Konu Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 13.06.2024 tarih, 2023/9066 esas, 2024/4447 karar sayılı kararı kapsamında incelenmiştir.
Hükümlünün 5 ayrı yağma suçundan her biri 10 ar yıl olmak üzere 50 yıl, 6136 sayılı kanuna muhalefet suçundan 1 yıl 8 ay ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan 10 ay olmak üzere toplam infazı gerekli 51 yıl 18 ay cezası bulunmaktadır. Ayrıca hükümlü geçmişteki içtimalı 3 yıl 6 ay hapis cezaları nedeniyle mükerrir sayılmıştır. (6136 sk.na muhalefetten 2 yıl,TCK 170/1c den 1 yıl 6 ay)
Konu ile ilgili yasa maddeleri şu şekildedir;
5275 sk.nun 107/3e maddesi; Koşullu salıverilme için infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre.. Birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla yirmisekiz yıldır.
5275 sk.nun 108/1c maddesi; Tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan.. Birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuziki yılının, İnfaz kurumunda iyi hâlli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabilir.
5275 sk.nun 108/2 maddesi; Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz.
Bu cezaya ilişkin olarak müddetname düzenleyen C.Başsavcılığı 5275 sk 107/3e ye göre cezaevinde geçirilmesi gereken azami 28 yılın üzerine tekerrüre esas alınan 3 yıl 6 aylık cezayı eklemiş ve cezaevinde geçirilmesi gereken süreyi 28 yıl ve 3 yıl 6 ay olarak tespit etmiş bu müddetnameye yapılan itirazlar infaz hakimliği ve ACM tarafından reddedilerek kanun yararına bozma yoluna gidilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise; tekerrüre esas alınan 3 yıl 6 aylık cezaların 2 yıl ve 1 yıl 6 aylık iki ayrı ceza olduğunu dolayısıyla bunların ağır olanı 2 yılın 28 yılın üzerine eklenerek koşullu salıverilme süresinin 28 yıl + 2 yıl =30 yıl olarak hesaplanması gerektiğini iddia etmiştir.
Yargıtay 1.CD yukarıdaki kanun maddelerini hatırlattıktan sonra şu prensipleri ortaya koymuştur;
1-Birden fazla süreli hapis cezası mükerrirlere özgü infaz rejimi ile çektirilmesine karar verilen hükümlünün, öncelikle ceza infaz kurumunda kalacağı üst sınırın 5275 sayılı Kanunun'un 107 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendine göre 28 yıl olarak belirlenmesi,
2- daha sonra mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi gereken her bir ceza üzerinden, 5275 sayılı Kanun'un 108 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi gereğince 2/3 oranı esas alınarak hesaplanan ve tekerrür nedeniyle ilave edilecek toplam sürenin, tekerrüre esas alınan hapis cezasının en ağır olanı ile karşılaştırılması,
3- hesaplanan ve tekerrür nedeniyle ilave edilmesi gereken toplam sürenin, tekerrüre esas alınan hapis cezasının en ağır olanını geçmemesi halinde hesaplanan bu sürenin,
4- geçmesi halinde ise aynı kanunun 108 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca tekerrüre esas alınan hapis cezasının en ağır olanının 28 yıl olarak belirlenen şartla tahliye süresine eklenmesi suretiyle hükümlünün şartla tahliyeden yararlanabilmesi için ceza infaz kurumunda iyi halli olarak geçirmesi gereken sürenin hesaplanması,
5- ancak bu sürenin 5275 sayılı Kanun'un 108 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde öngörülen ve tavan süre olan 32 yılı geçmemesi gerekmektedir.
ŞİMDİ SOMUT OLAYI YARGITAY KARARINDAKİ PRENSİPLERE GÖRE İRDELEYELİM.
1-Birden fazla süreli hapis cezasına mahkumiyet halinde bu mahkumiyetler mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilecek ise 108/1c ye göre bunun üst sınırı 32 yıldır. Ancak burada Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz
Kuralını dikkate almamız gerektiğinden öncelikli olarak azami süreyi 107/3e ye göre 28 yıl olarak belirliyoruz
2-Daha sonra hükümlü mükerrir olmasaydı cezaevinde ne kadar kalacaktı, mükerrir olduğunda ne kadar cezaevinde kalacak hesabı yapıp aradaki farkı her bir suç yönünden ayrı ayrı belirliyoruz.
1.SUÇUMUZ; Yağma 10 yıl, mükerrir olmasaydı 1/2 orana göre koşullu salıverilme süresi 5 yıl, mükerrir olduğu için 2/3 orana göre 6 yıl 8 ay, aradaki fark 1 yıl 8 ay. Beş ayrı yağma şuçu olduğuna göre 5x1 yıl 8 ay=5 yıl 40 ay olarak fazladan yatması gereken süreyi tespit ediyoruz
2.SUÇUMUZ: 6136 sk.na muhalefet 1 yıl 8 ay, mükerrir olmasaydı 1/2 orana göre koşullu salıverilme süresi 10 ay, mükerrir olduğu için 2/3 orana göre 1 yıl 1 ay 10 gün, aradaki fark 3 ay 10 gün
3.SUÇUMUZ; Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 10 ay, ,mükerrir olmasaydı 1/2 orana göre koşullu salıverilme süresi 5 ay, mükerrir olduğu için 2/3 orana göre 6 ay 20 gün, aradaki fark 1 ay 20 gün
Olarak hesaplıyoruz ve tüm suçlar yönünden tekerrürden dolayı fazla yatması gereken süreyi 5 yıl 40 ay +3 ay 10 gün +1 ay 20 gün=5 yıl 45 ay olarak buluyoruz ve bu sürenin tekerrüre esas alınan cezalardan ağır olan 2 yıl hapis cezasından fazla olduğunu görüyoruz.
