AKIL HASTALIĞI BOŞANMA SEBEBİ MİDİR?

Abone Ol

Türk Medeni Kanunu’nun 165. Maddesine göre: ‘Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.’

Eşlerden birinin akıl hastası olması boşanma için yeterli ve mutlak bir sebep değildir. Akıl hastalığı sebebiyle boşanma kanunda nispi boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir. Öncelikle davaya bakan hakim akıl hastalığının diğer eş açısından ortak hayatı çekilemez hale getirip getirmediğini araştırmalıdır. Aynı zamanda hastalık sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için söz konusu akıl hastalığının iyileşme ihtimalinin bulunmaması raporla tespit edilmiş olması gerekir. Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası açabilmek için gerekli şartlar şunlardır;

1. Eşlerden birinin akıl hastası olması

Buradaki hastalığın akıl hastalığı olması şarttır. Akıl hastalığından daha ağır ve şifası bulunmayan hastalıklar bu madde kapsamında boşanma nedeni oluşturmaz. Akıl hastalığı, psikolojik yönden ve ruhsal açıdan sorunlu olmanın çok ötesinde bir durumdur. Kişinin anlık buhranları, sinir krizleri, depresyon atakları gibi durumlar diğer eşe akıl hastalığı sebebiyle boşanma hakkını vermez.

2. Akıl hastalığının sağlık raporu ile belirlenmesi

Akıl hastalığının sağlık raporu ile belirlenmiş olmadığı hallerde açılan boşanma davası reddedilmelidir. Sıradan bir bilirkişi raporu boşanma davası için yeterli olmayacaktır. Aynı zamanda tek bir psikiyatri uzmanının düzenlemiş olduğu rapora bakarak hüküm kurulamaz. Akıl hastalığı, ilgili uzmanların bulunduğu sağlık kurulu tarafından raporlanmalıdır. Raporu düzenleyecek heyette psikiyatri uzmanının bulunması zorunludur.

3. Akıl hastası olan eşin iyileşme ihtimalinin bulunmaması

Akıl hastalığı sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için hasta olan eşin iyileşme ihtimalinin bulunmaması gerekmektedir. Diğer bir ifade ile söz konusu hastalık geçici ise veya iyileşme ihtimali bulunuyor ise boşanmaya karar verilemeyecektir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi eşin geçirmiş olduğu psikolojik sorunlar, depresyon süreçlerine bağlı olarak yaşanan sinir krizleri bu kapsamda akıl hastalığına dayandırılamaz.

4. Diğer eş için ortak hayatın artık çekilemez hale gelmiş olması gerekmektedir.

Akıl hastalığı nedeniyle boşanmanın diğer bir sebebi, diğer eş için ortak hayatın artık çekilemez hale gelmesidir. Akıl hastalığı bulunan eşin, ruhsal değişimleri, kendisine ve çevresine zarar vermesi, çocuklarını darp etmesi, tehlike oluşturacak eylemlerde bulunması gibi durumlar çekilmezliğe örnek olarak verilebilir. Davacı çekilmezlik unsurunu her türlü delille ispat edebileceği gibi tanık da dinletebilir.

AKIL HASTALIĞINA DAYALI BOŞANMA DAVASINDA ZAMANAŞIMI VAR MIDIR?

Bu davalarda zamanaşımı söz konusu değildir. Önemli olan husus boşanma davası açıldığında şartların hala devam ediyor olmasıdır. Hastalık dava açıldığında iyileşebilir bir hale gelmişse dava reddedilecektir.

AKIL HASTALIĞI SEBEBİNE DAYALI BOŞANMA DAVASINDA TAZMİNAT VE NAFAKA ALINABİLİR Mİ?

Akıl hastalığı sebebiyle açılan boşanma davasında hasta olan eşin davranışları kendi iradesinde olmadığından, kendisine kusur yüklenemez. Bu sebeple davacı eş lehine maddi-manevi tazminata hükmedilemez. Fakat davalı eşin akıl hastası olması, tazminat talep etmesine engel değildir. Koşullar oluşmuşsa akıl hastası olan eş lehine maddi manevi tazminata hükmedilebilir. Davalı eşin akıl hastalığı, diğer tarafın ispatlı kusurlarını ortadan kaldırmaz. 

AKIL HASTALIĞI OLAN EŞ ÇOCUKLARIN VELAYETİNİ ALABİLİR Mİ?

Tarafların müşterek çocukları bulunması halinde velayet konusu hakim tarafından değerlendirilir. Bu değerlendirmede çocuğun üstün yararı gözetilir. Akıl hastalığı olan eş, yeterli şartları taşımadığından velayet hakkını alamayacaktır. Çocukların akıl hastası olan anneleriyle görüşme durumu ise, akıl hastalığının da niteliğine bağlı olarak hakim tarafından değerlendirilecektir.

AKIL HASTALIĞI EVLENMEDEN ÖNCE VAR OLUP EŞİN EVLENDİKTEN SONRA ÖĞRENMESİ HALİNDE NE YAPILIR?

Eşler evlenirken evlenmeye sakınca bulunmadığı rapor ile tespit edilir. Akıl hastalığı evlenmeden önce var olup evlendikten sonra da devam etmekteyse ve her nasılsa evlilik gerçekleştiyse bu durum boşanmanın yanı sıra evliliğin butlanı sebebini oluşturur. Bu durumda evlilik batıl sayılacak ve TMK m.145/3 hükmü kapsamında iptale konu olabilecektir.