Kenan EVREN ve Tahsin ŞAHİNKAYA hakkında cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı. Gazetede okuduğuma göre Cumhuriyet Savcılığı EVREN ve ŞAHİNKAYA’nın “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını ve bu kanunla teşekkül etmiş Türkiye Büyük Millet Meclisini ıskata veya mene cebren teşebbüs etmek.” Suçunu işledikleri iddiasıyla eski Türk Ceza kanunun 146. Maddesi uyarınca ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasıyla cezalandırılmalarını istemiş.
Eski TCK nın 146. maddesi teşebbüsü ömür boyu ağır hapis cezasıyla cezalandırmıştır. Eski TCK 125. Maddesinde de teşebbüs cezalandırılmıştır. Buradaki teşebbüs ülke topraklarını bölmek ve ülkenin bir kısım toprakları üzerinde ayrı bir devlet kurmaya teşebbüs etmektir.
Bu iki madde de neden teşebbüs cezalandırılmıştır. Çünkü eylem tamamlanınca artık cezalandırma yetkin kalmaz, cezalandırma yetkisi eylemi gerçekleştirenlere geçer.
Kenan EVREN ve arkadaşları emir komuta zinciri içerisinde yani bütün Türk Silahlı Kuvvetleri ile birlikte harekâtı gerçekleştirmişler. 12 Eylül 1980 günü idareye el koymuş, TBMM ni fesh etmiş hükümeti görevden almışlardır. 27 Mayıs 1960 ihtilalinde de böyle olmuştur.
TBMM ni dağıtan ve idareye el koyan 12 Eylül idaresi yeni bir Anayasa hazırlatmış, anayasayı halkoyuna sunmuştur. Halk anayasa ile beraber Kenan EVREN’in cumhurbaşkanlığını da onaylamıştır. Bu anayasa ile seçimlere gidilmiş, seçimlerin sonunda 12 Eylül idaresi sona ermiştir. Sadece Kenan EVREN Anayasa da yazılı 7 yıl süre ile Cumhurbaşkanı olarak kalmıştır. Yüz küsur maddesi değiştirilmesine rağmen bugünkü anayasa Kenan EVREN ve arkadaşlarının hazırlattığı ve halkoyuna sunduğu anayasadır.
Eğer bu gün Kenan EVREN ve arkadaşlarını meşru kabul etmiyorsak onların döneminde yapılan hiçbir işlemin meşruiyeti yoktur. Anayasa meşru bir anayasa değildir. Bu Anayasaya dayanarak yapılan seçimler meşru değildir. Bu kabul edilemez.
12 Eylül idaresinin anayasa hukuku hocalarına hazırlattığı anayasa halkoyuna sunulmuştur. Bu Anayasanın geçici 15 maddesi uyarınca
“12 Eylül 1980 tarihinden ilk genel seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı oluşturuluncaya kadar geçecek süre içinde Türk Milleti adına yasama ve yürütme yetkilerini kullanan 2356 Sayılı kanunla kurulu Milli Güvenlik Kurulu Konseyinin bu konseyin yönetimi döneminde kurulmuş yönetimlerin 2485 Sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanunla Görev ifa eden Danışma Meclisinin her türlü karar ve tasarruflarından dolayı haklarında cezai, mali ve hukuki sorumluluk iddiası ileri sürülemez ve bu maksatla herhangi yargı merciine başvurulamaz………” demiştir. Anayasa halk oyuna sunulmuş, Halkın oyuyla kabul edilmiş, Resmi Gazetede yayımlanmış, kanunlaşmıştır.
Anayasanın bu maddesiyle 12 Eylül idarecileri koruma altına alınmıştır. 12 Eylül idaresinde görev yapan herkes suç işlemişler ise anayasanın 15. Maddesi ile bu suçları affa uğramıştır.
Şimdi anayasada 15. Madde çıkarıldı diye 12 Eylül idarecilerini yargılayabilir miyiz? Bana göre yargılayamayız. Çünkü kanunların hükmü geriye doğru uygulanamaz. Kanunlar, Resmi Gazetede yayınlandıkları ve yürürlüğe girdikleri tarihten sonra işlenen suçlara uygulanır. Burada da böyledir. Anayasanın geçici 15 maddesi anayasadan çıkarılmış olsa bile o maddeyi yok sayamazsınız. O madde vardı. Ve 12 Eylül idarecilerinin idareleri döneminde işledikleri suç varsa o suçlarla ilgili dava açılamayacağını hüküm altına almıştı. Yani bir çeşit af getirmişti. Şimdi ben seni affetmiyorum. Afla ilgili o maddeyi kaldırdım, ben sizi yargılayacağım diyebilir misin? Diyemezsin. Bu şekildeki düşünce hukukun genel prensiplerine uymaz.
Bu nedenlerle Kenan EVREN ve Tahsin ŞAHİNKAYA hakkında dava açılması ve cezalandırılmaları hukuken doğru değildir diyorum.
Bir de şu husus dikkatimi çekti. Cumhuriyet Savcılığı 12 Eylül 1980 gününden TBMM Başkanlık Divanının oluştuğu 6 Aralık 1983 e kadarki dönemi suç tarihi olarak kabul ediyor. Kanaatimce bu da doğru değildir. Suç 12 Eylül idarecilerinin idareye el koydukları ve Meclisi dağıttıkları gün tamamlanmıştır. Burada temadi eden suç yoktur. Eğer TBMM Başkanlık Divanının oluştuğu güne kadar başka suçların işlendiği de düşünülüyorsa o suçlarında tarihi tespit edilir ve zaman aşımı varsa bu tarihlere göre hesaplanır.
Burada amacım 12 Eylül yönetimini savunmak değildir. Ama hukuku doğru uygulamak zorundayız. Yukarıda açıkladığım sebeplerle Kenan EVREN ve Tahsin ŞAHİNKAYA hakkında cezalandırılmaları istemiyle dava açılmasını hukuken doğru bulmuyorum. Düşüncelerimi duyurmak istedim. Hatta düşüncelerimi açıklamaya kendimi mecbur hissettim.
Talat ŞALK
Emekli Cumhuriyet Savcısı
(Bu köşe yazısı, sayın Talat ŞALK tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)