında ses ve görüntü kalitesiyle ilgili sorun yaşandığına dair iddialarını gerekçeli temyiz dilekçesinde de ileri sürmüştür. Buna göre başvurucunun duruşmada hazır bulunma hakkına ilişkin taleplerini derece mahkemeleri önünde dile getirdiği görülmüştür.

22. Bu çerçevede derece mahkemelerince diğer seçenekler değerlendirilmeden ve olaya özgü somut gerekçeler sunulmadan başvurucunun duruşmaya video konferans yöntemiyle uzaktan katılımının sağlanması en uygun aracın seçilmemesi sebebiyle müdahalenin gerekli olmadığı sonucuna yol açmıştır. Buna göre somut olayda da anılan kararlarda yer alan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır.

23. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

24. Başvurucu, ihlalin tespiti ile yeniden yargılama yapılması ve tazminat talebinde bulunmuştur.

25. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019,§§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

26. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin duruşmada hazır bulunma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Şırnak 3. Ağır Ceza Mahkemesine (E.2019/30, K.2019/327) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,

E. 9.900 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 6/9/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.