GÜNDEM

Ankara 2 No'lu Barosu'ndan İsrail hakkında suç duyurusu

Ankara 2 No'lu Barosu, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları için savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Abone Ol

Ankara 2 No'lu Barosu, İsrail'in Gazze'deki sivillere karşı saldırıları, soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçlar nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusunun ardından basın açıklaması yapan Baro Başkan Sabri Hafif, dünyanın neresinde olursa olsun sivillerin, kadınların, çocukların ve hastaların katledilmesinin ve hastanelerin bombalanmasının hiçbir şekilde göz ardı edilmemesi, üstünün kapatılmaması gerektiğini söyledi.

"GEREKENİ YAPACAĞIZ"

Birleşmiş Milletler'i İsrail'in Filistin'e yönelik işgaline karşı caydırıcı ve cezalandırıcı kararlar almaya davet ettiklerini kaydeden Hafif, "İsrail'in son saldırıları sebebiyle Gazze halkı elektrik, su, akaryakıt ve temel gıda maddelerinden mahrum kalmış, on binlerce insanın evi yıkılmıştır. Bu kapsamda bir an evvel Birleşmiş Milletler'den, Cenevre Sözleşmesi kapsamında insani yardım koridorları açılmasını; denizden, havadan ve karadan insani yardımların ulaştırılmasının sağlanmasını insanlık namına talep ediyor, bu hususlar için ne gerekiyorsa yapacağımızı ifade ediyoruz. Ülkemizin barışın tesisine ve insani yardımların ulaştırılmasına yönelik çabalarının yanındayız. Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti devletimizin ve Türk milletimizin yıllardır olduğu gibi her zaman Mescid-i Aksa ve Filistin halkının bekası için gerekeni yapacağından şüphemiz yoktur" dedi.

EKİM / 2023 AYINDAKİ FİLİSTİN HALKINA KARŞI İŞLENEN SAVAŞ VE SOYKIRIM SUÇLARI SEBEBİYLE İSRAİL YETKİLİLERİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNA DAİR BASIN AÇIKLAMASI

Değerli Basın Mensupları,
Aziz Türk Milleti,

Filistin Devleti bağımsız bir devlettir, Başkenti Kudüs’tür ve Gazze Filistin Devleti’nin bir şehridir. 

1947 yılından bugüne İsrail, Filistin topraklarının büyük bir bölümünü işgal etmiş, sistematik katliamlarla yüz binlerce Filistinliyi öldürmüştür. Özellikle Gazze’de İsrail tarafından 16 yıldır devam eden kuşatma sonucu kadınlar, çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere iki buçuk milyon insan gıda, su, ilaç, tıbbi gereçler, akaryakıt ve enerji kaynakları gibi temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılmış, bölge adeta ablukaya alınarak açık hava hapishanesine çevrilmiştir.

Yıllardır süregelen insan haklarına aykırı bu duruma Birleşmiş Milletler ve birçok ülke sessiz kalmaktadır. Biz bağımsız ve egemen bir devlete sahip olma mücadelesinde Filistin Devleti ve Filistin Halkı’nın yanındayız. 

Filistin Halkı’na yönelik İsrail Devleti’nin sürdürdüğü hava saldırılarının Gazze'de neden olduğu şiddetli yıkım, elektrik ve suyun kesilmesi, gıda ve her türlü zorunlu ihtiyacın girişinin engellenmesi tam ablukadır ve uluslararası hukuka aykırıdır. 

İsrail güvenlik güçlerinin ve illegal yerleşimcilerin Filistinlilere uyguladığı baskı, zulüm, yargısız infazlar, can ve mal tehditleri, İsrail’in soykırım amacının tezahürüdür. İsrail’in Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarına yönelik insanlık dışı saldırıları nedeniyle çok sayıda çocuk ve sivilin öldürülmesi ve bölgede barış ve güvenliğin bozulması insan hakları savunucusu olan herkesi derinden etkilemektedir. 
Son yaşanan olaylar, İsrail’in kurulduğu günden bu yana Filistin Halkı’na yönelik uyguladığı saldırgan, işgalci ve soykırım politikalarının son halkasıdır. 

