Başkan Arslan, anayasa mahkemelerinin normların anayasaya uygunluğunun soyut kontrolü yoluyla demokrasi ve hukukun üstünlüğü değerlerini güçlendirmedeki rolünün görüşüldüğü I. oturumda “Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin Anayasal Denetimi Yoluyla Hukuk Devleti İlkesinin Korunması: Türkiye Örneği” başlıklı bir konuşma yaptı.
Başkan Arslan, konuşmasına anayasanın hukuk devleti ilkesini güvence altına almayı amaçlayan temel bir belge niteliğinde olduğunu hatırlatarak başladı. Hukuk devleti ilkesinin anayasal düzenin belirleyici bir özelliğini teşkil ettiğini ifade eden Başkan Arslan, Anayasa Mahkemesinin kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin anayasaya uygunluğunun denetlenmesi amacıyla bir kıstas olarak hukuk devleti ilkesine defaatle başvurduğunu vurguladı.
Anayasa Mahkemesinin yetkilerinin 2010 ve 2017’de gerçekleşen anayasa değişiklikleri yoluyla büyük ölçüde genişletildiğine değinen Başkan Arslan 2010 tarihli anayasa ilk değişikliği ile bireysel başvuru sisteminin getirildiğini, 2017’deki anayasa değişikliği ile de Anayasa Mahkemesine Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini denetleme yetkisi verildiğini belirtti.
Başkan Arslan konuşmasının devamında bireysel başvuru sisteminin Türkiye anayasa yargısında bir paradigma değişikliğine yol açtığını ifade ederek bireysel başvuru mekanizmasının devreye girmesiyle birlikte Anayasa Mahkemesinin temel hak ve özgürlüklerin korunmasına diğer toplumsal ve siyasal menfaatler karşısında birtakım öncelikler tanıyan hak eksenli bir hukuk paradigması benimsediğine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine ilişkin olarak getirilen anayasal sınırlama hakkında kısaca bilgiler veren Başkan Arslan, kararnamelerde sınırlama hükümlerine ilişkin herhangi bir aykırılık tespit edilmemesi hâlinde içerik bakımından uygunluğunun denetlediğini aktardı.
Başkan Arslan konuşmasının sonunda Anayasa Mahkemesinin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin anayasal denetimini gerçekleştirerek hukuk devleti ilkesini muhafaza ettiğini ve bu sayede kamunun hukuka ve yargıya olan güveninin artmasında, aynı zamanda kamu kurumlarının meşruiyetinin güçlendirilmesinde önemli katkılar sağladığını vurguladı.