VERGİ HUKUKUNDA: UZLAŞMA İSTEMİ VE ZORUNLU NEDEN

Abone Ol

Kendisine vergi ve ceza ihbarnameleri tebliğ edilen  gerçek  veya tüzel kişiler bu  ihbarnamelere karşı 30 gün içerisinde yetkili uzlaşma komisyonu nezdinde  uzlaşma talep edebilirler.[1] Uzlaşma komisyonları, mükelleflerin  uzlaşma taleplerini  süre  ve kapsam açısından  değerlendirirler. Uzlaşma komisyonları uzlaşma talebinin   süresi  içerisinde olup olmadığını  uzlaşma mevzuu  vergi ve cezaların  tür itibariyle kapsama girip girmediğini irdelemek  zorundadır. 

Mali tatilde uzlaşma talep süreleri  uzamaktadır.  Örneğin, 1 Temmuz ila 20 Temmuz tarihleri arasında  tebliğ edilen  ihbarnamelerde  uzlaşma talep süresi  20 Temmuzdan  itibaren  7 gün  daha uzamış olacaktır. 

Diğer taraftan, uzlaşma  talep  süresi  içerisinde herhangi bir nedenle mükellefin   mücbir sebebi var ise bu durumda mücbir sebep ortadan kalkıncaya kadar  süreler uzar.[2]  Tüzel kişiler açısından, tüzel kişiliğe yetkili kimselerin  mücbir sebep    hali olması  halinde süreler uzamaz.[3] Çünkü, tüzel kişiliklerde bu talebin  yerine getirilmesinde engel olacak ağır hastalık,  tutukluluk veya hükümlülük  gibi bir durum  söz konusu değildir.  

Gerçek  kişiler yönünden  ise, 213 sayılı VUK’nun 13 ve 15. maddelerinde belirtilen  ve  vergi ödevlerinin yerine getirilmesine  mani olacak şekilde  ağır hastalık,  tutukluluk, hükümlülük  ve  kişinin iradesi  dışında ortaya çıkan mecburi gaybubetler, doğal  afetler vs. durumlar dolayısıyla uzlaşma talep süresi  otomatikman uzar. Doğal olarak  bu gibi mücbir sebepler ortadan kalktıktan sonra süreler  yeniden işlemeye başlar. 

Şirket muhasebecisinin hastalığı  veya ağır kaza geçirmesi  mücbir sebep olarak kabul edilmemiştir.[4]   Fakat, gerçek kişi  mükellefin ağır hastalığı nedeniyle  almış olduğu  rapor uzlaşma talep  süresini  uzatıcı bir etkisi olup, bu  rapor mücbir sebep olarak değerlendirilmektedir. 

Uzlaşma  müzakerelerine katılan  mükellef  veya vekili girdiği uzlaşmada  uzlaşmaya varılmaması halinde  dava açması  mümkündür.  Örneğin, tarhiyat  sonrası  uzlaşmaya  katılıp, uzlaşmada  anlaşamayan  bir mükellef uzlaşma komisyon kararını  18 Ağustosta aldığını  kabul edelim.  Komisyon  huzurunda yapılan  bu  tebligat   üzerine  15 gün  içerisinde ilgili  vergi mahkemesinde vergi davası açma olanağı bulunmaktadır.  Örneğimizdeki, bu  mükellefin tarhiyat sonrası  uzlaşma komisyonunda uzlaşmaya vardığını  ve  vergi ve cezalarda  uzlaştığını  kabul edelim.  Bu durumda, 19 Eylül  tarihine kadar  üzerinde uzlaşılan  vergi ve cezaların ve gecikme faizlerinin   vergi dairesine gidip tahakkuk  ettirip tahakkuk  fişi ile ödemesi gerekir.  Uzlaşmada üzerinde uzlaşılan vergi ve cezalar  30 gün içinde ödemediği takdirde  sadece  gecikme zammı  çalışmaya devam eder. Uzlaşma  komisyon  kararı  etkilenmez.  Üzerinde uzlaşılan  vergi ve cezalar hakkında mahkemeye gidilemez.  Yani uzlaşma her halükarda geçerlidir. 

           

--------------------------------------------
[1] Bkz. uzlaşma ile ilgili  VUK  ek md. 7. Bu madde hükmü  ve mali  tatil  ile ilgili  yasa hükmü  gereği her yıl  1 temmuz ila 20 temmuz arası dönemde kendisine  ihbarname tebliğ edilen mükellefler 20  temmuzdan itibaren   7 gün daha mali tatil nedeniyle süre kazanırlar.  Sürelerin son  günü mali  tatile  tekabül etmesi halinde uzlaşma süreleri  27 temmuza otomatik olarak uzar. Ayrıca,  VUK md.  359 hükmü gereğince 3 kat kesilen vergi ziyaı cezalarında uzlaşma talep edilemez.   1 kat kesilen VZC tarhiyat öncesi  veya sonrası  uzlaşmaya konu  edilecektir.

[2]  Bkz. VUK md. 13, 15. 

[3] Maliye Bakanlığı özelgesi, 15.01.2013 gün ve 203200 sayılı yazıları.

[4] Maliye Bakanlığı  yazısı  25.12.1986 gün ve 1986/9 sayılı  VUK İç Genelgesi.