Son bir haftadır Gazze’nin yoğun bombardımana tabi tutularak binlerce sivilin ölümüne sebep olunması sonucu bölgede ağır bir insanlık trajedisi yaşanmaktadır. İsrail ordusu tarafından Filistin şehirlerinin havadan bombalanarak sivillerin evlerinin başlarına yıkılması, cami, okul, hastane gibi yerlerin doğrudan hedef alınması kabul edilemez savaş ve insanlık suçudur. 

Tarihsel süreç içerisinde milyonlarca insanın vatanından sürgün edilmesi, yüz binlerce sivilin katledilmesi ve yüzlerce yerleşim yerinin tahrip edilmesi savaş suçu olmakla birlikte, olağanüstü önlemlerin alınmasında geç kalınmış olunması da ayrıca bir insanlık suçudur.

Başta ABD ve Batılı ülkeler olmak üzere dünyadaki birçok ülkenin, küresel kuruluşların, STK ve basın yayın organlarının bu saldırıları görmezden gelmesi, İsrail’in işgal politikasını desteklemekten başka anlam taşımamaktadır. 

Roma Statüsü, Cenevre Sözleşmesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ilkeleri ışığında Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin, fail İsrail ve muhatap Filistin olunca bu defa nasıl davranacaklarını merak ediyoruz.

Ankara 2 No’lu Barosu olarak dünyanın neresinde ve ne konumda olursa olsun sivillerin, kadınların, çocukların, hastaların, tedavi görenlerin katledilmesinin ve hastanelerin bombalanmasının hiçbir şekilde göz ardı edilmemesi, üstünün kapatılmaması gerektiğini savunuyoruz. Bu konuda, Birleşmiş Milletleri; İsrail’in, Filistin topraklarını haksız işgaline yönelik eylemlerine karşı caydırıcı ve cezalandırıcı kararlar almaya ve uygulamaya davet ediyoruz. ABD’nin İsrail yanlısı tutumundan dolayı uluslararası hukuku hiçe saymasını ve her seferinde görmezden gelmesini kabul etmiyoruz.

Bütün dünyanın ve başta İsrail’in, Filistin’in toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı duyması gerekmektedir. İsrail’in son saldırıları sebebiyle Gazze Halkı elektrik, su, akaryakıt ve temel gıda maddelerinden mahrum kalmış, on binlerce insanın evi yıkılmıştır. Bu kapsamda bir an evvel Birleşmiş Milletlerden, Cenevre Sözleşmesi kapsamında insani yardım koridorları açılmasını; denizden, havadan ve karadan insani yardımların ulaştırılmasının sağlanmasını insanlık namına talep ediyor, bu hususlar için ne gerekiyorsa yapacağımızı ifade ediyoruz.
Ülkemizin barışın tesisine ve insani yardımların ulaştırılmasına yönelik çabalarının yanındayız. Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’mizin ve Türk Milleti’mizin yıllardır olduğu gibi her zaman Mescidi Aksa ve Filistin Halkı’nın bekası için gerekeni yapacağından şüphemiz yoktur. 

Buradan, tüm ülkelerin başkent barolarını; savaş suçlarının tespiti ve yaşanan bu dramın sona ermesi, İsrail’in insan haklarını yok sayarak sürdürdüğü ölçüsüz saldırıları durdurması için baro olmanın gereklerini yapmaya çağırıyoruz.

Savaş Suçları ve Soykırım Suçu Türk Ceza Kanunu’na göre dünyanın neresinde ve kim tarafından işlenirse işlensin muhatabının kim olduğuna bakılmaksızın yer bakımından Türkiye’de kovuşturulabilir ve failler Türkiye’de yargılanabilir. Gazze’de yaşayan sivillerin evlerinin, şehri terk etmeye çalışan insanların araç konvoylarının ve özellikle hastane katliamının failleri ile ilgili Türk Ceza Kanunu 13. maddesindeki yargılama yetkisine binaen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk.

Ankara 2 No’lu Barosu olarak Filistin Halkı’nın haklı bağımsızlık mücadelesinin yanında olduğumuzu ve insan haklarına aykırı her türlü eylemin karşısında olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Av. Sabri HAFİF

Ankara 2 No’lu Barosu Başkanı