GÜNDEM

Aidat borcu nedeniyle faaliyet belgesi alamayan avukat, baroya dava açtı. Karar durduruldu...

İstanbul Barosu üyesi avukat Erdost Balcı, aidat borcu nedeniyle faaliyet belgesi alamadığı için idare mahkemesinde 'yürütmenin durdurulması' davası açtı. Dava sonucunda İstanbul Barosu'nun faaliyet belgesi vermeme kararı durduruldu.

Abone Ol

İstanbul Barosu üyesi avukat Erdost Balcı, aidat borcundan dolayı vize başvurusu için gerekli olan mesleki faaliyet belgesini alamayınca "İstanbul Barosu bana yurt dışı çıkış yasağı koymuş" diyerek tepkisini gösterdi.

DAVA AÇILDI

Balcı, sosyal medya hesabından "Hem bu hukuka aykırı kararın bir başka mağduru olarak hem de diğer meslektaşlarımız da mağdur olmasın diye söz konusu Yönetim Kurulu kararının iptali için idare mahkemesinde dava açtığımı tüm meslektaşlarıma bildiririm." diyerek dava açtığını duyurmuştu.

"BARO YASAL YÜKÜMLÜLÜKTEN KAÇINDI"

Avukat Erdost Balcı, dava süreciyle ilgili olarak ise; "İstanbul Barosu, faaliyet belgesi verilmemesine dönük yönetim kurulu kararının iptali için açtığım davaya verdiği savunmada hiçbir hukuki gerekçeye dayanmamış, bilakis yasal yükümlülüğünden kaçındığını ikrar etmiştir." demişti.

YÜRÜTÜLMESİNİN DURDURULMASI

Dava sonucunda İstanbul Barosu'nun aidat borcu olan avukatlara faaliyet belgesi vermeme işlemine karşı “YD kabul” kararını alan avukat Erdost Balcı, "Meslektaşlarımın faydasına olmasını umarım. Eskiden Bakanlık bürokratlarından hukuk dersi alan İstanbul Barosu yönetimi bu kez de İdare Mahkemesi hakimlerinden ders aldı." dedi.

"ARTIK BEN ALACAKLIYIM"

Ayrıca Balcı, "Amacım kanunen yükümlü olduğum aidat borcunu ödememek veya bunu teşvik etmek değildi. Sadece İstanbul Barosu'nun bu işlemi aleyhine dava açabilmem için İYUK md. 2/1-b’ye göre “menfaatimin ihlal olması” yani “aidat borçlusu olmam” gerekiyordu. Bu nedenle YD kararını alır almaz hemen aidat borcumu 45 kuruş fazla olarak ödedim. Artık ben alacaklıyım. Bir de tabi neyi yapıp, neyi yapamayacağını bilmeyen baromuz yöneticilerine bir hukuk dersi vermek istedim. Umarım bunu anlarlar." ifadelerini kullandı. (hukukihaber.net)

Baronun savunması ve ilgili karar şöyle;

T.C.
İSTANBUL
13. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/1959

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI) : ERDOST BALCI

KARŞI TARAF (DAVALI) : İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI

VEKİLİ : AV. DUDU KELEŞ

İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul Barosu Başkanlığı bünyesinde 44657 sicil numarasıyla avukatlık yapmakta olan davacı tarafından, aidat borcu bulunması nedeniyle faaliyet belgesi talebinde bulunamamasına ilişkin İstanbul Barosu Yönetim Kurulunun 24/08/2023 tarih ve 50/811 sayılı kararının; hukuka ve mevzuata aykırı olduğu, herhangi bir hukuki dayanağının bulunmadığı ileri sürülerek yürütmesinin durdurulması ve iptali istenilmektedir.

SAVUNMA ÖZETİ : Baro levhasına kayıtlı her avukatın baro genel kurulunca belirlenen yıllık aidatı ödemekle yükümlü olduğu, aidatın ödenmemesi halinin baro levhasından silinmeyi gerektiren hallerden olduğu, Barolar tarafından faaliyet belgesi verileceğine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren İstanbul 13. İdare Mahkemesi'nce, yürütmenin durdurulması talebi yönünden, işin gereği görüşüldü:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27.maddesinin 2.fıkrasında; ''Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler..." hükmüne yer verilmiştir.

