GÜNDEM

Yargıtay'ın 'FETÖ üyeliği' kararına itiraz

Abone Ol

Olaya dair yargı süreci 2017 yılında Isparta’da başladı. S. isimli kişi Isparta’da FETÖ yürütülen FETÖ soruşturmaları kapsamında gözaltına alındı. Soruşturma kapsamında tutuklanan S. hakkında “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla dava açıldı. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan gizli tanık S.’nin FETÖ’nün Isparta yapılanmasında yer aldığını dair beyanlarda bulundu.

6 YIL 3 AY CEZA ALDI

Isparta 3. Ağır Ceza Mahkemesi yargılama sonunda S.’nin “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. S.’nin bu karara yaptığı istinaf başvurusu da Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından reddedildi. S. bu gelişme üzerine temyiz yoluna başvurdu.

YARGITAY BOZARAK, TAHLİYE KARARI VERDİ

Temyiz talebi üzerine dosya Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin gündemine geldi. Daire 9 Temmuz’da yerel mahkemenin mahkumiyet kararını bozarak, S.’nin tahliyesine hükmetti.

“SEMPATİ VE İLTİSAK BOYUTUNU AŞMIYOR”

FETÖ’nün yeterli güce erişinceye kadar anayasal düzeni değiştirme olan nihai amacını gizlediğine ve ahlak ile eğitim hareketi ile görünmeye çalıştığına vurgu yapılan kararın gerekçesinde şöyle denildi: “Örgütün sözde meşruiyet vitrini olarak kullanılan katlarla irtibatlı olduğu anlaşılan ve fakat örgütün nihai amacını bildiği yönünde herhangi bir delil bulunmayan sanık hakkında gizli tanık tarafından verilen ifadenin başka delillerle desteklenmediği takdirde hükme esas alınamayacağı cihetle, örgüte müzahir derneğe üye olmak, örgüte müzahir derneğe üye olmak, sosyal medya hesabında takip ve beğenilerde bulunmak, protesto gösterilerine katılmaktan ibaret eylemlerin, sanığın konum ve kişisel özellikleri de dikkate alındığında sempati ve iltisak boyutunu aşar nitelikte, silahlı terör örgütü üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler olarak değerlendirilemeyeceği gözetilmeliydi.”

>> KARAR İÇİN TIKLAYINIZ

BAŞSAVCILIK İTİRAZ ETTİ

HaberTürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre; Karar kamuoyuna yansımasının ardından çok tartışıldı. Tartışmaların sürerken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan önemli bir geldiği ortaya çıktı. Başsavcılık, 16. Ceza Dairesi’nin kararına itiraz etti. Başsavcılığın 6 Kasım tarihli itiraz kararında, Daire’nin bozma kararının kaldırılarak, S.’nin mahkumiyet kararının onanmasını istedi.

BAŞSAVCILIK: DİĞER FAALİYETLERİ GİZLİ TANIK BEYANINI TAMAMLAR MAHİYETTE

Başsavcılığın itiraz kararında; “Gizli tanık ifadesinin ifadesinin tek başına delil olarak kabulünün mümkün olmadığı başsavcılığımızca da kabul edilmekle birlikte, somut olayda olduğu gibi, ifadede bahsi geçen hususları kapsamasa da sanığın örgüt lehine katıldığı faaliyetlerin çeşitliliği ve yoğunluğu gözetildiğinde, gizli tanık Kitap’ın anlatımlarını tamamlar mahiyette olduğunun kabulü gerekir. Sanığın diğer faaliyetlerinin sabit olması karşısında gizli tanık beyanının artık göz ardı edilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle tüm delillerin kül halinde sanığın atılı suçu işlediğini ispat eder mahiyette olduğu ve sanık hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf isteminin esastan reddine dair kararın onanması gerektiği düşüncesine varılmıştır.” 

DOSYA TEKRAR DAİREYE GELECEK

İtiraz sonrası dosya yeniden 16. Ceza Dairesi’nin gündemine gelecek. Daire ya itirazı kabul ederek, mahkumiyet kararını onayacak. Ya da dosyayı nihai olarak karara bağlaması için Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderecek.