Bireysel Başvurunun Tarihçesi
Anayasa Mahkemesi 22.4.1962 tarih ve 44 sayılı “Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun” ile anılan Kanun’un ifadesi ile ‘‘Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile verilen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak üzere’’ kurulmuştur. 1962 yılında Mahkeme’nin kurulmasıyla yapılan bireysel başvurular, yetkisizlik nedeniyle reddedilince sayıları giderek azalmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) başta olmak üzere Türkiye’nin taraf olduğu temel haklara ilişkin diğer uluslararası sözleşmeler, 2010 yılında Türk Anayasa yargısında bireysel başvuru (anayasal şikâyet) usulünün kabulünü sağlamıştır. Bununla amaçlananın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) bireysel başvuru yapılması hakkının 1987’de kabul edilmiş olması ve AİHM’e yapılacak başvuruların Anayasa yargısı yoluyla azaltılması olduğunu düşünen yazarlar da vardır.
Bireysel Başvuru Şartları
Anayasamızın 148. maddesinin 3. fıkrasında Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) bireysel başvuruya ilişkin görev ve yetkileri ‘‘Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.’’ şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa’nın açık hükmünden de anlaşıldığı üzere AYM’ye bireysel başvuruda bulunabilmek için başvurucunun ihlal edildiğini iddia ettiği hakkının hem Anayasa’da hem de AİHS’te (veya Türkiye’nin taraf olduğu ek protokollerinde) güvence altına alınması ve bu hakkın temel hak ve hürriyetlere ilişkin olması gerekmektedir. AİHS’te düzenlenmemesine rağmen Anayasamızla korunan hakların ihlal edilmesi hâlinde ise AYM konu bakımından yetkisi olmadığı gerekçesiyle başvuruyu usulden reddedecektir. Her ikisince de korunan hakların Anayasa’nın yargı denetimine tâbi tutulamayacağını öngördüğü kurul kararlarıyla ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamayacağı ise özel hüküm gereği tartışmaya kapalıdır. Keza AYM kararlarına karşı da AYM’ye bireysel başvuruda bulunulamaz.
Anayasal şikâyette bulunmada bir diğer şart iddia edilen hak ihlalinin kamu gücü tarafından ihlal edilmesidir. Bu nedenle başvuruya konu olabilecek hakkının yalnızca özel hukuk kişilerince ihlal edildiği iddiasında bulunanlar AYM’ye bireysel başvuruda bulunamayacaktır.
Anayasa’nın 148. maddesinde ‘‘herkes’’in başvurucu olabileceği ifade edilse de bundan, gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişilerinin başvuruda bulunabileceği anlaşılmalıdır. 6216 Sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun, 46/2. maddesiyle bu ifadeye açıklık getirmiştir: ‘’Kamu tüzel kişileri bireysel başvuru yapamaz. Özel hukuk tüzel kişileri sadece tüzel kişiliğe ait haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilir.’’
Aynı madde başvurucunun doğrudan mağdur olmasını, ihlal edildiğini iddia ettiği hakkın güncel ve kişisel olmasını aramıştır. Son fıkrasında ise ‘‘Yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan haklarla ilgili olarak yabancılar bireysel başvuru yapamaz.’’ diyerek kişinin ancak güvence altına alınmış hak ve özgürlükleri konusunda başvuruda bulunabileceğine ilişkin Anayasa’nın genel hükmünü yinelemiştir.
Anayasal şikâyette bulunabilmenin bir diğer şartı da başvurucunun olağan kanun yollarını tüketmiş olmasıdır. Olağan kanun yolları, başvuru konusu eylem veya işlem için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamını kapsar. ‘’Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.’’ Yukarıdaki şartlar sağlandıktan sonra son olarak başvuru harcı ödenir ve bireysel başvuru formu doldurulup anayasal şikâyette bulunulur.
Bireysel Başvurunun Kabul Edilebilirliği
AYM ilk olarak başvurunun kabul edilebilir olup olmadığını inceler. Burada kabul edilebilir olan ihlalin varlığı değil, başvurunun esastan incelenmesidir. Kabul edilebilirlik koşulları şunlardır:
a) Mahkeme’nin yetkisine ilişkin: Zaman, kişi, yer ve konu bakımından yetkili olunması.
b) Usule ilişkin: Başvuru yollarının tüketilmesi, sürenin aşılmaması, aynı başvurucunun aynı nedenlerle daha önceden başvuruda bulunmamış olması, başvuru hakkının kötüye kullanılmaması.
c) Esasa ilişkin: Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olmaması, anayasal ve kişisel önem arz etmesi.
Bu koşulları sağlamayan başvurular için kabul edilmezlik kararı verilir ve esas incelemesine girilmez. Kabul edilmezlik kararına karşı itiraz mümkün değildir. Kabul edilebilir bulunan başvuruları ise esastan incelemeye geçilir.
Bireysel Başvurunun Esastan İncelenmesi
Esas incelemesi sonucu ya ihlalin varlığına ya da ihlalin olmadığına dair karar verilir. İhlalin varlığı halinde yeniden yargılama yapılması için dosya ilgili mahkemeye gönderilir, bu hâlde AYM esasa ilişkin ihlali kaldırıcı yeni bir hüküm tesis etmez. Yargılamanın yenilenmesinde hukukî yarar bulunmuyor ise başvurucuya tazminat ödenmesine karar verilir. İhlal kararı verilen her hâlde başvuru harcı ve yargılama giderleri başvurucuya geri ödenir. Anayasa’nın 153. maddesinde ifade edildiği üzere, Anayasa Mahkemesi’nin kararları kesindir. ‘‘Anayasa Mahkemesi kararları… yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.’’ Bu kararlara karşı başvurulacak bir üst merci olmadığı gibi yargısal kararlara itiraz dâhi edilemez.
Her ne kadar Anayasa Mahkemesi üstünde bir yargı merci olmadığı kabul edilse de tarafı bulunduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gereği onun denetim organı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de Anayasa Mahkemesi dahil iç hukuk yollarının tüketilmesiyle bireysel başvuruda bulunulabilecek ve Sözleşme gereği AİHM kararları bağlayıcı olduğundan ihlâle karar verildiği takdirde ihlalin giderilmesi için iç hukukta yeniden yargılama yapılması gerekecektir.
Avukat Begüm GÜREL (LL.M) & Hukuk Fakültesi Öğrencisi Aybüke KURT
KAYNAKÇA
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü
Bireysel Başvuru | Anayasa Mahkemesi
Bireysel Başvuru Süreçleri (anayasa.gov.tr)
İsmail Aslan ve diğerleri, B. No:2013/7197, 8/9/2015