AĞIR CEZA MAHKEMESİ/DAVALARI

Abone Ol

AĞIR CEZA MAHKEMESİ

Kanunda belirtilen ceza miktarı bakımından en ağır ceza gerektiren suçlara bakan, ayrıca ilk derece ceza yargılamasını yapmakla görevli olan mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir. Kanunda Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanına girdiğini belirtmeyen suçlara Asliye Ceza Mahkemesi görevlidir[1]. Fakat sanık,18 yaşından küçük ise Çocuk Ağır Ceza Mahkemeleri [2]görevlidir.

Savcılık soruşturması aşamasında mahkeme tarafından verilmesi gereken kararlar Sulh Ceza Hakimliği [3]tarafından verilir.

AĞIR CEZA MAHKEMELERİ NASIL VE NELERDE KURULUR?

Ceza mahkemeleri, her il merkezi ile bölgelerin coğrafî durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca kurulur.

Kuruldukları il veya ilçelerin adlarıyla anılır. Heyet halinde çalışır. Bir başkan ve yeteri kadar üye bulunur. Toplanması için bir ağır ceza mahkemesi başkanı ve iki üye şarttır. İş durumunun gerektirdiği yerlerde birden fazla daire şeklinde örgütlenebilir ve bu daireler numaralandırılır.

AĞIR CEZA MAHKEMELERİ HANGİ DAVALARA BAKMAKLA GÖREVLİDİR?

Mahkemelerin görevleri kanunla [4]belirlenmektedir. Ağır ceza Mahkemesinin görevli olduğu dava ve işler 5235 sayılı kanunun 12. maddesinde ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda belirtilmiştir.

Ağır Ceza Mahkemesinin görevlerine giren suçları 3 temel başlık altında inceleyebiliriz.

1. Özel kanunlar açıkça ayrı bir suça daha bakma görevi vermediği müddetçe, aşağıdaki 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yer alan suçlara Ağır Ceza Mahkemesi bakmakla görevlidir.

- Yağma (Gasp) suçu (TCK md. 148, 149),

- Kasten adam öldürme suçu (TCK md. 81, 82),

- Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu (TCK md. 87/4),

- Taksirle ölüme neden olma (TCK md. 85/2),

- İrtikap suçu (TCK md. 250/1 ve 2),

- Zimmet suçu (TCK md. 247),

- Rüşvet suçu (TCK md. 252),

- Resmi belgede sahtecilik suçu (TCK md. 204/2),

- Nitelikli dolandırıcılık suçu (TCK md. 158),

- Hileli iflas suçu (TCK m. 161).

2. [5]Devletin güvenliğine, anayasal düzene, milli savunmaya ve devlet sırlarına karşı suçlar;

- Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak

- Anayasayı ihlal

- Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı

- Silah sağlama

- Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme

- Devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma

- Uluslararası casusluk

- Siyasal ve askeri casusluk

- T.C hükümetine karşı silahlı isyan

- Yabanci devlet aleyhine asker toplama

3. 3713 SAYILI TERÖRLE MÜCADALE KANUNU KAPSAMINA GİREN SUÇLAR;

Ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere Ağır Ceza Mahkemesi bakmakla görevlidir[6].Örnek vermek gerekirse, TCK md. 197/1’de düzenlenen parada sahtecilik suçu (TCK md.197/1) ve uyuşturucu madde imal veya ticareti suçu (TCK md.188) ile ilgili davalarda cezanın üst sınırı nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi görevlidir.

Ayrıca dikkat edilmesi gereken bir önemli detay daha bulunmaktadır: Bir suçun ağır ceza mahkemesinin görev alanına girip girmediği ağırlaştırıcı veya hafifletici sebepler dikkate alınmaksızın suçun kanunda belirtilen cezasının üst sınırına göre tayin edilir. [7]

Ağır ceza mahkemelerinin esas görevleri kovuşturma aşaması ile ilgili olmakla birlikte kişi özgürlüğünü ilgilendiren önemli konularda karar alma yetkisi de bu mahkemelere verilmiştir. Ağır ceza mahkemelerinin soruşturma aşamasındaki görevleri şunlardır:

- Telekomünikasyon yoluyla iletişim dinleme, iletişimi kayda alma ve sinyal bilgilerini değerlendirme(CMK 135/1)[8]

- Gizli soruşturmacı görevlendirme(CMK 139/1)[9]

- Sanık veya şüpheliyi teknik araçlarla izleme(CMK 140/2)[10]

- Taşınmaza, hak ve alacağa elkoyma(CMK 128/9)[11]

Bu işlerin yapılabilmesi ağır ceza mahkemesinin oy birliği ile karar vermesi halinde mümkündür.

