Askeri mahkemeler, yasal düzenlemelerde aksine hüküm bulunmadıkça, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davaları yürütmekle görevli kılınmışlardır.
Belirtmek gerekir ki, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında değişiklik öngören ve 16 Nisan 2017 tarihinde halk oylamasına sunularak kabul edilen 6771 Sayılı Kanunun 27 Nisan 2017 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanması ile birlikte yüksek askeri yargı organları ile askeri mahkemeler ve nezdinde bulunan askeri savcılıklar kaldırılmıştır.
Bu nedenle, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçların soruşturma iznine tabi olup olmadığı, asker kişilerin ifadelerinin alınması için doğrudan kendilerine tebligat yapılıp kolluk birimlerine davet edilip edilemeyeceği, ifadelerinin adli kolluk olan emniyet ve jandarma birimleri tarafından alınmasının mümkün olup olmadığı hususları bir takım tartışmalara ve hatalı uygulamalara neden olmaktadır.[1]
Tartışmaya konu sorunların giderilmesi ve çözüm yolu açısından öncelikle mevzuatın inceleme konusu yapılması gerekmektedir.
Kıta komutanı veya askeri kurum amirinin yetkisi
353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanunun, “Nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı ve askeri kurum amiri” kenar başlıklı 8 inci maddesinin birinci fıkrasına göre; nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amiri bir suçun işlendiğini öğrendiklerinde refakatlerindeki askeri savcıya soruşturma açtırır ve yapılmakta olan soruşturma hakkında askeri savcıdan her zaman bilgi isteyebilirler.
Adli müşavirlerin yetkisi
Nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amirlerinin refakatlerindeki adli müşavirler, bu yetkinin kullanılmasında bu komutan ve askeri kurum amirlerinin yardımcısıdırlar ve kanun yollarına başvurmada adı geçen komutan ve askeri kurum amirleri adına ilgili soruşturma ve dava dosyalarını incelemeye yetkilidirler. (353 s. K. Md. 8/2)
Adli müşavirler, aynı zamanda refakatlerinde bulundukları, nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amirlerinin hukuk işlerinde de yardımcısıdırlar. (353 s. K. Md. 8/3)
Kıta komutanının ve askeri kurum amirinin kanuni ve şahsi engelleri
Kıta komutanının ve askeri kurum amirinin kanuni ve şahsi engelleri yetkilerinin kullanılmasına imkân vermez ise bu yetkiler kanuni vekillerine geçer. (353 s. K. Md. 8/4)
Diğer kişilerin işledikleri suçlarda soruşturma yetkisi
Teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri, subay ve astsubayların işledikleri suçlar dışında, diğer kişilerin işledikleri suçlara ait suç evrakını, soruşturma yapılması istemiyle askerî savcılığa göndermek üzere askerî hâkim sınıfından olan adlî müşavirlere yazılı yetki verebilir. Yetki verilen konularda kıt’a komutanı veya kurum amirine tanınan kanunî yetkiler adlî müşavirler tarafından kullanılır.” (353 s. K. Md. 8/5)[2]
Genel görev
353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanunun, “Genel görev” kenar başlıklı 9 uncu maddesinde; Askeri mahkemelerin kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli oldukları hüküm altına alınmıştı.[3]
Bir suç işlendiğinin öğrenilmesi ve ilk tedbirlerin alınması
353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanunun, “Bir suç işlendiğinin öğrenilmesi ve ilk tedbirler” kenar başlıklı 95 inci maddesinin birinci fıkrasına göre; cumhuriyet savcılıklarına veya zabıta makam ve memurlarına yapılacak askerî yargıya tâbi suç ihbar ve şikâyetleri şüphelinin amiri olan makama gönderilmelidir.
vak’a raporunun kıt’a komutanı veya askerî kurum amirine gönderilmesi
Askerî birlik komutanı veya askerî kurum amiri maiyetinden birinin kendisine ihbar veya şikâyet olunan veyahut diğer suretle öğrendiği, askerî mahkemelerin görev alanına giren suçları hakkında şüphelinin kimliğini, isnat olunan suçu ve bu suçun delillerini gösterir bir vak’a raporu düzenler ve adlî yönden bağlı bulunduğu askerî mahkemenin teşkilâtında kurulduğu kıt’a komutanı veya askerî kurum amirine gönderir. (353 s. K. Md. 95/2)
kıt’a komutanı veya askerî kurum amirinin soruşturmayı başlatma yetkisi
Teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri, suç evrakını inceledikten sonra askerî savcıya gönderir ve şüphelinin tutuklanmasını isterse bu husustaki istemini de bildirir. (353 s. K. Md. 95/3)
Askerî savcıların derhal soruşturmaya başlamaları
Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlar veya gecikmesinde sakınca umulan hallerde askerî savcılar derhal soruşturmaya başlarlar. Zorunluluk halinde bu soruşturma bir disiplin subayı tarafından da yapılabilir. Bu hallerde durum derhal yetkili askerî mahkemenin teşkilâtında kurulduğu komutan veya askerî kurum amirine bildirilir. (353 s. K. Md. 95/4)
Cumhuriyet savcılarının delil toplama ve gerekli önlemleri alma yetkisi
Cumhuriyet savcıları, zabıta makam ve memurları ve askerî amirler askerî savcının işe el koymasına kadar eylemin sübut vasıtalarının ve delillerinin kaybolmasını önleyecek, gecikmesinde sakınca umulan tedbirleri alırlar. (353 s. K. Md. 95/5)
Askeri inzibat erbaş ve erleri
a) Askeri inzibat erbaş ve erleri vazife esnasında diğer erbaş ve erlere karşı karakol sıfatını ve karakolların kanuni salahiyet ve mesuliyetlerini haizdirler. (211 s.k. 92/1-a)[4]
Askeri öğrencilerine yapılacak muamelenin statüsü
b) Fakülte ve yüksek okul öğrencileri ile harp okulu öğrencilerine subaylar gibi; astsubay meslek yüksek okulu öğrencileri ile astsubay nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine tâbi tutulanlara astsubaylar gibi muamele olunur. (211 s.k. 92/1-b)[5]
Askeri inzibat vazifeleri
c) Subay ve askeri memurlarla astsubaylar hakkında askeri inzibat vazifeleri; ancak üst veya kendi rütbelerindeki inzibat subay ve astsubayları tarafından yapılabilir. (211 s.k. 92/1-c)
Yetkili bir inzibat subayı veya astsubayının mevcut olmaması
O mahalde yetkili bir inzibat subayı veya astsubayı mevcut değilse vakaya şahit olan üst veya aynı rütbedeki her subay, askeri memur veya astsubay müdahaleye ve inzibat vazifesini ifaya mecburdur. (211 s.k. 92/2)
Ağır cezayı müstelzim meşhut cürüm hali
Ancak ağır cezayı müstelzim meşhut cürüm halinde subayları, askeri memurları ve astsubayları dahi yakalamaya askeri inzibatlar, polisler, jandarmalar ve herkes mezundur. (211 s.k. 92/3)
Suçlu askerlerin durumu
Bu takdirde dahi suçlu askerler duruma göre ya salahiyetli askeri inzibat memuru gelinceye kadar vaka mahallinde tutulur veya en yakın askeri inzibat karakoluna, yoksa askeri makamlara teslim edilir. (211 s.k. 92/4)
Hazırlık tahkikatında bir subayın bulundurulması
Bundan sonra yapılacak hazırlık tahkikatında salahiyetli inzibat memuru veya mevcut askeri makamın tayin edeceği bir subay bulunur. (211 s.k. 92/5)
Yakalanan kişi Cumhuriyet savcısının talimatı ile adli kolluk görevlilerine teslim edilmesi
Suçun 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12.4.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan olması durumunda, dördüncü fıkra hükümleri uygulanmaz ve yakalanan kişi Cumhuriyet savcısının talimatı ile adli kolluk görevlilerine teslim edilir. (211 s.k. 92/6)[6]
Üniformalı veya sivil elbiseli subay, askeri memur ve astsubaylar ağır cezalı cürümler dışındaki suçları işlemeleri
Üniformalı veya sivil elbiseli subay, askeri memur ve astsubaylar ağır cezalı cürümler dışındaki suçları işledikleri takdirde polis veya jandarma kuvvetleri tarafından en yakın askeri makama veya inzibat karakoluna davet edilir. Askeri şahıs bu daveti kabul etmek zorundadır. (211 S.K. 93/1)
Hazırlık soruşturmasının bizzat Cumhuriyet savcıları veya yetkili askeri adli hakimler tarafından yürütülmesi
Bu şahıslara ait hazırlık soruşturması bizzat Cumhuriyet savcıları veya yetkili askeri adli hakimler tarafından yürütülür ve soruşturma tamamlanıncaya kadar askeri makamlarca nezaret altında tutulurlar.