3-Bulmuş olduğumuz 5 yıl 45 aylık süre tekerrüre esas alınan cezalardan en ağırı olan 2 yılı geçtiği için 5 yıl 45 aylık süreyi esas alamıyoruz.
4-Bu durumda tekerrüre esas alınan cezalardan en ağırı olan 2 yıllık süreyi, 5275 sk.nun 107/3e maddesi gereğince belirlenen 28 yıllık sürenin üzerine ilave ederek hükümlünün cezaevinde kalması gereken azami süreyi 30 yıl olarak tespit ediyoruz. Burada tekerrür nedeniyle koşullu salıverilme süresi üzerine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan 2 yıllık cezanın altında örneğin 1 yıl 6 ay olsa idi bu kez 28 yılın üzerine 1 yıl 6 ay ilave edilecek idi.
5-Bu olayda şayet tekerrüre esas alınan cezanın en ağırı 5 yıl hapis olsaydı lehe olduğu için 28 yılın üzerine 5 yıl ilave edecek ve 33 yıl bulacak idik. Ancak bu kez de 108/1c deki 32 yıllık süreyi aştığımız için hükümlünün yatarını 32 yıla bağlamamız gerecekti.
Özetle; hükümlünün mükerrir olması nedeniyle fazladan yatması gereken miktar mükerrir sayıldığı her bir suç yönünden ayrı ayrı hesaplanacak, bu miktarların toplamı tekerrüre esas alınan cezaların en ağır olanı ile kıyaslanacak ve hangisi lehe ise 28 yılın üzerine ilave edilecek ve her ihtimalde de 108/1c de belirtilen 32 yıl geçilemeyecektir.
Bu olayda bir an için; hükümlünün tekerrürden dolayı her bir suç için fazladan yatması gereken sürelerin, (yağmadan beş kez 1 yıl 8 ay, 6136 dan 3 ay 10 gün ve TCK 170 den 1 ay 20 gün) tekerrüre esas alınan 2 yıl hapis cezasından az olduğu dolayısı ile daha lehe olduğu, bunların toplamı olan 5 yıl 45 ayın, 28 yılın üzerine ilave edilmesi gerektiği ancak 108/1c deki 32 yıllık süre geçilemeyeceğinden hükümlünün cezasının 32 yıla bağlanması gerektiği düşünülebilir ise de, Yargıtay bu şekildeki uygulamayı benimsememiştir.
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 13.06.2024 tarih, 2023/9066 esas, 2024/4447 karar sayılı kararının son parağrafı şöyledir;
...Bu açıklamalara göre somut olay değerlendirildiğinde, hükümlü hakkında verilen ve kesinleşen süreli hapis cezalarının Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.07.2014 tarihli ve 2014/1276 değişik iş sayılı içtima kararı ile 51 yıl 18 ay hapis cezası olarak toplanmasına karar verildiği, içtimaya dahil olan bir kısım cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilen hükümlü hakkında düzenlenen 29.09.2020 tarihli müddetnamede, hükümlünün şartla tahliyeden yararlanabilmesi için ceza infaz kurumunda iyi halli olarak geçirmesi gereken sürenin, birden fazla süreli hapis cezası bulunması nedeniyle 5275 sayılı Kanun'un 107 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi hükmü gereğince 28 yıl olarak belirlendikten sonra, bu sürenin üzerine hükümlünün mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi gereken her bir cezası üzerinden, 5275 sayılı Kanun'un 108 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi gereğince 2/3 oranı esas alınarak hesaplanan ve tekerrür nedeniyle ilave edilmesi gereken toplam sürenin, hükümlünün tekerrüre esas alınan hapis cezasının en ağırı ile karşılaştırıldığında, hesaplanan ve tekerrür nedeniyle ilave edilmesi gereken toplam sürenin, hükümlünün tekerrüre esas alınan hapis cezasının en ağır olanını geçtiği görülmekle, 5275 sayılı Kanun'un 108 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince tekerrüre esas alınan cezasının en ağırı olan 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen 2 yıl hapis cezasının 28 yıl olarak belirlenen şartla tahliye süresine eklenmesi suretiyle hükümlünün şartla tahliyeden yararlanabilmesi için ceza infaz kurumunda iyi halli olarak geçirmesi gereken sürenin 30 yıl olarak belirlenmesi gerekirken, tekerrüre esas alınan mahkumiyet hükmünde yer alan ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet, korku ve panik yaratacak şekilde silahla ateş etmek suçlarından verilen hapis cezalarının toplamı olan 3 yıl 6 aylık sürenin eklenmesi suretiyle şartla tahliye tarihinin belirlenmesi usul ve yasaya aykırı olup, müddetnameye yönelik şikayetin bu sebeple kabulü yerine reddine dair İnfaz Hakimliğince verilen karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine ilişkin itiraz merciince verilen karar Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
Esat Faruk BENLİ
Hukukçu