ADALET BAKANLIĞI’NA BAĞLI ADLİ SİCİL VE İSTATİSTİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, 2020 YILINA AİT ADLİ İSTATİSTİKLERİ;

Türkiye'de savcılıklar tarafından yürütülen yaklaşık 8 milyon soruşturmada 13 milyon kişi şüpheli oldu. Mahkemelerde görülen 2 milyon 357 bin davada ise bir milyon 541 bin 870 kişi mahkûm olurken, 488 bin 116 kişi beraat etti. Anayasal düzene karşı işlenen suçlardan açılan davalarda 46 bin 783 mahkûmiyet kararı verilirken, 18 bin 563 beraat çıktı. Terörle Mücadele Kanunu kapsamında ise 2 bin 897 mahkûmiyet, 3 bin 384 beraat kararı verildi. Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan yürütülen davalarda 23 bin 54 mahkûmiyet kararı verildi.[12]

AĞIR CEZA DAVALARI NE KADAR SÜRER

Ağır ceza davalarına genel olarak baktığımızda ortalama bir süre yoktur. Buna sebep olan unsurlar bulunmaktadır. Sanıkların sayısı, yargılamaya konu delillerin toplanıp toplanmamış olması, tutuklu sanıkların ele geçirilip geçirilmediği farklı sürelerde sonlanabilir.

Ağır ceza davalarında diğer bir husus soruşturma aşamasında, ifadesi alınan ya da alınmayan tanıkların kovuşturma aşamasında dinlenmesi de yargılama sürecinin uzaması neden olur.

İstinaf ve Temyiz süreçleri de ağır ceza davalarında önemli bir etkendir. Bu sebeple Kanun yollarında geçen süre kararın neticelenmesinde önemli rol oynamaktadır.

Yargılamanın işleyiş hızını etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu sebeple sürecin daha kısa veya uzun sürmesi neticelenmesi ihtimal dahilindedir.

Ceza Mahkemelerine Göre Ortalama Görülme Süresi, Gün, 2019[13]

Grafik 2.2

2019 yılında ceza mahkemelerinde mahkeme türüne göre dosyaların ortalama görülme sürelerini gösteren grafik incelendiğinde; asliye ceza mahkemeleri ortalama görülme süresinin, ceza mahkemeleri geneli ortalama görülme süresi olan 270 günün üzerine çıktığı, diğer ceza mahkemelerinin ise bu ortalamanın altında kaldığı görülmektedir.

MAHKEME KARARINA KARŞI KANUN YOLLARI

Ağır cezanın ilk derece ceza yargılaması sonucunda vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olduğunu düşünen kişiler verilen bu karara karşı kanun yoluna başvurabilirler. Bu yollar itiraz, istinaf ve temyiz olmak üzere 3 tanedir.

Ağır ceza mahkemelerinin davayı neticelendiren, yani hüküm niteliğindeki kararlarına karşı şartları varsa istinaf kanun yoluna başvurulabilir. 15 sene ve daha fazla hapis cezaları istinaf mahkemesi tarafından kendiliğinden temyiz incelemesine tabi tutulur.

Ağır ceza mahkemesi kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurma hakkının istisnaları şunlardır:

- 3.000 TL veya daha az adli para cezasına ilişkin hükümler aleyhine istinaf kanun yoluna gidilemez.

- Üst sınırı 500 günü (yaklaşık 10.000 TL) geçmeyen adli para cezasını gerektiren suçlar nedeniyle verilen “beraat kararları” kesindir. Bu kararlar aleyhine istinaf başvurusu yapılmaz. (CMK md. 272/3-b).

İtiraz kanun yolunda ise Mahkemenin vermiş olduğu bazı kararlara ilişkin itirazda bulunulabilir. Örneğin; tutuklama kararı, tutuklamanın devamı kararı, yakalama kararı ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılması gibi kararlarına karşı itiraz edilebilir. Bu kararlara karşı kararın öğrenilmesinde veya tebliğ edilmesinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz başvurusu yapılmalıdır.

AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE GÖREV VE YETKİ

Görev, medeni yargı koluna giren bir davanın, uyuşmazlığın konusu ve taraflarına göre bu yargı kolunda kurulmuş bulunan ilk derece mahkemelerinden hangisi tarafından görüleceğini ifade eder. Davaya bakan mahkemenin görevli mahkeme olması kamu düzenindendir. Bu sebeple dava konusunda ağır ceza mahkemesinin görevli olup olmadığını mahkeme kendiliğinden göz önünde bulundurur. Mahkeme, cumhuriyet savcısının hazırladığı iddianamenin kabulü ardından dava konusunda görevli mahkeme olmadığı anlaşılırsa görevsiz olduğuna ilişkin bir karar verir.