Adli kolluk görevlileri tarafından yürütülecek soruşturmaya ilişkin suçların niteliği
Suçun Türk Ceza Kanunun un İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan olması durumunda, kişi Cumhuriyet savcısının talimatı ile adli kolluk görevlilerine teslim edilir. (211 S.K. 93/2)[7]
Askerî yargıda yürütülen soruşturma işlemleri
Soruşturma askerî yargıda askerî savcının yetki ve sorumluluğunda yürütülmektedir. Askerî savcı resen soruşturmaya başlamadıkça, askerî yargıya tabi suç ihbar ve şikâyetleri ancak Komutanının soruşturma emrine bağlı bulunmaktadır.
Komutanın soruşturma emri vermemesi hâlinde, yargılama hukuku anlamında soruşturmanın da başladığını kabul etmek mümkün değildir.[8]
Askerî Savcılar 95'inci maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen ağır cezalık hâller ve gecikmesinde sakınca umulan hâller dışında, soruşturma emri olmadan soruşturmaya başlayamazlar.
Askerî savcılar, soruşturma emrindeki kişi ve eylemle bağlı olup soruşturmasını bunların dışına genişletmemek durumundadır. Ancak soruşturmanın başka bir kişiyi veya suçu kapsayacak şekilde genişletilmesi gerekirse, askerî savcı ivedi hâllerde bu soruşturmayı kendiliğinden yapar ve durumu derhal yetkili askerî mahkemenin teşkilatında kurulduğu komutan veya askerî kurum amirine bildirir.
Başka bir söylemle, askerî savcının soruşturmayı başka kişi ve suçları da kapsayacak şekilde genişletmesi ancak aciliyet gerektiren hâllerde mümkündür.[9]
Soruşturma emri sanık ve suç belirtilmeden sadece olay zikredilerek verilmiş ise askerî savcının tespit ettiği her sanık ve suç için soruşturmayı tamamlaması ve neticede durumdan komutana haber vermesi gerekir.[10]
Günümüzde Askerî mahkemeler kaldırılmış olmakla birlikte, 353 sayılı Kanun halen yürürlükte bulunmaktadır.
Kamu görevlilere hakkında yürütülen soruşturmaların tabi olduğu hukuki rejim
Asker kişiler dışında kalan kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma yapılması noktasında, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri veya diğer özel kanun hükümleri uyarınca izne tabi olduğunu ifade edebiliriz.[11]
Asker kişilerin işlediği askeri suçlar açısından 353 sayılı Kanun uyarınca izne tabi olması
Asker kişilerin işledikleri bir kısım suçların soruşturulmasının, bu konudaki özel kanun niteliğindeki 353 sayılı Kanun hükümleri uyarınca izne tabi olduğu söylenebilir.
Bu nedenle 353 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinde belirtilen asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlarda aynı Kanunun 8 ve 95 inci maddesi gereğince işlem yapılması gerekmektedir.[12]
353 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile 95 inci maddesinin üçüncü fıkrasında; teşkilatında askerî mahkeme kurulu kıta komutanı veya askerî kurum amirinin soruşturma izni vermeye yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.
