ALDATAN KOCAYI BOŞAMAK & BOŞAMAMAK

Abone Ol
İyi günler…

7 yıllık evliyim. Eşim evliliğimiz devam ettiği sürece beni başka kadınlarla aldattı. Bizzat tanık olmasam da; etraftan kulağıma buna dair her zaman söylentiler geldi. Ben her söylentiye kulaklarımı kapattım ve 2 çocuğumuz hatırına sesimi çıkarmadım. 3 yıl önce eşimin babası vefat etmişti. Oradan eşime bir miktar para gelmişti. Yıllar içerisinde benim de kendime ait bir birikimim vardı. Bu iki parayı birleştirip bir ev almıştık. Ev benim üzerime alındı. Kalan 10.000-TL için de eşim bankadan ihtiyaç kredisi çekmişti. O kredi borcunu hala ödemektedir. Aldığı maaşın yaklaşık 3 te 1 i bu kredi ödemesine gidiyor. Eşim 4 gündür eve gelmiyor. 2 gün önce telefon açıp; bir daha eve dönmeyeceğini, benden boşanmak istediğini, zorluk çıkarırsam beni pişman edeceğini söyledi. Dün de kayınvalidem evime geldi. Çocuklarımın önünde bana türlü hakaretler etti ve eğer kendi isteğimle boşanmazsam çocukları elimden alacaklarını söyledi ve üzerime yürüdü. Şuan çok üzgün, kızgın ve endişeliyim. Birkaç sorum olacak avukat hanım. Öncelikle beni evden çıkarabilirler mi? Eğer ben boşanmak istemezsem ne olur? Yine de benden boşanabilir mi? Onların istediği gibi anlaşmalı boşanırsam bunun bana bir zararı olur mu? Kayınvalidemden gerçekten ürküyorum. Bana bir zarar verir mi gerçekten de bilmiyorum ama inanın eşimden daha çok kayınvalidemden korkuyorum. Bir daha evime gelecek olursa ne yapmalıyım? Boşanmamız halinde evin yarısını hâkim eşime mi verir? Eşimin maaşının neredeyse 3 te 1 i kredi borcuna gidiyorken, boşanacak olursak eşimden yine de nafaka alabilir miyim?

Merhaba…

Yine içimizde kanayan bir yara olan boşanma mevzusundayız. İnanın şahsıma yöneltilen soruların çok büyük bir kısmı boşanmaya ilişkin. Daha önceki bir yazımda boşanmaya dair ayrıntılı olarak yanıt vermiştim ancak sorunuzda yönelttiğiniz bazı hususlar üzerinde daha önce konuşmadığımız için sorunuza yanıt vermeyi uygun gördüm.

Devir mi değişti; bizler mi dönüştük? Hangi ara yitirdik bazı değerleri? Üzerine günlerce konuşulabilir. Sebep ve sonuçları da tartışılabilir. Ancak bu yaraya sahip olup ta kanayan yarasına derman arayan sizler durumundaki kişiler için bu tür konuşmalar gereksiz gelecektir eminim. Ne diyebilirim ki; öncelikle yaşadıklarınız için önce bir insan, sonrasında da bir hemcinsiniz olarak üzüldüğümü söylemeliyim. Hemen sorularınızı yanıtlayayım.

Öncelikle boşanıp boşanmamak konusundaki kararsızlığınızla ilgili konuşacak olursak; elbette ki bu sizin takdirinizdir. Sizi aldatmasınakarşın eşinizden boşanmayı arzu etme yedebilirsiniz.  Bazen kişilerin sırf intikam gibi duygularla da boşanmaya direndiklerini gözlemliyorum. Ancak bu size nasıl bir yarar sağlar; kanaatimce hiç. Ortada bir gerçek var ki; evlilik iki taraflı bir sözleşmedir ve her iki taraf ta istediği sürece varlığını koruyabilir. Eşiniz artık bu birlikteliğe devam etmek istemiyor belli ki. Dolayısıyla siz boşanmak istemeseniz bile; gönül birliği gerektiren böyle bir durumda evliliğin devamını sağlamanız mümkün değildir.

