1-1 yıllık dava açma süresi, “hak düşürücü” süredir, 1 yıllık süre, kamu düzenini ilgilendirir, hâkim tarafından resen araştırılır ve uygulanır. (HGK 04.11.1992 t., e: 1992/2-543, k: 1992/635)
2-“-…babalık davasında mk. m. 295’e göre, kendiliğinden araştırma ilkesi uygulanır”. (İBK 08.11.1991 t., e: 1990/4, k: 1991/3)
3-Kamu düzenine ilişkin hallerde, örneğin babalık davasında, mahkeme, kamu düzeni düşüncesi ile talepten fazlasına karar verebilir. (HGK 16.07.2008 t., e: 2008/15-500, k: 2008/504)
4-HUMK m. 49 uyarınca, babalık davasında, dava cumhuriyet savcısı ve hazineye ihbar edilmeden katılmalarına imkân tanınmadan eksik hasım ve tahkikatla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. (HGK 02.02.2005 t., e: 2004/2-746, k: 2005/22)
5-“-…babalık davasında, manevi tazminata karar vermek için, evlenme vaadi şarttır”. (HGK 10.06.1987 t., e: 1987/12-375, k: 1987/498)
6-Evlilik dışında doğan çocuk, kendisine verilen ana veya baba, çocuğun infak ve iaşesi için gerekli masrafa iştirak zorundadır. (2 HD 23.06.1995 t., e: 1995/6539, k: 1995/7418)
7-“-…hâkim, gerekli masrafların, iki taraftan birinin veya her ikisinin ödemesine karar verebilir, tayin olunan süre içerisinde masrafın yatırılmaması halinde ise, ilerde haksız çıkandan alınmak üzere, devlet hazinesinden karşılanmasına karar verilebilir”. (2 HD 22.10.2007 t., e: 2006/19367, k: 2007/14093)
8-“-…tabii babalığına hükmolunan çocuk, gayri sahih nesepli olarak 743 sayılı medeni kanunun 3678 sayılı kanunla değişik 443. maddesi uyarınca, babasına mirasçı olur”. (İBK 22.02.1997 t., e: 1996/1, k:1997/1)
9-“-…tabii babalığına karar verilen çocuk, medeni kanunun 443. maddesindeki nesebi sahih olmayan çocuk kapsamındadır ve nesebi sahih çocuklar gibi, “mirasta eşit” pay sahibi olur”. (HGK 29.06.1994 t., e: 1994/2-244, k: 1994/465)
10-“-…bir kimsenin kanından gelen şahsın onun mirasçısı olabilmesi için, kan bağının varlığı yeterli değildir. Bu kan bağının, “hukuken” tanınmış olması gerekir”. (2. HD 26.04.1993 t., e: 1993/603, k: 1993/4179)
>> Babalık Davası Nedir? (Kısa Kısa - Madde Madde)
11-“-…açtığı babalık davası ret edilenler, baba olduğu iddia olunan kimseye mirasçı olamazlar. 02.02.1997 tarihli 1/1 sayılı içtihadı birleştirme kararından yararlanamazlar”. (HGK 14.05.1997 t., e: 1995/2-414, k: 1997/424)
12-“-…babalık davasında, “kayyım” bulunmalıdır. Dava ana adına açılmış olsa bile, kayyım’ın katılmasına (müdahalesine) olanak hazırlanmalıdır”. (HGK 13.04.1988 t., e: 1987/2-871, k: 1988/330)
13-“-…ana tarafından açılan babalık davalarında, mutlak surette küçüğe kayyım tayin edilmelidir”. (HGK 20.01.1998 t., e. 1987/2-473, k: 1988/42)
14-Kayyım’ın açacağı babalık davasındaki bir yıllık hak düşürücü süre, “kayyımın tayini” tarihinden itibaren başlar. (İBK 02.05.1960 t., e: 1960/5, k: 1960/8)
15-“-…babalık davasında, söz konusu 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinde, davalı taraf bir takım hileli davranış tutum ve olaylarla, örneğin ana ile evleneceğine dair vaatlerle ona güven vererek oyalamış ve bu nedenlerle, 1 yıl içinde dava açılmasını engellemiş ise, 1 yıllık süre geçmesine rağmen yine dava açılması mümkündür”. (HGK 28.03.2001 t., e: 2001/2-239, k: 2001/300)
16-“-…davacı annenin, babalık davasında hak düşürücü süreyi davalının oyalayıcı ve aldatıcı eylemleri ile geçirttiğine dair savunmasının incelenmesi doğrudur”. (HGK 12.12.1980 t., e: 1980/2-2518, k: 1980/2762)
17-“-…babalık davası, ana tarafından açılmış ise kayyıma, kayyım tarafından açılmış ise anaya ihbar edilir”. (2 HD 09.03.2003 t., e: 2007/18503, k: 2009/3933)
18-Evlilik harici doğan ve annesinin hanesinde nüfusa kayıtlı olan küçüğün, davalı babanın soyadını taşımasını sağlayacak ve idareyi işlem yapmaya zorlayacak şekilde baba hanesine kayıt ve tesciline karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır”. (2 HD 02.03.2006 t., e: 2006/1223, k: 2006/2652)
19-“-…çocuk, ana ve baba evli ise ailenin, evli değil ise, ananın soyadını taşır. Babasının nüfusuna kaydının yapılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır”. (2 HD 05.04.2004 t., e: 2004/3567, k: 2004/4312)
20-Babalık davasında, zorunlu olarak yapılması gereken testler, adli tıp kurumunda, üniversitelerin tıp fakültelerinde özellikle adli tıp, tıbbi biyokimya anabilim dalları ile enstitülerinden herhangisinde gereken araştırmalar yapılabildiği belirlendikten sonra, davacı, çocuk ve davalı o kurumlara, “birlikte” sevk edilip yeterli raporlar alınmalıdır. (2. HD 01.04.1994 t., e: 1994/2615, k: 1994/3332)
21-Yapılan incelemeler sonucu, kocanın baba olabileceği %99.99, baba olamayacağı ise %100 oranında belirlenmektedir. (2 HD 11.03.2004 t., e: 2004/1988, k: 2004/3092)