Komutanın veya amirin soruşturma izni vermemesi hâli
Komutanın veya amirin soruşturma izni vermemesi hâlinde, yargılama hukuku anlamında soruşturmanın da başladığını kabul etmek mümkün değildir. Askerî mahkemeler kaldırılmış olduğundan, 353 sayılı Kanunun tüm komutanlara değil, teşkilatında askerî mahkeme kurulu kıta komutanı veya askerî kurum amirine soruşturma izni verme yetkisini verdiği gözetilerek, söz konusu maddenin uygulamasına devam edilmesi gerekmektedir.
Soruşturma izni vermeye yetkili komutanın bu yetkisinin kapsamını, 353 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi tayin etmektedir.
Kapatılan askerî mahkeme kurulu kıta komutanı veya askerî kurum amirinin izin verme yetkisi
Bu yasal düzenlemeye göre; asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçların soruşturulması teşkilatında kapatılan askerî mahkeme kurulu kıta komutanı veya askerî kurum amirinin iznine bağlıdır.
Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlar veya gecikmesinde sakınca bulunan haller ve cumhuriyet savcısının re’sen soruşturma yetkisi
Soruşturma izni vermeye yetkili komutanın bu yetkisinin istisnası ise 353 sayılı Kanunun 95 inci maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca, ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlar veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, soruşturma iznine gerek olmaksızın, Cumhuriyet savcılığının re’sen soruşturmaya başlayabilme yetkisi bulunmaktadır.
Re’sen başlatılan soruşturmanın izni vermeye yetkili komutanlığa bildirilmesi
Bu durumda, Cumhuriyet savcılığınca, soruşturma izni vermeye yetkili komutanlığa re’sen soruşturmaya başlandığına ilişkin bilgi vermesi gerekmektedir.
Kapatılan askerî mahkemelerin adli yetki sahasındaki asker kişiler hakkında soruşturma izni vermeye yetkili olması
6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun yürürlüğe girdiği 27.04.2017 tarihi itibarı ile teşkilatında (kapatılan) askerî mahkeme kurulu kıta komutanları veya askerî kurum amirlerinin, bu tarihte kapatılan askerî mahkemelerin adli yetki sahasındaki asker kişiler hakkında soruşturma izni vermeye yetkili oldukları söylenebilir.[13]
Merkez komutanlığının gözaltı ve yakalamaya yönelik görevleri
353 sayılı Kanunun, “Bir suçun işlendiğinin öğrenilmesi ve ilk tedbirler” kenar başlıklı 95 inci maddesinin son fıkrasında; Cumhuriyet savcılarının, zabıta makam ve memurları ve askerî amirler askerî savcının işe el koymasına kadar eylemin sübut vasıtalarının ve delillerinin kaybolmasını önleyecek, gecikmesinde sakınca umulan tedbirleri alacağı hüküm altına alınmıştır. Bu yasal düzenlemeye göre; Cumhuriyet savcıları, eylemin sübut vasıtalarının ve delillerin kaybolmasını önleyecek, gecikmesinde sakınca bulunan tedbirleri alma yetkisine sahiptir.
Bundan başka, askeri yargının Anayasa değişikliğini öngören 6771 sayılı Kanun ile kaldırılmış olması nedeniyle askeri suçları soruşturma ve kovuşturma yetkisi 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa göre adli yargı makamlarına geçmiş olduğunu söyleyebiliriz.
Bu yüzden, merkez komutanlığının gözaltı ve yakalamaya yönelik görevlerini Cumhuriyet savcısının bilgi ve talimatı doğrultusunda gerçekleştirmesi gerekmektedir.
Cumhuriyet savcısının ilgili komutanlığa ifade alması konusunda talimat verebilmesi
353 sayılı Kanunun 95 inci maddesinin ikinci fıkrasında; askerî birlik komutanı veya askerî kurum amirinin, maiyetinden birinin kendisine ihbar veya şikâyet olunan veyahut diğer suretle öğrendiği, askerî mahkemelerin görev alanına giren suçları hakkında şüphelinin kimliğini, isnat olunan suçu ve bu suçun delillerini gösterir bir vak’a raporu düzenleyeceği ve adlî yönden bağlı bulunduğu askerî mahkemenin teşkilâtında kurulduğu kıt’a komutanı veya askerî kurum amirine göndereceği hüküm altına alınmıştır.