Görevsizlik kararının üzerine ilgili dosya görevli olan ceza mahkemesine gönderilir. Görevsizlik kararı kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkeme yargılamanın her aşamasında bu kararı verebilir. İlgili kişiler de bu görevsizlik kararına karşı itiraz başvurusunda bulunabilir.

Yetki ise davanın hangi yerde bulunan mahkeme tarafından görüleceğini tayin eden kurallardır. Davanın tarafları anlaşsalar bile yetkili mahkemenin değişmesi söz konusu olamaz zira yer bakımından yetki kuralları kesin niteliktedir.

Mahkemenin yetkili olmadığına ilişkin iddia yargılamanın her aşamasında ileri sürülememektedir. Yetkisizlik iddiası, ağır ceza mahkemesinde duruşmada sanığın sorgusundan önce ileri sürülmelidir. Bu aşamadan sonra mahkeme kendisi de yetkisiz mahkeme olduğuna ilişkin yetkisizlik kararı veremez. Mahkemenin vermiş olduğu yetkisizlik kararına karşı ilgili kişiler itiraz başvurusunda bulunabilirler

Yetkili olmayan mahkemede ise yapılmış olan işlemleri yetkili mahkemedeki hakim dilerse tekrar yapabilir.

AĞIR CEZA HAKİMİNİN REDDİ [14]MÜMKÜN MÜDÜR?

(1) Hâkim;

a) Suçtan kendisi zarar görmüşse,

b) Sonradan kalksa bile şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında evlilik, vesayet veya kayyımlık ilişkisi bulunmuşsa,

c) Şüpheli, sanık veya mağdurun kan veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoyundan biri ise,

d) Şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında evlât edinme bağlantısı varsa,

e) Şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında üçüncü derece dahil kan hısımlığı varsa,

f) Evlilik sona ermiş olsa bile, şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında ikinci derece dahil kayın hısımlığı varsa,

g) Aynı davada Cumhuriyet savcılığı, adlî kolluk görevi, şüpheli veya sanık müdafiliği veya mağdur vekilliği yapmışsa,

h) Aynı davada tanık veya bilirkişi sıfatıyla dinlenmişse, Hâkimlik görevini yapamaz.

TÜRKİYE’DE İŞLENEN SUÇLARDA YETKİLİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ

Türkiye’de işlenen ağır cezalık suçlarda yetki kuralları şu şekildedir:

- Suçun Türkiye’de işlendiği yerde bulunun ağır ceza mahkemesi genel yetkili mahkemedir.[15]

- Suçun Türkiye’de işlendiği yer tespit edilemediği durumda suçu işleyenin yakalanmış olduğu yer yakalanmadıysa suçu işleyenin yerleşim yerinde bulunan mahkeme yetkilidir.[16]

- Suçu işleyenin yerleşim yeri mevcut değilse Türkiye’de en son adresinin bulunduğu yer mahkemesi davaya bakmaya yetkilidir.[17]

- Yetkili mahkemenin bu imkanlarla tespit edilmesi olanaksız ise bu durumda davaya bakmaya yetkili olacak mahkeme ilk usul işleminin yapıldığı yerde bulunan ağır ceza mahkemesidir.[18]

YABANCI ÜLKEDE İŞLENEN SUÇLARDA YETKİ

Yabancı ülkede işlenen ve Türkiye’de soruşturulması ve kovuşturulması gereken suçlarda:

- Şüpheli veya sanığın yakalandığı yer, yakalanmamışsa yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

- Şüpheli veya sanığın Türkiye’de yerleşim yeri yoksa Türkiye’de en son adresinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.

- Yetkili mahkemenin bu şekilde belirlenmesi mümkün değilse yetkili mahkeme, Adalet Bakanının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının başvurusu üzerine Yargıtay tarafından belirlenir.

- Yabancı ülkelerde bulunup da diplomatik bağışıklıktan yararlanan Türk kamu görevlilerinin işledikleri suçlardan dolayı yetkili mahkeme Ankara Mahkemesidir.

ADLİ SİCİL VE İSTATİSTİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ(2012-2019)

CEZA MAHKEMELERİ

1- Ceza Mahkemeleri Dosya Sayısı, Türkiye, 2012-2019[19]

TABLO-1

2012-2019 yılları arası ceza mahkemelerinde bulunan dosya sayıları incelendiğinde; 2019 yılı içinde açılan dosya sayılarının 2012 yılına göre çok fazla değişmediği, 2018 yılına göre ise %5,2 oranında arttığı görülmüştür. 2012 yılında %120,3 olan temizlenme oranının 2019 yılında %104,4'e düştüğü, 2012 yılında %64,2 olan reel çalışma oranının ise 2019 yılına gelindiğinde %56,5'e düştüğü görülmektedir. Tabloda-1 de dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise yıl içinde bozularak gelen dosya sayılarıdır. 2012-2019 yılları arasında toplam gelen dosyaların ortalama %3,8'i bozularak gelen dosyalardan oluşmaktadır. 2019 yılında bozularak gelen dosya sayısının 2012 yılına göre %24,5 oranında azaldığı görülmektedir. Yıl içinde bozularak gelen dosyaların yıllar itibarıyla dalgalanmalar göstermesi dikkat çekici olup bu dalgalanmaların sebebinin, mevzuatta yapılan değişiklikler olduğu düşünülmektedir.

