Ankara’dan Alo Jandarma aranınca Adana çıkar mı?

Abone Ol
Elif Çakır'ın sunduğu ÜLKE TV'de yayınlanan "Söz Bitmeden" programında dün ‘MİT TIR’larına yapılan operasyonun perde arkasını konuştuk. 19  Ocak 2014 Pazar günü Adana’da yapılan operasyondaki hukuksuzlukları o tarihte Adana Valisi olan sayın Hüseyin Avni Coş’tan dinledik.

Sayın Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’ın her defasına ısrarla “ihanet operasyonu” demesinin altında yatan gerçekleri, olayın hukuka uygun bir soruşturma olmayıp tamamen kurgu olduğuna, önceden organize edilen, planlanan bir operasyon olduğuna dair önemli ipuçları verdi.

Olayın kendisinden gizlendiğini, savcının talimatı ile jandarmanın kendisine bilgi vermesinin engellenerek yasanın ihlal edildiğini ifade eden Vali Coş, saat 07.40’da Albay’a telefonla gelen ihbarı kendisinin de sonradan dinlediğini, İhbarda Ankara'dan Adana istikametine patlayıcı yüklü araçlardan bahsedildiğini, araçların kime ait olduğu belirsiz olduğunu, daha sonra telefonun kapatıldığını, resmi bilgi bu kadar olduğunu ancak jandarmanın savcılığa yazdığı yazıda El-Kaide'nin telaffuz edildiğini ve böylece MİT'e ait araçlar için El-Kaide dosyasının açıldığını söylüyor.

Sayın Vali’nin de sonradan dinlediği telefon ihbarında, El-Kaide’den bahsedilmediği halde, jandarma savcılığa yazdığı yazıda zikrettiği bu bilgiyi nereden ve nasıl alıyor?
 
Bu sorunun cevabını Gazeteci Kemal Gümüş veriyor ve  MİT mensuplarının operasyondan yaklaşık bir ay önce dinlemeye alındığını hatta TIR şoförlerinin bile dinlenildiğini ifade ediyor, konu yargıda olduğu için dosyaya atıf yapmakla yetiniyor. 

MİT kanunundaki özel hüküm nedeniyle MİT mensupları hakkında Başbakan’ın izni olmadan soruşturma yapılamayacağını hatırlatan Hüseyin Avni Coş; "Olayın yapılan araştırma ve soruşturmasında tamamen kurgu olduğu anlaşılmıştır. MİT teşkilatının söz konusu kurguda görev alacak kişiler tarafından çeşitli sahte isimler altında pek çok kere yapıldığı gibi, Ankara'daki tüm faaliyetlerinin izlendiği ve fiziki takip yapıldığı anlaşılmıştır. Ankara'dan yola çıkan TIR'lara operasyon yapabilmek için bir takım senaryolar ürettikleri ortaya çıkmıştır" diyor. 

Operasyon  günü, dönemin Dışişleri Bakanı başkanlığında büyükelçiler toplantısının Adana’da yapılmakta olduğunu, kendisinin de bu toplantıyla ilgilendiğini hatırlatan sayın Vali, yer ve  zamanlamaya da dikkat çekiyor. Ankara’dan Adana istikametine gelen TIR’ların MİT TIR’ı olduğu bilinmemiş olsaydı, özel bir kurgu ve hazırlanmış bir operasyon olmasaydı Adana’ya gelinceye kadar pek çok noktada durdurulma imkanı olduğunu hatırlatıyor. MİT'e ait araçlar için El-Kaide diye dosya açmanın bile tek başına buradaki kastı ortaya koyduğunu ifade ediyor.

Ankara’dan Alo Jandarma 156 aranınca Adana çıkar mı?