Bu hükme göre; suç dosyasını hazırlama görevi birlik komutanındadır. Bu yüzden Cumhuriyet savcısının ilgili komutanlığa ifade alması konusunda talimat verebilmesi mümkündür.[14]
Askeri inzibatların görevleri ile ilgili yasal düzenlemeler
211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 97 nci maddesinde ise; Askeri inzibatların askeri disiplini muhafaza, önleyici zabıta ve adliye vazifeleri ile askeri trafik vazifeleri talimatname ve talimatlarla gösterileceği hüküm altına alınmıştır.
Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliğinin 662 nci maddesinde de askeri inzibat kuvvetlerinin askeri adli makamların isteklerini yerine getireceği ifade edilmektedir.
Cumhuriyet savcısının askeri inzibat kuvvetlerine emir ve talimat verebilme yetkisi
6771 sayılı Kanunla öngörülen Anayasa değişikliğiyle birlikte, askeri yargının kaldırılması üzerine bu yetki Cumhuriyet savcısı tarafından kullanacaktır. Bu nedenle ifade alma, yakalama ve gözaltı konularında Cumhuriyet savcısının askeri inzibat kuvvetlerine emir ve talimat verebilme yetkisine haiz olduğunu ifade edebiliriz.[15]
Yakalanan askerlerin durumu
211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 92 nci maddesinde; ağır cezalık suçüstü halinde suçüstü yapılan askerleri yakalamaya askeri inzibat, polis, jandarma dâhil herkesin yetkili olduğu, bu kapsamda yakalanan askerlerin duruma göre yetkili askeri inzibat memuru gelinceye kadar vaka mahallinde tutulacağı veya en yakın askeri inzibat karakoluna, yoksa askeri makamlara teslim edileceği hususları hüküm altına alınmıştır.
211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 93 üncü maddesinde ise; üniformalı veya sivil elbiseli subay, askeri memur ve astsubayların ağır cezalık suçlar dışındaki suçları işledikleri takdirde polis veya jandarma kuvvetleri tarafından en yakın askeri makama veya inzibat karakoluna davet edileceği, askeri şahısların bu daveti kabule mecbur oldukları, bu şahıslara ait hazırlık soruşturmasının bizzat cumhuriyet savcıları veya yetkili askeri hâkimler tarafından yürütüleceği, soruşturma tamamlanıncaya kadar askeri makamlarca nezaret altında tutulacakları ifade edilmektedir.
SONUÇ
Askeri mahkemelerin kaldırılması nedeniyle asker kişilerin işledikleri askeri veya askeri olmayan suçlarla ilgili yürütülecek soruşturmalarda gözetilecek soruşturma ilkelerinin ne olduğu ve uyulması gereken kurallar açısından şu sonuca varılabilir:[16]
Asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlar
1-Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlar soruşturma iznine tabidir.
Kapatılan askerî mahkeme kurulu kıta komutanı veya askerî kurum amirinin izin verme yetkisi
2-Soruşturma iznini vermeye yetkili ve görevli makam, 353 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrası ve 95 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca nezdinde kapatılan askerî mahkeme kurulu kıta komutanı veya askerî kurum amiridir.
Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlar veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise, soruşturma iznine gerek olmaması ve Re’sen soruşturma yetkisi
3-353 sayılı Kanunun 95 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlar veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise, soruşturma iznine gerek bulunmamaktadır. Burada Cumhuriyet savcılığının re’sen soruşturmaya başlayabilme yetkisi vardır. Bu durumda, Cumhuriyet savcılığınca, soruşturma izni vermeye yetkili komutanlığa re’sen soruşturmaya başlandığına ilişkin bilgi verilmesi gerekir.
