ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI

Abone Ol

Türk hukukunda tarafların boşanma sebebleri düzenlenirken evlilik birliğinin temelinden sarsılması üzerinden hareket edilmiş ve diğer boşanma sebebleri de bunun üzerine inşa edilmiştir. Anlaşmalı boşanmada sebebine göre genel, kararda hakimin etkisine göre ise mutlak bir boşanma sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.

ANLAŞMALI BOŞANMA KARARI İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR

1- Evliliğin En Az Bir Yıl Sürmüş Olması Gerekir

Boşanmanın tarafları olan eşlerin en azından bir süre birbirlerini tanımış olmaları ve kısa süreli evliliklerin ortaya çıkmasını engellemek adına anlaşmalı boşanma başvurusu için en azından 1 yılın geçmiş olması aranmaktadır. Bu süre anlaşmalı boşanma başvurusu için aranan süredir. Tarafların diğer boşanma sebeplerine başvurarak dava açmasında bir engel yoktur. Yani evlendikten birkaç sonra büyük bir kavga sonucu evlilik birliğinin temelinden sarsılması yahut eşlerden birinin nikahtan sonra bekarlığa veda partisi altında zina yapması durumunda zina sebebiyle boşanma davası açılmasında engel yoktur. Asgari evlilik süresi sadece anlaşmalı boşanmada vardır. Taraflar diğer hususlar sebebiyle başvurduğunda evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını yahut mutlak boşanma sebeplerinde sebebin gerçekleştiği kanıtlamak zorunda kalacaktır ancak anlaşmalı boşanmada böyle bir kanıt getirmeleri gerekmez.

2- Eşlerin Birlikte Mahkemeye Başvurmuş Olması veya Birinin Açtığı Davanın Diğer Eş Tarafından Kabul Edilmiş Olması Gerekir

Hukuk sistemimizde tek dava içerisinde davalı ve davacının birlikte başvurması olanağı bulunmamaktadır. Bu sebebple açılacak boşanma davasını taraflardan birinin açması gerekir. Açılan davada taraflardan biri boşanma davası ve iki tarafın imzaladığı anlaşmalı boşanma protokolünü sunarak anlaşmalı boşanma davası açabilir. Yine taraflardan birinin açtığı boşanma davasını diğer taraf kabul etmişse, yine anlaşmalı boşanma söz konusu olacaktır. Birinin açmış olduğu davanın diğer tarafça kabul edilmesi halinde anlaşmalı boşanma kararının verilebilmesi, sadece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında değil, diğer boşanma sebeblerinde de mümkündür(Dural,Ögüz,Gümüş 2012 , s.118). Taraflardan birinin açtığı davayı diğerinin kabul etmesi, davanın kabul edilmesi şeklinde olmalıdır. Davadaki olayların kabul edilmesi, davanın kabul edilmesi olarak görülemez.

3- Hakimin Tarafları Bizzat Huzurunda Dinlemiş Olması Gerekir

Bu usulde boşanma kararı verilebilmesi için, diğer boşanma sebebplerinden farklı olarak hakimin tarafları bizzat huzurda dinlemesi gerekir. Diğer boşanma sebeblerinde tarafların avukatlarını dinlemekle yetinebilecek hakim, anlaşmalı boşanma davasında bunu yapamayacaktır. Dava tarafların avukatı aracılığıyla açılabilir buna bir engel yoktur sadece davanın asıl taraflarının hakim huzurunda dinlenmesi şarttır. Dinleme işini bizzat yapmak zorundadır ancak, ikisini bir arada dinleme bir zorunluluğu yoktur.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/18939
K. 2006/3200

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesinde, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılabileceği öngörülmüştür. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocuklarının durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir. Hakim tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli görüldüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin kabulü halinde boşanmaya hükmolunur.
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim, tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup toplanması sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının Medeni Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri gerekirken, davacı ve davalı dinlenilmeksizin taraf vekillerinin beyanı ile yetinilerek eksik inceleme ile boşanma hükmü kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.

4- Tarafların Yapmış Olduğu Boşanma Protokolünün Hakim Tarafından Onaylanması Gerekir

Taraflar hakkında anlaşmalı boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin, boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Bu düzenlemeler içerisinde boşanma halinde çocuğun kimde kalacağı, iştirak nafakası ödenip ödenmeyeceği, maddi ve manevi tazminat hususlarının açıklanmış olması gerekir.

Eşlerin boşanma anlaşmasını duruşma sırasında sözlü olarak beyan edip, zapta geçirilmek suretiyle yapmasında da bir engel hal bulunmamaktadır.

Hakim tarafından bu boşanma anlaşması uygun görülmediği sürece boşanma kararı verilemeyecektir. Hakim, boşanma protokolü üzerinde değişiklikler yapabilir. Yapılan değişiklikler taraflarca kabul edilirse davaya devam edilir ve boşanma kararı verilir ancak tarafların bu anlaşmayı kabul etmemesi halinde boşanma kararı verilmeden dava reddedilir.

Anlaşmalı boşanma davalarında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise TMK:168 gereğince eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Boşanma davalarında yetki kamu düzeninden sayılmadığından, yapılacak anlaşmanın her konuda mutlak olarak yapılmış olacağı bu dava için şart olduğundan, açılacak anlaşmalı boşanma davası Türkiye’deki tüm aile mahkemelerinde açılabilir.

Anlaşmalı boşanma davaları uygulamada adliye önlerindeki hukuk eğitimi almamış kişilerce hazırlanan matbu evraklar üzerinden hazırlanmaya çalışılmakta ve açılan davalar kabul edilse bile sonuç istendiği gibi olmamaktadır. Bu sebeple anlaşmalı boşanma davalarının özellikle bir avukat aracılığıyla takip edilmesi, hak ve zaman kaybına uğramamak adına önemlidir.