1136 sayılı Avukatlık Kanununun "Baro keseneği" başlıklı 65. maddesinde; "Baro keseneğinin yıllık miktarı, genel kurulca belirlenir ve her yılın ocak ve temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenir. (Ek cümle:11/7/2020-7249/12 md.) Şu kadar ki, mesleğin ilk beş yılında baro keseneği alınmaz. Vadesinde ödenmeyen keseneğe T.C. Merkez Bankası reeskont işlemlerinde uygulanan faiz oranında yıllık temerrüt faizi uygulanır.(5) Avukatlık Kanununun 72 ve 73 üncü madde hükümleri saklıdır." hükmü, "Levhadan silinmeyi gerektiren haller" başlıklı 72. maddesinde; "Aşağıdaki hallerde avukatın adı levhadan silinir:

a) Avukatlığa kabul için bu kanunun aradığı şartların sonradan kaybedilmiş olması,

b) Ruhsatnamenin verildiği tarihte onun verilmemesini gerekli kılan sebeplerin varlığının sonradan tespit edilmiş bulunması,

c) (Değişik : 2/5/2001 - 4667/43 md.) Üç ay içinde baro bölgesinde bir büro açılmamış olması veya büronun kapatılmış yahut baro bölgesi dışına nakledilmiş bulunması, uyarıya rağmen kayıtlı olduğu baro dışında sürekli olarak avukatlık yapan avukatın çalışmasını sürdürdüğü baroya kaydını yaptırmaması,

d) (Değişik: 2/5/2001 - 4667/43 md.) Baro ve Türkiye Barolar Birliği yıllık keseneklerinin veya staj kredilerinin tebligata rağmen geri ödenmemesi,

e) Avukatın, meslekten isteği ile ayrılmış olması,

f) Topluluk sigortası primlerinin topluluk sözleşmesinde gösterilen zamanlarda ödenmemesi,

g) (Ek: 22/1/1986 - 3256/9 md.) 10 uncu maddedeki engele rağmen levhaya yazılmış olması.

(Ek fıkra: 22/1/1986 - 3256/9 md.) Şu kadar ki, staj sırasında mesleğin onuru ile bağdaşması mümkün olmayan işler müstesna olmak üzere, 11 inci maddede sayılan işlerden biri ile uğraştığı, ruhsatnamenin verildiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra anlaşılan avukat, staj süresi içinde elde ettiği ödemelerin veya gelirlerin tutarının üç katını Baroya ödediği takdirde levhaya yeniden yazılır.

(Ek fıkra: 22/1/1986 - 3256/9 md.) Baroya bildirilen büro terk edilmiş ve yenisi bildirilmemiş ise, 71 inci maddeye göre avukatın dinlenmek üzere çağırılmasından vazgeçilebilir." hükmü "Yönetim kurulunun görevleri" başlıklı 95. maddesinde ise; "Yönetim kurulu, kendisine kanunen verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü olup, baronun işlerini kovuşturur ve menfaatlerini korur.

Yönetim kurulunun başlıca görevleri şunlardır :

1. Avukatlık onurunun ve meslek düzeninin korunmasını, meslekin adalet amaçlarına uygun olarak bağlılık ve onurla yapılmasını sağlamak,

2. Stajiyer ve avukatların baroya kabul ve levhaya yazılma veya nakil işleri hakkında karar vermek,

3. (Değişik : 2/5/2001 - 4667/55 md.) Baro levhasını düzenlemek, avukatların listesini ve avukatlık ortaklığı sicilini tutmak,

4. (Değişik : 2/5/2001 - 4667/55 md.) Meslekî ödevler hususunda baro mensuplarına yol göstermek ve onlara bilgi vermek ve meslekî görevlerin yapılıp yapılmadığını denetlemek, mesleğe ve meslek mensuplarına yönelik hak ihlâllerine karşı avukatlık mesleğini ve meslektaşlarını savunmak, bu konularda her türlü yasal ve idarî girişimde bulunmak,

5. (Değişik : 2/5/2001 - 4667/55 md.) Levhaya yazılı avukatlar arasında, avukatlarla avukatlık ortaklıkları, avukatlık ortaklığının ortakları arasında ve bunlarla iş sahipleri arasında çıkan anlaşmazlıklarda istek üzerine aracılık etmek ve arabulmak, ücret uyuşmazlıklarında sulha davet etmek,