Cumhuriyet savcısının askeri inzibat kuvvetlerine emir ve talimat verebilme yetkisi
4-İfade alma, yakalama ve gözaltı konularında Cumhuriyet savcısı, askeri inzibat kuvvetlerine emir ve talimat verebilir.
Bazı suç türlerinde asker kişilerin adli kolluk görevlilerine teslim edilmesi ve adli kolluk görevlilerinin soruşturma işlemlerini yerine getirmesi
5- Suçun 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan olması halinde, asker kişi Cumhuriyet savcısının talimatıyla adli kolluk görevlilerine teslim edilecektir. Bu durumda asker kişinin ifadesi adli kolluk görevlileri tarafından alınabilecektir.
Diğer suçlarda soruşturma işlemleri
6-Diğer suçlar[17] yönünden ise soruşturma işlemleri, Cumhuriyet savcısının talimatıyla askeri inzibat birimleri tarafından yerine getirilebilecektir. Bu durumda adli kolluk görevlileri tarafından ifade alma işlemi yapılmamalıdır.
Ağır cezalık suçüstü halinde yakalama ve teslim işlemleri
7- Ağır cezalık suçüstü durumunda askeri inzibat, polis ve jandarma dahil herkesin yakalamaya yetkili olduğu söylenebilir. Bu kapsamda yakalanan askerin yetkili askeri inzibat memuru gelinceye kadar vaka mahallinde tutulması veya en yakın askeri inzibat karakoluna, yoksa askeri makamlara teslim edilmesi gerekir.
Üniformalı veya sivil elbiseli subay, askeri memur ve astsubayların ağır cezalık suçlar dışındaki suçları
8- Üniformalı veya sivil elbiseli subay, askeri memur ve astsubayların ağır cezalık suçlar dışındaki suçları işledikleri takdirde polis veya jandarma kuvvetleri tarafından en yakın askeri makama veya inzibat karakoluna davet edilmesi gerekmektedir.
(Bu köşe yazısı, sayın Dr. Suat ÇALIŞKAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)
---------------------------
[1] Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16/01/2020 tarih ve 19120602-045-02-0891-2019-E.129/5885 sayılı "Asker Kişiler Hakkında Soruşturma Usul ve Esasları" yazısı.
[2] Değişik: 12/6/2003-4893/1 md.
[3] Bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “…veya askeri mahallerde” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 15/3/2012 tarihli ve E.: 2011/30, K.: 2012/36 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
[4] 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 92 inci maddesi.
[5] (Değişik: 28/5/2003-4861/18 md.)
[6] (Ek fıkra: 24/11/2016-6763/6 md.)
[7] (Ek cümle: 24/11/2016 -6 763/7 md.)
[8] Askeri Yargıtay'ın 2015/324 esas ve 2015/331 karar sayılı ilamı.
[9] Askeri Yargıtay'ın 2015/324 esas ve 2015/331 karar sayılı ilamı.
[10] Askeri Yargıtay'ın 2015/324 esas ve 2015/331 karar sayılı ilamı.
[11] Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16/01/2020 tarih ve 19120602-045-02-0891-2019-E.129/5885 sayılı "Asker Kişiler Hakkında Soruşturma Usul ve Esasları" yazısı.
[12] Nitekim Askeri Yargıtay'ın 2015/324 esas ve 2015/331 karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
[13] Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16/01/2020 tarih ve 19120602-045-02-0891-2019-E.129/5885 sayılı "Asker Kişiler Hakkında Soruşturma Usul ve Esasları" yazısı.
[14] Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16.01.2020 tarih ve 19120602-045-02-0891-2019-E.129/5885 sayılı "Asker Kişiler Hakkında Soruşturma Usul ve Esasları" yazısı.
[15] Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16.01.2020 tarih ve 19120602-045-02-0891-2019-E.129/5885 sayılı "Asker Kişiler Hakkında Soruşturma Usul ve Esasları" yazısı.
[16] Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16.01.2020 tarih ve 19120602-045-02-0891-2019-E.129/5885 sayılı "Asker Kişiler Hakkında Soruşturma Usul ve Esasları" yazısı.
[17] 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar dışındaki suçlar.