Mühimmat yüklü TIR’ların Adana istikametine gitmekte olduğuna dair Adana jandarmasına yapılan telefon ihbarının  Ankara’dan ankesörlü telefondan yapıldığını hatırlatan Vali Coş, gözden kaçan bir ayrıntıya dikkat çekiyor. Bu ayrıntı özetle şöyle: Ankesörlü telefondan Alo Jandarma ihbar hattı olan 156 arandığında o ilin jandarması aranmış olur. Yani Ankara’dan 156 aranarak Adana Jandarmasıyla konuşulamaz. Ancak ilave numaralarla Adana jandarmanın aranması mümkündür ki buna vakıf olmak özel teknik bilgiyi gerektirir. Dolayısıyla ihbarı yapanla-alan arasında  organize bir çalışma söz konusu.

Soruşturma gizli Vali’ye bilgi yok ama basına resimli videolu servis var

Vali Hüseyin Avni Coş, kendisinden olayı gizleyenlerin basınla yarım saat içinde tüm bilgileri paylaştığını söylüyor;  "Türkiye'yi teröre yardım eden bir ülke olarak göstermek istediler. Sanki ortada görev aşığı  kolluk görevlileri var ve bunlar tesadüfen 'Türkiye devletinin kurumunun yasa dışı faaliyetini tespit etmiş, sonra hükümet bunu örtbas etmek istiyor' şeklinde algı operasyonu yaptılar. Bilinçli olarak valiyi (beni) devre dışı bırakıyorlar. Çünkü vali devrede olursa yapmak istediklerini yapamayacaklar. Olayın mahremiyeti nedeniyle valiye bile bilgi verilmesin diye ortaya koyulan durumun bir haber ajansına servis edilmesi olayı özetliyor. Operasyon 12.00 de yapıldı, 12.34 de bir haber ajansı haberi servis ediliyor. 30 dakika içinde olayı nasıl öğrendiniz, olay bölgesine ne zaman gittiniz? Geri dönüp haberi ne zaman yazdınız? Bu sorular cevap bulmuş değil. Dolayısıyla valiye haber vermeme sebebi olayın özelliği ile ilgili değil. Amaç dünya kamuoyuna olayın istenildiği tarz da servis edilmesi sağlanmaya çalışılıyor." 

17-25 Aralık darbe girişiminden sonra 2014 Ocak ayı başında Reyhanlı, 19 Ocak’ta Adana’da MİT TIR’larına yapılan operasyonun baştan sona hukuki olmadığı, yasalar ihlal edilerek yapıldığına dair pek çok delil ve emare var. Olayı yakından takip eden Gazeteci Kemal Gümüş, aralık ayından itibaren dinleme ve fiziki takip yapıldığını, TIR’ların MİT’e ait olduğunun bilindiğini, buna rağmen operasyon yapıldığına dikkat çekiyor. Sorumluları şimdi yargı önünde. Yargılama sonunda olayın ne kadar aydınlatılabildiğini göreceğiz. 

Konu köşe yazıma sığmayacak boyutta. Operasyonun bilinçli ve organize yapıldığı,     7 Şubat’dan, 17 ve 25 Aralık operasyonlarından bağımsız değerlendirilemeyeceği aşikar. 
Son bir notla noktalayalım. Operasyon günü günlerden pazar. Tatil günü ihbar ve şikayetlere nöbetçi Cumhuriyet savcısı bakar ve soruşturur. Bu usul bilindiği, olaya da özel yetkili savcının  bakması planlandığı için, ihbarda suçun niteliğine yönelik olarak ‘tırlarda silah ve mühimmat yüklü olduğu’ belirtiliyor ki özel yetkili savcının görev alanına girsin ve soruşturabilsin. Planlandığı gibi soruşturmayı özel yetkili savcı yürütüyor. Sefere gider gibi normalde hafta sonu tatilde olması gereken çok sayıda subay, astsubay ve askerle operasyon gerçekleştiriliyor.
PDY’i açığa çıkaran en önemli eylemlerden biri  olarak   MİT TIR’larına yapılan bu ihanet operasyonunu  “silah ihbarı vardı arama yapıldı”  yaklaşımıyla milleti aldatmak isteyenlere hala nasıl inanılabilir? 

Reşat Petek

www.resatpetek.net
resatpetek@resatpetekhukuk.com