6. Baro mallarını idare ve muhtaç avukatlara yapılacak yardımı şeklini tespit etmek,

7. (Değişik : 2/5/2001 - 4667/55 md.) Baro mallarının idaresi hakkında raporlar hazırlayarak genel kurula hesap vermek ve bütçeyi hazırlayıp genel kurulun onayına sunmak,

8. Baro adına menkul ve gayrimenkul almak, satmak, ipotek etmek ve bu mallar üzerinde her türlü ayni haklar tesis eylemek ve kaldırmak, bu hususlarda baro başkanına özel yetki vermek,

9. Staj işlerini düzenlemek ve denetlemek,

10. Yönetim kurulu üyelerinin istifaları hakkında karar vermek,

11. Adli müzaharet bürosu kurup yönetmek,

12. Genel kurul gündemini hazırlamak,

13. Genel kurul kararlarını yerine getirmek,

14. Baronun ücretli memurlarının özlük işlerini düzenlemek ve yürütmek,

15. (Değişik : 2/5/2001 - 4667/55 md.) İç yönetime ait bütün işleri görmek, yönergeleri düzenlemek,

16. Adalet Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği ve disiplin kurulu kararlarını yerine getirmek,

17. Bakanlıkların yahut mahkeme veya resmi kurumların istediği konularda görüşünü bildirmek,

18. Kanunlarla verilen diğer yetkileri kullanmak.

19. (Ek : 2/5/2001 - 4667/55 md.) Baro bölgesindeki adliye merkezlerinde temsilcilikler kurmak,

20. (Ek : 2/5/2001 - 4667/55 md.) 167 nci maddede belirtilen Hakem Kuruluna katılacak avukat hakemleri seçmek,

21. (Ek : 2/5/2001 - 4667/55 md.) Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak,

22. (Ek : 2/5/2001 - 4667/55 md.) Avukatlık ortaklığı anasözleşmesinin, tip anasözleşmeye uygunluğunu incelemek ve avukatlık ortaklığı siciline tesciline karar vermek.

Yönetim kurulu, ikinci fıkranın 4 ve 5 numaralı bentlerinde yazılı görevleri bazı üyelerine devredebilir." hükmü yer almaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden, İstanbul Barosu Başkanlığı bünyesinde 44657 sicil numarasıyla avukatlık yapmakta olan davacının, yurt dışı seyahati amacıyla vize başvurusu yaptığı konsolosluktan faaliyet belgesi talep edilmesi üzerine, davalı idarenin "baronet" sistemi üzerinden faaliyet belgesi almak amacıyla yaptığı başvuru sırasında, İstanbul Barosuna aidat borcu bulunan avukatlara faaliyet belgesi verilmeyeceğine ilişkin İstanbul Barosu Yönetim Kurulunun 24/08/2023
tarih ve 50/811 sayılı kararının öğrenilmesi üzerine, anılan yönetim kurulu kararının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlıkta, her ne kadar davalı idarece baro aidatlarının baro hizmetlerinin devamı için hayati öneme sahip olduğu bu nedenle aidatların tahsilinin şart olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin tesis edildiği belirtilse de; yukarıda açık hükmüne yer verilen yasal mevzuat gereğince, baro keseneğinin ödenmemesi halinin levhadan silinme yaptırımına bağlanmış olduğu görülmüş olup, aidat borcu bulunanların barodan belge talep edemeyeceğine dair herhangi bir yasal düzenleme de mevcut olmadığından, yasal dayanağı olmaksızın aidat borcu bulunanların faaliyet belgesi vb. taleplerde bulunamayacağına ve söz konusu taleplerin borç ödendikten sonra karşılanmasına yönelik olarak tesis olunan dava konusu Yönetim Kurulu Kararında hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmışır.

Öte yandan; dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunun saptanmasına rağmen uygulanmasının sürdürülmesi, hukuk devleti ilkesine aykırı bir durum yaratacak, davacı yönünden telafisi güç zarara neden olacaktır. Zira, işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmemesi halinde, hukuka aykırı bulunan işlemin etki alanına bağlı olarak ilgili açısından oluşacak zarar,  işlemin uygulanmasına devam edilmesiyle artacak, yargılamanın sonunda verilecek muhtemel bir iptal kararı ile önceki halin iadesi güçleşecektir.

Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğinden itibaren (7) gün içerisinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere, 09/11/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.