Yeni askerlik yasa tasarısı kısa süre içinde görüşüldü, kabul edildi ve aynı gün Resmi Gazete’de yayınlandı. Bu kanuna ilişkin satır başlarını maddeler halinde incelemek istiyoruz.
1.- Kanunun adı, başlıkta görüldüğü üzere ve bitişik yazıldığı şekli ile “ASKERALMA KANUNU’dur.” Bu tabir ve yazılım Türk dil kurallarına tamamen aykırıdır. Çok daha başka şeyleri çağrıştırmaktadır.
2.- Bu kanun ile yürürlükten kaldırılan kanunlar; 1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu ile gene aynı tarihli 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu’dur. Bu kanunlar Cumhuriyet’in temel kanunları olup, seneler içinde ekleme ve güncellemeler yapılarak, güne uygun hale getirilen ve Cumhuriyet tarihi ile özdeş ve yaşıt olan kanunlardır.
3.- Bu tür yasaların, kamuoyu tarafından benimsenmeden, yeterli inceleme yapılmadan, kısa sürede, tamamen kaldırılması büyük sakıncalar doğuracaktır.
4.- Kanun Tasarısı’nın Meclis gündemine geldiği gün, daha görüşülmeden önce bir açıklama yapan Sn.Tayip Erdoğan, kanunun hayırlı olmasını dilemiş ve kısa sürede kabul edilmesini izleyen günde hemen imzalayıp Resmi Gazete’de yayınlamıştır. Bu suretle Meclis’in iradesine müdahale edildiği izlenimi hasıl olmuştur.
5.- Meclis TV ve diğer kanallarda yayınlanan görüntülerde görüldüğü üzere, yasanın görüşmelerinde, milletvekili sıralarının ön kısımlarında oturan bazı vekiller dışında, en ön sıranın arka sırasından itibaren bütün sıralar tamamen boştur. Yasa, gerekli incelemeler yapılmadan ve yeterli çoğunluk olmadan kabul edilmiştir.
6.- Türkiye’nin deniz ve kara sınırlarının ve sınır ötesinin bu kadar tehlikelerle dolu olduğu ve savaş seslerinin yükseldiği bir dönemde bu yasa gündeme gelmiş olmasına rağmen, bütün partilerden; büyük ve önemli bir itiraz olmaksızın kabul edilmiş olması da üzerinde düşünülmesi gereken büyük bir sorundur.
7.- Bu yasa, askerlik düzenini baştan sona değiştirmiştir. Parası olanların, Türk Lirası ve döviz karşılığında askerlik yapmamasını kabul etmiştir. Yapılan askerliğin ise süre ve koşullarını alt üst etmiştir. Yani “Bedelli Askerliği” kabul etmiştir.
8.- Askerlik için ödenecek bedel kimilerinde ‘Ter, gözyaşı ve kan” kimilerinde ise “Para” olacaktır.
9.- Askerlikte de, çok vatandaşlık ile Türk vatandaşlığını, aynı anda birden çok vatandaşlığa sahip olunmasını kabul etmiştir.
10.- Savaş veya savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi halinde, askerlik hizmetini yerine getirmek üzere silahaltına alınmalarının esaslarının Cumhurbaşkanı tarafından belirleneceğini kabul etmiştir..
11.- Hizmet sürelerini değişik sürelere bağlamış, erbaş ve erler için altı ay, yedek subay ve yedek astsubaylar için on iki ay olarak belirlemiştir. Hizmet sürelerini, bir katına kadar artırmak veya yarısına kadar azaltmak yetkilerini Cumhurbaşkanına bırakmıştır. Sürelerdeki belirsizlik ve değişkenlik, görevi aksatacaktır.
12.- Askerlik çağının (herhalde askerlik yaşı değil de, süresi denmek isteniyor!), Cumhurbaşkanınca beş yıla kadar uzatılabileceği veya kısaltılabileceği (ne kadar kısaltılacağı da belli değil!) yetkisi verilmiştir. Bu madde yazım şekli ve ifade yönünden de büyük hataları içermektedir.
13.- Askerlik gibi önemli bir vatan görevi ile ilgili temel esasların tek bir kişinin vereceği kararlara bağlanması büyük ölçüde sakıncalıdır.
14.- Bir kısım suçlardan mahkum olanların, derhal terhis edilmelerinin kapısı açılmıştır. Başlangıçta fazla yapılan askerlik süresinin, sonunda iki kat azaltılacağı (!) kaydı getirilmiştir.
15.- Yüksekokul mezunlarının, (ihtiyaca göre!) bir kısmının yedek subay, ihtiyaç dışının(!) yedek astsubay, erbaş ve er olmasının yolu açılmıştır. Yani aynı okuldan mezun 2 kişiden biri ihtiyaç var diye yedek subay, diğeri ihtiyaç yok diye erbaş olarak askerlik yapacaktır.
16.- Öğretmenler, Doktorlar, polisler ve diğer bazı sınıflar için değişik süreli, değişik koşullara bağlı askerlik hizmeti kabul edilmiştir. Bu durum aynı görevi yapan, , aynı eğitimi alan, aynı nitelikteki kişiler arasında büyük ayrım yapılması sonucunu doğuracaktır.
17.- Muhtaç asker ailelerine yardım olanağı getirilmiş ve bunun miktarını belirlemek yetkisi Cumhurbaşkanına bırakılmıştır. Bu suretle muhtaç ailelere yapılan yardım, tek bir kişi tarafından yapılan bağış niteliği almıştır.
18.- Askerlik bir kamu görevi ve vatan savunması olmaktan ziyade, bir takım kurumlara gelir sağlayan bir araç konumuna getirilmiştir.
19.- Yapılan değişikliğin içeriği, niteliği ve zamanlaması tamamen hatalı olup, beklenmeyen ve istenmeyen sonuçları doğuracaktır.
20.- Sayfalar dolusu, anlaşılması ve uygulanması zor hükümler getirilmiş, bir çok kanunda, ne anlama geldiği bilinmeyen ek ve değişiklikler yapılmıştır.
Ne diyelim; biraz zor ama, “ASKERALMA” Kanunu hayırlı, uğurlu olsun!!!
Av.A.Erdem AKYÜZ