ADLİYE PARÇALANIYOR!

Abone Ol
Kamuoyunda giderek düşen yargıya güvenin yanında, yargı organları da bölünerek parçalara ayrılmaktadır. Bunun en yakın örneği Başkent Ankara Adliye Sarayı’nda yaşanmaktadır.

Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Anayasa Mahkemesi , Yüksek Seçim Kurulu gibi Ankara merkezinde bulunan yüksek yargı organları, ulaşılması çok güç ve birbirinden uzak bölgelere taşınmış ve bunların bir kısmı çeşitli yerlerde bulunan değişik binalara bölünmüştür.

Ankara merkez ilçelerindeki adliye binalarını bir araya toplamak, vatandaşın yargıya ulaşımını ve yargıda hız ve güveliği sağlamak için özel olarak yapılan Ankara Adliye Sarayı binasındaki mahkemeler de, ayrı yer ve binalara taşınmaktadır. Üstelik taşınılan yeni yerler; ulaşımı güç, mahkeme olarak yapılmadığı için güvenliği olmayan,  verim alınması ve çalışılması mümkün olmayan binalardır.

Bu yeni yapılanma ve yozlaşmaya ilk örnek olarak; Ankara Adliye binası içinde buluan “Fikri ve Sınaı Haklar Mahkemeleri”, İstanbul yolunda bulunan ve genel olarak bu davalarda taraf olan T.Patent Kurumu binası içine taşınmıştır.

Kısa süre sonra, “32 adet İcra Daireleri ve 16 adet İcra Mahkemeleri”, Yenimahalle yolunda, tek katlı, baraka vari bir yapıya taşınmıştır.

Daha sonra Merkez Adliyede bulunan “45 adet İş Mahkemesi ve 14 adet Asliye Ticaret Mahkemesi”, yüksek kiralar ödenerek, adliye olarak yapılmayan, AK Plaza adıyla otel ve iş merkezi olarak yapılan, 12 katlı ve yangın merdiveni bulunmayan ve her gün adliyeye giren onbinlerce kişi için hayati tehlike arzeden bir binaya taşınmıştır.

Son olarak 26 adet Asliye Hukuk Mahkemesi ve 10 adet Sulh Hukuk Mahkemesi, Dışkapı yolunda bulunan ve bir örgütün yurt olarak yaptırdığı ve el konulduğu söylenen garip bir yapıya taşınmak üzeredir.

Oysa Ankara Adliyesi, özel olarak adliye binası olarak inşa edilen geniş ve güzel bir yapıdır. Binanın arka tarafında, gene devletin mülkiyetinde bulunan, üç tane adliye binası yapılabilecek geniş bir arsa vardır. Yakın çevrede bulunan ve adliye binası olmaya müsait Etibank Merkez Binası, İller Bankası, İmar İskan Bakanlığı, Danıştay Binası, Saraçoğlu evleri yıkılmış ve yıkılmaya terkedilmiş durumdadır.

Ankara Merkez Adliye Sarayının geleceği ise kuşkulu bir karanlığa gömülüdür. Başkent Ankara’nın en merkezi ve ulaşımının en kolay olduğu, büyük rant getirici bölgesinde bulunan Ankara Adliye Sarayı’nın yıkılarak yerine, önceki örneklerinde rastlandığı üzere; büyük bir cami, iş merkezleri, AVM’ler satış yerleri ihale edilerek yapılacağı söylentileri kuvvet kazanmaktadır.

Bu şekilde güven yitirerek parçalanan adalet, bina ve kurumları ile de parçalanmaktadır.

Ülkenin temeli olan adalet”; parçalanmış, parçalara bölünmüş, güvenirliğini giderek yitirmekte olan bir kurum durumdadır.
 
Av.A.Erdem Akyüz