Boşanmaya direnmeniz halinde; siz ve çocuklarınız açısından hoş olmayan şeyler yaşamanız da mümkün. Ama bunu söylerken illa ki; her türlü hakkınızdan feragat edin ve boşanın gitsin de demiyorum. Öncelikle bu evliliğin maalesef ki bittiğini kabullenmelisiniz. Resmi olarak da bu evliliği sonlandırmanın tek bir yolu var; o da boşanma davası. Boşanma davası, eğer her iki tarafça her hususta uzlaşılmışsa; “anlaşmalı boşanma” olarak tabir olunan şekli ile en hızlı bir şekilde sonuçlandırılabilir.  Ancak boşanmanın anlaşmalı olarak sonlandırılabilmesi için her iki tarafın her hususta uzlaşmış olması zorunludur. Bu hususlar nelerdir? Çocukların velayeti, ev eşyaları gibi ortak edinilen ve kullanılan malların paylaşılması, nafaka, maddi/manevi tazminat ve şartlar oluşmuşsa; katkı payı tazminatı.

Eğer eşinizle tüm bu hususlarda uzlaşabilirseniz; anlaşmalı olarak boşanabilirsiniz. Hiçbir sakıncası yoktur. Ancak bu süreçte belli ki evliliği sona erdirmek için aceleci bir tavır sergileyen eşiniz ve ailesi üzerinizde türlü yollarla baskı kurmaya çalışabilirler. Bu baskıların etkisi altında; gerçekten de kabul etmeyeceğiniz bir anlaşma protokolünü asla imzalamayın. Unutmayın ki; bu süreçte ve her zaman devlet tüm kolluk kuvvetleri ve yargı mercileri ile yanınızdadır.

Eğer uzlaşma sağlanamazsa; boşanma davası çekişmeli olarak devam edecektir. Bu tür bir davada davayı açanın hangi taraf olduğunun bir önemi yoktur. Bu bağlamda boşanma davasını siz mi açmalısınız; yoksa eşinizin açacağı davayı mı beklemelisiniz sorusunun cevabı da hiçbir önem taşımıyor. Önemli olan dava esnasında boşanma sebeplerinin neler olduğunun, boşanmada kusurlu olan tarafın hangisi olduğunun net bir şekilde kanıtlanabilmesidir.

Tüm bu süreçte bahsini ettiğiniz gibi kayınvalideniz veya herhangi biri tarafından; üzerinize tazyik uygulanmaya çalışılacak olursa; hakaret, tehdit gibi suçlara maruz kalacak olursanız; vakit kaybetmeksizin savcılığa suç duyurusunda bulununuz. Hatta şartları oluşmuşsa; aile mahkemesinden korunmanız talebinde de bulunabilirsiniz. Yılmayın ve devletten yardım istemekten de çekinmeyin.

Şuan üzerinize kayıtlı olan evle ilgili sorularınıza gelince; ev sizin adınıza tescilli olduğuna göre; sizi evden çıkarmaları da mümkün değildir. Her ne kadar evi alırken eşiniz kişisel ediniminden katkı koymuşsa da; yasal düzenlemeler uyarınca dava sonunda mahkeme bu evi siz ve eşiniz arasında paylaştırmayacaktır. Eşiniz ancak bu evin alımına koyduğu maddi katkıyı ispatlarsa; ispatladığı oranda sizden katkı payı alacağı alabilir.

Eşiniz gelirinden daha önce almış olduğunuz ev için çektiği kredi borcunu ödüyor olmasına karşın; dava devam ederken, tedbir; dava sona erdikten sonra da çocuklarınız için iştirak ve kendiniz için de eğer şartlar oluşmuşsa yoksulluk nafakası alabilirsiniz. Tabi ki nafaka miktarına hükmederken; mahkeme eşinizin gelirini esas alacağı için; eşinizin böyle bir yükümlülük altında olması nafaka miktarına etkili olabilir. Ancak bu borcu ödüyor olduğundan bahisle eşinizin nafaka ödemekten imtina etmesi kesinlikle söz konusu olamaz. Her şekilde mahkemece hükmedilecek nafakayı ödemek zorundadır. Kaldı ki; nafaka alacakları öncelikli alacaklar olduğundan; bu konudaki yasal olanaklardan da yararlanılacaktır.

Girmek zorunda kalacağınız mücadelenizde gücünüzü yitirmemeniz dileklerimle..