2-Ceza Mahkemeleri Dosya Sayısı, Mahkeme, 2019[20]

TABLO-2

2019 yılı ceza mahkemelerinde bulunan dosyaların mahkemelere göre dağılımını gösteren tablo-2 de incelendiğinde; toplam gelen dosya sayısının %70,9'unu asliye ceza, %13,2'sini icra ceza, %12,8'ini ağır ceza, %3,1'ini de diğer mahkemelere gelen dosyalar oluşturmaktadır. Mahkemelerin temizlenme ve reel çalışma oranlarına bakıldığında; en yüksek temizlenme oranının %122,6 oranı ile fikrî ve sınaî haklar ceza, en düşük %85,8 oranı ile çocuk ağır ceza mahkemesinde olduğu görülmektedir. Reel çalışma oranı diğer mahkemelere göre daha yüksek olan icra ceza mahkemelerinde ortalama görülme süresi 198 gün olurken asliye ceza mahkemelerinde ortalama görülme süresi 289 güne kadar çıkmaktadır. Genel olarak ortalama görülme süresinin artmasının nedeni önceki yıllardan devren gelen dosyaların fazla olmasıdır. Bu nedenle reel çalışma oranı arttıkça ortalama görülme süresi düşecektir.

--------------------

[1] Asliye Ceza Mahkemesi on yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren suçların yargılamasını yapmakla yükümlü bir mahkemedir. Asliye Ceza Mahkemesi diğer kanunlarla başka mahkemelerin görevli kılınmadığı tüm ceza davalarına ve işlere bakmaktadır.

[2]5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu m.26/2 : Çocuk ağır ceza mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar.

[3] 5235 sayılı Kanun‘un 10. maddesine gore Kanunların ek olarak görevli kıldığı hâller saklı kalmak suretiyle, yürütülen soruşturmalarda başat tarafınca verilmesi lüzumlu kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı meydana getirilen itirazları incelemek amacıyla sulh ceza hâkimliği kurulmuştur.

[4]5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 3 – Görev: Mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir.

[5] 5237 Sayılı TCK’nın İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlardan TCK md. 318, 319, 324, 325 ve 332 kapsamındaki suçlar, ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlardan değildir. Ancak bölümlerde yer alan aşağıdaki suçlara dair davalara bakma yetkisi ağır ceza mahkemesine aittir. (Barandoğan.av.tr)

[6] (5235 Sayılı Kanun md. 12)

[7] (5235 sayılı Kanun m.14).

[8] Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi hâlinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır.

[9] Soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi hâlinde, kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir. Bu madde uyarınca yapılacak görevlendirmeye hâkim tarafından karar verilir.

[10] Teknik araçlarla izlemeye hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilir. Cumhuriyet savcısı tarafından verilen kararlar yirmi dört saat içinde hâkim onayına sunulur. Hâkim kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi hâlinde kayıtlar derhâl imha edilir.

[11] Taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoymaya ağır ceza mahkemesince oy birliğiyle karar verilir. İtiraz edilmesi üzerine bu soruşturma tedbirine karar verilebilmesi için de oy birliği aranır.

[12] Alican Uludağ’ın bu haberi Deutche Welle Türkçe’nin internet sitesinden alınmıştır.

[13] https://adlisicil.adalet.gov.tr/Resimler/SayfaDokuman/22420211427211062020170359HizmeteOzel-2019-bask%C4%B1-%C4%B0SA.pdf

[14] CMK Madde-22(Hâkimin Davaya Dakamayacağı Hâller)

[15] CMK Madde 12/1

[16] CMK Madde 13/1

[17] CMK Madde 13/2

[18] CMK Madde 13/3

[19] https://adlisicil.adalet.gov.tr/Resimler/SayfaDokuman/22420211427211062020170359HizmeteOzel-2019-bask%C4%B1-%C4%B0SA.pdf

[20] https://adlisicil.adalet.gov.tr/Resimler/SayfaDokuman/22420211427211062020170359HizmeteOzel-2019-bask%C4%B1-%C4%B0SA.pdf